ÇÜRÜMESİN!

KÜLTÜR 18.12.2019 - 15:50, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

ÇÜRÜMESİN!

Türk Sineması’nın ünlü senarist ve yönetmeni Safa Önal’ın tarihi daktilosunun çürümeye terk edildiğini sosyal medya hesabından duyuran Hüseyin Erhan Acar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’e seslenerek; Sinema Müzesi’nin yeniden açılması için çağrıda bulundu.

haberimizvar.net- Antalya’da herkes  tarafından tanınan Hüseyin Erhan Acar öyle bir paylaşım yaptı ki, unutulan değerleri yeniden gözler önüne serdi. Acar, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın zamanında açılan Sinema Müzesi’nin eski başkan Menderes Türel tarafından kapandığını ifade ederek, müzede sergilenen Türk Sineması’nın ünlü senarist ve yönetmeni Safa Önal daktilosunun hikayesini yazdı. Hikayenin ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e çürümeye terk edilen tarihi eserlerin yeniden sergilenmesi için Sinema Müzesi’nin açılmasını istedi. İŞTE PAYLAŞIM Acar’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım: “Safa Önal’ın Daktilosu. Öncelikle Safa Önal kimdir onu bir kısaca yazayım. Yazdığı yüzlerce senaryo ile Türk Sineması'na damgasını vuran bir senarist ve yönetmendir. 17 Aralık 1931 tarihinde babasının görev yeri Nevşehir, Avanos’da doğmuştur. Nihal ve Fahretin Önal çiftinin ilk oğludur. Babası kaymakamlık, valilik ve belediye başkanlığı da yapmış bir bürokrattır. Sezen Cumhur Önal kardeşidir. 1945 yılında kısa öyküler yazarak yazarlığa başlamıştır. ‘… onlar benim istediğim gibi yürüdüler, benim istediğim gibi güldüler ya da ağladılar, benim istediğim gibi öldüler yada yaşadılar, bunlar çok önemliydi benim için.’ der bir röportajında.Onun için, ‘sinemanın kazancı ama edebiyat dünyasının kaybıdır’ denir. Belkide edebiyattan bu kadar beslenebildiği için, delikanlılık günlerinde başlayan bu serüven sonucunda, 440‘a yakın senaryo yazdı ve filme çekilmiş 395 senaryoyla Guinnes tescilli bir dünya rekorunun sahibi oldu.İşte şu gördüğünüz daktiloyla yazmış o 395 senaryoyu. Gözü gibi bakıyor evinin baş köşesinde saklıyordu o daktiloyu. Sonra Altın Portakalın kendi gibi rekortmen fikir babası belgeselci Antalya Kaşlı Behlül Dal İstanbul'da yılların tecrübe ve birikimlerinden oluşan bir sinema müzesi kurmaya karar verdi. Herkesten bir şeyler toplamaya başladı; Adile Naşitlerin Hababam Sınıfını seslendirdiği dublaj masasından, ambargo yıllarında film sıkıntısı çeken Yeşilçam’ın eşi benzeri olmayan tek örnek 35 mm filmi ortadan kesip 2 tane 18 mm film çıkardığı cihaza, binlerce materyal topladı, bir eksik dışında; Safa Önal'ın gözü gibi baktığı daktilosu. Behlül Dal her sabah kalkıp saat tam 7.30’da aralıksız olarak altı ay boyunca Safa Önal'ı aradı. Sonunda dayanamadı Safa Önal ve daktilosuna hitaben bir mektup yazarak verdi daktiloyu. Mektubunda; “Daktilom, iki gözüm, bir tanem... Sana minnet ve şükranla bağlıyım... Kasım 1963 ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ Yalova Termal Aralık 1991 ‘Yalı’ İstanbul Levent... Ve... Bu aradaki bütün zamanlarda beraber olmuşuz... Yazılmadık senaryo, yapılmadık yolculuk mu kalmış... Beraberce sabahladığımız geceler ayları, yılları bulur... Sendeki sabrı ve vefayı hiç kimseden görmedim… Ayrılık, başımıza er ya da geç gelecekti... Yaşlandık be anam!... Tek tesellim, Antalya gibi bizi anlayan bir ülkeye, sinemaya sahip çıkan bir vatan toprağına yerleşecek olman... Seni görmeye geleceğim elbet!.. Sonra Sonra bir gün gelemeyeceğim! Ağustos 19 1997 Safa Önal” diye yazmıştı. Pişman oldu Hem de çok pişman oldu. Önce Behlül Dal İstanbul'daki müzeyi kapatmak zorunda kaldı, sonrasında Altın Portakal'da sergilenmek üzere AKSAV'a hediye edildi. Sergilendikten sonra depoya kaldırıldı. Ta ki Mustafa Akaydın döneminde hatırlanıp, bir sinema müzesi açılana dek! AKSAV'ın depolarında adeta çürüdü. 2013 Yılında açıldı “Antalya Behlül Dal Sinema Müzesi” Safa Önal pişmanlığını her fırsatta dile getirdiği günlerin sonunda müzeyi ziyaret edip, o kadar senaryo yazdığı daktiloyu ve mektubu görene dek de böyle sürdü. O gün bir çocuk gibi ağladı ve daktilosunu bir çocuğu sever gibi okşadı. Sonrasında Antalya çocuğu Menderes Türel 2014 yılında yeniden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Olunca ilk iş olarak Altın Portakal için yapılan "Venüs'ün Gözü" silindi. Ertesi gün erasmus öğrencilerinin bir altgeçidin duvarına bin bir emekle çizdiği EXPO 2016 grafitisini silindi. Bir ay oldu olmadı yıllarca AKSAV deposunda çürüyüp sonrasında sinema müzesinde gün ışığı gören eserler ve Safa Önal’ın daktilosu anlamsız bir biçimde Bülent Ecevit Kültür Merkezi depolarında tekrar “çürümeye” terk edildi. Antalya Çocuğu olup bu şehrin 50 yılı aşan marka festivalini kuşa çevirmek yetmemişti Sayın Menderes Türel’e. O da dedesi Tevfik Türel gibi sevgiyle! Anılma yolunda ilerledi. Şimdilerde Sayın Muhittin Böcek Belediye Başkanı ve Sinema Müzesi hala ortalarda yok ve Safa Önal’ın daktilosu sinema şehri Antalya’da çürümeye devam ediyor!” 
Türk Sineması’nın ünlü senarist ve yönetmeni Safa Önal’ın tarihi daktilosunun çürümeye terk edildiğini sosyal medya hesabından duyuran Hüseyin Erhan Acar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’e seslenerek; Sinema Müzesi’nin yeniden açılması için çağrıda bulundu.

haberimizvar.net- Antalya’da herkes  tarafından tanınan Hüseyin Erhan Acar öyle bir paylaşım yaptı ki, unutulan değerleri yeniden gözler önüne serdi. Acar, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın zamanında açılan Sinema Müzesi’nin eski başkan Menderes Türel tarafından kapandığını ifade ederek, müzede sergilenen Türk Sineması’nın ünlü senarist ve yönetmeni Safa Önal daktilosunun hikayesini yazdı. Hikayenin ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e çürümeye terk edilen tarihi eserlerin yeniden sergilenmesi için Sinema Müzesi’nin açılmasını istedi.

İŞTE PAYLAŞIM

Acar’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım: “Safa Önal’ın Daktilosu.

Öncelikle Safa Önal kimdir onu bir kısaca yazayım. Yazdığı yüzlerce senaryo ile Türk Sineması'na damgasını vuran bir senarist ve yönetmendir. 17 Aralık 1931 tarihinde babasının görev yeri Nevşehir, Avanos’da doğmuştur. Nihal ve Fahretin Önal çiftinin ilk oğludur. Babası kaymakamlık, valilik ve belediye başkanlığı da yapmış bir bürokrattır. Sezen Cumhur Önal kardeşidir. 1945 yılında kısa öyküler yazarak yazarlığa başlamıştır. ‘… onlar benim istediğim gibi yürüdüler, benim istediğim gibi güldüler ya da ağladılar, benim istediğim gibi öldüler yada yaşadılar, bunlar çok önemliydi benim için.’ der bir röportajında.Onun için, ‘sinemanın kazancı ama edebiyat dünyasının kaybıdır’ denir. Belkide edebiyattan bu kadar beslenebildiği için, delikanlılık günlerinde başlayan bu serüven sonucunda, 440‘a yakın senaryo yazdı ve filme çekilmiş 395 senaryoyla Guinnes tescilli bir dünya rekorunun sahibi oldu.İşte şu gördüğünüz daktiloyla yazmış o 395 senaryoyu. Gözü gibi bakıyor evinin baş köşesinde saklıyordu o daktiloyu. Sonra Altın Portakalın kendi gibi rekortmen fikir babası belgeselci Antalya Kaşlı Behlül Dal İstanbul'da yılların tecrübe ve birikimlerinden oluşan bir sinema müzesi kurmaya karar verdi. Herkesten bir şeyler toplamaya başladı; Adile Naşitlerin Hababam Sınıfını seslendirdiği dublaj masasından, ambargo yıllarında film sıkıntısı çeken Yeşilçam’ın eşi benzeri olmayan tek örnek 35 mm filmi ortadan kesip 2 tane 18 mm film çıkardığı cihaza, binlerce materyal topladı, bir eksik dışında; Safa Önal'ın gözü gibi baktığı daktilosu. Behlül Dal her sabah kalkıp saat tam 7.30’da aralıksız olarak altı ay boyunca Safa Önal'ı aradı. Sonunda dayanamadı Safa Önal ve daktilosuna hitaben bir mektup yazarak verdi daktiloyu. Mektubunda;

“Daktilom, iki gözüm, bir tanem...

Sana minnet ve şükranla bağlıyım...

Kasım 1963 ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ Yalova Termal

Aralık 1991 ‘Yalı’ İstanbul Levent...

Ve... Bu aradaki bütün zamanlarda beraber olmuşuz...

Yazılmadık senaryo, yapılmadık yolculuk mu kalmış...

Beraberce sabahladığımız geceler ayları, yılları bulur...

Sendeki sabrı ve vefayı hiç kimseden görmedim…

Ayrılık, başımıza er ya da geç gelecekti...

Yaşlandık be anam!...

Tek tesellim, Antalya gibi bizi anlayan bir ülkeye, sinemaya sahip çıkan bir vatan toprağına yerleşecek olman...

Seni görmeye geleceğim elbet!..

Sonra

Sonra bir gün gelemeyeceğim!

Ağustos 19

1997

Safa Önal” diye yazmıştı.

Pişman oldu

Hem de çok pişman oldu.

Önce Behlül Dal İstanbul'daki müzeyi kapatmak zorunda kaldı, sonrasında Altın Portakal'da sergilenmek üzere AKSAV'a hediye edildi. Sergilendikten sonra depoya kaldırıldı.

Ta ki Mustafa Akaydın döneminde hatırlanıp, bir sinema müzesi açılana dek! AKSAV'ın depolarında adeta çürüdü.

2013 Yılında açıldı “Antalya Behlül Dal Sinema Müzesi”

Safa Önal pişmanlığını her fırsatta dile getirdiği günlerin sonunda müzeyi ziyaret edip, o kadar senaryo yazdığı daktiloyu ve mektubu görene dek de böyle sürdü.

O gün bir çocuk gibi ağladı ve daktilosunu bir çocuğu sever gibi okşadı.

Sonrasında Antalya çocuğu Menderes Türel 2014 yılında yeniden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

Olunca ilk iş olarak Altın Portakal için yapılan "Venüs'ün Gözü" silindi.

Ertesi gün erasmus öğrencilerinin bir altgeçidin duvarına bin bir emekle çizdiği EXPO 2016 grafitisini silindi.

Bir ay oldu olmadı yıllarca AKSAV deposunda çürüyüp sonrasında sinema müzesinde gün ışığı gören eserler ve Safa Önal’ın daktilosu anlamsız bir biçimde Bülent Ecevit Kültür Merkezi depolarında tekrar “çürümeye” terk edildi. Antalya Çocuğu olup bu şehrin 50 yılı aşan marka festivalini kuşa çevirmek yetmemişti Sayın Menderes Türel’e. O da dedesi Tevfik Türel gibi sevgiyle! Anılma yolunda ilerledi.

Şimdilerde Sayın Muhittin Böcek Belediye Başkanı ve Sinema Müzesi hala ortalarda yok ve Safa Önal’ın daktilosu sinema şehri Antalya’da çürümeye devam ediyor!” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.