“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALDIRILSIN DİYENE DAVA”

GÜNDEM 08.03.2021 - 13:38, Güncelleme: 08.03.2021 - 13:38
 

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALDIRILSIN DİYENE DAVA”

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, ‘İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ diyenlere karşı dava açacaklarını bildirdi.

Haberimizvar.net- Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şubesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen ve gazeteci Vahide Yanık’ın moderatörlüğünü üstlendiği panel Zoom üzerinden çevrimiçi yapıldı. “Kadın ve Medya” paneline TKDF Başkanı Canan Güllü, Bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan, Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş, evsahibi ÇGD Akdeniz Şube’nin yönetim kurulu üyesi gazeteci Müzeyyen Yüce konuşmacı olarak katıldı. Panele, kadın örgütleri temsilcileri ve gazeteciler başta olmak üzere yoğun ilgi gösterildi.   İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALDIRILSIN DİYENLERE DAVA İstanbul Sözleşmesinin kadın hakları konusunda önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan herkesin toplumun geldiği hali göz önünde bulundurması gerektiğine dikkati çekti. Güllü, “İstanbul Sözleşmesi, pazarlık konusu yapılıyor. Türkiye içindeki siyasi pazarlık değil sadece, birliğe üye olan olmayan, sözleşmeyi imzalayan imzalamayanlar arasında da dayanışma olduğunu düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi bu tablolara karşın değişmeyecek, kalkmayacak. Değişmesi noktasında olan, tecavüze uğrayan 92 yaşındaki kadının baş sorumlusudur. Kaldırılması yönünde siyasi irade ortaya koymaya çalışanların da kendine çeki düzen vermesi ve düşünmesi gerekiyor. Biz tartıştığımız her gün birilerinin tecavüze uğraması ve öldürülmesi yönünde değirmene su taşıyoruz. İç hukuktan üstün olan bu sözleşmeyle ilgili alınacak karar, Türkiye’nin tek adam rejimine giden yolu açacaktır. ‘İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ diyen her kişi adına yargıda dava açacağız” diye konuştu.   BELEDİYELER GÖREVİNİ YAPMIYOR TKDF Başkanı Canan Güllü, hükümetin kadın politikasının olmadığını söylerken, belediyelerin de sözleşmeden kaynaklı görevlerini yapmadığını kaydetti. Güllü, “Bizim en önemli sıkıntımız, önleyici politikaları yapamamamız ve konuşamamamız. Bunu hükümetin kadın politikasızlığı deyip kenara çekilebiliriz ama yerelde bu konuda kendi üzerine düşen İstanbul Sözleşmesi’nden kaynaklı görevlerini yapmıyor. Çalıştırdığı personele eğitim vermiyor. Kadın erkek eşitliğini sağlamıyor, yerel eşitlik eylem planını yapmıyor” diye konuştu.   TKDF’nin acil yardım hattıyla ilgili ilk protokolü Antalya Büyükşehir Belediyesi’yle imzaladığını hatırlatan Canan Güllü, “Sadece Büyükşehir’le kalmadan Alanya’da, Manavgat’ta ve Muratpaşa’da bir şekliyle sürecin içinde farkındalık ve iş birlikleri organize edildi. İlk amacımız, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramlarının sahada çalışanlara verilmesiydi. Bu anlamıyla da zabıta eğitimi, ilçelerle koordinasyon halinde sosyal hizmet çalışanlarının bilgilendirilmesi çalışmalarını yaptık. Önümüzdeki günlerde Alanya’nın zabıtaları ve sahada çalışan temizlik işçilerine toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri var” dedi.   PANDEMİDE  ŞİDDET VE İSTİSMAR ARTTI  Canan Güllü, pandemi döneminde yaşanan fiziksel ve psikolojik şiddet verileri ile ilgili bir soruyu şu şekilde cevapladı: “Mart ayı için 2019-2020 karşılaştırıldığında psikolojik şiddet  yüzde 93, fiziksel şiddet yüzde 84, komşu ihbarı yüzde 100 oranında artan bir sürece gitti. En acı veren tarafı cinsel istismar ihbarıyla ilgili. Hala bu döneme kadar bilgi alamıyoruz; okulların kapalı olması, çocukların aile hekimlerine ulaşamamış olmasından kaynaklanıyor. Çünkü veri kaynaklarımız ihbar olarak genelde oralardan geliyor. Bu anlamıyla şiddet, ‘Cinayetler azaldı, kadına şiddet azaldı’ söyleminin tersine hala artıyor. Çünkü kadın yoksulluğu ile birlikte şiddet artıyor, erkeklerin işten çıkartılması ya da yarı zamanlı ücretlendirilmeleri nedeniyle ekonomik şiddetin de çok fazla yansıdığı bir dönemdeyiz.”   ANTALYA HÜSRAN YARATTI Canan Güllü, Antalya’da yoğun cinsel istismar suçlarının yaşandığına da dikkati çekerek,  şunları kaydetti: “Antalya açıkçası bizim için hüsran. Turizmin cenneti ama çok sayıda cinsel istismar var. İstismarın yoğun olduğu il ve ilçeler var. Protokol yaptığımız belediye başkanlarına söylediğim zaman şaşırıyorlar; istismar yoktur, abartıyorlar diye o kılıfın arkasına saklandılar.” Antalya’daki istismar vakalarıyla ilgili bilgi veren Canan Güllü, “Özellikle Korkuteli’nde, Manavgat’ta, Alanya’da, Side’de oldukça yoğun. Antalya ve ilçelerinde koordinasyon kurulları oluşturduk. Sağlıktan, kolluktan, yargıdan görevliler var” dedi. Bu konuda yerel basının çok önemli olduğunun altını çizen Canan Güllü, “Yerel basını çok önemsiyorum. Yerel medya bilincin oluşmasına ışık tutuyor. Medyanın yönlendirici işlevi çok önemli. Bence önce bir ilin yerel medyasına eğilmek, dilini doğru kullanıp kullanmadığına bakmak lazım. Bizim derdimiz pornografi izlemek değil, yerelden yetişen gazetecilerin yönlendirici, kapsayıcı olmasını sağlamak. Bizim size, sizin bize yön vereceği süreç yerelde en önemli ayak” ifadelerine yer verdi.   MEDYANIN DİLİ ÖNEMLİ Medyanın kadına yönelik her türlü hak ihlalinde yönlendirici işlevinin çok önemli olduğunu vurgulayan Güllü, “Bence önce bir ilin yerel medyasına eğilmek, dilini doğru kullanıp kullanmadığına bakmak lazım. Bizim derdimiz pornografi izlemek değil, yerelden yetişen gazetecilerin yönlendirici, kapsayıcı olmasını sağlamak. Bizim size, sizin bize yön vereceği süreç yerelde en önemli ayak” diye konuştu.   KADININ GÜVENLİĞİ HABERİN ÖNÜNDE Bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan da panelde medyada cam tavan sendromunu, kadın temsilini ve yöneticilikteki deneyimlerini paylaştı. Özcan, kendi yayın gruplarında temel gazetecilik atölyeleri ve kadın haberciliği atölyeleri verdiklerini anlatırken, “Kadın güvenliği haberciliğin önünde” dedi.   Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş, konuşmasında kadın ve toplumsal cinsiyet odaklı haberciliği ele aldı. Medyada kadına yönelik şiddetin işlenme biçimini eleştiren Karakaş, “Şiddet pornografisi, ortada olan bir meseleyi sulandırmak aslında. Bizim yaptığımız iş kamuyu bilgilendirmek ve sarsmaktır. Bununla ilgili gereksiz her ayrıntı haberin sulandırılmasıdır” diye konuştu.   ÇGD Akdeniz Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazete Duvar muhabiri Müzeyyen Yüce, yerel ve ulusal ölçekte sahada kadın gazeteci olarak yaşadıklarını paylaştı.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, ‘İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ diyenlere karşı dava açacaklarını bildirdi.

Haberimizvar.net- Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şubesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen ve gazeteci Vahide Yanık’ın moderatörlüğünü üstlendiği panel Zoom üzerinden çevrimiçi yapıldı. “Kadın ve Medya” paneline TKDF Başkanı Canan Güllü, Bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan, Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş, evsahibi ÇGD Akdeniz Şube’nin yönetim kurulu üyesi gazeteci Müzeyyen Yüce konuşmacı olarak katıldı. Panele, kadın örgütleri temsilcileri ve gazeteciler başta olmak üzere yoğun ilgi gösterildi.

 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALDIRILSIN DİYENLERE DAVA

İstanbul Sözleşmesinin kadın hakları konusunda önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan herkesin toplumun geldiği hali göz önünde bulundurması gerektiğine dikkati çekti. Güllü, “İstanbul Sözleşmesi, pazarlık konusu yapılıyor. Türkiye içindeki siyasi pazarlık değil sadece, birliğe üye olan olmayan, sözleşmeyi imzalayan imzalamayanlar arasında da dayanışma olduğunu düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi bu tablolara karşın değişmeyecek, kalkmayacak. Değişmesi noktasında olan, tecavüze uğrayan 92 yaşındaki kadının baş sorumlusudur. Kaldırılması yönünde siyasi irade ortaya koymaya çalışanların da kendine çeki düzen vermesi ve düşünmesi gerekiyor. Biz tartıştığımız her gün birilerinin tecavüze uğraması ve öldürülmesi yönünde değirmene su taşıyoruz. İç hukuktan üstün olan bu sözleşmeyle ilgili alınacak karar, Türkiye’nin tek adam rejimine giden yolu açacaktır. ‘ İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ diyen her kişi adına yargıda dava açacağız” diye konuştu.

 

BELEDİYELER GÖREVİNİ YAPMIYOR

TKDF Başkanı Canan Güllü, hükümetin kadın politikasının olmadığını söylerken, belediyelerin de sözleşmeden kaynaklı görevlerini yapmadığını kaydetti. Güllü, “Bizim en önemli sıkıntımız, önleyici politikaları yapamamamız ve konuşamamamız. Bunu hükümetin kadın politikasızlığı deyip kenara çekilebiliriz ama yerelde bu konuda kendi üzerine düşen İstanbul Sözleşmesi’nden kaynaklı görevlerini yapmıyor. Çalıştırdığı personele eğitim vermiyor. Kadın erkek eşitliğini sağlamıyor, yerel eşitlik eylem planını yapmıyor” diye konuştu.

 

TKDF’nin acil yardım hattıyla ilgili ilk protokolü Antalya Büyükşehir Belediyesi’yle imzaladığını hatırlatan Canan Güllü, “Sadece Büyükşehir’le kalmadan Alanya’da, Manavgat’ta ve Muratpaşa’da bir şekliyle sürecin içinde farkındalık ve iş birlikleri organize edildi. İlk amacımız, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramlarının sahada çalışanlara verilmesiydi. Bu anlamıyla da zabıta eğitimi, ilçelerle koordinasyon halinde sosyal hizmet çalışanlarının bilgilendirilmesi çalışmalarını yaptık. Önümüzdeki günlerde Alanya’nın zabıtaları ve sahada çalışan temizlik işçilerine toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri var” dedi.

 

PANDEMİDE  ŞİDDET VE İSTİSMAR ARTTI 

Canan Güllü, pandemi döneminde yaşanan fiziksel ve psikolojik şiddet verileri ile ilgili bir soruyu şu şekilde cevapladı: “Mart ayı için 2019-2020 karşılaştırıldığında psikolojik şiddet  yüzde 93, fiziksel şiddet yüzde 84, komşu ihbarı yüzde 100 oranında artan bir sürece gitti. En acı veren tarafı cinsel istismar ihbarıyla ilgili. Hala bu döneme kadar bilgi alamıyoruz; okulların kapalı olması, çocukların aile hekimlerine ulaşamamış olmasından kaynaklanıyor. Çünkü veri kaynaklarımız ihbar olarak genelde oralardan geliyor. Bu anlamıyla şiddet, ‘Cinayetler azaldı, kadına şiddet azaldı’ söyleminin tersine hala artıyor. Çünkü kadın yoksulluğu ile birlikte şiddet artıyor, erkeklerin işten çıkartılması ya da yarı zamanlı ücretlendirilmeleri nedeniyle ekonomik şiddetin de çok fazla yansıdığı bir dönemdeyiz.”

 

ANTALYA HÜSRAN YARATTI

Canan Güllü, Antalya’da yoğun cinsel istismar suçlarının yaşandığına da dikkati çekerek,  şunları kaydetti: “Antalya açıkçası bizim için hüsran. Turizmin cenneti ama çok sayıda cinsel istismar var. İstismarın yoğun olduğu il ve ilçeler var. Protokol yaptığımız belediye başkanlarına söylediğim zaman şaşırıyorlar; istismar yoktur, abartıyorlar diye o kılıfın arkasına saklandılar.”

Antalya’daki istismar vakalarıyla ilgili bilgi veren Canan Güllü, “Özellikle Korkuteli’nde, Manavgat’ta, Alanya’da, Side’de oldukça yoğun. Antalya ve ilçelerinde koordinasyon kurulları oluşturduk. Sağlıktan, kolluktan, yargıdan görevliler var” dedi. Bu konuda yerel basının çok önemli olduğunun altını çizen Canan Güllü, “Yerel basını çok önemsiyorum. Yerel medya bilincin oluşmasına ışık tutuyor. Medyanın yönlendirici işlevi çok önemli. Bence önce bir ilin yerel medyasına eğilmek, dilini doğru kullanıp kullanmadığına bakmak lazım. Bizim derdimiz pornografi izlemek değil, yerelden yetişen gazetecilerin yönlendirici, kapsayıcı olmasını sağlamak. Bizim size, sizin bize yön vereceği süreç yerelde en önemli ayak” ifadelerine yer verdi.

 

MEDYANIN DİLİ ÖNEMLİ

Medyanın kadına yönelik her türlü hak ihlalinde yönlendirici işlevinin çok önemli olduğunu vurgulayan Güllü, “Bence önce bir ilin yerel medyasına eğilmek, dilini doğru kullanıp kullanmadığına bakmak lazım. Bizim derdimiz pornografi izlemek değil, yerelden yetişen gazetecilerin yönlendirici, kapsayıcı olmasını sağlamak. Bizim size, sizin bize yön vereceği süreç yerelde en önemli ayak” diye konuştu.

 

KADININ GÜVENLİĞİ HABERİN ÖNÜNDE

Bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan da panelde medyada cam tavan sendromunu, kadın temsilini ve yöneticilikteki deneyimlerini paylaştı. Özcan, kendi yayın gruplarında temel gazetecilik atölyeleri ve kadın haberciliği atölyeleri verdiklerini anlatırken, “Kadın güvenliği haberciliğin önünde” dedi.

 

Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş, konuşmasında kadın ve toplumsal cinsiyet odaklı haberciliği ele aldı. Medyada kadına yönelik şiddetin işlenme biçimini eleştiren Karakaş, “Şiddet pornografisi, ortada olan bir meseleyi sulandırmak aslında. Bizim yaptığımız iş kamuyu bilgilendirmek ve sarsmaktır. Bununla ilgili gereksiz her ayrıntı haberin sulandırılmasıdır” diye konuştu.

 

ÇGD Akdeniz Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazete Duvar muhabiri Müzeyyen Yüce, yerel ve ulusal ölçekte sahada kadın gazeteci olarak yaşadıklarını paylaştı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.