haberimizvar.net- Antalya'nın Kepez ilçesinde 8 yıl önce temeli atılan ve 5 yıl önce evlerinin teslim alması gereken Sur Yapı mağdurları seslerini duyurmak için bugün şirketin satış ofisi önünde toplanarak pankart açtı, basın açıklamasında bulundu. Yaşadıklarını dile getiren Sur Yapı mağdurları, 'Suryapı'dan evini teslim almadan ölen komşularımız var', '2024 yılı teslim sözünü veren Muhittin Böcek nerede?', 'Okul, sağlık ocağı, cami yok' pankartları açtı. 

BASIN AÇIKLAMASI YAPTILAR
Eylemde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bizler, Antalya Kepezaltı- Santral mahallelerinde yaşayan kentsel dönüşüm mağdurları olarak 2016 yılında modern yaşam alanları vaadiyle evlerimizden çıkarıldık. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile hak sahibi olarak imzaladığımız sözleşmelerle evlerimizin anahtarlarını teslim ettik. Bu sözleşmelerde dairelerimizin 24 ay içinde teslim edileceği belirtilmişken, aradan 8 yıl geçmiş ve 5 yıl gecikmiş olmasına rağmen hâlâ evlerimize kavuşamadık.
Evlerimizin yapımını üstlenen Sur Yapı ve proje yöneticisi Antepe İnşaat’a dair detaylara ulaşamıyor, mağduriyetlerimize ilişkin ne resmi bir açıklama ne de net bir çözüm görebiliyoruz. Kira yardımlarımız gecikiyor, sosyal donatılar yapılmıyor, evlerini teslim alanlar ise kötü işçilik ve fahiş aidatlarla mücadele ediyor. Ulusal basında Avrupa’nın en büyük kentsel dönüşüm projesi olduğu ve projenin teslim edilmesinin tecrübe ve  güç istediğine işaret eden sanki daire teslim sağlanabiliyormuş ve proje içeriğine uygun teslim ediliyormuş gibi reklamlar yer almaktadır. Proje tanıtımında sosyal donatı alanları, fitness centerlar, yüzme havuzlarından, spor tesislerinden bahsediliyor. Ayrıca anaokulundan liseye kadar 11 okul, 3 cami, 3 sağlık ocağı, bir büyük hastane, Sur Cadde'den geçecek raylı sistem ile ulaşım sağlanacağı vaatleri bulunmaktadır.  Bu vaatler dönemin Antalya Büyükşehir Belediyesi başkanı Menderes Türel tarafından kameralar önünde açıklamış söz konusu videolarına sosyal medya platformlarından veya Google arama motorundan ulaşmak mümkündür. Bunların yapılabilmesi için sanırım bir 8 yıl daha bekler miyiz? Buna ömür yeter mi? Bilmiyoruz. Kafamızı sokacak bir evimiz olacak mı? Bilmiyoruz.  Sadece ne istediğimizi çok iyi biliyoruz.

MAĞDURLAR NE İSTİYOR?

Kısaca mağdur hak sahipleri olarak biz ne istiyoruz?

1- Bizlerin çoğu asgari ücret veya cüzi emekli maaşları ile geçinen insanlarız. Kira yardımlarımızın zamanında ödenmesini istiyoruz. Her ay düzenli ödenmesi gereken kiralar biriktirip ödeniyor. Kira yardımları aylık düzenli olarak ödenememekte olup biriken 4 aylık kira bulunmaktadır. Bu da biz hak sahipleri ile ev sahiplerini burun buruna getirmektedir. Kira yardımlarımızın ödenmesini talep ederiz, bu kira yardımları neden zamanında ödenmiyor?

2- Yıl sonuna kadar teslim edileceği iddia edilen evler mayıs itibariyle halen teslim edilmemiştir. Evlerimizin en kısa sürede teslim edilmesini artık net bir teslim takvimi istiyoruz. 8 yıl boyunca belirsizlik içinde yaşamak, hayat planlarımızı altüst etti.

3- Bununla ilgili bize açık ve net bir takvim verilmesini talep ediyoruz. Çünkü hayatımızı tanzim ederken plan yapamıyoruz. Pandemi, deprem ve savaş sonrasında Antalya’da ki kira bedelleri fahiş bir hal almıştır. Oturmaya ev bulamıyoruz, oturduğumuz evlerde de kalan mağdurlar ev sahipleri ile kavgalı, mahkemelik duruma düşmüşlerdir!

4- Evini teslim alan arkadaşlarımızın da derdi bitmiyor. Kalitesiz işçilikten kaynaklanan binaların dış cephelerinden su almasının önlenmesi. Çoğu ev sahibi evinde kova ile oturmaktadır. Ortak kullanım alanları giderleri adı altında toplanan ücretlerin çok afaki rakamlar olduğunu görüyoruz bunların makul ödenebilir rakamlara çekilmesini talep ediyoruz.

5- Site yönetiminin belirlediği aidat fiyatları oldukça yüksektir. Bu aidatlara ilişkin herhangi bir şeffaflık gösterilmemektedir. Bütçe açıklanması istendiğinde site yönetimi dilekçe hakkımızı bile elimizden almaktadır. Dilekçelerimiz ya kabul edilmemektedir ya da dilekçemize cevap dahi verilmemektedir. Her ay düzenli ödediğimiz bu aidatların nereye gittiğinin açıklanmasını istiyoruz.

6- Söz konusu devasal inşaat alanında hayatımızı sürdürebileceğimiz bir yaşam alanı yapılmamıştır. Sosyal donatılar eksiktir. Okul, pazar yeri, cami, sağlık ocağı, tranvay hattı, yaşlı evleri yapılmamıştır. Biz burada yaşayan hak sahiplerine bir yaşam alanı yaratılmamış sadece daire üstüne daire çıkılmıştır. Yaşam alanı yapılmamış mağduriyetimiz üzerine mağduriyet eklenmiştir.
Bu bir siyaset değil, bir insanlık meselesidir.
Sivil toplum kuruluşlarından ve halkımızdan sesimize ses olmalarını rica ediyoruz."