‘Koruma Amaçlı Plan!’ adı altında YENİ YAĞMA (mı?)

haberimizvar.net- TBMM Başkanlığı’na Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle bir önerge veren Bülbül bölgeyle ilgili, “Yazılı ve görsel basında Antalya'nın Kumluca ilçesindeki köklü tarihe ve eşsiz doğaya sahip Olimpos’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca onaylanarak askıya çıkarılan koruma amaçlı imar planı tartışmasının sürdüğü, birinci derece sit alanı olan bölgenin üçüncü derece sit alanına dönüştürüldüğüne dair haberlere yer verilmektedir. Bölgedeki tarihi yerleşimler ve antik limanların en önemlilerinden birisine sahip olan Olympos’un geçmişi Helenistik Çağ'a değin uzanmaktadır. Bu alan aynı zamanda, Antalya Sarısu’dan başlayan Kumluca’da Gelidonya Burnu’na kadar uzanan ve 1972 yılında Milli Park ilan edilen çok özel bir coğrafyanın parçasıdır” dedi.   YAŞANANLAR ENDİŞE VERİYOR Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu’nun yapılaşmanın önüne geçileceğini, bölgenin korunacağını söylediğini ancak geçmişte yaşanan olayların endişeleri artırdığına dikkat çeken Bülbül şöyle devam etti; “Yine Olimpos gibi Likya kenti olan Kaş Patara’da da 2008 yılında 1/1000 Ölçekli Patara (Gelemiş) Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı revizyon adı altında değiştirilip onaylandığı, planın revize edildiği süreçte yine Olimpos’ta olduğu gibi bölgenin korunacağı kaçak yapılaşmanın önüne geçileceği iddia edilmesine karşın Patara antik kentinin de içinde bulunduğu Gelemiş Köyü’nde ‘ikinci konut’ olarak inşa edilen villaların “koruma” amaçlı imar planı ile değiştirildiği ileri sürülmektedir. Hazırlanan planlarda ‘alandaki turizm talebi ve potansiyelinin değerlendirilebileceği, koruma-kullanma dengesi içinde, düşük yoğunluklu, dokuyla uyumlu, çevreye zarar vermeyen, ekolojik turizm planlaması yapılarak, alanın yasal ve planlı gelişiminin sağlanması amaçlandığı’na dair açıklamalar yer almaktadır.”   MEVZUAT KAÇAKLARA GEREKÇE “Askıya çıkarılan planların uygulanması veya yeniden revize edilmesinde imar mevzuatında yer alan düzenlemelerin geçerli olacağına dair beyanlara karşın toplumu yanıltma ve mevzuatın kaçaklara gerekçe olarak kullanılmasına yönelik endişeler dile getirilmektedir.  İmar planında öngörüldüğü gibi "mütemadi taş örgü duvar" su basman üzerine, "taş, ahşap vb. doğal malzemeden inşa edilecek yapılar"ın arkeolojik kalıntı potansiyeli olan doğal yapıyı geri dönüşsüz bir şekilde örteceği, yalnızca parası olanların yararlanmasına yönelik düzenlemeler yerine, kalıcı ve sabit olmayan konaklama olanaklarının (çadır, karavan, bungalov) eko-turizmin ruhuyla daha fazla örtüştüğü dile getirilmektedir.”   DENİZ KAPLUMBAĞALARI İÇİN TEHDİT  “Konuya ilişkin açıklama yapan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) yapılaşmanın deniz kaplumbağaları için tehdit oluşturduğunu, arkeolojik ve tarihsel değerlerinin yanı sıra dünya çapında önemli bir doğa-temelli turizm destinasyonu olarak bilinen alanın sahille birleştiği noktanın, tehdit altındaki türlerimizden iri başlı deniz kaplumbağasının ülkemizdeki öncelikli yuvalama alanları arasında olduğunu, Olimpos’u Olimpos yapan değerlerin yok olacağından endişe duyduklarını dile getirmektedir. Bu bağlamda; 1- Bakanlığınız sit alanlarında halen süren kaçak yapılaşmanın önlenmesi için ne tür tedbirler almaktadır? 2- Bakanlığınız kaçak yapılaşmanın deniz kaplumbağaların habitatı olan bu bölgede sebep olacağı tehdidin engellenmesi için ne tür önlemler almayı öngörmektedir? 3- Bakanlığınız planların uygulanması veya yeniden revize edilmesinde imar mevzuatında yer alan düzenlemelerin geçerli olacağına dair beyanlara karşın Antalya’da çevreye duyarlı kesimlerin bu düzenlemelerin toplumu yanıltma ve mevzuatın kaçaklara gerekçe olarak kullanılmasına dair endişelerinin giderilmesine yönelik herhangi bir çalışma yapmakta mıdır? 4- Yeni düzenlemeyle birlikte kaçak yapılaşmanın daha da hızlanacağı, Arkeolojik Sit Alanı ve Milli Park’ta yapılaşma baskısını artacağı öngörülmektedir. Bu muhtemel sorunun çözümü çözümü konusunda Bakanlığınız ne tür koruyucu önlemler öngörmektedir? 5- Bakanlığınız ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasındaki anlaşmazlık, sit alanlardaki kaçak yapılarda yapı türü ve kullanım belgesini tartışılır hale getirmiştir. Bu durumun sahada pek sorunun çıkmasına yol açacağı öngörülmektedir. Bakanlığınız bu muhtemel sorunun çözümüne ilişkin ne tür önlemler almaktadır? 6- Bakanlığınız uluslararası tüzüklerde belirtildiği üzere toprak üstünde görünür bir kalıntı olmasa bile, “arkeolojik rezerv alanları” oluşturulmasının gerekliliği, bununla birlikte sadece yerleşimlerin değil, aynı zamanda canlı türlerinin ve canlıların yaşam alanlarının da belirlenerek korunması için “biyokültürel çeşitlilik” envanterlerinin tamamlanması ile ilgili ne tür somut adımlar atmıştır?”