Arapsuyu

Antalya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Hititlerden Perslere Bergama Krallığı'ndan Roma Devleti'ne kadar, topraklarında uygarlıklar, krallıklar kurulmuş, geçmişi milattan öncesine dayanan bir şehirdir. Hatta yapılan arkeolojik kazılarda Antalya ve çevresinde 40 bin yıl önce insanların yaşadığı ispat edilmiştir. Hal böyle iken bu kadar zengin bir tarihi mirasın yanına birde doğal güzellikler eklenince, Antalya yağmacıların, talancaların hedefi haline geliyor. 40 bin yıl kadar olmasa da eski Antalyalılar bilirler. Bizler dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı'na Arapsuyu deriz. 90'lı yılların ortasına kadar, o dünyaca ünlü plaj Antalyalıların obalar kurduğu, yaz boyunca evlerine gitmeden sahilde yaşadığı, kent sakinlerine yuva olan bir yerdi. Evin büyükleri sabah işlerine oradan gider, yaklaşık 4 ay yaz bitene kadar orada yaşanırdı. Bizim dönemin çocuklarının en güzel anıları Arapsuyu'nda geçmiştir yani! Geçtiğimiz dönemin AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Konyaaltı Plajı'nı ihaleye çıkardığında itiraz ettik haliyle! CHP önderliğinde birçok sivil toplum kuruluşunun da destek verdiği eylemler yaptık. Konyaaltı, Arapsuyu olarak kalmalıydı! 8 kilometrelik plajın bir kilometresi halktan alınıp, yat limanı yapılmamalıydı orada! Çünkü gerek yoktu! Bir şey vardı ama rant vardı yağma vardı! Bunu biliyorduk. Yat limanını yaptırmadık. Projeyi iptal ettirdik ama plajı koruyamadık. O dönemin AKP'li Belediye Başkanı Plajı halktan alıp, "iyiliği eski Yeşilçam filmlerinde kalmış şimdinin iktidar yandaşı" Koçyiğit sülalesine verdi! Mücadelemiz bitmedi tabii, bir haksızlık olduğunu biliyorduk çünkü. Arapsuyu halkındı halkın kalmalıydı! Yerel seçimler sonrası Büyükşehir Belediyesi'ni Sosyal Demokrat yapı teslim alınca, dosyalar incelenmeye başlandı ve Koçyiğit'lerin sözleşmesi iptal edildi. Geçtiğimiz günlerde CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek bir basın toplantısı düzenleyerek Arapsuyu'nun nasıl yağmalandığını tüm halka açıkladı. -8 bin liralık oyun elemanına 78 bin lira, -1500 liralık oyun elemanına 35 bin lira, -7 bin liralık oyun elemanına 31 bin lira, -13 bin liralık antrenman parkuruna 620 bin lira, -3 bin liralık yol aydınlatmasına 16 bin lira, -50 liralık yol dubasına 1050 lira ödenmiş ! Yanlış okumadınız, 50 liralık dubaya 1050 lira ödemişler ! Belediyenin kasasından, yani sizin, benim, hepimizin cebinden çıkan paraları böyle dağıtmışlar. 130 milyona ihale edilen yeri 254 milyon liraya mal etmişler. 124 milyon liraya ne oldu diye soruyoruz tabii! Bu vurgunu ortaya çıkaran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve ekibine teşekkür ediyor, Antalyalının bir kuruş hakkının kimseye yedirilmemesi için mücadele edip, sorumlulardan hukuk yoluyla hesap sormasını rica ediyorum. Bu haklı mücadelede yanındayız. Arapsuyu'nu kurtardığımız şu günlerde, bu seferde AKP'li Serik Belediyesi Belek ve Kadriye plajlarını ranta kurban etmeye çalışıyor. Serik plajlarının ranta kurban gitmemesi için 21 Şubat 2020 Cuma günü (yarın) Serik Belediyesi önünde eylem yapılacak. Bu vesileyle Antalya sevdalısı herkesi bu haklı eyleme davet ediyorum. Bu şehri yağmalamanıza izin vermeyeceğiz ! Bu şehrin en küçük çakıl taşını savunana selam olsun. AKP'li belediyelerde düzen böyle işlerken, CHP'li Muratpaşa Belediyesi şehrin en değerli yeri falezlere halk plajları kurup, halka teslim ediyor, halkını denizle buluşturuyor. Muratpaşa'da olduğu gibi, Sosyal Demokrat düşüncenin tüm ülkeye yayıldığı günü görmeyi ümit ediyorum. Sosyal demokrat düşünen herkese selam olsun! Bu şehir, bu ülke ranta kurban edilmeyecek, yandaşa peşkeş çekilmeyecek kadar değerli bir ülkedir. Bunun yolu da Sosyal Demokrat yönetimlerden geçiyor. Cebini değil halkını düşünen liderlerden geçiyor. Mustafa Kemal'in deyimiyle dünyanın en güzel şehrini ve Mustafa Kemal'in yoktan var ettiği bu ülkeyi ranta teslim etmeyen herkese selam olsun! Bu uğurda mücadele eden, bu ülkenin taşına toprağına sahip çıkan herkese bin selam olsun..