Çetin: Pandemide Antalya yıkılmadı

YEREL (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 26.01.2022 - 10:33, Güncelleme: 26.01.2022 - 10:33
 

Çetin: Pandemide Antalya yıkılmadı

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, pandemi sürecinde Türkiye'de en büyük ekonomik kaybı Antalya'nın yaşadığını belirterek, "Pandemi nedeniyle turizmdeki kayıp, normal bir şehir için öldürücü olurdu. Sıradan bir şehir olsaydık biterdik, ama Antalya yıkılmadı, ayakta kalabildi" dedi

haberimizvar.net- ATSO Ocak Ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer'in başkanlığında çevrimiçi gerçekleşti. Toplantıda bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, oda faaliyetlerinin yanı sıra, ekonomi ve gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Ekonomide ve sektörlerde sorunların devam ettiğini belirten Davut Çetin, “Aralık ayında döviz depremi yaşadık, birkaç günden beri de doğal gaz depremi yaşıyoruz. Doğal gaz zammından şikâyet ederken geçen hafta İran gazı kesintisi gerekçesiyle gaz tedarikinde de kesinti yapılması sanayi üretimine dinamit koymuş oldu. Kesintinin nedeninin İran olduğu söyleniyor. 2020'de İran'ın doğal gaz ithalatımızdaki payı yüzde 11. Geçen yıl 10 ayda ise yüzde 16. Ana kaynağımız Rusya yüzde 48 paya sahip. Sonra Azerbaycan var, ayrıca Cezayir'den, ABD'den de doğal gaz alıyoruz. Şimdi yüzde 16 paya sahip İran 10 günlük kesinti nedeniyle bizim sanayimizde yüzde 40 kesintiye yol açıyorsa burada bir hesap ve planlama hatası var demektir. Bu kadar sorun varken halen ülkede bu kadar siyasi kavga olması kabul edilebilir bir şey değil. Artık siyasetin bir kenara bırakılması kesinlikle şart. Bütün sistemi, kurumları siyasetin dışına çıkarmak zorundayız, aksi halde hangi parti olursa olsun, her gün bir başka sıkıntı yaşamaya devam ederiz" diye konuştu. ORGANİZE TARİFESİ DIŞARIDAN 3 KAT DAHA YÜKSEK HALE GELDİ Elektriğe ve doğal gaza bir yılda yüzde kaç zam geldiğini artık hesap edemez duruma geldiklerini belirten Davut Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü; “Kademeli fiyatlama, tarife değişiklikleri derken konut elektriğinde ilk aşamada yıllık zam yüzde 200'e yakın, tarımsal sulamada yüzde 120, ticarethanelerde yüzde 158 oldu. Aslında kademelendirme nedeniyle kimse henüz ne kadar zam geleceğini de bilmiyor, fatura geldikçe göreceğiz. Antalya diğer illere göre sıcak iklimde olduğu için biz doğal gazı pahalı kullanıyoruz, bu durumda yazın da elektriği ucuz kullanmamız gerekir. Organize sanayilerde doğal gaz indirimleri kaldırılınca organize tarifesi dışarıdan 3 kat daha yüksek hale geldi. Bu kadar fiyat artışlarının asıl nedeni dövizdeki artıştır." GİRDİ MALİYETLERİNDE ARTIŞ VE KOBİ'LERİN FİNANSMAN İHTİYACI Elektrik, doğal gaz ve enflasyondan sonra en büyük sıkıntının kredi konusu olduğuna dikkat çeken Davut Çetin, “Enflasyon halkın alım gücünü düşürdü, işletmelerimizin de sermayesini eritti. Bu nedenle komitelerimizin kredi talepleri yoğunlaştı. Bütün sektörlerimiz KGF destekli kredi talep ediyor. Komitelerimizin bir başka ortak talebi de istihdam desteklerinin artırılmasıdır. Asgari ücretin üzerindeki ücretlerde artış zorunluluğu bütün KOBİ'lerde sıkıntı yaratmıştır. Bu nedenle istihdam desteklerinin artırılması da gereklidir" diye konuştu. SEKTÖREL TALEPLER İLGİLİ BAKANLIKLARA İLETİLİYOR Meslek Komitesi başkanları ve sektörel toplantılardan sonra hazırlanan raporu TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra, Ticaret Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı'na ilettiklerini belirten Davut Çetin, “Hazine ve Maliye Bakanımız düşük faizli KGF kredileri verileceğini söylediler. Fakat ne zaman ne boyutta, nasıl kredi verileceği henüz netleşmedi. Şimdi kamu bankalarına 60 milyarlık sermaye ilavesi gündemde. Bir, iki ay içinde yapılacağı söyleniyor. Oysa bu konuda kaybedecek zaman yok, işletmelere bir an önce finansman konusunda ışık yakılmalıdır. KDV indirimleri taleplerimizi de Sayın Bakana anlattık, özellikle aynı ürünlerdeki farklılıkların giderileceğini ifade ettiler. Yine komitelerimizin zincir marketlerle ilgili düzenleme beklentileri de vardı. Bu konuda da çalışma var, yasa teklifini bekliyoruz" ifadesini kullandı. ANTALYA LİMANI'NIN TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ Antalya Limanı'nda sözleşme süresinin ihale yapılmadan uzatılmasıyla ilgili kanun değişikliğinin TBMM'de kabul edildiğini belirten Davut Çetin, “Antalya Limanı'nda sözleşme süresi yeni ihale yapılmadan uzatılmamalı dedik, ancak TBMM'ye kanun değişikliği tekrar getirildi ve kabul edildi. Maalesef bu tür konularda şehrin talepleri yeterince dikkate alınmıyor. Firmaya avantaj sağlanacaksa bunun karşılığında liman fiyatları da makul düzeye çekilmelidir. Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz, fiyatlar makul düzeye çekilmesi için bu konuyu devamlı gündemde tutacağız" dedi. Davut Çetin, ATSO'nun 10-15 yıl önce gündeme getirdiği Antalya Hipodromu'nun açılışının yapılmasından memnuniyet duyduğunu da belirterek, “Hipodromun Antalya turizmine bir çeşit katmasını diliyorum" dedi. ANTALYA EKONOMİSİNDE GELİŞMELER Antalya ekonomisindeki gelişmelere de değinen Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü; “Antalya olarak 2020 yılında pandeminin turizme etkisinden dolayı büyük darbe aldık. Türkiye'de en büyük ekonomik kaybı biz yaşadık. Geçen yıl turizmde ancak 2019'un yüzde 60'larına geldik. 2019'a göre turist ve gelir kaybını hesaplarsak 2 yılda 18 milyon turist kaybımız var. Antalya'nın bir turistten karı 300 dolar olsa iki yılda 6 milyar dolar kayıp demektir. Biz pandemi başında 2020'de 20 milyar lira civarında kaybımız olacak demiştik. Buna 2021'i eklerseniz, o dönemin döviz kurunu ve enflasyon farkını dikkate alırsanız bu civarda bir kaybımız var. Pandemi nedeniyle turizmdeki bu kayıp, normal bir şehir için öldürücü olurdu. Fakat Antalya ayakta kaldı. Sıradan bir şehir olsaydık biterdik, ama Antalya yıkılmadı, ayakta kalabildi." "Şirket kuruluşunda 2019'da dördüncü ildik, 2020 pandemi yılında ve 2021'de yine dördüncü sırada olmaya devam ediyoruz. Yani bütün sorunlara rağmen Antalya'nın bir başka boyutu var. Antalya geçmişte turizm, inşaat gibi sektörleriyle çalışan göçü alırdı. Şimdi Antalya'da yaşamak isteyenler konut alarak geliyorlar, ticaret yapmak üzere gelen de azalmıyor, artıyor. Turizme, tarıma, konut veya gayrimenkule gelen yabancı sermaye var. Yabancı sermayeli şirket sayımız 4 bin 600'e yaklaştı. Sadece serbest bölgemizde 39 tam yabancı sermayeli, 21 de yabancı ortaklı şirket var. Serbest bölgemizin istihdamı 5 bin 700 kadar, ama yurtdışına yat, tekne, makine, elektronik gibi ürünlerle yarım milyar dolar ihracat yapıyor. Antalya'nın ihracatında genelde sadece ihracatçılar birliği rakamına bakılıyor, Serbest Bölgemizin ihracatını da dikkate almalıyız."    
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, pandemi sürecinde Türkiye'de en büyük ekonomik kaybı Antalya'nın yaşadığını belirterek, "Pandemi nedeniyle turizmdeki kayıp, normal bir şehir için öldürücü olurdu. Sıradan bir şehir olsaydık biterdik, ama Antalya yıkılmadı, ayakta kalabildi" dedi

haberimizvar.net- ATSO Ocak Ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer'in başkanlığında çevrimiçi gerçekleşti. Toplantıda bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, oda faaliyetlerinin yanı sıra, ekonomi ve gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Ekonomide ve sektörlerde sorunların devam ettiğini belirten Davut Çetin, “Aralık ayında döviz depremi yaşadık, birkaç günden beri de doğal gaz depremi yaşıyoruz. Doğal gaz zammından şikâyet ederken geçen hafta İran gazı kesintisi gerekçesiyle gaz tedarikinde de kesinti yapılması sanayi üretimine dinamit koymuş oldu. Kesintinin nedeninin İran olduğu söyleniyor. 2020'de İran'ın doğal gaz ithalatımızdaki payı yüzde 11. Geçen yıl 10 ayda ise yüzde 16. Ana kaynağımız Rusya yüzde 48 paya sahip. Sonra Azerbaycan var, ayrıca Cezayir'den, ABD'den de doğal gaz alıyoruz. Şimdi yüzde 16 paya sahip İran 10 günlük kesinti nedeniyle bizim sanayimizde yüzde 40 kesintiye yol açıyorsa burada bir hesap ve planlama hatası var demektir. Bu kadar sorun varken halen ülkede bu kadar siyasi kavga olması kabul edilebilir bir şey değil. Artık siyasetin bir kenara bırakılması kesinlikle şart. Bütün sistemi, kurumları siyasetin dışına çıkarmak zorundayız, aksi halde hangi parti olursa olsun, her gün bir başka sıkıntı yaşamaya devam ederiz" diye konuştu.


ORGANİZE TARİFESİ DIŞARIDAN 3 KAT DAHA YÜKSEK HALE GELDİ


Elektriğe ve doğal gaza bir yılda yüzde kaç zam geldiğini artık hesap edemez duruma geldiklerini belirten Davut Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü;


“Kademeli fiyatlama, tarife değişiklikleri derken konut elektriğinde ilk aşamada yıllık zam yüzde 200'e yakın, tarımsal sulamada yüzde 120, ticarethanelerde yüzde 158 oldu. Aslında kademelendirme nedeniyle kimse henüz ne kadar zam geleceğini de bilmiyor, fatura geldikçe göreceğiz. Antalya diğer illere göre sıcak iklimde olduğu için biz doğal gazı pahalı kullanıyoruz, bu durumda yazın da elektriği ucuz kullanmamız gerekir. Organize sanayilerde doğal gaz indirimleri kaldırılınca organize tarifesi dışarıdan 3 kat daha yüksek hale geldi. Bu kadar fiyat artışlarının asıl nedeni dövizdeki artıştır."


GİRDİ MALİYETLERİNDE ARTIŞ VE KOBİ'LERİN FİNANSMAN İHTİYACI


Elektrik, doğal gaz ve enflasyondan sonra en büyük sıkıntının kredi konusu olduğuna dikkat çeken Davut Çetin, “Enflasyon halkın alım gücünü düşürdü, işletmelerimizin de sermayesini eritti. Bu nedenle komitelerimizin kredi talepleri yoğunlaştı. Bütün sektörlerimiz KGF destekli kredi talep ediyor. Komitelerimizin bir başka ortak talebi de istihdam desteklerinin artırılmasıdır. Asgari ücretin üzerindeki ücretlerde artış zorunluluğu bütün KOBİ'lerde sıkıntı yaratmıştır. Bu nedenle istihdam desteklerinin artırılması da gereklidir" diye konuştu.


SEKTÖREL TALEPLER İLGİLİ BAKANLIKLARA İLETİLİYOR


Meslek Komitesi başkanları ve sektörel toplantılardan sonra hazırlanan raporu TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra, Ticaret Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı'na ilettiklerini belirten Davut Çetin, “Hazine ve Maliye Bakanımız düşük faizli KGF kredileri verileceğini söylediler. Fakat ne zaman ne boyutta, nasıl kredi verileceği henüz netleşmedi. Şimdi kamu bankalarına 60 milyarlık sermaye ilavesi gündemde. Bir, iki ay içinde yapılacağı söyleniyor. Oysa bu konuda kaybedecek zaman yok, işletmelere bir an önce finansman konusunda ışık yakılmalıdır. KDV indirimleri taleplerimizi de Sayın Bakana anlattık, özellikle aynı ürünlerdeki farklılıkların giderileceğini ifade ettiler. Yine komitelerimizin zincir marketlerle ilgili düzenleme beklentileri de vardı. Bu konuda da çalışma var, yasa teklifini bekliyoruz" ifadesini kullandı.


ANTALYA LİMANI'NIN TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ


Antalya Limanı'nda sözleşme süresinin ihale yapılmadan uzatılmasıyla ilgili kanun değişikliğinin TBMM'de kabul edildiğini belirten Davut Çetin, “Antalya Limanı'nda sözleşme süresi yeni ihale yapılmadan uzatılmamalı dedik, ancak TBMM'ye kanun değişikliği tekrar getirildi ve kabul edildi. Maalesef bu tür konularda şehrin talepleri yeterince dikkate alınmıyor. Firmaya avantaj sağlanacaksa bunun karşılığında liman fiyatları da makul düzeye çekilmelidir. Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz, fiyatlar makul düzeye çekilmesi için bu konuyu devamlı gündemde tutacağız" dedi.


Davut Çetin, ATSO'nun 10-15 yıl önce gündeme getirdiği Antalya Hipodromu'nun açılışının yapılmasından memnuniyet duyduğunu da belirterek, “Hipodromun Antalya turizmine bir çeşit katmasını diliyorum" dedi.


ANTALYA EKONOMİSİNDE GELİŞMELER


Antalya ekonomisindeki gelişmelere de değinen Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü;


“Antalya olarak 2020 yılında pandeminin turizme etkisinden dolayı büyük darbe aldık. Türkiye'de en büyük ekonomik kaybı biz yaşadık. Geçen yıl turizmde ancak 2019'un yüzde 60'larına geldik. 2019'a göre turist ve gelir kaybını hesaplarsak 2 yılda 18 milyon turist kaybımız var. Antalya'nın bir turistten karı 300 dolar olsa iki yılda 6 milyar dolar kayıp demektir. Biz pandemi başında 2020'de 20 milyar lira civarında kaybımız olacak demiştik. Buna 2021'i eklerseniz, o dönemin döviz kurunu ve enflasyon farkını dikkate alırsanız bu civarda bir kaybımız var. Pandemi nedeniyle turizmdeki bu kayıp, normal bir şehir için öldürücü olurdu. Fakat Antalya ayakta kaldı. Sıradan bir şehir olsaydık biterdik, ama Antalya yıkılmadı, ayakta kalabildi."


"Şirket kuruluşunda 2019'da dördüncü ildik, 2020 pandemi yılında ve 2021'de yine dördüncü sırada olmaya devam ediyoruz. Yani bütün sorunlara rağmen Antalya'nın bir başka boyutu var. Antalya geçmişte turizm, inşaat gibi sektörleriyle çalışan göçü alırdı. Şimdi Antalya'da yaşamak isteyenler konut alarak geliyorlar, ticaret yapmak üzere gelen de azalmıyor, artıyor. Turizme, tarıma, konut veya gayrimenkule gelen yabancı sermaye var. Yabancı sermayeli şirket sayımız 4 bin 600'e yaklaştı. Sadece serbest bölgemizde 39 tam yabancı sermayeli, 21 de yabancı ortaklı şirket var. Serbest bölgemizin istihdamı 5 bin 700 kadar, ama yurtdışına yat, tekne, makine, elektronik gibi ürünlerle yarım milyar dolar ihracat yapıyor. Antalya'nın ihracatında genelde sadece ihracatçılar birliği rakamına bakılıyor, Serbest Bölgemizin ihracatını da dikkate almalıyız."

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.