2020 yılında Gazipaşa sahili için düzenlediğimiz eylemde " Siz sahillerde duracaklarını mı sanıyorsunuz? Yaylalarımıza, dağlarımıza da saldıracaklar; asla durmayacaklar." demiştim.
Durmadılar ve çok fena bir yerden saldırdılar. Gazipaşa ve Anamur'un ortak yaylası, o yörenin bütün yaylalarının geçiş noktası, yörenin en eski yayla pazarı Gaşbazarı'na GES kurma gerekçesiyle el koyuyorlar.
Balımıza lezzet veren kekiklerin kokusunu, dağımıza şenlik katan kekliklerin ötüşünü, Sarı Yaylam türküsünü bilmeyenler bizi bunlardan mahrum bırakacaklar.
Sarı Yaylamızı bizden çalıp anılarımızı, hikayelerimizi, tarihin çöplüğüne atacaklar. Ala baharda üzerine ala kilimler atılmış develerin geçtiği yollar, çocukluğumda korka korka uyuduğum konak yerleri, Karamanoğlu yiğitlerinin cenk ettiği koyaklar makinaların uğultusuyla dolacak.
Yanakları ayazdan çatlamış yörük çocuklarının, al yazmalı ve al yanaklı yörük kızlarının, yüzünden bütün bir tarihin hikayesi okunan yörük kocalarının yerini başkaları alacak.
Gaşbazarı bundan böyle yörük yaylası değil rantbazarı olacak. Buna karşı durmalıyız. Bin yıllık yurdumuzu bu kadar kolay terk etmemeliyiz.
Yörük ki yazı yaylada kışı da seğilde yaylayı konuşarak geçirir. Yaylası olmayan yörük yörük müdür? Bu talana sessiz mi kalacağız?