Babacan: 70'li yılların Türkiye'sine döndük!

haberimizvar.net- Fox Tv’de İsmail Küçükkaya ile Çalar saat programına konuk olan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Corona Virüs salgınından ekonomiye geniş gederlendirmelerde bulundu. Corona virüsünün ekonomiye etkilerini değerlendiren Babacan, “Türkiye’nin genel tablosu sıkıntılı ve tabi ekonomide de sıkıntılarımız var. Ama sanki bu sıkıntılar corona virüsü ile ilişkilendiriliyor. Bu salgın öncesi de ekonomimizde sıkıntılar vardı. Ekonomiyi anlamak için en iyi yol vatandaşa sormaktır. Ekonomiyi en iyi onlar özetler. Yoksa ne resmi istatistiklerden ne resmi rakamlardan bunu anlayamazsınız. Hele hele bugünlerde Türkiye’nin bu şartlarında hiç mümkün değil. Salgın öncesinde tarihinde ilk kez genç işsizlik yüzde 27’ye ulaşmıştı. Salgın öncesinde Merkez Bankası’nın rezervleri erimişti. Yıllardır biriktirilen yedek akçe bir günde harcanıp bitirilmişti. Bankalarımız sıkıntılıydı. Bütçeler daralmıştı. Türkiye’nin kredi notu arka arkaya defalarca düşürülmüştü. Merkez Bankası gibi ekonominin önemli kurumlarına güven kalmamıştı. Türkiye’nin itibar ve güven sorunu yaşadığı bir dönemde bu salgın başladı. Dolayısıyla bunun ekonomi üzerine etkileri kaçınılmaz” dedi.

 

“BİZ BİZE YETMİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TRT'de canlı yayında yaptığı ekonomiyle ilgili açıklamalara da değinen Babacan, Türkiye’nin büyüme oranı ile ilgili rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade etti. “Vatandaşın ekonomik tablosuyla iktidarınki çok farklı” diyen Babacan, “Biz vatandaşla irtibat halindeyiz vatandaşın hissettikleri ile iktidarın söyledikleri birbirine uymuyor maalesef” ifadesini kullandı. Türkiye’nin ekonomik olarak dışa kapandığını kaydeden DEVA Lideri  Babacan, “Dışa kapanmak otoriter rejimlerin işine gelir çünkü ülke çok daha kolay yönetilir. Dışa kapanırsınız medyayı da susturursunuz, içeride ne derseniz doğru kabul edilir. Türkiye de bu yöne doğru gidiyor. Türkiye dışarıya kapandı ‘biz bize yeteriz’ diyorlar ama yetmiyoruz” diye konuştu.

 

“TÜRKİYE OYUNDAN ATILDI”

Türkiye’nin dünya mekanizmaları içindeki yerini alması gerektiğini ifade eden Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece gidip birilerinde swap anlaşması istemek, birilerinden döviz talep etmek değil, Türkiye kurulacak mekanizmada oyun korucu pozisyonunda olmalı. İtibar ve güven olmadığı için oturup kimseyle konuşacak durumu yok. Kapı kapı dolaşılıp en son Katar’la bir swap anlaşması yapıldı. Eski 5 milyarın üzerine bir 10 milyar daha hepsi bu. ne oldu vatandaşa para dağıtmaya başladınız. Bunu karşılıksız basarsanız paranızın değeri düşer. Karşılıksız para basıldı bu yüzden Türk lirası değer kaybetti. Bu 10 milyarlık swap anlaşmasıyla geçici bir rahatlama yaşandı. Bu 10 milyar dolar ne kadar yetecekse o kadarlık bir rahatlama. Bir çok ülkeyle swap görüşmeleri yapıldı ama sadece Katar’la yapılabildi. G20 ülkelerinden 15 tanesi bu swap anlaşmalarını yapmış durumda ama Türkiye bu oyunun içine giremedi. Türkiye girmek istedi ama almadılar. Çünkü Tükiye’nin itibar sorunu var. Merkez Bankası’nın güvenilirlik sorunu var. Sözüne güven yok, yarın ne karar alacağı belli değil. dolayısıyla güven olmayınca çok zor bu işler.

 

AYASOFYA İÇ SİYASET MALZEMESİ

Babacan, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması tartışmaları için ise, “Hükümet iç siyasette ne zaman sıkışsa Ayasofya tartışmalarına sığınıyor. Geçmişe bakın bu hep böyledir. Şimdi de iç siyasette yine sıkıştılar ve bu yola başvurdular” ifadelerini kullandı. Partisinin tarım politikaları ile ilgili de bilgi veren Ali Babacan, “Türkiye kendi kendine yetemeyen bir ülke, hatta bir çok alanda 1970’li yılların fakir Türkiye’sine dönmüş durumdayız. Bunun tek nedeni iktidarın kötü politikaları. Türkiye doğru politikalarla kendine kendine yetecek bir konuma gelebilir. Bunun için yeterli araçlara sahip.”