Gönüllülerden Tülin Özturan, parkın doğal halinin bozulmasını istemediklerini belirtti. Özturan, “Buradaki dayanışmanın tek amacı ekolojik dengenin bozulmaması. Buradan otobüs geçmiyor, bu yolun düzeltilmesine gerek yok. Ağaç budanır, otlar ıslah edilebilir; ama burada hayvanların yuvalarını mahvettiler. Hayvanları öldürdüler” dedi. Mualla Erdem ise bu direnişin 23 yıldır sürdüğüne dikkat çekerek, “Ben direnişe emekli olduktan sonra katıldım. Bu dayanışmanın en büyük gücü mahalleli olmamız. Benim burada liseden, üniversiteden arkadaşlarım var. Hepimizin tek amacı nefes aldığımız bu yeri korumak” diye konuştu.

Erdem şöyle devam etti: “Üç tane yürütmeyi durdurma kararı alındı. Ama Üsküdar Belediyesi’nin saldırıları hiç bitmiyor. Otları keserek zaten ekosistemi bitirdiler, o yetmedi yol yaparak sit alanını yine bozuyorlar. Yeşil ağaçların dibini kuruttular. Biz bu kıyımın daha da büyümesine engel olmaya çalışıyoruz. 75 değil, 175 gün olsa da buradayız. Takvim satarak, gözlük kılıfı dikip satarak para biriktiriyoruz. Dayanışmayla borçlarımızı ödüyoruz.” Servet Güney ise şunları söyledi: “Ben İstanbul’da bir buçuk yıldır oturuyorum. Ormanlarımızın yanışı beni daha fazla mücadeleye itti. Buranın elimizde kalmasını istiyoruz. Burada nesli tükenmek üzere olan hayvanlar var. Leylekler göç sırasında buraya konuyorlardı, ot biçme sırasında konamadılar. Doğa sadece bize ait değil.”

İZİN VERMEYECEĞİZ

Validebağ Korusu avukatlarından Onur Cingil, belediye ekiplerinin koruya girmelerinin hukuksuz olduğunu vurguladı. Av. Cingil, “Elimizde üç mahkeme kararı var. Buna rağmen burada işlem yapmaya çalışıyorlar. İzin vermeyeceğiz. Geçen gün yeniden Tabiat Varlıkları Kurulu’na ve Koruma Kurulu’na şikâyette bulunduk. Belediyeyi mahkeme kararlarına uymaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.