haberimizvar.net-İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. İsmail Tatlıoğlu, toplantısının başında İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yaralılara şifa dileğinde bulundu. Ayrıca eski Başbakan Mesut Yılmaz ve bugün cenaze töreni olan Burhan Kuzu’ya da rahmet ve ailelerine başsağlığı dileğinde bulundu.

Toplumun gündeminin depremle beraber ekonomi olarak devam etmekte olduğunu söyleyen Tatlıoğlu, en son yapılan araştırmaların yüzde 82 oranında toplumun birinci derecede ortaya koyduğu gündem maddesinin ekonomi olduğuna dikkat çekti. Tatlıoğlu, özellikle TÜİK kaynaklı veri açıklamalarının ne akademik dünyanın ne ekonomideki sivil toplum kuruluşlarının ne de diğer uluslararası tespitler ve açıklamalarla uyuşmadığını belirterek, TÜİK’in adeta bir veri ayarlama enstitüsüne dönüştüğünü ve Türkiye’de bir veri anarşizmi yaşandığını söyledi.

Dolar Kuru’nun 8,40’ların üzerine çıktığını ve artık bunun bir muhatabının olmadığının çok açık olduğunu söyleyen Tatlıoğlu, kurdaki yükselişle ilgili şu açıklamada bulundu:

"Döviz kurunu takip etmiyorum diyenlere sesleniyoruz, döviz kurunu takip etmemek hiçbir şeyi bilmemektir. Çünkü bizim gibi ülkelerde bütün planların temelinde, bütün hesapların temelinde döviz kuru öngörüleri vardır. Eğer döviz kuru tahminleriniz, öngörünüz yoksa o zaman hiçbir planınız, hiçbir öngörünüz, hiçbir çalışmanız ciddiye alınmaz ve şu an alınmıyor. O nedenle Türkiye’de Merkez Bankası da Allah’ın rahmetine mi kavuşmuştur, Türkiye’de Hazine ve Maliyenin yıllar sari birikimi buharlaşmış mıdır, yoksa bunlar sadece amacı siyasi iletişim işi olan siyasiler tarafından perdelenmekte midir? Bunları bütün kamuoyunun gözü önünde görmekteyiz.

Millet bütün birikimi harcanmaktadır. Ekonomi konusunda devlete güven konusunda tamamen zemine inilmiştir. Bizzat adalet Bakanı’nın tabiriyle adalete güven yüzde 20’lere inmiştir, eğitim maalesef velilerle eğitim çalışanları arasında bir mücadeleye dönmüştür. Ekonomi Allah’a emanet edilmiş şekilde gitmektedir. Türkiye’nin resmi bu değildir, Türkiye’nin bunlardan çıkacak gücü vardır. Türkiye adaletiyle, eğitimiyle ve ekonomisiyle savrulduğu bu yerden çıkacak güce sahiptir, milletimiz inşallah siyasi atmosferi değiştirerek buradan hızlı bir çıkışı yakalayacaktır."