haberimizvar.net- Aydın, sosyal medya hesabında şu ifadelere yer verdi: “Şehrimizin göz bebeği, doğup büyüğüm memleketim Kaş’ta yine bir doğal alanı beton kıyımına uğratacaklar. Makyol–Setur ortaklığı ile işletilen Kaş Marina’nın imar değişikliği planı ile mevcut kullanım alanındaki yapılaşma yoğunluğu arttırılması amaçlanıyor. Öneri daha önce Kaş Belediyesi İmar Komisyonu’nda reddedilmesine rağmen marinada yeni ticari alanlar, spa merkezi, yat bağlama alanları ve otel gibi ilaveler eklenmesi isteniyor.

Bu tasarı ile halkımızın denize erişimi, SİT alanlarını tehlikeye girmesi, sahilde beton yapıların artışı, deniz kirliliğinin artması ve müsilaj tehlikesi, park ve trafik sorunu, şehrin doğal bütünlüğünün ve kent estetiğinin bozulması ve kentin geleneksel turizm akışının tehlikeye girmesi gibi birçok sorun ortaya çıkacaktır.

Çevresel ve beşeri etmenler düşünülmeden, sadece kâr amacı güden, doğayı düşünmenden hareket eden ve gözlerini Dolar'ın yeşili, Euro'nun mavisi bürümüş kişi ve kliklerin hırsından, Kaş’ımızın eşsiz güzellikteki yeşilliğini ve maviliğini korumanın zamanının geldiğini düşünerek Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerimize tarihi bir çağrıda bulunmak istiyorum:

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti Antalya İl Başkanıydım. Birçoğunuzun aday olmasına ve dolayısıyla seçilmesine katkı koyanların başlarında gelmekteyim. Bu zamana kadar şahsım adına sizlerden hiçbir talepte bulunmadım. Şimdi de memleketim için doğru karar vermeye, kararı geldiği gibi geri göndermeye davet ediyorum. Sizler seçim döneminde yaşadığımız olumlu ve olumsuz her şeye, verdiğimiz vaatlere, yapacağımız ve yapmayacağımız işlere bizzat şahitsiniz. Bizler Antalya’mızın her karış toprağını koruyacağımıza hep birlikte söz verdik. Verdiğimiz sözlerin büyük bir karşılığı adına, bu doğa katliamına karşı sizleri, ittifak ortağımız Cumhuriyet Halk Partisi'nin Büyükşehir Meclis Üyelerini, kıblesi vicdanı olan diğer tüm Büyükşehir Meclis Üyelerini; gözbebeğimiz Kaş’ımızın doğasını bozacak ilgili gündem maddesine hayır oyu vermeye davet ediyorum.

Unutmayın; bu topraklar bize ecdadımızdan miras kalmadı, çocuklarımız tarafından emanet edildi. Şimdi emanete sahip çıkıp, ilerde kendi çocuklarımızın bedduasını almayalım.”