‘Pandemi havayolu emekçisini vurdu’

GÜNDEM 18.09.2020 - 15:28, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

‘Pandemi havayolu emekçisini vurdu’

Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVA-SEN) Genel Başkanı Seçkin S. Koçak, pandemiden en çok etkilenenlerin havayolu çalışanları olduğunu söyledi. Seçkin, “Aylarca personel ne alacağını bilmeden bugünlere geldi. Kimse nasıl bir yol izleneceğini havayolu emekçisine söylemedi” dedi

haberimizvar.net- HAVA-SEN Genel Başkanı Seçkin S. Koçak, koronavirüs salgınının ilk gününden itibaren günlük verileri şahsen takip ettiğini ve yaşanan sürecin en fazla havayolu çalışanlarını etkilediğini söyledi.  Mart ayından beri süreci yakından takip ettiğini vurgulayan Koçak, “Dünya nereye gidiyor görüyorduk.  Özellikle Uzak Doğu’da bazı uçuşlar durduruldu ve sınırlar hızla kapatılmaya başladı. Arkasından silsile devam etti ve ülkemize de geldi. Şimdi bütün dert bu salgını atlatmak üzerine. Biz bu yükün altından nasıl kalkarız. Bütün hava trafiğinin sıfırlandığı günler oldu. Yani sadece özel uçakların uçtuğu günler. Havacılıkta her şey yere indi. Uçaklar, teknik durdu bir anda ve firmalar malzemesini koruma derdine düştü. Yani uçmuyorsunuz ama masraflarınız va ver uçağı kapatmanız lazım. Bir gün uçuş açılınca yine o uçağı kullanacaksınız çünkü. O yüzden yerde personel çalıştırman gerekiyor ama şirketin geliri eksiye gidiyor, kasadaki parayı yer haldesiniz” dedi. ‘İKİ YILDAN ÖNCE DÜZELMEZ’ Havacılıktaki en büyük problemlerden birinin nakit bulundurma sıkıntısı olduğuna da dikkat çeken Koçak şöyle devam etti: “Ciddi nakit tutmanız lazım bir yerde. Yani motor kaybettiniz milyon dolarlar. Ya da bir hasar oluştu milyon dolarlar. Her şeyi sigortadan alamazsınız. Çalışanlar açısından geldiğimiz noktaya gelirsek, salgından önceki duruma ne zaman dönülür bu yönde bir sürü analiz var. Kimi 1 yıl, kimisi iki, kimisi beş yıl diyor. Benim şahsi görüşüm iki yıldan önce bu işin kolay kolay düzelmeyeceği yönünde. Tabi bizim bir avantajımız var. Avrupa’daki bir havayolu şirketi gibi değiliz. Avrupa’daki bir hava şirketi diyelim ki iki yıl sonra yüzde 30 seviyesine geldiyse biz yüzde 50 seviyesine gelebiliriz. Çünkü ülkemiz geniş ve büyük. Dolayısıyla iç hatlarda bunu kullanacağız. İstanbul’dan Karsa gidecek bir adam artık otobüs yerine uçak kullanıyor. Yani kendi iç dinamiklerimizle belli bir yere geleceğiz.” ‘EN BÜYÜK SIKINTI THY ÇALIŞANINDA’ “Pandemi sürecinden en çok etkilenenler THY çalışanları oldu. Sendikal bir sektör olmasına rağmen aylardır personel ne yapacağını, ne kadar maaş alacağını hesap edemeden bugünlere  geldi. Bu büyük bir eksiklik. Yani burada, ‘10 kişiyiz 8 kişi işsiz kalacak, 2 kişiye iş var’ bunun konuşulması lazım. Bir şeylerin söylenmesi lazım.  Hükümetin politikasını ortaya koyması lazım. Bundan bir hesap yaparsın batılacak hali yok. Bir şey söylenmesi gerekiyor. Ben protokole baktığım zaman şunu görmek istedim hep; sonuçta protokole göre benim çalışanım olarak devam edeceksin. Dolayısıyla burada bir çalışma yapmak gerekirdi. Emekliliği gelmiş iki yılı kalan mı var  örneğin bu kişi bu iki yılı nasıl geçirecek ? Hükümete mi gitsin SGKya mı gitsin? İki yıl daha beklemesi lazım. Bunu Avrupa çok güzel yapıyor.”  
Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVA-SEN) Genel Başkanı Seçkin S. Koçak, pandemiden en çok etkilenenlerin havayolu çalışanları olduğunu söyledi. Seçkin, “Aylarca personel ne alacağını bilmeden bugünlere geldi. Kimse nasıl bir yol izleneceğini havayolu emekçisine söylemedi” dedi

haberimizvar.net- HAVA-SEN Genel Başkanı Seçkin S. Koçak, koronavirüs salgınının ilk gününden itibaren günlük verileri şahsen takip ettiğini ve yaşanan sürecin en fazla havayolu çalışanlarını etkilediğini söyledi.  Mart ayından beri süreci yakından takip ettiğini vurgulayan Koçak, “Dünya nereye gidiyor görüyorduk.  Özellikle Uzak Doğu’da bazı uçuşlar durduruldu ve sınırlar hızla kapatılmaya başladı. Arkasından silsile devam etti ve ülkemize de geldi. Şimdi bütün dert bu salgını atlatmak üzerine. Biz bu yükün altından nasıl kalkarız. Bütün hava trafiğinin sıfırlandığı günler oldu. Yani sadece özel uçakların uçtuğu günler. Havacılıkta her şey yere indi. Uçaklar, teknik durdu bir anda ve firmalar malzemesini koruma derdine düştü. Yani uçmuyorsunuz ama masraflarınız va ver uçağı kapatmanız lazım. Bir gün uçuş açılınca yine o uçağı kullanacaksınız çünkü. O yüzden yerde personel çalıştırman gerekiyor ama şirketin geliri eksiye gidiyor, kasadaki parayı yer haldesiniz” dedi.

‘İKİ YILDAN ÖNCE DÜZELMEZ’
Havacılıktaki en büyük problemlerden birinin nakit bulundurma sıkıntısı olduğuna da dikkat çeken Koçak şöyle devam etti: “Ciddi nakit tutmanız lazım bir yerde. Yani motor kaybettiniz milyon dolarlar. Ya da bir hasar oluştu milyon dolarlar. Her şeyi sigortadan alamazsınız. Çalışanlar açısından geldiğimiz noktaya gelirsek, salgından önceki duruma ne zaman dönülür bu yönde bir sürü analiz var. Kimi 1 yıl, kimisi iki, kimisi beş yıl diyor. Benim şahsi görüşüm iki yıldan önce bu işin kolay kolay düzelmeyeceği yönünde. Tabi bizim bir avantajımız var. Avrupa’daki bir havayolu şirketi gibi değiliz. Avrupa’daki bir hava şirketi diyelim ki iki yıl sonra yüzde 30 seviyesine geldiyse biz yüzde 50 seviyesine gelebiliriz. Çünkü ülkemiz geniş ve büyük. Dolayısıyla iç hatlarda bunu kullanacağız. İstanbul’dan Karsa gidecek bir adam artık otobüs yerine uçak kullanıyor. Yani kendi iç dinamiklerimizle belli bir yere geleceğiz.”

‘EN BÜYÜK SIKINTI THY ÇALIŞANINDA’
“Pandemi sürecinden en çok etkilenenler THY çalışanları oldu. Sendikal bir sektör olmasına rağmen aylardır personel ne yapacağını, ne kadar maaş alacağını hesap edemeden bugünlere  geldi. Bu büyük bir eksiklik. Yani burada, ‘10 kişiyiz 8 kişi işsiz kalacak, 2 kişiye iş var’ bunun konuşulması lazım. Bir şeylerin söylenmesi lazım.  Hükümetin politikasını ortaya koyması lazım. Bundan bir hesap yaparsın batılacak hali yok. Bir şey söylenmesi gerekiyor. Ben protokole baktığım zaman şunu görmek istedim hep; sonuçta protokole göre benim çalışanım olarak devam edeceksin. Dolayısıyla burada bir çalışma yapmak gerekirdi. Emekliliği gelmiş iki yılı kalan mı var  örneğin bu kişi bu iki yılı nasıl geçirecek ? Hükümete mi gitsin SGKya mı gitsin? İki yıl daha beklemesi lazım. Bunu Avrupa çok güzel yapıyor.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.