haberimizvar.net- Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, sosyol medyasında yayınladığı mesajda şunları kaydetti:

"Kıymetli vatandaşlarımız, bu videomuz CHP’lilere seslenmek için çekildi. Bizim CHP’liliğimiz, insanımıza duyduğumuz sevgiden, Türkiyemize sevdamızdan gelir. O anlamda kendilerinden izin isteyerek CHP’li yol arkadaşlarıma seslenmek istiyorum diye sözlerine başlayan Uysal, "Geçtiğimiz hafta 18 Ekim il kongresi yarış haftasıydı. Şu dakikalar itibarıyla il kongresinde oylama bitti. Bir haftadır karalama kampanyasına maruz kalıyorum. Kendimi savunmadım. Şu dakika itibarıyla kendimi savunmam gerekiyor. Yarışan Buğra Özçelik ve Nail Kamacı’nın yanında olduğumuzu, hangisi kazanırsa yanlarında olduğumuzu; kaybeden arkadaşlarımızın da canımız olduğunu, saygılarımızı ve sevgilerimizi iletiyorum.

KAYYUMCU TARTIŞMASI
Siyasi partiler kafalarına göre, savunma almadan, yargısız infaz yaparak, hukukun üstünlüğünü ihlal ederek üyelerini ihraç etmesin. Bizim Antalya’da savunması olmadan ihraç edilen örgüt başkanlarımız, arkadaşlarımız oldu. Acısını çektik. Bu mesajda bir kayyumculuk, bir butlancılık buldular. Bulanlar bir avuç insandır; CHP’lilik bilinci gelişmemiş, CHP emeğine saygısı olmayan bir avuç insandır. Sözlerim onlarla ilgilidir. Genele şamil değildir. CHP’lilerin çoğu hukukun üstünlüğüne inanan, şahıslara — Ahmet’e, Mehmet’e — değil kuruma itibar eden insanlardır. Nasıl bir kayyumculuk, butlancılık buldular, anlamak mümkün değil. Akıllarına İstanbul’dan, Ankara’dan isimler geldi. Oysa ben kendi yaşadığımız bir olay için tüm siyasi partilere mesaj verdiğimde “Kafalarına göre infaz yapsınlar, parti yöneticileri savunmasını almadan atsın mı?” demeliyiz?. Bir CHP’li bunu diyebilir mi? Bir linç kampanyasına maruz kaldık. Bazıları da “Eski genel başkanı ziyaret etti” dedi. Ben tüm eski genel başkanlarımızı ziyaret ettim. Hatta aktif siyaset döneminde çok uyumlu olmadığım genel başkanlarımızı en çok ziyaret ettim. Bu, parti hukuku ile ilgilidir. Parti tüzel kişiliği ve onun gelenekleri ile ilgilidir. Bu da bir acayip..."

GEÇMİŞİ HATIRLATTI
Biliyorsunuz, 1992 senesinde 12 Eylül’ün kuruluşunda, 19 ilçenin kuruluşunda çalıştım. 19 ilçeyi tek tek örgütledik. 7 yıl sokak çalışmasını yönettim. 1996’da seçimle gelen ilk gençlik kolları başkanıyım. 19 ilçede gençlik kollarını örgütledik. 2001 seçimlerini yaptık; CHP’de birinci parti olduk Antalya’da. 13 milletvekilinden 8’ini çıkarttık Antalya’da. Sonraki süreçte aday adayı bile olamadığım seçimler oldu; hepsinde aktif şekilde çalıştım. 2014’ten itibaren de belediye başkanıyım. Bu süreçte de partimizin oylarını yüzde 65 ile rekor düzeyde tuttuk. Partimizin yüzünü ak çıkarmaya gayret ettik. Partililer için kucaklayıcı olmaya çalıştık. Bir ömür geçti. 33 senedir her görevde çalıştım. Üç–dört tane seçim yönettim, seçim komitesi başkanlığı yaptım. Siyasi partilerde savunma alınmadan ihraç edilmesin diye; ya da 'eski bir genel başkanı ziyaret ettim' diye kayyumcu, butlancı karalamasına maruz kalmak… Bunları hak etmiyorum. Bu saldırıları yapanları çocukluklarına veriyorum. Yaşı kaç olursa olsun çocukluktur. 'Kendimi savunmadım' diye kendinizi haklı doğru sanmayın.

GERİ ADIM ATMADI
Parti tüzüğünü ihlal etmedim. Bütün etkinlikleri en güçlü şekilde destekledim ama doğru bildiğimi de söylerim. Burası şahısların kurumu değildir; kurumun değerlerinin yeridir. Bunu bilmeyenden CHP’li olmaz. Ahmetçi, Mehmetçi olmayı partinin önüne koyanın gerçek CHP’li olacağı kanaatinde değilim. Hukukun üstünlüğünü savunmayan insandan CHP’li olmaz. Türkiye için savunduğumuzu parti için de savunmalıyız. Ben 11 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Çektiğim sıkıntıları yansıtmamaya gayret ettim. Bütün ömrümü buna adadım. Çocuğumuza, çoluğumuza haksızlık ettik; ihmal ettik. Ömrümüz böyle geçti. Buna rağmen, geçtiğimiz bir haftada kayyumcu, butlancı karalamasına maruz kaldım, ilan edildim. Ben fikirlerimi ifade ettiğim için bana “hain” demeye kadar gidildi. Ben size ne diyeyim; onun hükmünü de tarih verecek. Gerçek CHP’liler bu karalama kampanyasına, linç rüzgarına yüz vermezler, esas almazlar. Gereken cevabı verecekler. İktidarın zulmüne birbirimizi karalayarak mı direneceğiz? Hakaret ederek mi iktidara geleceğiz? Partimizi “kayyumcu, butlancı” yaftaları ile bölerek mi iktidara geleceğiz? Bütün bu engelleri aşacağız. Hem parti içi engelleri aşacağız; kötücül duygulardan, kendimizi ketlediğimiz engelleri aşacağız. Hem de bize karşı komploları, CHP’nin önünü kesmek için uygulanan global operasyonları aşacağız. Türkiyemizi CHP iktidarında yükselteceğiz."