Erken tanıda önemli buluş !

GÜNDEM 01.10.2020 - 11:37, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Erken tanıda önemli buluş !

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve AÜ Verem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, tüberkülozun erken tanısında önemli bir buluşa imza attı.

haberimizvar.net- Prof. Dr. Çoban, yaptığı 'Mikobakterilerin Üretilmesi ve Antibiyotik Duyarlılıklarının Test Edilmesinde Yeni Bir Besiyeri' çalışmasıyla tüberkülozda tanının erken koyulabilmesi için daha uygun maliyete, kısa sürede ve doğru sonuç alınabilen besiyeri (tüberküloz basilinin üremesini ve çoğalmasını sağlayan ortam) geliştirdi. Tüberküloz hastalarının öksürmesi ile havaya yaydıkları damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından solunum yoluyla alındığını, böylece hastalığın yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Çoban, toplum sağlığı açısından en önemli kontrol mekanizmasının, hastalığın tanısının ve ilaç duyarlılıklarının erken tespit edilip, buna göre hastaların izole edilerek, tedavilerinin yapılması olduğunu belirtti. UYGUN MALİYETE, DOĞRU SONUÇ  Mikrobiyal etkenin geç ve güç üremesi sorunundan yola çıktıklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, “Tanının erken konabilmesi için hızlı üremesini sağlayacak ortamlara ihtiyaç vardır. Günümüzde mevcut besiyerleri ve otomatize sistemlerin özellikle maliyetler açısından dezavantajları vardır. Tüberküloz hastalığının özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın görülmesi dikkate alındığında, tanıda kullanılacak besiyerleri ve otomatize sistemlerin de ucuz olması gerekliliği kaçınılmazdır. Bu buluş ile daha uygun maliyete, kısa sürede ve doğru sonuç alınabilen bir besiyerin geliştirilmesini sağladık" diye konuştu.  KİT YAKIN ZAMANDA HAZIR Prof. Dr. Çoban, tüberküloz basilinin üremesini ve çoğalmasını sağlayan ortamın (besiyerinin) sıvı ve katı formülasyonları olduğunu belirterek, "Yakın zamanda bu besiyerlerini içeren, tüberküloz laboratuvarlarının rutin duyarlılık testleri için kullanıma hazır bir duyarlılık kiti tamamlanmış olacaktır" dedi. Tüberkülozun Türkiye'deki ve dünyadaki istatistiklerine değinen Prof. Dr. Çoban, “Dünya Sağlık Örgütü'nün 2018 verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri (yaklaşık 1,66 milyar kişi) tüberküloz basili ile enfektedir. Tüberküloz insidansı yaklaşık 10 milyon olup, hastalığa bağlı ölüm 1.6 milyondur. Bu ölümlerin de 300 bini HIV pozitif hastalardır. Ülkemizde 2005 yılında 20 bin 535, 2017 yılına 12 bin 46 olgu görülürken, 12 yılda yarı yarıya azalma gözlenmiştir. Ancak yıllar içerisinde mevcut ilaçlara dirençli izolatlarda artış gözlenmesi, hastalığın önemini hala koruduğunu göstermektedir" diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban'ın çalışmasına, yakın zamanda gerçekleştirilen 5'inci İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı'nda ISIF'20 altın madalya verilmişti.  
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve AÜ Verem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, tüberkülozun erken tanısında önemli bir buluşa imza attı.

haberimizvar.net- Prof. Dr. Çoban, yaptığı 'Mikobakterilerin Üretilmesi ve Antibiyotik Duyarlılıklarının Test Edilmesinde Yeni Bir Besiyeri' çalışmasıyla tüberkülozda tanının erken koyulabilmesi için daha uygun maliyete, kısa sürede ve doğru sonuç alınabilen besiyeri (tüberküloz basilinin üremesini ve çoğalmasını sağlayan ortam) geliştirdi. Tüberküloz hastalarının öksürmesi ile havaya yaydıkları damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından solunum yoluyla alındığını, böylece hastalığın yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Çoban, toplum sağlığı açısından en önemli kontrol mekanizmasının, hastalığın tanısının ve ilaç duyarlılıklarının erken tespit edilip, buna göre hastaların izole edilerek, tedavilerinin yapılması olduğunu belirtti.

UYGUN MALİYETE, DOĞRU SONUÇ 
Mikrobiyal etkenin geç ve güç üremesi sorunundan yola çıktıklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, “Tanının erken konabilmesi için hızlı üremesini sağlayacak ortamlara ihtiyaç vardır. Günümüzde mevcut besiyerleri ve otomatize sistemlerin özellikle maliyetler açısından dezavantajları vardır. Tüberküloz hastalığının özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın görülmesi dikkate alındığında, tanıda kullanılacak besiyerleri ve otomatize sistemlerin de ucuz olması gerekliliği kaçınılmazdır. Bu buluş ile daha uygun maliyete, kısa sürede ve doğru sonuç alınabilen bir besiyerin geliştirilmesini sağladık" diye konuştu. 

KİT YAKIN ZAMANDA HAZIR
Prof. Dr. Çoban, tüberküloz basilinin üremesini ve çoğalmasını sağlayan ortamın (besiyerinin) sıvı ve katı formülasyonları olduğunu belirterek, "Yakın zamanda bu besiyerlerini içeren, tüberküloz laboratuvarlarının rutin duyarlılık testleri için kullanıma hazır bir duyarlılık kiti tamamlanmış olacaktır" dedi. Tüberkülozun Türkiye'deki ve dünyadaki istatistiklerine değinen Prof. Dr. Çoban, “Dünya Sağlık Örgütü'nün 2018 verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri (yaklaşık 1,66 milyar kişi) tüberküloz basili ile enfektedir. Tüberküloz insidansı yaklaşık 10 milyon olup, hastalığa bağlı ölüm 1.6 milyondur. Bu ölümlerin de 300 bini HIV pozitif hastalardır. Ülkemizde 2005 yılında 20 bin 535, 2017 yılına 12 bin 46 olgu görülürken, 12 yılda yarı yarıya azalma gözlenmiştir. Ancak yıllar içerisinde mevcut ilaçlara dirençli izolatlarda artış gözlenmesi, hastalığın önemini hala koruduğunu göstermektedir" diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban'ın çalışmasına, yakın zamanda gerçekleştirilen 5'inci İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı'nda ISIF'20 altın madalya verilmişti.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.