Halkevleri’nin iktidardan beklentisi: Güvenceli çalışmak ve İNSANCA YAŞAMAK

haberimizvar.net- Antalya’nın en işlek noktalarından Kapalıyol’da dağıtılan bildiride şöyle denildi; “İktidar Covid19’u bir işçi sınıfı hastalığı haline getirdiği için salgın en çok yoksul, emekçi mahalleler etkileniyor. Her gün tıkıldığımız otobüslerde, metrolarda, dolmuşlarda hastalık kapıyor. Hastalık yayıyoruz. Yaşamak için çalışmaktan başka çaremiz yok. Ama bu haliyle ne işçilerin ne de Türkiye halkının diğer kesimlerinin salgından korunması mümkün değil. İktidarın derdi işçileri, işçi ailelerini ya da Türkiye halkını korumak değil:  patronları, onların karlarını ve yağmaladıkları vergileri korumak! Parası olana her gün test var ama her ay onlarca test kiti bedelini SGK primi olarak ödeyen işçiye hasta olsa bile test yok! İktidar, kısa çalışma ödeneğini bile çok görüp sadaka seviyesindeki ücretsiz izin desteğini dağıttığı için çocuklarımız açlık tehdidi altındayken bizler ölümün kucağında çalışıyoruz. İktidar bizi çalışmaya zorluyor hatta arkadaşlarımız hastalandığında bizi iş yerine hapis ederek çalıştırmaya kalkışıyor ama Covid19’u ne ‘meslek hastalığı’ ne de ‘iş kazası’ sayıyor.”   CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİ “Pandemide derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınları daha da güvencesizleştiriyor. Hasta ve yaşlı bakımı gibi temel hizmetlerin tamamen ev içine dönmesi kadınlar için asla bitmeyen, karşılığı ödenmeyen mesaiye dönüşüyor. Ücretli çalışan kadın ve erkekler arasındaki gelir eşitsizliği de pandemiyle birlikte giderek büyüyor. Kadınların geliri erkeklerin gelirinden yüzde 31 düşük hale gelmiş durumda. Kamusal alanda yüz yüze eğitimin durdurulmasıyla eğitim tümüyle maddi olanaklara bağlı hale getiriliyor; özel ders ya da dershane gibi seçeneklere sahip olmayan işçi, emekçi çocukları uzaktan eğitimin teknik insanlar getirmesi sebebiyle eğitim hakkından tamamen mahrum kalıyor. Ölmemek: ailelerimizi, dostlarımızı, iş arkadaşlarımızı hasta etmemek ve insanca yaşamak için tek çaremiz var: Mahallemizde, iş yerimizde örgütlenmek ve örgütlü mücadele etmek.”