Bu ajansın halka maliyeti ne olacak?

EKONOMİ 24.12.2020 - 14:29, Güncelleme: 24.12.2020 - 14:29
 

Bu ajansın halka maliyeti ne olacak?

CHP’li Aydın Özer, Meclis’ten geçen düzenleme ile kurulacak olan Türkiye Çevre Ajansı’nın birçok belirsizliği içerdiğini belirterek, “Yanıta muhtaç pek çok soru var: Atık işçileri ve sektörünün durumu ne olacak? Halk nelerin finansörü olacak? Bu ajansın halka maliyeti ne olacak?” dedi.

haberimizvar.net- Türkiye Çevre Ajansının kuruluşunu öngören yasa teklifigece geç saatlerde TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na paralel bir yapı olarak faaliyet göstereceği veörnek verildiği gibiAvrupa Çevre Ajansı’yla da alakası olmadığı için eleştirilen Çevre Ajansının atık sektörünü nasıl yöneteceği ise belirsiz. Bu belirsizliğe dikkat çeken CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer şu ifadelerde bulundu: GERİ DÖNÜŞÜM BELİRSİZLİĞİ:Türkiye Çevre Ajansı sıfır atık sistemi kurulum ve uygulamasıyla depozito sisteminin tüm sürecini yönetecek. Komisyon görüşmelerinde bu sürece dair çok da konuşulmadı ama yurdun çevre politikasında değişim planlanırken fikirlerinin bile alınmadığı Çevre Mühendisleri Odasının da ifade ettiği gibi, bu teklif, ülke genelinde geri dönüşüm atıklarının yönetimini belirsizliğe mahkûm etmektedir. Belli ki kervan yolda düzülür, deniliyor ama böylesi bir atık yönetim faaliyeti uygulanabilir ve sürdürülebilir değildir. Çünkü sektörün gerçek sorunlarına eğilmiyor çünkü yalnızca piyasaya sürenlerin yatırdığı ücretlerden toplanan paranın yönetimine indirgeniyor. HALKA MALİYETİ NE? Pek çok soru yanıta muhtaç. Atık yönetiminin en can alıcı sorunlarından birisi olan atık kâğıt işçilerinin durumu ne olacak? Pandemi koşullarında artan işsizlikle birlikte pek çok kişi atık kâğıt işçiliğine yönelmedi mi? İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerin pek çok ilçesinde toplanan atık miktarlarına bakıldığında, atığın büyük çoğunluğu atık kâğıt işçileri tarafından toplanmıyor mu? O hâlde neden atıkların geri dönüşümüne en fazla katkıyı sağlayan bu insanlar görmezden geliniyor? Neden bu insanlara bir çözüm önerilmiyor? Peki, hakikaten çöp derdimiz bitecek mi, atıklar geri dönüşecek mi? Yani geçmeden para ödediğimiz otoyol, köprü; kullanmasak bile parasını ödediğimiz havaalanı; hasta olmasak bile ücretini ödediğimiz şehir hastanesi örnekleri önümüzde dururken bu soru son derece rahatsız edicidir. Çevre Ajansı depozito uygulamasıyla halkın cebinden ne kadar para çıkacak yani bunun maliyeti ne olacak, halk neleri finanse edecek? Asıl soru ise kim kazanacak, kim kaybedecek?”  YEREL İDARELER SİSTEMİN NERESİNDE:Mevcut durumda yerel yönetimler, ihale ettiği lisanslı firmalar veya kendi toplama sistemlerini kurarak geri dönüşüm atık sistemini sürdürüyor. Yetkilendirilmiş kuruluşların devreden çıkarılmasıyla atık yönetim faaliyetlerinin geliştirilmesi hususunda yapılan ayni ve nakdî yardımlar son bulacaktır. Geri kazanım payı üzerinden toplanan paraların Bakanlık ve dolayısıyla Ajans aracılığıyla kurulacak şirketlere mi aktarılacağı yoksa mevcut lisanslı firmalar aracılığıyla mı faaliyetin yürütüleceği belirsiz. Bu belirsizlik, özellikle ihale süresi bitmiş veya bitmek üzere olan mahallî idarelerin atıklarını toplatacak firma bulmalarını zorlaştıracaktır. Çünkü özellikle ithalatın başlamasıyla geri dönüşüm atıklarının fiyatı düşmüş, bu da lisanslı tesislerin toplama operasyon maliyetlerini karşılamaz olmuştur. Gelinen bu durum, önümüzdeki günlerde kâğıt, karton, plastik, cam ve metal geri dönüşüm atıklarının evsel nitelikli organik atık toplama operasyonlarıyla toplanması ve katı atık depolama tesislerine gönderilmesine neden olacaktır. Ayrıca işi tamamen özel sektöre devretmek kamu denetimini ortadan kaldırmaktır. Tabii, toplanan kaynağın tüm belediyelere eşit dağıtılacağı noktası da kuşkuludur.  MARKETLER ZORLANIR:Bu teklifle hayata geçirilmesi planlanan depozito sistemi belli ki düzgün planlanmamıştır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentleri düşünecek olursak marketler günlük toplanmasına karşın kendi mal sevkiyatlarından kaynaklanan atıkları bile muhafaza etmekte zorlanırken, vatandaşların marketlere getirdiği atıklar, fiziki koşulları yetersiz marketlerin neresinde depolanacaktır?Ürün satış yerlerinde depolanan bu atıkları kimin toplayacağı da belli değildir.     
CHP’li Aydın Özer, Meclis’ten geçen düzenleme ile kurulacak olan Türkiye Çevre Ajansı’nın birçok belirsizliği içerdiğini belirterek, “Yanıta muhtaç pek çok soru var: Atık işçileri ve sektörünün durumu ne olacak? Halk nelerin finansörü olacak? Bu ajansın halka maliyeti ne olacak?” dedi.

haberimizvar.net- Türkiye Çevre Ajansının kuruluşunu öngören yasa teklifigece geç saatlerde TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na paralel bir yapı olarak faaliyet göstereceği veörnek verildiği gibiAvrupa Çevre Ajansı’yla da alakası olmadığı için eleştirilen Çevre Ajansının atık sektörünü nasıl yöneteceği ise belirsiz. Bu belirsizliğe dikkat çeken CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer şu ifadelerde bulundu:

GERİ DÖNÜŞÜM BELİRSİZLİĞİ: Türkiye Çevre Ajansı sıfır atık sistemi kurulum ve uygulamasıyla depozito sisteminin tüm sürecini yönetecek. Komisyon görüşmelerinde bu sürece dair çok da konuşulmadı ama yurdun çevre politikasında değişim planlanırken fikirlerinin bile alınmadığı Çevre Mühendisleri Odasının da ifade ettiği gibi, bu teklif, ülke genelinde geri dönüşüm atıklarının yönetimini belirsizliğe mahkûm etmektedir. Belli ki kervan yolda düzülür, deniliyor ama böylesi bir atık yönetim faaliyeti uygulanabilir ve sürdürülebilir değildir. Çünkü sektörün gerçek sorunlarına eğilmiyor çünkü yalnızca piyasaya sürenlerin yatırdığı ücretlerden toplanan paranın yönetimine indirgeniyor.


HALKA MALİYETİ NE?

Pek çok soru yanıta muhtaç. Atık yönetiminin en can alıcı sorunlarından birisi olan atık kâğıt işçilerinin durumu ne olacak? Pandemi koşullarında artan işsizlikle birlikte pek çok kişi atık kâğıt işçiliğine yönelmedi mi? İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerin pek çok ilçesinde toplanan atık miktarlarına bakıldığında, atığın büyük çoğunluğu atık kâğıt işçileri tarafından toplanmıyor mu? O hâlde neden atıkların geri dönüşümüne en fazla katkıyı sağlayan bu insanlar görmezden geliniyor? Neden bu insanlara bir çözüm önerilmiyor? Peki, hakikaten çöp derdimiz bitecek mi, atıklar geri dönüşecek mi? Yani geçmeden para ödediğimiz otoyol, köprü; kullanmasak bile parasını ödediğimiz havaalanı; hasta olmasak bile ücretini ödediğimiz şehir hastanesi örnekleri önümüzde dururken bu soru son derece rahatsız edicidir. Çevre Ajansı depozito uygulamasıyla halkın cebinden ne kadar para çıkacak yani bunun maliyeti ne olacak, halk neleri finanse edecek? Asıl soru ise kim kazanacak, kim kaybedecek?” 


YEREL İDARELER SİSTEMİN NERESİNDE:Mevcut durumda yerel yönetimler, ihale ettiği lisanslı firmalar veya kendi toplama sistemlerini kurarak geri dönüşüm atık sistemini sürdürüyor. Yetkilendirilmiş kuruluşların devreden çıkarılmasıyla atık yönetim faaliyetlerinin geliştirilmesi hususunda yapılan ayni ve nakdî yardımlar son bulacaktır. Geri kazanım payı üzerinden toplanan paraların Bakanlık ve dolayısıyla Ajans aracılığıyla kurulacak şirketlere mi aktarılacağı yoksa mevcut lisanslı firmalar aracılığıyla mı faaliyetin yürütüleceği belirsiz. Bu belirsizlik, özellikle ihale süresi bitmiş veya bitmek üzere olan mahallî idarelerin atıklarını toplatacak firma bulmalarını zorlaştıracaktır. Çünkü özellikle ithalatın başlamasıyla geri dönüşüm atıklarının fiyatı düşmüş, bu da lisanslı tesislerin toplama operasyon maliyetlerini karşılamaz olmuştur. Gelinen bu durum, önümüzdeki günlerde kâğıt, karton, plastik, cam ve metal geri dönüşüm atıklarının evsel nitelikli organik atık toplama operasyonlarıyla toplanması ve katı atık depolama tesislerine gönderilmesine neden olacaktır. Ayrıca işi tamamen özel sektöre devretmek kamu denetimini ortadan kaldırmaktır. Tabii, toplanan kaynağın tüm belediyelere eşit dağıtılacağı noktası da kuşkuludur. 


MARKETLER ZORLANIR:Bu teklifle hayata geçirilmesi planlanan depozito sistemi belli ki düzgün planlanmamıştır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentleri düşünecek olursak marketler günlük toplanmasına karşın kendi mal sevkiyatlarından kaynaklanan atıkları bile muhafaza etmekte zorlanırken, vatandaşların marketlere getirdiği atıklar, fiziki koşulları yetersiz marketlerin neresinde depolanacaktır?Ürün satış yerlerinde depolanan bu atıkları kimin toplayacağı da belli değildir. 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.