Antalya’nın şanssızlığı mı ? Siyasilerin beceriksizliği mi ?

21.09.2020 - 18:12, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Antalya’nın şanssızlığı mı ? Siyasilerin beceriksizliği mi ?

CHP’den sonra Millet İttifakı’nın diğer ortağı İYİ Parti de kongre sürecini tamamladı. İYİ Parti’nin 2’inci Olağan Genel Kurulu önceki gün yapıldı ve Meral Akşener bin 289 delegenin tamamının oyuyla yeniden genel başkan seçildi. Ardından da Genel İdare Kurulu (GİK) seçimleri yapıldı. GİK, partinin en üst yönetim organı. CHP’de Parti Meclisi (PM) neyse, İYİ Parti’de GİK de o. CHP’nin 52 kişilik PM listesine Antalya’dan tek bir isim giremezken, İYİ Parti’nin 50 kişilik GİK listesinde de yine Antalya’dan bir isim yeralmadı… Üstelik CHP’de bir, İYİ Parti’de iki kişi ‘anahtar listeye’ girdi ama seçilemedi… Peki bunu Antalya’nın şanssızlığına mı yoksa Antalya’da siyasete yön verenlerin beceriksizliğine mi bağlamak lazım?.. Geriye dönük hatırlatmalarla meseleyi irdeleyelim. CHP’nin 37’inci Olağan Kurultay’ında yaşananlar aslında hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Tarihi aylar öncesinden bilinmesine rağmen CHP İl ve ilçe örgütlerinin PM’ye Antalya adına ortak isim veya isimler çıkaramadığı, Kılıçdaroğlu’nun ‘anahtar listesi’ açıklandığında net bir şekilde görülmüştü. Liste Antalya’yı temsilen tek bir isim vardı o da, meslektaşımız Ebru Küçükaydın. Tamamen kendi gayretiyle anahtar listede kendine yer bulan Küçükaydın ne yazık ki, il ve ilçe örgütlerinden alması gereken desteği alamadığı için seçilemedi. Neyse, artık küllenmiş bir ateşi harlamak değil niyetim. Sadece bir durum tespiti yapmaya çalışıyorum. Küçükaydın’a destek olmak bir yana köstek olan, seçilmemesi için adeta seferberlik ilan edenleri sonraları kel alaka seçimlerde başrole soyunurken gördük tüm kamuoyuyla beraber… Gelelim İYİ Partiye. İYİ Parti Antalya teşkilatı ilk olağan kongresinde ilk seçilmiş başkan ve yönetimini belirledi. Hoş henüz il divanı oluşturulmadı ama ortada seçilmiş bir başkan ve yönetim kurulu mevcut. Lakin CHP’de karşımıza çıkan hazımsızlığı İYİ Parti’de de görür olduk şu sıralar. Daha il divanını oluşturmadan ‘rakibine oy verdi’ diye görevden almalar, zehir zemberek açıklamalarla istifa etmeler vs aldı başını gidiyor. Bu atmosferde partinin ikinci olağan genel kuruluna gitti il başkanı ve delegeler. GİK’e milletvekilleri Feridun Bahşi ve Hasan Subaşı adaydı., Nitekim Akşener’in anahtar listesine de girdi bu isimler ancak ikisi de seçilemedi… Son yerel seçimde CHP Antalya’da iktidar olmuş, İYİ Parti ise ilk kez bir seçim görmesine rağmen ülke genelinde en büyük başarıyı Antalya’da yakalamış. Ancak bakıyoruz, her iki partinin de üst yönetim mekanizması içinde Antalya’dan bir isim yok. İYİ Parti’nin GİK’te yeralan ilk ve tek ismi eski ağır ceza hakimi Osman Kaçmaz… Şimdi ister istemez şu soruyu sormamız gerekiyor; CHP ve İYİ Parti lideri nezdinde Antalya önemsiz bir yer mi? Antalya’nın bir değeri yok mu ?  Yoksa Antalya’da parti üst mekanizmalarında görev alacak kapasitede isimler mi yok ? Başka sorular da ekleyelim; Bu partilerin il, ilçe örgütleri mi etkisiz, yetkisiz, beceriksiz mesela… Deli deli sorular zihnimde cirit atıyor. İl ve ilçe yöneticileri birbirlerinin eteğini çekiştirmekten, birbirleriyle güç yarıştırmaktan fırsat mı bulamıyor yoksa ? Ya da il ve ilçe yönetimleri için partilerin üst yönetim mekanizmaları PM, MYK, GİK gibi organlar önemsiz mi ? Kimseyi itham etmiyorum, soruyorum sadece. Ve sadece karşı karşıya kaldığımız bu tablo ‘Antalya’nın kaderi mi, şanssızlığı mı yoksa siyasilerin beceriksizliği mi ?’ sorusuna yanıt arıyorum. Antalya’nın şanssızlığı mı ?

CHP’den sonra Millet İttifakı’nın diğer ortağı İYİ Parti de kongre sürecini tamamladı. İYİ Parti’nin 2’inci Olağan Genel Kurulu önceki gün yapıldı ve Meral Akşener bin 289 delegenin tamamının oyuyla yeniden genel başkan seçildi. Ardından da Genel İdare Kurulu (GİK) seçimleri yapıldı. GİK, partinin en üst yönetim organı. CHP’de Parti Meclisi (PM) neyse, İYİ Parti’de GİK de o. CHP’nin 52 kişilik PM listesine Antalya’dan tek bir isim giremezken, İYİ Parti’nin 50 kişilik GİK listesinde de yine Antalya’dan bir isim yeralmadı…

Üstelik CHP’de bir, İYİ Parti’de iki kişi ‘anahtar listeye’ girdi ama seçilemedi…
Peki bunu Antalya’nın şanssızlığına mı yoksa Antalya’da siyasete yön verenlerin beceriksizliğine mi bağlamak lazım?..

Geriye dönük hatırlatmalarla meseleyi irdeleyelim. CHP’nin 37’inci Olağan Kurultay’ında yaşananlar aslında hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Tarihi aylar öncesinden bilinmesine rağmen CHP İl ve ilçe örgütlerinin PM’ye Antalya adına ortak isim veya isimler çıkaramadığı, Kılıçdaroğlu’nun ‘anahtar listesi’ açıklandığında net bir şekilde görülmüştü. Liste Antalya’yı temsilen tek bir isim vardı o da, meslektaşımız Ebru Küçükaydın. Tamamen kendi gayretiyle anahtar listede kendine yer bulan Küçükaydın ne yazık ki, il ve ilçe örgütlerinden alması gereken desteği alamadığı için seçilemedi. Neyse, artık küllenmiş bir ateşi harlamak değil niyetim. Sadece bir durum tespiti yapmaya çalışıyorum. Küçükaydın’a destek olmak bir yana köstek olan, seçilmemesi için adeta seferberlik ilan edenleri sonraları kel alaka seçimlerde başrole soyunurken gördük tüm kamuoyuyla beraber…

Gelelim İYİ Partiye. İYİ Parti Antalya teşkilatı ilk olağan kongresinde ilk seçilmiş başkan ve yönetimini belirledi. Hoş henüz il divanı oluşturulmadı ama ortada seçilmiş bir başkan ve yönetim kurulu mevcut. Lakin CHP’de karşımıza çıkan hazımsızlığı İYİ Parti’de de görür olduk şu sıralar. Daha il divanını oluşturmadan ‘rakibine oy verdi’ diye görevden almalar, zehir zemberek açıklamalarla istifa etmeler vs aldı başını gidiyor. Bu atmosferde partinin ikinci olağan genel kuruluna gitti il başkanı ve delegeler. GİK’e milletvekilleri Feridun Bahşi ve Hasan Subaşı adaydı., Nitekim Akşener’in anahtar listesine de girdi bu isimler ancak ikisi de seçilemedi…
Son yerel seçimde CHP Antalya’da iktidar olmuş, İYİ Parti ise ilk kez bir seçim görmesine rağmen ülke genelinde en büyük başarıyı Antalya’da yakalamış. Ancak bakıyoruz, her iki partinin de üst yönetim mekanizması içinde Antalya’dan bir isim yok. İYİ Parti’nin GİK’te yeralan ilk ve tek ismi eski ağır ceza hakimi Osman Kaçmaz…

Şimdi ister istemez şu soruyu sormamız gerekiyor; CHP ve İYİ Parti lideri nezdinde Antalya önemsiz bir yer mi? Antalya’nın bir değeri yok mu ?  Yoksa Antalya’da parti üst mekanizmalarında görev alacak kapasitede isimler mi yok ? Başka sorular da ekleyelim; Bu partilerin il, ilçe örgütleri mi etkisiz, yetkisiz, beceriksiz mesela… Deli deli sorular zihnimde cirit atıyor. İl ve ilçe yöneticileri birbirlerinin eteğini çekiştirmekten, birbirleriyle güç yarıştırmaktan fırsat mı bulamıyor yoksa ? Ya da il ve ilçe yönetimleri için partilerin üst yönetim mekanizmaları PM, MYK, GİK gibi organlar önemsiz mi ?

Kimseyi itham etmiyorum, soruyorum sadece. Ve sadece karşı karşıya kaldığımız bu tablo ‘Antalya’nın kaderi mi, şanssızlığı mı yoksa siyasilerin beceriksizliği mi ?’ sorusuna yanıt arıyorum. Antalya’nın şanssızlığı mı ?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.