Evet, otopark. Şehrin ve ülkenin ilk liselerinden biri olan Antalya Lisesi bahçesini otoparka dönüştürdüler.
Üstelik bunu yaparken okul idaresine, il, ilçe milli eğitim yönetimlerine başvurmadılar, bilgi vermediler. Amiyane tabirle işi doğrudan Ankara'dan bağlamışlar.
Okuyanlar, ne var bunda diyebilirler. Ne var anlatayım. Antalya Lisesi şehrin merkezinde ve bütün oyun alanları betona kurban edilmiş çocukların çok az oyun ve spor alanından biri.
Şimdi, çocukların oyun ve spor alanlarına çökmüş oluyorlar. Üstelik bunu "Okullar Hayat Olsun" projesiyle okul saatleri dışında ve haftasonları okul bahçelerinin açık olmasını isteyen, ki çok yerinde bir karardı, bakanlık yapıyor.
Denebilir ki, canım ne olacak, okulun masraflarına katkısı olur. Maalesef otopark işletmesinden elde edilecek gelirin bir kuruşu bile okula kalmıyor.
Anlayacağınız tam Moğol usulü çökme hikayesiyle karşı karşıyayız
İşin bir de güvenlik boyutu var: Okul bahçesinde bu kontrolsüz faaliyet sırasında okul binalarına zarar verilebilir, okul bahçesinde içki içilebilir, bahçeye madde zulalanabilir yani çocukların güvenliğini tehlikeye atacak bir takım eylemler olabilir, okul bahçesi çok fazla kirlenebilir.
Antalya Lisesinde 2683 sayılı kanun gereğince koruma altında binalar bulunduğu, okulun temizlik görevlilerinin eğitim faaliyetinden kaynaklanan kirliliği temizlemede bile yetersiz kaldığını ve okulda mesai saatleri dışında güvenlik olmadığını unutmayalım.
Neresinden bakarsanız bakın bu karar çok yersiz bir karar. Şehrin Lisesi'nin mezunlarını, şehrin duyarlı insanlarını bu çökmeye karşı harekete geçmeye çağırıyorum.
Antalya Lisesi bu şehrin her şeyi. Bu şehir her şeyi ve gözbebeği olan Lise'nin ranta kurban edilmesine izin vermeyecektir.