haberimizvar.net Bu sene 56’ncısı yapılacak Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin basın tanıtımı yarın saat 14.00 Büyükşehir Belediyesi hizmet binasında düzenlenecek. Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yanı sıra idari direktör Cansel Çevikol Tuncer ve festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nın katılacağı açıklandı. Festival danışmanları Hülya Uçansu ile Reis Çelik’in ise Antalya’da olacağı ama toplantıya katılmayacakları belirtildi. Biz de haberimizvar.net olarak Antalya medyası adına yarınki toplantıda şu sorulara yanıt verilmesini istiyoruz:

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e

1. Bu yıl 56’ncısı düzenlenecek olan Altın Portakal’ın Antalya’da da yarattığı bir sinema kültürü var. Buna rağmen bu birikimden yararlanmadığınız ve belediyedeki yakın çalışma arkadaşlarınız dışında festivali tamamen Antalya dışından ekiplere havale ettiğiniz görünüyor. Bunun sebepleri nelerdir?

2. Festivale tam 19 yıl hizmet eden AKSAV (Antalya Kültür Sanat Vakfı), önceki yerel yönetim tarafından işlevsiz bırakıldı. Özellikle Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın Başkan olduğu dönemde vakfın emekçileri birbirinden başarılı festivallere; sözgelimi sansür ve yasaklamalara karşı ‘Geç Gelen Altın Portakal Ödülleri’ne imza attılar. Vakıfta görev yapmanın bedelini sosyal ve ekonomik olarak son derece ağır ödeyen sinema insanlarının deneyimlerinden yararlanmayı hiç düşünmediniz mi? Neden?

3. Altın Portakal’a danışman olarak görevlendirdiğiniz isimlerin, önceki dönemin tartışmalı 51. Festivali’nde, önceki başkana da danışmanlık yaptıklarını biliyor muydunuz? Bu konuda belediyedeki danışmanlarınızın bilgilendirildiği kamuoyuna açıklandı. Sinema çevrelerinin tepki gösterdiği bu isimlerin dışında, geçmişte sansürü protesto eden farklı ve saygın isimlerle çalışmayı düşünmediniz mi?

4. Festival başlamadan ve programları dahi açıklanmadan, sansürü çağrıştıran isimlerle yola çıkmanızın, Antalya halkı ve sinema camiasının sizden beklediği özgür ve demokratik bir festivale zarar vereceğini düşünmüyor musunuz?

5. Festival bütçesini, sanat yönetmeni ve danışmanlara verilmesi planlanan ücretlerle birlikte şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşacak mısınız?

Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’na

1. Daha önce ulusal bir festivalde yönetmenlik deneyiminizin olmamasının, Türkiye’nin en köklü kültür etkinliğini organize etmede sorun teşkil edeceğini düşünüyor musunuz?

2. Danışman olarak belirlenen ve kamuoyunda tepkiyle karşılanan isimleri Festival Yönetmeni sıfatıyla siz mi önerdiniz? Eğer öyleyse, bunun sonucunda yaşanan gelişmelerden ve oluşan tepkilerden memnun musunuz?

3. Önceki dönemde yaşanan olayları sansür olarak mı, danışmanınız Reis Çelik’in ifadesiyle “tatsız olaylar” şeklinde mi adlandırıyorsunuz?

4. Antalya merkezli Sinema Platformu Modern Zamanlar’ın, SİYAD’ın (Sinema Yazarları Derneği) ve diğer sinema kurumlarının paylaştığı taleplerden haberdar mısınız? Bu doğrultuda, başta Reyan Tuvi’nin belgeseli olmak üzere, geçmişte sansürlenen filmlerin Antalya halkıyla buluşması için çalışmalar yapacak mısınız?

5. Kısa ve Belgesel kategorilerinin yanı sıra, son iki yılda Kaan Müjdeci öncülüğünde yapılan “Ulusal Yarışma” filmlerinin gösterimini ve ödüllendirilmesini sağlayacak mısınız?

Festival Danışmanı Reis Çelik’e

1. Geçmişte yaşananları “tatsız bir durum” şeklinde nitelendirdiğinizi; “İtirazım Var”, “Oflu Hocayı Aramak”, “Annemin Şarkısı”gibi filmleri örnek göstererek “sansürlenseydi bunlar sansürlenirdi” dediğinizi biliyoruz. Ayrıca sansürü protesto edenler için, “ucuz ve popülist kahramanlar, tuzu kuru olanlar, portakal kadar aklı olanlar” gibi ifadeler kullandınız. Bugün hala aynı noktada mısınız? Değilse, özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz?

2. 51’inci Festival’de danışman olduğunuzu yazanları kınamış, “şu ana kadar, Antalya da dâhil hiçbir festivalde danışmanlık yapmadığınızı” iddia etmiştiniz. Oysa o dönemin festival kataloğunda isminiz danışman olarak geçiyor. Yoksa bu durumdan habersiz miydiniz? Öyleyse sonradan neden tepki göstermediniz? Bugün festivalin diğer danışmanı olan Hülya Uçansu, o yıllarda Festival Komitesi üyesiydi. Danışman olduğunuzdan habersiz iseniz; bu, birlikte çalışmanızı zorlaştırmayacak mı?

3. Yazınızda, geçmiş dönemin Belediye Başkanı’ndan “Menderes” diye söz ediyorsunuz. Birlikte çalıştığınız, danışmanlık yaptığınız veya Antalya’da bulunduğunuz yıllarda da kendisine bu adla mı hitap ediyordunuz?

4. Sizi eleştiren ve SİYAD’ın açıklamasını yayınlayan medya organlarını, tüm sinema kamuoyunun bildiği iddialara yer vermesi nedeniyle FETÖCÜ ilan ettiniz. Yazılarında sosyalist ahlâk ve devrimci duruştan söz eden biri olarak, ihbarcılık anlamına da gelecek bu sözlerinizden pişman mısınız? Gazete emekçilerinden kamuoyu önünde özür dileyecek misiniz? 

5. Kendinizi eleştirenleri FETÖCÜ olmak dışında, Muhittin Böcek yönetimini ve festivali sabote etmekle de suçluyorsunuz. Oysa aynı kesimler, ulusal yarışmayı başlatmayı vaat eden Sayın Başkan’ı desteklediklerini beyan etmişlerdi. Sizce sinema kamuoyunun bir bölümünün; sinema yazarları, kısa film ve belgeselcilerin size tepki duymasının nedeni nedir?

Festival Danışmanı Hülya Uçansu’ya

1. Yıllarca İstanbul Film Festivali’nin mutfağında bulunmuş deneyimli bir organizatör olarak, komitesinde yer aldığınız 51. Altın Portakal’da Reyan Tuvi’nin belgeseline yönelik takınılan tavrı sansür olarak nitelendiriyor musunuz; yoksa olay, size göre de “tatsız bir durum” muydu?

2. Önceki çalışmalarınızı takdir eden sinema kamuoyu, sizleri o dönemde yaşanan gelişmelere tepkisiz kaldığınız; hatta sansüre tepki gösteren sinema yazarlarına “festival yapılmama tehlikesiyle karşı karşıya” şeklinde uyarılarda bulunduğunuz için eleştiriyor. Sizce bu tespit doğru mu? Doğruysa, o dönem için özeleştiride bulunmayı düşünmez misiniz?

3. Sizi ilk yılın ardından Altın Portakal komitesinden ayıran sebep nedir? Bunu kamuoyuyla neden hiç paylaşmadınız? Tepkiniz sansüre idiyse, aynı ekip tarafından düzenlenen sonraki festivallere misafir ya da yazar olarak katılmanız, organizasyonu meşrulaştırmak anlamına gelmiyor muydu?

4. Sizleri son iki yılda Kaan Müjdeci ve arkadaşlarının Ulusal Yarışma’sında gördük. Sizce yaşanan gelişmelere tepki göstermek için Altın Portakal’da Ulusal Uzun Metraj Kategorisi’nin kaldırılmasını beklemek mi gerekiyordu?

5. Kamuoyunun bir bölümünde size karşı oluşan tepkiyi, örneğin Reyan Tuvi’nin Kadın Yönetmenler Dayanışma Toplantısı’nda size yönelik tutumunu “kişisel nedenlere” mi bağlıyorsunuz? Yoksa size göre de ortada bir FETÖ kumpası ya da Altın Portakal’da yeni dönemi sabote etme çabası mı var?