‘Karanlığa teslim olmayacağız !’

GÜNDEM 30.07.2020 - 14:52, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

‘Karanlığa teslim olmayacağız !’

Eğitim Sen Antalya Şubesi Başkanı Nurettin Sönmez, yaşam şekli, bilim, sanat, felsefe, laiklik, eşit ve özgür bir gelecek dâhil hayatın her alanının tahrip edildiğini belirterek, “’Muktedir’, oluşturmaya çalıştığı korku iklimi ile bizlerin de derin bir sessizliğe ve suskunluğa girmesini beklemektedir. ‘Egemen’ bizi susan, soru sormayan, eleştirmeyen, hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeyen, itaat eden milyonlar olarak görmek istemektedir. Yaratılmaya çalışılan bu karanlık kimsenin umutsuzluğa kapılmasına neden olmamalıdır. Bu toprakların eğitim ve bilim emekçileri olarak her koşulda haklarımız, özgürlüklerimiz, öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğimiz için mücadele etmekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

haberimizvar.net- Eğitim Sen Antalya Şubesi Başkanı Sönmez  yaptığı açıklamada görüşlerini şöyle dile getirdi: “Yaşadığı güç kaybını durdurmaya çabalayan siyasi iktidar çareyi muhafazakâr tabanının hassasiyetlerini harekete geçirmekte buldu. Siyasi iktidar, 2023 hedeflerinden uzaklaşılmadığı ve bu hedeflerin hala gerçekleşebilir olduğu düşüncesinin güçlendirilmesini ve bu konuda oluşturulacak beklentiyi olası bir dağılmayı engelleyecek en önemli unsur olarak kabul etmektedir. Bu nedenle de Ayasofya’nın cami olarak kullanıma açılması başta olmak üzere siyasal İslam’ı güçlendirme hedefi ile çeşitli adımlar atılmaktadır. Ayasofya ile beraber hilafet ve Latin alfabesi tartışmalarını ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına dair kamuoyunu ikna etme çabalarını, Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’in kazanımlarına dönük saldırılar izlemektedir. Tüm yaşananlar siyasi iktidarın geleceğini garanti altına almak için nafile şekilde yeni rejimi inşa etme çabalarından başka bir şey değildir.”   YENİ REJİM İNŞAA ETME ÇABASI “Siyasi iktidarın kendisini değişmez ve seçeneksiz kılacak yeni bir rejimi inşa etmek için kullandığı en önemli araçlardan biri eğitimdir. Bu nedenle de eğitim ve yükseköğretim alanına yönelik sürekli bir değişim, dağılma ve yeniden oluşturma süreci izlenmektedir. Bu bağlamda eğitim alanında yaşananlar şu şekildedir:   İmam hatip okulları temel okullar haline getirilmeye çalışılmaktadır. Okullaşma politikaları ve yerleştirme sistemi bu hedefe göre yeniden yapılandırılmaktadır. Öğretim programlarının içerikleri bilimsellikten uzaklaştırılmakta, dini bir bakış açısıyla sürekli yeniden yapılandırılmaktadır. Dini vakıf ve derneklerle yapılan iş birlikleri, imzalanan protokoller aracılığıyla eğitim hizmeti bu yapılara devredilmekte; devlet bu alanda bulunan görevlerini dini oluşumlara bırakmaktadır. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde liyakat değil siyasi iktidara sadakat ve sendikal, siyasal yakınlık etkili olmaktadır. Tüm okullarda mescit açılması başta olmak üzere örtük müfredat uygulamaları ile “din” referanslı bir yaşam normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Zorunlu din dersleri ve seçmeli derslerle ilgili düzenlemelerle öğrencilerin sürekli dini içerikli dersler alması sağlanmaya çalışılmaktadır. Ders kitapları ve araçlarının içerikleri dini referanslarla oluşturulmaktadır. Öğretmen alımında uygulanan mülakat sistemi ile siyasal iktidarın makbul görmediği öğretmenler elenmektedir. Öğrenci yurtları ve pansiyonları tarikatlarca kuşatılmakta ve kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Eğitim yöneticileri başta olmak üzere kamu yöneticileri öğrencilerin imam hatip okullarına gitmesi için yoğun çaba göstermektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı adeta gölge eğitim bakanlığı gibi çalışmaktadır.   ‘MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’ Yaşam şeklimiz, bilim, sanat, felsefe, laiklik, hayallerimiz, eşit ve özgür bir gelecek düşümüz dâhil hayatın her alanı tahrip edilmektedir. “Muktedir”,  oluşturmaya çalıştığı korku iklimi ile bizlerin de derin bir sessizliğe ve suskunluğa girmesini beklemektedir. “Egemen” bizi susan, soru sormayan, eleştirmeyen, hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeyen, itaat eden milyonlar olarak görmek istemektedir. Yaratılmaya çalışılan bu karanlık kimsenin umutsuzluğa kapılmasına neden olmamalıdır. Bu toprakların eğitim ve bilim emekçileri olarak her koşulda haklarımız, özgürlüklerimiz, öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğimiz için mücadele etmekten vazgeçmedik,  vazgeçmeyeceğiz. Eğitim Sen yaratılmak istenen karanlığa karşı halkımızı yan yana durmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyor. Laikliğin kalan kırıntılarına karşı dozu artan bir şekilde gericileştirme, piyasalaştırma saldırısını sürdüren siyasi iktidara karşı eğitim alanında gereken direnci, mücadeleyi dün olduğu gibi bugün de ısrarla sürdüreceğiz. Biliyoruz ki, laiklik mücadelesi geleceğimizi savunmak demektir. Eğitim yeni rejimin kurucu unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle, eğitim alanında yürütülecek mücadele de ortak geleceğimiz, aydınlık yarınlar içindir. Eğitim Sen olarak bulunduğumuz her yerde eğitim alanının mücadele alanına dönüştürülmesinin bugünün en acil görevi olduğunun farkındayız. Şimdi yapılması gereken yan yana gelmek, sözümüzü ortaklaştırmak ve geleceğimiz için ayağa kalmaktır.    
Eğitim Sen Antalya Şubesi Başkanı Nurettin Sönmez, yaşam şekli, bilim, sanat, felsefe, laiklik, eşit ve özgür bir gelecek dâhil hayatın her alanının tahrip edildiğini belirterek, “’Muktedir’, oluşturmaya çalıştığı korku iklimi ile bizlerin de derin bir sessizliğe ve suskunluğa girmesini beklemektedir. ‘Egemen’ bizi susan, soru sormayan, eleştirmeyen, hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeyen, itaat eden milyonlar olarak görmek istemektedir. Yaratılmaya çalışılan bu karanlık kimsenin umutsuzluğa kapılmasına neden olmamalıdır. Bu toprakların eğitim ve bilim emekçileri olarak her koşulda haklarımız, özgürlüklerimiz, öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğimiz için mücadele etmekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

haberimizvar.net- Eğitim Sen Antalya Şubesi Başkanı Sönmez  yaptığı açıklamada görüşlerini şöyle dile getirdi: “Yaşadığı güç kaybını durdurmaya çabalayan siyasi iktidar çareyi muhafazakâr tabanının hassasiyetlerini harekete geçirmekte buldu. Siyasi iktidar, 2023 hedeflerinden uzaklaşılmadığı ve bu hedeflerin hala gerçekleşebilir olduğu düşüncesinin güçlendirilmesini ve bu konuda oluşturulacak beklentiyi olası bir dağılmayı engelleyecek en önemli unsur olarak kabul etmektedir. Bu nedenle de Ayasofya’nın cami olarak kullanıma açılması başta olmak üzere siyasal İslam’ı güçlendirme hedefi ile çeşitli adımlar atılmaktadır. Ayasofya ile beraber hilafet ve Latin alfabesi tartışmalarını ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına dair kamuoyunu ikna etme çabalarını, Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’in kazanımlarına dönük saldırılar izlemektedir. Tüm yaşananlar siyasi iktidarın geleceğini garanti altına almak için nafile şekilde yeni rejimi inşa etme çabalarından başka bir şey değildir.”

 

YENİ REJİM İNŞAA ETME ÇABASI

“Siyasi iktidarın kendisini değişmez ve seçeneksiz kılacak yeni bir rejimi inşa etmek için kullandığı en önemli araçlardan biri eğitimdir. Bu nedenle de eğitim ve yükseköğretim alanına yönelik sürekli bir değişim, dağılma ve yeniden oluşturma süreci izlenmektedir. Bu bağlamda eğitim alanında yaşananlar şu şekildedir:

 

  • İmam hatip okulları temel okullar haline getirilmeye çalışılmaktadır. Okullaşma politikaları ve yerleştirme sistemi bu hedefe göre yeniden yapılandırılmaktadır.
  • Öğretim programlarının içerikleri bilimsellikten uzaklaştırılmakta, dini bir bakış açısıyla sürekli yeniden yapılandırılmaktadır.
  • Dini vakıf ve derneklerle yapılan iş birlikleri, imzalanan protokoller aracılığıyla eğitim hizmeti bu yapılara devredilmekte; devlet bu alanda bulunan görevlerini dini oluşumlara bırakmaktadır.
  • Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde liyakat değil siyasi iktidara sadakat ve sendikal, siyasal yakınlık etkili olmaktadır.
  • Tüm okullarda mescit açılması başta olmak üzere örtük müfredat uygulamaları ile “din” referanslı bir yaşam normalleştirilmeye çalışılmaktadır.
  • Zorunlu din dersleri ve seçmeli derslerle ilgili düzenlemelerle öğrencilerin sürekli dini içerikli dersler alması sağlanmaya çalışılmaktadır.
  • Ders kitapları ve araçlarının içerikleri dini referanslarla oluşturulmaktadır.
  • Öğretmen alımında uygulanan mülakat sistemi ile siyasal iktidarın makbul görmediği öğretmenler elenmektedir.
  • Öğrenci yurtları ve pansiyonları tarikatlarca kuşatılmakta ve kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.
  • Eğitim yöneticileri başta olmak üzere kamu yöneticileri öğrencilerin imam hatip okullarına gitmesi için yoğun çaba göstermektedir.
  • Diyanet İşleri Başkanlığı adeta gölge eğitim bakanlığı gibi çalışmaktadır.

 

‘MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Yaşam şeklimiz, bilim, sanat, felsefe, laiklik, hayallerimiz, eşit ve özgür bir gelecek düşümüz dâhil hayatın her alanı tahrip edilmektedir. “Muktedir”,  oluşturmaya çalıştığı korku iklimi ile bizlerin de derin bir sessizliğe ve suskunluğa girmesini beklemektedir. “Egemen” bizi susan, soru sormayan, eleştirmeyen, hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeyen, itaat eden milyonlar olarak görmek istemektedir. Yaratılmaya çalışılan bu karanlık kimsenin umutsuzluğa kapılmasına neden olmamalıdır. Bu toprakların eğitim ve bilim emekçileri olarak her koşulda haklarımız, özgürlüklerimiz, öğrencilerimizin eğitim hakkı ve geleceğimiz için mücadele etmekten vazgeçmedik,  vazgeçmeyeceğiz. Eğitim Sen yaratılmak istenen karanlığa karşı halkımızı yan yana durmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyor.

Laikliğin kalan kırıntılarına karşı dozu artan bir şekilde gericileştirme, piyasalaştırma saldırısını sürdüren siyasi iktidara karşı eğitim alanında gereken direnci, mücadeleyi dün olduğu gibi bugün de ısrarla sürdüreceğiz. Biliyoruz ki, laiklik mücadelesi geleceğimizi savunmak demektir. Eğitim yeni rejimin kurucu unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle, eğitim alanında yürütülecek mücadele de ortak geleceğimiz, aydınlık yarınlar içindir.

Eğitim Sen olarak bulunduğumuz her yerde eğitim alanının mücadele alanına dönüştürülmesinin bugünün en acil görevi olduğunun farkındayız. Şimdi yapılması gereken yan yana gelmek, sözümüzü ortaklaştırmak ve geleceğimiz için ayağa kalmaktır.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.