Halkevi: Mafya devlet iç içe geçmiş

haberimizvar.net-Antalya Halkevi, Sedat Peker’in ifşaatları sonrası ortaya saçılan mafya-devlet-sermaye ilişkilerine tepki göstermek için sokağa çıktı. Attalos Heykeli’nde basın açıklaması yapmak için toplanılmasından sonra sözü Halkevleri MYK Üyesi Kutay Meriç aldı. Meriç, Susurluk skandalı sonrası ülkenin bağırsaklarının temizlendiği söylenmesine rağmen 25 sene sonra Peker olayı ile aynı pisliklerle yine karşılaşıldığını belirtti. Mafyanın nerede başlayıp nerede bittiğinin devletin nerede başlayıp bittiğinin belli olmadığını ifade eden Meriç, mafyaların devletle de iç içe geçtiğini vurguladı. Eyleme DİSK’e bağlı sendikaların şube yöneticileri, KESK temsilcileri, İmece Ev İşçileri Sendikası temsilcileri, HDP, CHP, SYKP, Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticileri de katıldı. Meriç’in ardından Antalya Halkevi yöneticisi Özlem Bingöl basın açıklamasını okudu. Açıklamada devlet-siyaset-mafya ortaklığında işlenen suçların ortalığa saçılmasına dikkat çekildi. Bingöl şunları söyledi: “Ülkemizde bugün bir kez daha devlet-siyaset-mafya ortaklığında işlenen suçların ortalığa saçılmasına hep birlikte tanık oluyoruz. Çıkar ilişkilerinden kaynaklı çelişkiler sonucunda, Türkiye halklarına karşı işlenen suçlar, yolsuzluk ve uyuşturucu ticareti, yargısız infaz ve faili belli cinayetler birer birer ifşa oluyor. Siyasi cinayetlerden dünyanın her tarafına uzanan uyuşturucu ve benzeri kirli ticaret ağlarına, telaffuzu güç rakamlara ulaşan yolsuzluk çarkına ilişkin ifşalar, bu ifşalar karşısında söylenen yalanlar, suskunlukla geçiştirme ve üzerini örtme çabaları devletin kurumlarıyla içinde, hatta merkezinde bulunduğu bir suç örgütlenmesiyle karşı karşıya olduğumuzu tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Kirli ittifaka karşı seferberlik Açıklamanın devamında Bingöl, yaşanabilir bir ülke için bu kirli ittifaka karşı seferberlik ve mücadele çağrısı yaptı. “Siyasi egemenliğini bu baskı, terör ve yolsuzluk mekanizmasının üzerine kuran iktidarın, ortaya dökülen bu muazzam suçların hesabını kendiliğinden vermeyeceğini biliyoruz. Türkiye işçi sınıfı, emekçileri ve halk güçleri olarak birlikte hesap sormazsak ve sorumluların cezalandırılmasını sağlayamazsak, iktidar bu çamurun içinden de çıkar. Yargının gözlerini kapadığı bu talan düzenine karşı toplumsal itirazı, mücadeleyi büyütmek ve tüm gerçekleri ortaya çıkarmak için halkımız ve ilerici güçler harekete geçmelidir. Sesimizi yükseltmeli, itirazlarımızı büyüterek örgütlemeliyiz. Türkiye halklarına karşı tarihsel sorumluluğumuzla sesleniyor ve bu kirli ittifaktan kurtularak herkesi yaşanabilir bir ülke için seferber olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.”