haberimizvar.net- Osman Kavala’nın AİHM kararına rağmen tutukluluk halinin sürdürülmesinin ardından gözler Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne çevrildi. Komite, Kavala hakkında 2 Şubat’a kadar sürpriz bir tahliye kararı verilmemesi durumunda, AİHM’e başvuracak. AİHM’nin, Türkiye için sürecin başlatılması kararı vermesi durumunda, olası yaptırımlar masaya yatırılacak.

Yargıyı Erdoğan’ın zulmünden kurtaracağız
CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek de Kavala’nın tutukluluğuna ve Avrupa Konseyi’nin yaptırımlarına ilişkin açıklamada bulunarak şunları söyledi:
“AKP iktidarıyla beraber bağımsız yargıdan eser kalmamıştır. Yargı, Erdoğan’ın ağzından çıkacak söze göre hareket eder hale gelmiş. Tek adam rejimiyle birlikte yargımız artık ABD Başkanı’nın, Erdoğan’ın kulağını çektiğinde tutukluları serbest bırakır olmuş, içeride de Erdoğan’ın talimatları ile insanları esir etmiştir. Kavala Davası da bunlardan ayrı görülemez. Erdoğan’ın kişisel hırsı ve nefreti nedeniyle talimatlar alan yargı Kavala’yı hiçbir neden yokken ve davanın tek tutuklusu olarak içeride tutmaktadır. Bunun neticesinde de Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye yaptırımları söz konusudur. Bu demokrasiye, bağımsız yargı kavramına ve 84 milyona ihanetten başka bir şey değildir. Ancak yargıyı da Erdoğan’ın zulmünden kurtarıp bağımsızlığına kavuşturacağız. Az kaldı. Geliyor, gelmekte olan!”
ADALET TABELASI YETMEZ 
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün “Akademik kadrosu yetersiz bir binaya hukuk fakültesi tabelası asılması onu hukuk fakültesi yapmaz.” ifadesi üzerinden de eleştirilerini dile getiren CHP Antalya Milletvekili Zeybek, “Adalet Bakanı’nın bu ifadesi ile içinde saraydan talimat alan hakim ve savcı olan, duvarında Adalet Sarayı tabelası asılı her binada Adalet Sarayı sayılmaz. Adalet Bakanı samimiyetle yargı mensuplarına talimat almayın diyor ama onu aşan yukarıdan gelen talimatlara tepki gösteremiyor. Kavala davası bunlara bir örnek, suçlu ise tek başına mı, değilse neden AİHM kararına rağmen tutukluluğu devam ediyor. Türkiye’nin yargıya olan güvenini azaltan bu siyasi davalarla kaybedecek zamanı yok, bağımsız ve tarafsız yargıya giden yol, kuvvetler ayrılığı ile mümkün olacaktır.” dedi.