Kılıçdaroğlu’na bu tezgahı kimler kurdu?

 İdris Özyol-  Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali AKP’li Menderes Türel döneminden yadigar kaldı. Antalya’nın fethi şenlikleri de yapılıyordu o zamanlar. Antalya fatihi Münir Karaloğlu Diyarbakır’a atanınca bu yeni icat şenlik rafa kalktı. Fakat Türel’in festivali kaldı. Hatta Altın Portakal Film Festivali gibi yılların mirası bir etkinlik birkaç yıldır son derece sönük geçerken, Yörük Türkmen Festivali’ne iyice abandı Büyükşehir’in yeni yönetimi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da festivale katılacağı ilan edildi. Manzara böyle seyrederken bazı gazeteciler oyunbozanlık yaptı. Pişmiş aşa su kattılar resmen. Festivalin sponsorları arasında ünlü FETÖ şüphelisi Fettah Tamince’nin, şaibelerle anılan Kırbıyık’ın yer aldığını duyurdular. Haber üstüne haber… Tamince’yi anlatmaya gerek yok, tonlarca haber yapıldı hakkında. Emniyette, savcılıkta verdiği ifadeler ortalığa saçıldı. Zaman gazetesi hissedarlığı bütün muhalif medyada haber oldu. Manşetlere çıktı. Yalanlanmadı, soruşturma konusu da yapılmadı.

 

Yörük Festivali’ne FETÖ sponsorluğu

Kılıçdaroğlu da birçok kez gündeme getirdi Tamince’yi. Bir FETÖ borsası kurulduğunu, para verenin yırttığını, veremeyenin okkanın altına gittiğini söyledi defalarca. Örneğin şöyle dedi: “Bir kişinin FETÖ’den gözaltına alınabilmesi için MİT’in, MASAK’ın, Emniyet’in raporunun olması lazım. Bu üç rapor da var. Tamince devletin protokolünde. Askeri öğrenciler içeride. Hangi gerekçeyle? Neden işlem yapılmıyor? 17-25 Aralık’tan sonra Pensilvanya’ya gidip Fethullah Gülen’le görüşen kişidir. Ben bunları söylemezsem nasıl bütün vatandaşları kucaklıyorum diyeceğim? Türkiye’ye kara para getiriyor. Erdoğan’ın avukatları savunduğu için hiçbir hakim ve savcı korkudan bir şey yapamıyor. Nasıl adalet bu? İsyan etmez misiniz siz buna? Yazarı, siyasetçiyi, garibanı içeride tutacaksın. Aynı menzilde yürüyorlar”. İşte bu Tamince’nin kurucusu olduğu ve mütevelli heyeti başkanlığını yürüttüğü Antalya Bilim Üniversitesi CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Yörük Festivali’ne sponsor oldu. 

Belediye karanlık işlerden uzak durmalıdır

Antalya Bilim Üniversitesi Gaye Vakfı’na ait… Yani özel üniversite… 15 Temmuz dinci faşist darbe girişiminden sonra bütün FETÖ vakıfları, dernekleri, şirketleri, kurumları kapatılır, mal varlıklarına el konulurken Gaye Vakfı’na dokunulmadı. Daha doğrusu önce kanun hükmünde kararname ile kapatıldı, sonra Tamince hariç bütün yöneticileri şutlanıp, yerlerine Menderes Türel, Mustafa Köse gibi AKP’li siyasetçiler monte edilerek yeniden açıldı. Sözün özü vakıf Tamince’nin, üniversite Tamince’nin. Yani kimsenin de çıkıp, “Bu bir üniversite, Tamince’nin malı değil” şeklinde bir savunma yapması mümkün değil. İnandırıcı olmaz. Kırbıyık’la ilgili iddialar da bazı gazeteci arkadaşlar tarafından sürekli gündeme taşındı. Üzerinde soru işaretleri olan bir markadan bahsediyoruz. Doğrudur, yanlıştır, o ayrı bir şey. Fakat bu iddialara şimdiye kadar ikna edici bir açıklama getirilmiş değil. Yani kamuoyu nezdinde hala askıda duran soru işaretleri var ortada. Kamu kurumlarının, belediyelerin bu tür karanlık alanlardan, açıklığa kavuşturulmamış ilişkilerden uzak durması gerekir. Çünkü kamu kurumları kimsenin babasının çiftliği değil, halkın malı, toplumun mülkü.

Kılıçdaroğlu’na bu tezgahı kimler kurdu?

Bütün bu hengame içinde gözler CHP lideri Kılıçdaroğlu’na döndü. Kürsülerden gündeme getirdiği, sürekli altını çizdiği, iktidara hesap sorduğu Fettah Tamince’nin sponsoru olduğu festivale katılacağı duyurulmuştu çünkü. Kılıçdaroğlu gelecek mi, gelmeyecek mi? Günlerdir merak edilen soru buydu Kılıçdaroğlu şu an ailesiyle birlikte Antalya’da tatil yapıyor. Pazar gününe kadar da burada kalacak. Fakat daha önce katılacağı duyurulan festivale gelmedi. Peki Kılıçdaroğlu’nu bu ikileme, bu cendereye kimler soktu? Meclis kürsüsünden haykırdığı birinin tezgahına kim düşürmeye çalıştı? Bu tezgahı kimler kurdu? CHP’nin en üst düzeyde, en tepe noktadan dillendirilen siyasetinin tam aksine bir hamleyi, bir manevrayı kim yaptı? Böyle bir malzemeyi kamuoyunun, siyasetin eline kimler verdi? Kılıçdaroğlu’nun programını son dakikada iptal etmesi sayesinde bütün CHP örgütleri rahatlamış gibi görünüyor. En azından kamuoyu nezdinde prestij kaybından kurtulmuş oldular. Peki bunun hesabı sorulacak mı? İşte o belirsiz…