CHP’li Öztrak: Ülkeyi ciğer gibi yemişler

SİYASET 07.06.2021 - 23:52, Güncelleme: 07.06.2021 - 23:52
 

CHP’li Öztrak: Ülkeyi ciğer gibi yemişler

Sedat Peker’in Süleyman Soylu’nun talimatıyla yurtdışına kaçtığını iddia ettiği Sezgin Baran Korkmaz’ın Erdoğan ile yan yana fotoğrafını gösteren CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Ülkeyi ciğer gibi mafya-siyaset-ticaret ekseninde yıllarca yemişler” dedi.

haberimizvar.net  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Sedat Peker’in, Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına kaçma talimatının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verildiği iddiasıyla ilgili konuştu. Basın toplantısında Sezgin Baran Korkmaz’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçmiş dönemde çekilmiş yan yana fotoğrafını gösteren Öztrak, “Kavgalı evin bir başka ferdi Sezgin Baran Korkmaz, AKP döneminin türedi zenginlerinden. Geçmişi de gölgeli bir isim” dedi.   HERKES HERKESİN DOSYASINI TUTMUŞ   CHP Sözcüsü Öztrak şunları söyledi: “Tek kişinin iki dudağına bağlı bu düzende, denge-denetim kalmadı. Koskoca ülke vesayet rejiminin pisliği, kiri ve pası içinde nefes alamaz hale geldi. Fransız yazar ve düşünür Voltaire’in dediği gibi, ‘sıradan hırsız paranızı, siyasi hırsız ise geleceğinizi, hayallerinizi, gülümsemenizi çalar’. Tek kişilik vesayet rejimi, milletimizin geleceğini, umutlarını, gülümsemesini çaldı. Atalar, ‘ağacın kurdu içinde olur’ demiş. Adı Cumhur İttifakı olan ağacın her yerini, kurtlar sarmış. Bu ittifak, kavgalı ev olmuş. Ev halkı birbirine racon kesiyor. Yetmiyor şantaj yapıyor. Herkes herkesin dosyasını tutmuş”.   CUMHUR İTTİFAKI CÜRÜM İTTİFAKIDIR   “Cumhur İttifakı, cürüm ve cüruf ittifakı olmuş. Ev halkından bir organize suç örgütü elebaşı, ‘biz bir aileyiz, her suçta beraberiz’ diyor. Eskiler fosseptik çukuru dolunca, direğine bir ciğer asarmış. Kurtçuklar da bu ciğeri yer, çoğalırmış. Ciğer bitince kurtçuklar aşağı düşer, buradaki pislikleri yemeye başlarlarmış. Pislik bitince de kurtçuklar birbirini yermiş. Teşbihte hata olmaz. Bugün ülkemizdeki durum, tam da budur. Ülkeyi ciğer gibi, mafya-siyaset-ticaret ekseninde yıllarca yemişler. Şimdi de düştükleri çukurda, birbirlerini yiyorlar. Sarayın kibirlisi ‘külahın görünmesin’ diye talimat vermiş, ama ne fayda. İp elden kaçmış, partisinin içi kazan gibi, fokur fokur kaynıyor. Kavgalı evin ahalisi, birbirlerine bağırıp çağırmaktan milletin sesini duymuyor. Milletimiz derdine derman bekliyor, bunlar kavga ediyor”.   ERDOĞAN KAHVELERİN PARASINI SORSUN   “Suç örgütü elebaşı, AK Parti için mitingler düzenlemekle kalmamış. AKP’nin seçimlerde dağıttığı, milyonlarca poşet kahveyi de o vermiş. Kahve parasını da tahsil edememiş. Anlaşılan bunlar birbirlerini de tokatlıyorlar. Atalarımız, ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ demiş. Milyonlarca liralık kahvenin acaba ne kadar hatırı oldu? Erdoğan, partisinin Mali ve İdari İşler Başkanı’nı bir çağırsın, sorsun bakalım. Bu kahvelerin parası ödenmiş mi, ödenmemiş mi? Bu kahvelerin faturası Anayasa Mahkemesi’ne ibraz edilmiş mi? Ödenmediyse, Siyasi Partiler Kanunu’na göre bu milyonlarca liralık kahve, nasıl kayda alınmış? Bu millete utanmadan sıkılmadan haram kahve içirenlerden bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır”.   AKP’Lİ SİYASETÇİLERE ÇANTA DOLUSU PARA   “Yine AKP’nin son kongresinde, MKYK’ya seçilen bir siyasetçiye, milletvekili seçimlerinde çanta çanta para verildiği iddiası var. Atanmış İçişleri Bakanı da benzer bir iddiayı gündeme getirmişti. Bunu ciddiye almak gerekir. Ancak suç örgütü elebaşı para dolu çantaları, 10 bin dolar maaşları, tek bir AKP’li siyasetçiye vermemiş. 10 bin dolar maaşa bağlanan siyasetçi de hâlâ belli değil. Erdoğan İçişleri Bakanı’nı çağırıp bu konuda bilgi aldı mı? Partisinde para çantası alma iddialarına muhatap siyasetçiden savunma istedi mi? Genel Başkan olarak Erdoğan partisinin Disiplin Kurulu’nu çalıştıracak mı? Çalıştırmayacak mı?”   SOYLU KENDİNİ MECLİSTEN ÜSTÜN GÖRÜYOR   “Kavgalı evin bir başka ferdi. Sezgin Baran Korkmaz. AKP döneminin türedi zenginlerinden. Geçmişi gölgeli bir isim. Kara para aklama ile suçlanıyor. Yurtdışına kaçtı. Kaçmadan önce İçişleri Bakanı’yla görüştüğü iddiası var. Nasıl kaçtığı hâlâ muamma… Yurtdışına çıkış talimatının, İçişleri Bakanı tarafından verildiği iddia ediliyor. TBMM Başkanı, 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklamasını isteyen bir yazıyı, İçişleri Bakanı’na yazdığını açıkladı. Ama cevap alamadığı görülüyor. Anlaşılan bu atama bakan, kendisini TBMM’den üstün görüyor”.   MECLİS BAŞKANI BUNUN HESABINI SORSUN   “Hem 10 bin dolar maaş meselesi, hem de Sezgin Baran Korkmaz konusu çok ciddidir. Bu bakan hakkındaki iddialara TBMM vaziyet etmelidir. Derhal bir araştırma komisyonu kurulmalıdır. Bu korkunç iddialar kendisine sorulmalı. Gerekiyorsa konu, soruşturma sürecine ve Yüce Divan’a taşınmalıdır. Meclis Başkanı, parti gruplarını ikna ederek Meclis’in bu rezalete el koymasını sağlamalıdır. Hem mektubuna cevap almalı, hem de Meclis’in anayasal görevini yerine getirip bu skandalın hesabını sormasını sağlamalıdır. Meclis Başkanı bunları yapamıyor, milletin ve onun seçtiği TBMM’nin hakkını, hukukunu koruyamıyorsa o koltukta bir dakika bile oturmamalıdır”.   AMERİKA BAŞKANI’YLA TATLI BAŞLANGIÇ   “İki yıl önce, şeker fabrikaları özelleştirilirken, tepkileri hafifletmek için nişasta bazlı şeker kotalarını düşürdüler. Şeker fabrikaları elden çıktı. Değerli arsaları satıldı. Anlaşılan, 14 Haziran’da Biden görüşmesine, eli boş gitmemek için, nişasta bazlı şeker kotasını yeniden yüzde yüz artırdılar. Bundan en çok kim yararlanacak? Amerikan Cargill firması. Amerikan Başkanı ile tatlı bir başlangıç yapabilmek için milletin çoluğunun, çocuğunun sağlığı tehlikeye atılıyor”.   ZİRAAT BANKASI BUNA SESSİZ KALAMAZ    “Kendi çiftçimize vurulan darbe de cabası. Allah aşkına! Bir yönetim kendi çiftçisine bu kadar mı düşman olur? Çiftçinin sırtına vurulan hançer bir değil, on değil. Çiftçinin bankası Ziraat Bankası, basının amiral gemisinin de içinde olduğu bir medya grubu, havuza katılsın, Saray’a ram olsun diye; 2018’de 675 milyon dolar kredi verdi. Bankanın o dönemki Genel Müdürü ‘vardı, verdik’ diye meydan okudu. Ama dün ortaya atılan iddiaya göre; grup, aldığı kredinin ne anapara ne de faiz borcunu ödemiş. Ziraat Bankası; havuz medyası genişlesin diye 675 milyon doları, Turkcell, Varlık Fonu’na kalsın diye 1,6 milyar doları dağıtırken, bu ülkede çiftçiler yokluktan canına kıyıyor. Ziraat Bankası artık daha fazla sessiz kalamaz. Bu kadar çiftçimiz canıyla ihtarname çekerken, Doğan Medya’yı yandaş satın alsın diye verilen kredinin encamı, ticari sır bahanesiyle örtülemez. Bugüne kadar bu kredinin ne kadarı ödendi? Ödemelerde bir gecikme var mı? Banka yönetimi bunları halka açıklamalıdır”. 
Sedat Peker’in Süleyman Soylu’nun talimatıyla yurtdışına kaçtığını iddia ettiği Sezgin Baran Korkmaz’ın Erdoğan ile yan yana fotoğrafını gösteren CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Ülkeyi ciğer gibi mafya-siyaset-ticaret ekseninde yıllarca yemişler” dedi.

haberimizvar.net

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Sedat Peker’in, Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına kaçma talimatının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından verildiği iddiasıyla ilgili konuştu. Basın toplantısında Sezgin Baran Korkmaz’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçmiş dönemde çekilmiş yan yana fotoğrafını gösteren Öztrak, “Kavgalı evin bir başka ferdi Sezgin Baran Korkmaz, AKP döneminin türedi zenginlerinden. Geçmişi de gölgeli bir isim” dedi.

 

HERKES HERKESİN DOSYASINI TUTMUŞ

 

CHP Sözcüsü Öztrak şunları söyledi: “Tek kişinin iki dudağına bağlı bu düzende, denge-denetim kalmadı. Koskoca ülke vesayet rejiminin pisliği, kiri ve pası içinde nefes alamaz hale geldi. Fransız yazar ve düşünür Voltaire’in dediği gibi, ‘sıradan hırsız paranızı, siyasi hırsız ise geleceğinizi, hayallerinizi, gülümsemenizi çalar’. Tek kişilik vesayet rejimi, milletimizin geleceğini, umutlarını, gülümsemesini çaldı. Atalar, ‘ağacın kurdu içinde olur’ demiş. Adı Cumhur İttifakı olan ağacın her yerini, kurtlar sarmış. Bu ittifak, kavgalı ev olmuş. Ev halkı birbirine racon kesiyor. Yetmiyor şantaj yapıyor. Herkes herkesin dosyasını tutmuş”.

 

CUMHUR İTTİFAKI CÜRÜM İTTİFAKIDIR

 

“Cumhur İttifakı, cürüm ve cüruf ittifakı olmuş. Ev halkından bir organize suç örgütü elebaşı, ‘biz bir aileyiz, her suçta beraberiz’ diyor. Eskiler fosseptik çukuru dolunca, direğine bir ciğer asarmış. Kurtçuklar da bu ciğeri yer, çoğalırmış. Ciğer bitince kurtçuklar aşağı düşer, buradaki pislikleri yemeye başlarlarmış. Pislik bitince de kurtçuklar birbirini yermiş. Teşbihte hata olmaz. Bugün ülkemizdeki durum, tam da budur. Ülkeyi ciğer gibi, mafya-siyaset-ticaret ekseninde yıllarca yemişler. Şimdi de düştükleri çukurda, birbirlerini yiyorlar. Sarayın kibirlisi ‘külahın görünmesin’ diye talimat vermiş, ama ne fayda. İp elden kaçmış, partisinin içi kazan gibi, fokur fokur kaynıyor. Kavgalı evin ahalisi, birbirlerine bağırıp çağırmaktan milletin sesini duymuyor. Milletimiz derdine derman bekliyor, bunlar kavga ediyor”.

 

ERDOĞAN KAHVELERİN PARASINI SORSUN

 

“Suç örgütü elebaşı, AK Parti için mitingler düzenlemekle kalmamış. AKP’nin seçimlerde dağıttığı, milyonlarca poşet kahveyi de o vermiş. Kahve parasını da tahsil edememiş. Anlaşılan bunlar birbirlerini de tokatlıyorlar. Atalarımız, ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ demiş. Milyonlarca liralık kahvenin acaba ne kadar hatırı oldu? Erdoğan, partisinin Mali ve İdari İşler Başkanı’nı bir çağırsın, sorsun bakalım. Bu kahvelerin parası ödenmiş mi, ödenmemiş mi? Bu kahvelerin faturası Anayasa Mahkemesi’ne ibraz edilmiş mi? Ödenmediyse, Siyasi Partiler Kanunu’na göre bu milyonlarca liralık kahve, nasıl kayda alınmış? Bu millete utanmadan sıkılmadan haram kahve içirenlerden bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır”.

 

AKP’Lİ SİYASETÇİLERE ÇANTA DOLUSU PARA

 

“Yine AKP’nin son kongresinde, MKYK’ya seçilen bir siyasetçiye, milletvekili seçimlerinde çanta çanta para verildiği iddiası var. Atanmış İçişleri Bakanı da benzer bir iddiayı gündeme getirmişti. Bunu ciddiye almak gerekir. Ancak suç örgütü elebaşı para dolu çantaları, 10 bin dolar maaşları, tek bir AKP’li siyasetçiye vermemiş. 10 bin dolar maaşa bağlanan siyasetçi de hâlâ belli değil. Erdoğan İçişleri Bakanı’nı çağırıp bu konuda bilgi aldı mı? Partisinde para çantası alma iddialarına muhatap siyasetçiden savunma istedi mi? Genel Başkan olarak Erdoğan partisinin Disiplin Kurulu’nu çalıştıracak mı? Çalıştırmayacak mı?”

 

SOYLU KENDİNİ MECLİSTEN ÜSTÜN GÖRÜYOR

 

“Kavgalı evin bir başka ferdi. Sezgin Baran Korkmaz. AKP döneminin türedi zenginlerinden. Geçmişi gölgeli bir isim. Kara para aklama ile suçlanıyor. Yurtdışına kaçtı. Kaçmadan önce İçişleri Bakanı’yla görüştüğü iddiası var. Nasıl kaçtığı hâlâ muamma… Yurtdışına çıkış talimatının, İçişleri Bakanı tarafından verildiği iddia ediliyor. TBMM Başkanı, 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklamasını isteyen bir yazıyı, İçişleri Bakanı’na yazdığını açıkladı. Ama cevap alamadığı görülüyor. Anlaşılan bu atama bakan, kendisini TBMM’den üstün görüyor”.

 

MECLİS BAŞKANI BUNUN HESABINI SORSUN

 

“Hem 10 bin dolar maaş meselesi, hem de Sezgin Baran Korkmaz konusu çok ciddidir. Bu bakan hakkındaki iddialara TBMM vaziyet etmelidir. Derhal bir araştırma komisyonu kurulmalıdır. Bu korkunç iddialar kendisine sorulmalı. Gerekiyorsa konu, soruşturma sürecine ve Yüce Divan’a taşınmalıdır. Meclis Başkanı, parti gruplarını ikna ederek Meclis’in bu rezalete el koymasını sağlamalıdır. Hem mektubuna cevap almalı, hem de Meclis’in anayasal görevini yerine getirip bu skandalın hesabını sormasını sağlamalıdır. Meclis Başkanı bunları yapamıyor, milletin ve onun seçtiği TBMM’nin hakkını, hukukunu koruyamıyorsa o koltukta bir dakika bile oturmamalıdır”.

 

AMERİKA BAŞKANI’YLA TATLI BAŞLANGIÇ

 

“İki yıl önce, şeker fabrikaları özelleştirilirken, tepkileri hafifletmek için nişasta bazlı şeker kotalarını düşürdüler. Şeker fabrikaları elden çıktı. Değerli arsaları satıldı. Anlaşılan, 14 Haziran’da Biden görüşmesine, eli boş gitmemek için, nişasta bazlı şeker kotasını yeniden yüzde yüz artırdılar. Bundan en çok kim yararlanacak? Amerikan Cargill firması. Amerikan Başkanı ile tatlı bir başlangıç yapabilmek için milletin çoluğunun, çocuğunun sağlığı tehlikeye atılıyor”.

 

ZİRAAT BANKASI BUNA SESSİZ KALAMAZ

 

 “Kendi çiftçimize vurulan darbe de cabası. Allah aşkına! Bir yönetim kendi çiftçisine bu kadar mı düşman olur? Çiftçinin sırtına vurulan hançer bir değil, on değil. Çiftçinin bankası Ziraat Bankası, basının amiral gemisinin de içinde olduğu bir medya grubu, havuza katılsın, Saray’a ram olsun diye; 2018’de 675 milyon dolar kredi verdi. Bankanın o dönemki Genel Müdürü ‘vardı, verdik’ diye meydan okudu. Ama dün ortaya atılan iddiaya göre; grup, aldığı kredinin ne anapara ne de faiz borcunu ödemiş. Ziraat Bankası; havuz medyası genişlesin diye 675 milyon doları, Turkcell, Varlık Fonu’na kalsın diye 1,6 milyar doları dağıtırken, bu ülkede çiftçiler yokluktan canına kıyıyor. Ziraat Bankası artık daha fazla sessiz kalamaz. Bu kadar çiftçimiz canıyla ihtarname çekerken, Doğan Medya’yı yandaş satın alsın diye verilen kredinin encamı, ticari sır bahanesiyle örtülemez. Bugüne kadar bu kredinin ne kadarı ödendi? Ödemelerde bir gecikme var mı? Banka yönetimi bunları halka açıklamalıdır”. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.