18 il, 80 ilçe, 502 köyde deprem riski

GÜNDEM 25.01.2020 - 17:33, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

18 il, 80 ilçe, 502 köyde deprem riski

18 il, 80 ilçe ve 502 köyün aktif fayları üzerinde yer aldığını belirten Jeoloji Mühendisleri Odası, “Ülke kaynaklarının Kanal İstanbul gibi hiçbir faydası olmayacak projelere değil, halkın sağlıklı ve güvenli yaşamasına ayrılması gerekir” uyarısında bulundu

haberimizvar.net-Jeoloji Mühendisleri Odası, Elazığ Sivrice’de meydana gelen birçok ilde hissedilen ve 22 kişinin ölümüne neden olan 6.8 şiddetindeki depreme ilişkin açıklama yaptı. Depremin meydana geldiği Doğu Anadolu Fay Zonu’na (DAFZ) dikkat çekilen açıklamada, “Bingöl-Karlıova‘dan başlayan ve 580 kilometre boyunca Antakya’ya doğru uzanan 4-25 kilometre genişlikteki aktif bir deformasyon kuşağıdır. En az iki milyon yıldan bu yana hareket ettiği bilinen sol yanal atımlı fayın bugüne kadar toplam 15 kilometrelik yanal öteleme yapmış olduğu, yani fayın yıllık kayma hızının 7.9 mm/yıl olduğu tespit edilmiştir. DAFZ’ın her biri ayrı bir depremde kırılması beklenen belirgin bölümleri (segment) bulunmaktadır” denildi. DEPREM BEKLENEN FAY HATLARI Jeoloji Mühendisleri Odası bu fay hatlarını da,  “Karlıova-Bingöl fayı (65 kilometre), Palu-Hazar fayı (50 kilometre), Hazar-Sincik fayı (85 kilometre), Çelikhan-Gölbaşı fayı (50 kilometre), Gölbaşı-Türkoğlu fayı (90 kilometre) ve Türkoğlu-Antakya fayı (145 kilometre)” olarak açıkladı. DAFZ üzerindeki büyük yerleşim birimleri ise Hatay, Osmaniye, Maraş, Adıyaman, Malatya, Elâzığ, Bingöl, Muş ve Tunceli… 18 İL, 80 İLÇEDE DEPREM OLABİLİR Fay hattının yakın zamanda yıkıcı depremlere sebep olabileceği vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Diri Fay Haritası baz alınarak yaptığımız incelemede, Aksaray, Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Erzurum, Kahramanmaraş, Hatay, Hakkari, Muğla, Eskişehir, Kütahya, Bingöl gibi 18 ilimizin merkez yerleşim birimleri ile 80’ini aşkın ilçe merkezinin ve ilk belirlemelere göre 502 köyümüzün deprem üretme potansiyeli yüksek aktif fayların geçtiği hatlar üzerine doğrudan oturduğu görüldü. Fay hatları üzerindeki alanların yapılaşmaya kapatılarak,  bu yerleşimlerde öncelikli olmak üzere kentsel dönüşümün uygulamalarının başlaması gerektiğini belirttik”. DEPREME KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER Jeoloji Mühendisleri Odası kısa vadede yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “3194 sayılı İmar, 4708 sayılı Yapı Denetim, 7269 sayılı Afet, 2872 sayılı Çevre ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun yeniden düzenlenmelidir. Aktif fay hatları üzerine bina inşa edilmesi yasaklanmalı veya özel jeolojik araştırmalardan sonra bina inşa edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Aktif fay zonları üzerine inşa edilmiş bulunan binalar kentsel dönüşüme tabi tutularak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği acilen sağlanmalıdır. Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı, MTA Genel Müdürlüğü bünyesine alınmalı, deprem araştırmaları ve alınacak önlemler bütünlüklü olarak koordine edilmelidir. Depremlerle mücadele etme amacıyla başta Büyükşehir belediyeleri olmak üzere, tüm belediyelerde ‘Jeolojik-Jeoteknik Araştırma Şube Müdürlükleri veya Daire Başkanlıkları’ kurularak kentsel altyapı ve üstyapı afet duyarlı bir anlayışla planlanmalıdır. Ülke kaynakları Kanal İstanbul gibi bu ülke insanına hiçbir faydası olmayacak projelere değil, halkımızın sağlıklı ve güvenli yaşamasına ayrılmalıdır”.  
18 il, 80 ilçe ve 502 köyün aktif fayları üzerinde yer aldığını belirten Jeoloji Mühendisleri Odası, “Ülke kaynaklarının Kanal İstanbul gibi hiçbir faydası olmayacak projelere değil, halkın sağlıklı ve güvenli yaşamasına ayrılması gerekir” uyarısında bulundu

haberimizvar.net-Jeoloji Mühendisleri Odası, Elazığ Sivrice’de meydana gelen birçok ilde hissedilen ve 22 kişinin ölümüne neden olan 6.8 şiddetindeki depreme ilişkin açıklama yaptı. Depremin meydana geldiği Doğu Anadolu Fay Zonu’na (DAFZ) dikkat çekilen açıklamada, “Bingöl-Karlıova‘dan başlayan ve 580 kilometre boyunca Antakya’ya doğru uzanan 4-25 kilometre genişlikteki aktif bir deformasyon kuşağıdır. En az iki milyon yıldan bu yana hareket ettiği bilinen sol yanal atımlı fayın bugüne kadar toplam 15 kilometrelik yanal öteleme yapmış olduğu, yani fayın yıllık kayma hızının 7.9 mm/yıl olduğu tespit edilmiştir. DAFZ’ın her biri ayrı bir depremde kırılması beklenen belirgin bölümleri (segment) bulunmaktadır” denildi.

DEPREM BEKLENEN FAY HATLARI

Jeoloji Mühendisleri Odası bu fay hatlarını da,  “Karlıova-Bingöl fayı (65 kilometre), Palu-Hazar fayı (50 kilometre), Hazar-Sincik fayı (85 kilometre), Çelikhan-Gölbaşı fayı (50 kilometre), Gölbaşı-Türkoğlu fayı (90 kilometre) ve Türkoğlu-Antakya fayı (145 kilometre)” olarak açıkladı. DAFZ üzerindeki büyük yerleşim birimleri ise Hatay, Osmaniye, Maraş, Adıyaman, Malatya, Elâzığ, Bingöl, Muş ve Tunceli…

18 İL, 80 İLÇEDE DEPREM OLABİLİR

Fay hattının yakın zamanda yıkıcı depremlere sebep olabileceği vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Diri Fay Haritası baz alınarak yaptığımız incelemede, Aksaray, Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Erzurum, Kahramanmaraş, Hatay, Hakkari, Muğla, Eskişehir, Kütahya, Bingöl gibi 18 ilimizin merkez yerleşim birimleri ile 80’ini aşkın ilçe merkezinin ve ilk belirlemelere göre 502 köyümüzün deprem üretme potansiyeli yüksek aktif fayların geçtiği hatlar üzerine doğrudan oturduğu görüldü. Fay hatları üzerindeki alanların yapılaşmaya kapatılarak,  bu yerleşimlerde öncelikli olmak üzere kentsel dönüşümün uygulamalarının başlaması gerektiğini belirttik”.

DEPREME KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

Jeoloji Mühendisleri Odası kısa vadede yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “3194 sayılı İmar, 4708 sayılı Yapı Denetim, 7269 sayılı Afet, 2872 sayılı Çevre ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun yeniden düzenlenmelidir. Aktif fay hatları üzerine bina inşa edilmesi yasaklanmalı veya özel jeolojik araştırmalardan sonra bina inşa edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Aktif fay zonları üzerine inşa edilmiş bulunan binalar kentsel dönüşüme tabi tutularak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği acilen sağlanmalıdır. Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı, MTA Genel Müdürlüğü bünyesine alınmalı, deprem araştırmaları ve alınacak önlemler bütünlüklü olarak koordine edilmelidir. Depremlerle mücadele etme amacıyla başta Büyükşehir belediyeleri olmak üzere, tüm belediyelerde ‘Jeolojik-Jeoteknik Araştırma Şube Müdürlükleri veya Daire Başkanlıkları’ kurularak kentsel altyapı ve üstyapı afet duyarlı bir anlayışla planlanmalıdır. Ülke kaynakları Kanal İstanbul gibi bu ülke insanına hiçbir faydası olmayacak projelere değil, halkımızın sağlıklı ve güvenli yaşamasına ayrılmalıdır”.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.