Avukata polis saldırısı

haberimizvar.net Antalya Barosu avukatlarından Ahmet Buğra Çelik’in 24 Ağustos Cumartesi gecesi saat 00.45 sularında evinin kapısı önünde 3 polis memuru tarafından darp edildiği iddia edildi. Evinin önünde aracını park ettiğini ve nişanlısıyla telefonla görüştüğünü anlatan Çelik, bu esnada arabasının camını tıklayan polisin araçtan inmesini istediğini söyledi. Mahallede silah sıkıldığı için arama yaptıklarını belirten polisin kendisine ‘lan’ dediğini ifade eden Avukat Çelik, sonrasında da ağır küfürler ettiğini, iki polisin daha yanlarına geldiğini ve birinin kendisine vurduğunu, küfrettiğini, araca sürüklediğini anlattı.

3 POLİS BİRDEN SALDIRDI

Ardından da ağır küfürler ve hakaretlerle araçtan tekrar çıkarıldığını belirten Çelik, bu kez de tartıştığı ilk polisin kendisini yumruklamaya başladığını, üçüncü yumruktan sonrasını sayamadığını ve gömleğinin yırtıldığını dile getirdi. Sonra 3 polisin birlikte kendisini yumruklamaya ve tekme atmaya başladığını ifade eden Çelik, “Akabinde ‘adli tıp raporu aldıracağız’ diyerek zorla polis aracına bindirdiler. Doktora ve sonrasında karakola gidene kadar ağır hakaretler ve tehditler savurmaya devam ettiler. ‘Anneme küfretmeyin’ dememe rağmen sürekli anneme küfrettiler” şeklinde bilgi verdi.

‘BU BİR İŞKENCE SUÇUDUR’

Avukat Çelik’e yapılan saldırıya tepki gösteren Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, bu saldırının ‘işkence suçu’ olduğunu söyledi. Nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları tarafından darp edilen avukat Sertuğ Sürenoğlu olayını hatırlatan Balkan, “Kendi başını aracın sert kısımlarına vurduğuna dair valilik raporu ile korumalara adeta anayasa ve kanunlardan muafiyet getirilerek soruşturulmalarına bile izin verilmemesi hafızalara yerini korumakta, bu gibi durumların cezasız bırakılması tüm toplumun hukuka inancını yerle yeksan etmektedir” dedi.

‘ÖRTBASA İZİN VERMEYECEĞİZ’

Polat Balkan şunları dile getirdi: “Esasen hukuk devletinin temellerine inanmış toplumlarda, kanunlar vatandaşları olduğu kadar tüm kamu görevlilerini de bağlamakta, suçun failinin kim olduğuna bakılmaksızın suç işlemiş herkesin yargı önünde hesap vermesi beklenmektedir. Alınmayan her önlem, soruşturulmayan her suç teşkil eden fiil, bir sonrakinin adeta alt yapısını oluşturmakta, bu gibi durumları olağan hale getirerek şahısların pervasızlaşmasına sebebiyet vermektedir. Ne olursa olsun alışmayacağız, faili kim olursa olsun susmayacağız, örtbas edilmesine müsaade etmeyeceğiz, hukuk varmış gibi yapmayacak, gerçekten hukuk devleti olana kadar mücadelemizi vereceğiz”.