Asgari ücret için ilk toplantı

EKONOMİ 02.12.2019 - 19:57, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Asgari ücret için ilk toplantı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının ardından açıklama yapan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “Ülkenin ‘ekonomik şartları’ gerekçe yapılarak asgari ücret düşük belirlenmek istenmektedir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapsın” dedi.

haberimizvar.net – İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2020’de geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantısını yaptı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk başkanlığında Bakanlığın Reşat Moralı Salonu’ndaki toplantıda, işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren tarafını ise TİSK temsil etti. Toplantıda konuşan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Akansel Koç, “Rekabet içinde olduğumuz ülkelere göre göreceli olarak yüksek kalan asgari ücret, işveren maliyetlerini artırarak rekabetçiliğimizi olumsuz etkilemektedir” dedi. Koç, “makul bir ücret” belirlenmesini istediklerini belirtti. Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, zamları nedeniyle geçim koşullarının ağırlaştığını söyledi. Irgat, “Türkiye’de istihdam ve işsizlik sorunun temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar bulunmaktadır. İşçinin emeği ve birikimine yönelik uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır” ifadelerini kullandı. ‘ İSTİHDAMIN KORUNMASI DA ÖNEMLİ’ Toplantının açılışında konuşan Bakan Selçuk, asgari ücretin tespiti konusunda ilgili tüm tarafların teklif ve görüşlerini komisyonda her zaman açıkça sunduğunu belirterek, işçi ve işverenlerle tüm çaba ve ortak hedeflerinin sürdürülebilir bir kalkınmayı tesis edecek şekilde asgari ücreti ideal bir noktaya getirebilmek olduğunu söyledi. Selçuk, “Bu anlamda, asgari ücretin sosyal ve ekonomik konjonktür ile uyumlu, kalkınmaya ve verimliliğe katkı verecek şekilde belirlenmesi önem arz etmekte. Dolayısıyla ücret artışı kadar, işin kendisinin yani istihdamın korunması da mühim” dedi. ‘ASGARİ ÜCRET BİR BUÇUK KAT ARTTI’ Asgari ücrete yapılan zammı hatırlatan Selçuk, “Yüzde 26 oranında artış sağlayarak, işçilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğimize dair verdiğimiz sözü de tutmuş olduk. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten sonraki bu ilk asgari ücretin, oy birliği ile kabul edilmesi de uzlaşı zeminin gücünü gösterdi. 2002’de 184,3 lira olan net asgari ücreti 2019’da 2 bin 20 lira 90 kuruşa çıkararak nominal olarak 10 kat artırdığımıza dikkatinizi çekmek isterim. Reel anlamda ise asgari ücreti yaklaşık bir buçuk kat arttırmış bulunmaktayız” diye konuştu. Bu yıl da oy birliği ile karar alınmasını ümit ettiğini dile getiren  Selçuk, “Komisyonda tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi asgari ücretin tüm tarafların uzlaşısı ile tespit edilmesini canı gönülden diliyorum” dedi. ‘ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ DEĞİL’ Toplantıda konuşan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, asgari ücretin, çalışanların “geçim ücretini” değil, çalışanlara ödenebilecek “en alt limiti” ifade eden bir gösterge olduğunu söyledi. Koç, “Bu doğrultuda belirlenecek ücrette, ülkenin ekonomik durumu ve işletmelere olan etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki işletmelere yansıyacak olumsuz etkiler çalışanlarımızı da aynı yönde etkileyecektir” diye konuştu. Son 5 yılda asgari ücrete 4 kez enflasyon üzerinde artış yapıldığını belirten Koç, “Rekabet içinde olduğumuz ülkelere göre göreceli olarak yüksek kalan asgari ücret, işveren maliyetlerini artırarak rekabetçiliğimizi olumsuz etkilemektedir. Gönül ister ki tüm ücretler yükselsin. Ancak gerçekçi ve stratejik bakış açısı ile yeni yatırım çekmemiz için, yanı başımızdaki ülkelere yatırım kaptırmamak için, rekor seviyeye gelen işsizliği indirebilmek için, zor günler geçiren sektörlerin toparlanabilmesi için makul ve dengeli bir asgari ücretin tespit edilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı. ‘TÜİK’İN HESAPLAMASI SON DERECE YANLIŞ’ Çalışma hayatındaki uyumu siyaset üstü gördüklerini anlatan Koç, şunları söyledi: “Bu anlamda asgari ücretin, ekonomik verileri ve ülke gerçeklerini dikkate almayan siyasi polemiklere malzeme edilmemesini temenni ediyoruz. Geçtiğimiz yıl yaptığımız toplantıda da belirttiğimiz üzere, TÜİK’in yapmış olduğu salt gıda harcaması hesaplamasından yola çıkarak Komisyona asgari ücret hesaplaması sunmasının son derece yanlış olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Asgari ücret tespitinde, Anayasamızın 55. maddesinde de yer aldığı üzere, ülkemizin ekonomik durumunun yani iş gücü maliyetleri, rekabet gücü, yatırımlar, hedef işsizlik ve hedef enflasyonun topyekun dikkate alınmasını, TÜİK’in komisyona hesaplama değil, bu konularla ilgili veriler sunmasını talep ediyoruz”. ‘RESMİ ENFLASYONLA HALKINKİ FARKLI’ Toplantının ardından açıklama yapan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, fiyat artışları nedeniyle geçim koşullarının ağırlaştığını söyledi. Irgat, “Çalışanların ve ailelerinin geleceğe dair umutları kaybolmamalıdır. Yarın enflasyondaki son durum devletin istatistik kurumunca açıklanacak. Vurgulamak gerekir ki resmi enflasyon ile halkın enflasyonu arasındaki fark giderek artmaktadır. Hissedilen ve yaşanılan enflasyon daha yüksektir. Doğal gaz ve elektrik gibi dar gelirli kesimin harcamalarında ağırlığı olan hizmetlerdeki fiyat artışı dayanılmaz boyutlarda olmuştur. Gıda fiyatlarındaki artışın aile bütçesine getirdiği yük, mutfak harcamasında bile kısıntıya neden olmuştur” ifadelerini kullandı. ‘BEKAR İŞÇİNİN MALİYETİ 2 BİN 578 LİRA’ Bütün emek örgütlerinin asgari ücretin veri dışında bırakılmasını talep ettiğini belirten Irgat, asgari ücretin belirlenme sürecini de eleştirdi. “Asgari ücret daha tespit edilirken eksiktir” diyen Nazmi Irgat, şöyle devam etti: “2019 yılı asgari ücret belirlenirken, görev verilen istatistik kurumu tek bir işçinin geçim ücretini net 2 bin 213 lira 40 kuruş olarak hesaplamıştır. Bu tutar, daha tartışma konusu olurken, komisyon asgari ücreti bu tutardan yaklaşık 200 lira daha düşük olarak ilan etmiştir. Aradaki fark ya harcamaları kısarak, yaşama standardını düşürerek karşılanmaya çalışılmakta ya da borçlanılarak gelecekteki gelire ipotek koyulmaktadır. Türk-İş, geçtiğimiz hafta açıkladığı araştırmasında, bekar bir işçinin yaşam maliyetini aylık net 2 bin 578 lira olarak belirlemiştir. Bekar bir işçi için geçerli asgari ücret ile yapılması gereken harcama arasındaki fark giderek artmıştır”. ‘ÜCRETİ DÜŞÜK TUTMAK İSTİYORLAR’ Komisyonun çalışanlar ve ailelerin geçinebileceği bir ücret belirmeyi amaç edinmesi gerektiğini ifade eden Irgat, “Ancak ülkenin ‘ekonomik şartları’ gerekçe yapılarak asgari ücret düşük belirlenmek istenmektedir. Oysa ülkenin ekonomik kurumları, resmi rapor ve açıklamalarında olumlu gelişmelere işaret etmektedir. Ama söz konusu asgari ücret olunca yine işçiden fedakarlık beklentileri gündeme taşınmaktadır” dedi. ‘FEDAKARLIĞI ZENGİN OLANLAR YAPMALI’ İşsizliğin temel nedeninin ekonomi politikaları olduğunu söyleyen Nazmi Irgat, “Türkiye’de istihdam ve işsizlik sorunun temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar bulunmaktadır. İşçilerin olumsuz bir etkisi söz konusu değildir. İşçinin emeği ve birikimine yönelik uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır” şeklinde konuştu. İKİNCİ TOPLANTI 10 ARALIK’TA YAPILACAK Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ikinci toplantısını Türk-İş’in ev sahipliğinde 10 Aralık’ta yapacak. Üçüncü toplantı ise 17 Aralık’ta işverenleri temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nda yapılacak. Komisyonun dördüncü ve son toplantısının ise Bakanlığın ev sahipliğinde, bu ayın son haftasında yapılması planlanıyor. (Gazete Duvar)    
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının ardından açıklama yapan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “Ülkenin ‘ekonomik şartları’ gerekçe yapılarak asgari ücret düşük belirlenmek istenmektedir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapsın” dedi.

haberimizvar.net – İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2020’de geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantısını yaptı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk başkanlığında Bakanlığın Reşat Moralı Salonu’ndaki toplantıda, işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren tarafını ise TİSK temsil etti. Toplantıda konuşan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Akansel Koç, “Rekabet içinde olduğumuz ülkelere göre göreceli olarak yüksek kalan asgari ücret, işveren maliyetlerini artırarak rekabetçiliğimizi olumsuz etkilemektedir” dedi. Koç, “makul bir ücret” belirlenmesini istediklerini belirtti. Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, zamları nedeniyle geçim koşullarının ağırlaştığını söyledi. Irgat, “Türkiye’de istihdam ve işsizlik sorunun temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar bulunmaktadır. İşçinin emeği ve birikimine yönelik uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘ İSTİHDAMIN KORUNMASI DA ÖNEMLİ’

Toplantının açılışında konuşan Bakan Selçuk, asgari ücretin tespiti konusunda ilgili tüm tarafların teklif ve görüşlerini komisyonda her zaman açıkça sunduğunu belirterek, işçi ve işverenlerle tüm çaba ve ortak hedeflerinin sürdürülebilir bir kalkınmayı tesis edecek şekilde asgari ücreti ideal bir noktaya getirebilmek olduğunu söyledi. Selçuk, “Bu anlamda, asgari ücretin sosyal ve ekonomik konjonktür ile uyumlu, kalkınmaya ve verimliliğe katkı verecek şekilde belirlenmesi önem arz etmekte. Dolayısıyla ücret artışı kadar, işin kendisinin yani istihdamın korunması da mühim” dedi.

‘ASGARİ ÜCRET BİR BUÇUK KAT ARTTI’

Asgari ücrete yapılan zammı hatırlatan Selçuk, “Yüzde 26 oranında artış sağlayarak, işçilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğimize dair verdiğimiz sözü de tutmuş olduk. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten sonraki bu ilk asgari ücretin, oy birliği ile kabul edilmesi de uzlaşı zeminin gücünü gösterdi. 2002’de 184,3 lira olan net asgari ücreti 2019’da 2 bin 20 lira 90 kuruşa çıkararak nominal olarak 10 kat artırdığımıza dikkatinizi çekmek isterim. Reel anlamda ise asgari ücreti yaklaşık bir buçuk kat arttırmış bulunmaktayız” diye konuştu. Bu yıl da oy birliği ile karar alınmasını ümit ettiğini dile getiren  Selçuk, “Komisyonda tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi asgari ücretin tüm tarafların uzlaşısı ile tespit edilmesini canı gönülden diliyorum” dedi.

‘ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ DEĞİL’

Toplantıda konuşan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, asgari ücretin, çalışanların “geçim ücretini” değil, çalışanlara ödenebilecek “en alt limiti” ifade eden bir gösterge olduğunu söyledi.

Koç, “Bu doğrultuda belirlenecek ücrette, ülkenin ekonomik durumu ve işletmelere olan etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki işletmelere yansıyacak olumsuz etkiler çalışanlarımızı da aynı yönde etkileyecektir” diye konuştu. Son 5 yılda asgari ücrete 4 kez enflasyon üzerinde artış yapıldığını belirten Koç, “Rekabet içinde olduğumuz ülkelere göre göreceli olarak yüksek kalan asgari ücret, işveren maliyetlerini artırarak rekabetçiliğimizi olumsuz etkilemektedir. Gönül ister ki tüm ücretler yükselsin. Ancak gerçekçi ve stratejik bakış açısı ile yeni yatırım çekmemiz için, yanı başımızdaki ülkelere yatırım kaptırmamak için, rekor seviyeye gelen işsizliği indirebilmek için, zor günler geçiren sektörlerin toparlanabilmesi için makul ve dengeli bir asgari ücretin tespit edilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.

‘TÜİK’İN HESAPLAMASI SON DERECE YANLIŞ’

Çalışma hayatındaki uyumu siyaset üstü gördüklerini anlatan Koç, şunları söyledi: “Bu anlamda asgari ücretin, ekonomik verileri ve ülke gerçeklerini dikkate almayan siyasi polemiklere malzeme edilmemesini temenni ediyoruz. Geçtiğimiz yıl yaptığımız toplantıda da belirttiğimiz üzere, TÜİK’in yapmış olduğu salt gıda harcaması hesaplamasından yola çıkarak Komisyona asgari ücret hesaplaması sunmasının son derece yanlış olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Asgari ücret tespitinde, Anayasamızın 55. maddesinde de yer aldığı üzere, ülkemizin ekonomik durumunun yani iş gücü maliyetleri, rekabet gücü, yatırımlar, hedef işsizlik ve hedef enflasyonun topyekun dikkate alınmasını, TÜİK’in komisyona hesaplama değil, bu konularla ilgili veriler sunmasını talep ediyoruz”.

‘RESMİ ENFLASYONLA HALKINKİ FARKLI’

Toplantının ardından açıklama yapan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, fiyat artışları nedeniyle geçim koşullarının ağırlaştığını söyledi. Irgat, “Çalışanların ve ailelerinin geleceğe dair umutları kaybolmamalıdır. Yarın enflasyondaki son durum devletin istatistik kurumunca açıklanacak. Vurgulamak gerekir ki resmi enflasyon ile halkın enflasyonu arasındaki fark giderek artmaktadır. Hissedilen ve yaşanılan enflasyon daha yüksektir. Doğal gaz ve elektrik gibi dar gelirli kesimin harcamalarında ağırlığı olan hizmetlerdeki fiyat artışı dayanılmaz boyutlarda olmuştur. Gıda fiyatlarındaki artışın aile bütçesine getirdiği yük, mutfak harcamasında bile kısıntıya neden olmuştur” ifadelerini kullandı.

‘BEKAR İŞÇİNİN MALİYETİ 2 BİN 578 LİRA’

Bütün emek örgütlerinin asgari ücretin veri dışında bırakılmasını talep ettiğini belirten Irgat, asgari ücretin belirlenme sürecini de eleştirdi. “Asgari ücret daha tespit edilirken eksiktir” diyen Nazmi Irgat, şöyle devam etti: “2019 yılı asgari ücret belirlenirken, görev verilen istatistik kurumu tek bir işçinin geçim ücretini net 2 bin 213 lira 40 kuruş olarak hesaplamıştır. Bu tutar, daha tartışma konusu olurken, komisyon asgari ücreti bu tutardan yaklaşık 200 lira daha düşük olarak ilan etmiştir. Aradaki fark ya harcamaları kısarak, yaşama standardını düşürerek karşılanmaya çalışılmakta ya da borçlanılarak gelecekteki gelire ipotek koyulmaktadır. Türk-İş, geçtiğimiz hafta açıkladığı araştırmasında, bekar bir işçinin yaşam maliyetini aylık net 2 bin 578 lira olarak belirlemiştir. Bekar bir işçi için geçerli asgari ücret ile yapılması gereken harcama arasındaki fark giderek artmıştır”.

‘ÜCRETİ DÜŞÜK TUTMAK İSTİYORLAR’

Komisyonun çalışanlar ve ailelerin geçinebileceği bir ücret belirmeyi amaç edinmesi gerektiğini ifade eden Irgat, “Ancak ülkenin ‘ekonomik şartları’ gerekçe yapılarak asgari ücret düşük belirlenmek istenmektedir. Oysa ülkenin ekonomik kurumları, resmi rapor ve açıklamalarında olumlu gelişmelere işaret etmektedir. Ama söz konusu asgari ücret olunca yine işçiden fedakarlık beklentileri gündeme taşınmaktadır” dedi.

‘FEDAKARLIĞI ZENGİN OLANLAR YAPMALI’

İşsizliğin temel nedeninin ekonomi politikaları olduğunu söyleyen Nazmi Irgat, “Türkiye’de istihdam ve işsizlik sorunun temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar bulunmaktadır. İşçilerin olumsuz bir etkisi söz konusu değildir. İşçinin emeği ve birikimine yönelik uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. 2020 yılı için asgari ücretle çalışanlardan fedakarlık beklenmemelidir. Fedakarlığı ekonomik gücü olanlar yapmalıdır” şeklinde konuştu.

İKİNCİ TOPLANTI 10 ARALIK’TA YAPILACAK

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ikinci toplantısını Türk-İş’in ev sahipliğinde 10 Aralık’ta yapacak. Üçüncü toplantı ise 17 Aralık’ta işverenleri temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nda yapılacak. Komisyonun dördüncü ve son toplantısının ise Bakanlığın ev sahipliğinde, bu ayın son haftasında yapılması planlanıyor. (Gazete Duvar)

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.