Elektriğe bir yılda yüzde 100 zam

haberimizvar.net Yapılan son zamla AKP’nin elektrik balonunun da patladığını vurgulayan ‘halkın mühendisleri, mimarları, şehir plancıları’ örgütlenmesi Politeknik, Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) toptan elektrik satış fiyatının 1 Ekim 2018’den 1 Ekim 2019’a neredeyse yüzde 100 zamlanarak kilovatının 17,27 kuruştan 35 kuruşa çıktığını açıkladı. Evlerde kullanılan elektriğin faturaya yansıtılan enerji bedelinin 1 Temmuz 2019’da 31,4926 kuruşken, yüzde 15,64 zamlanarak 36,4189 kuruşa çıktığını hatırlatan Politeknik,  “Faturalarda gizlenen dağıtım bedeli 1 Temmuz 2019’da kilovatı 15,4351 kuruşken, son zamla birlikte 20,8565 kuruş oldu. Zam oranı yüzde 35,2. Enerji + dağıtım bedeli 1 Temmuz 2019’da 49,8648 kuruşken zamlanarak 57,2754 kuruş oldu. Zam oranı yüzde 14,9. Enerji Bakanlığı, TRT ve belediyelere ödediğimiz fon bedeli de 2,52 kuruşken 2,913 kuruş oldu. Zam oranı yüzde 15,6. Elektriğe ödediğimiz yüzde 18 KDV ise 9,429 kuruşken 10,834 kuruş oldu. Zam oranı yüzde 14.9” şeklinde bilgi verdi. ELEKTRİK POLİTİKALARI İFLAS ETTİ Enerji balonunun patlamak üzere olduğunu duyuran Politeknik, “Geçtiğimiz günlerde Türkiye Bankalar Birliği’nin ‘Elektrik üretim ve dağıtım sektörünün mevcut borç stoku 47 milyar ABD doları civarındadır. Yapılandırma ihtiyacı bulunan kredi portföyü 12-13 milyar ABD doları düzeyindedir. Bu tutarın yaklaşık 10 milyar ABD doları tutarındaki kısmının 2019 yılı içinde yapılandırmasının tamamlanması beklenmektedir’ açıklamasının ardından AKP-Saray iktidarı 1 Ekim 2019 itibariyle geçerli olan yüksek elektrik zamlarıyla yapılandırma beklentilerini karşılamaya başladı. Bankalar Birliği’nin elektrikte yapılandırma talebini yüksek sesle dile getirmek zorunda kalması bile enerji politikalarının iflasının ifadesinden başka bir şey değil” yorumunda bulundu. DAĞITIM ŞİRKETLERİNE YÜKSEK KÂR Ocak-Temmuz 2019 döneminde çoğu yandaş özel elektrik dağıtım şirketlerinin borç sorunlarını çözebilmek için EÜAŞ’ın toptan elektrik fiyatlarının düşürüldüğünü hatırlatan Politeknik grubu,  “Bir kamu kurumu olan EÜAŞ böylelikle zarar ederken, EÜAŞ’den düşük fiyatla elektrik alan dağıtım şirketlerine yüksek karlar sunulmuştu. 1 Ekim 2019’da yapılan zammın sebebi ise özel elektrik üreticilerinin yüksek kar etmesini sağlamak. AKP iktidarı bu kez çoğu yandaş olan özel elektrik üreticilerinin toptan satış fiyatlarını yükselterek, enerji üretim şirketlerinin kar etmesini sağlıyor. Yeniden vurgularsak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) toptan elektrik satış fiyatına zam yaparak üretim şirketlerinin yüksek fiyattan elektrik satmalarını sağlamış oldu. Bu son zamda da dağıtım şirketleri unutulmuyor tabi. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere dağıtım bedeline yüzde 35,2 zam yaparak onları da sevindiriyor” ifadelerini kullandı. ENERJİDE ÖZELLEŞTİRME SOYGUNU Enerji özelleştirmelerine yönelik hazırlıkların 90’lı yıllarda başladığını hatırlatan Politeknik, “AKP döneminde hayata geçirilerek büyük oranda tamamlandı. Elektriğin özelleştirilmesinde iletim, dağıtım ve üretim parçalanarak plansız, öngörüsüz, sermayenin keyfine terk edilen bir birikim alanı oluşturuldu. Şirketlerin, sermayenin ve kendi iktidarlarının çıkarları için oluşturulan enerji politikaları sonucu da doğa talan edildi, yaşam alanları zarar gördü, sınır tanımaz bir yağma düzeni kuruldu. 2002 yılı sonunda 31.846 megavat olan elektrik kurulu gücü bugün 90.400 megavatı aşmış durumda. Oysa bugüne kadar en yüksek 47.600 megavata ulaşan (Ağustos 20017) ani puant değerinin yani Türkiye’de anlık kullanılan toplam enerji miktarının, olası anlık fazla enerji ihtiyacı düşünüldüğünde kurulu gücün 60 bin megavat olması yeterli. Yani 30 bin megavat fazla kurulu gücümüz oldu. Yani fazladan üretim santralleri kuruldu. Yani fazladan kurulan üretim santralleri için yaşam alanlarımız, doğamız, havamız, suyumuz, toprağımız zarar gördü” vurgusu yaptı. ‘BU YAĞMA DÜZENİ SON BULMALIDIR’ Bu fazladan 30 bin megavatlık kurulu gücün maliyetinin de en az 33 milyar dolar olduğunu açıklayan Politeknik, “Keza bu santraller için yapılan iletim ve dağıtım yatırımları da hesap edildiğinde yaklaşık 40 milyar dolarlık bir sonuç ortaya çıkıyor. Halka zamlarla yüklenmeye çalışılan borç yükü tam da bundan kaynaklanıyor. Bankalar Birliği’nin 70 milyar dolarlık elektrik sektörü borcunun 47 milyar dolarının halen ödenmediğini açıkladığını hatırlayalım! Elektrik özelleştirmeleri yoluyla, özel sektöre sınırsız, plansız üretim tesisleri kurma izinlerini vererek ulusal ve uluslar arası bankaların kredi pazarı oluşturuldu. Şimdi bize zamlarla ödetmek istedikleri işte bu borçlar. Bizler üretilen elektriğin yüzde 24’üne yakınını kullanıyoruz. AKP her alanda olduğu gibi enerji alanındaki politikalarıyla da halka, yaşamlarımıza, geleceğimize zararlıdır. Enerji haktır. Özel şirketlerin kollandığı bu yağma düzeni son bulmalıdır” çağrısı yaptı.