Böcek ittifakına karşı taban ittifakı

SİYASET 15.04.2021 - 14:25, Güncelleme: 15.04.2021 - 14:40
 

Böcek ittifakına karşı taban ittifakı

İnsanların başkalarının sorumluluk alanlarına dalıp, kararları etkilemeye çalışması çok yaygın bir alışkanlıktır. Kimse kendi işine bakmaz, başkalarının işlerine burnunu sokar, hatta ahkam keser. Şahsi hedefleri, kinleri nedeniyle var oldukları camiayı yıkar, böler, parçalar. Sonrasında da ‘zafer çığlıkları’ atmaya kalkar. Bunun en son örneği CHP’de yaşanmaya başladı.

Kendini ‘partinin üstündeyim’ diye tanımlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, parti disiplinini, parti ahlakını hiçe sayarak gün geldi atanmışa, seçilmişi ezdirdi; gün geldi kendisini var eden, bugün o koltukta oturmasına neden olan CHP ve İYİ Parti tabanını yok saydı. İyileştikten sonra sadece ve sadece hizmet üretmesi beklenirken, işi gücü bırakıp parti örgütlerine savaş açtı. O hiçe saydığı partisinin tabanı, sırf adının önünde ‘CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’ yazmasından dolayı sessiz kaldı. Ne iş istedi, ne siyaset istedi. Ata dostundan değil, ama atasından gördüğü gibi yaparak partisi için çalıştı. Belirlediği Antalya İl Örgütü ile mahalle mahalle gezdi. Büyükşehir’in yapmadığı hizmetleri, bir türlü üretilmeyen projeleri kafasını önüne eğerek dinledi, ama partiye zarar gelmemesi adına kulağını tıkadı. Böcek, küçük ortağı ve yandaşları karşısında sustu.   Çünkü parti tabanı şunu bilir: Seçilmiş belediye başkanını, seçilmiş il başkanını sevmeseler de, demokrasinin temel taşı olan CHP’nin Türkiye için gerekliliği bilinci ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sırtındaki sorumluluğunu görerek, sükûnet içinde hareket etmek zorundadırlar. Tabanının bu duruşunu anlamayan, anlamamakta ısrar eden Böcek, küçük ortağının gazıyla, yandaş vekilleri de yanına alarak genel merkezde kişisel ikbal için yapmadığını bırakmadı. Böcek ittifakına karşı Antalya’da taban ittifakı oluştu. Antalya’nın bu duruşu genel merkezde de ikilem yarattı. Belediye başkanlarına “örgütün işine karışma” uyarısı yapması gerekenler de il örgütüne ayar vermeye kalktı. Taban ittifakı belediye başkanlarının işine karışmadı, ama Böcek ittifakı tabanın işine karıştı. Karıştı karışmasına da, küçük ortağın isteği olmadı. Asıl hedef il başkanının il yönetimiyle birlikte gitmesiydi. Yönetimi genel merkez kararıyla gönderemeyenler bu kez, “İl başkanı gitti, sen niye duruyorsun? Bu yoldaşlık hukukuna uyar mı?” baskısı oluşturuyor. CHP il yöneticileri kararı eleştirdi, ama partisine de sahip çıktı. Çünkü Böcek ittifakının kurguladığı oyunu okudular. Küçük ortak, işi yarım bırakan Böcek’e fırça çekmiş midir bilinmez; ama bu kadar vekil, bu kadar genel başkan yardımcısı, eski parti yöneticisine rağmen istedikleri olmadı. Onlar, CHP’nin başarısını bırakıp,  il başkanıyla birlikte yönetim de görevden alındıktan sonra istedikleri isimleri atatıp il örgütünü ele geçirme savaşına girdi. Ele güne rezil olmakla kalmayıp, CHP’nin kamuoyunda tartışılmasına sebep oldular. Keşke bunlarla uğraşacaklarına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu örnek alıp, AKP politikalarına karşı hizmet üretselerdi. Bir koluna AKP’lileri, diğer koluna MHP’lileri takıp, CHP tabanına boy ölçüsü vermeye kalkanları bırakın Antalya’yı, insanlık tarihi bile unutmaz. Mesela Böcek ittifakı şunu bilmez, bilemez: Diğer partilerin tabanları kızdıklarında, öfkelendiklerinde partisine sırtını döner. Ama CHP tabanı alınan bir karara öfkelense de sandıkta partisine ihanet etmez. Bugün yaptıklarınız, planladığınız tüm kurgular taban ittifakı tarafından okunuyor, hatta öfkelendiriyor, ama partilerini satmayı bilmediklerinden sükûnet içinde sineye çekiyor. Bu sabrı zorlamayın! CHP Antalya İl Örgütü’ne yerel seçimlerin ardından taktıkları korseyi her geçen gün kişisel siyasi gelecekleri adına sıkmaya çalışanlar, tabana bu kadar haksızlık edip, çıkardığı sesi duymayanlar artık konuyu kapatıp, Türkiye’de iktidara oynayan en büyük partinin üyesi gibi hareket etmelidir. Bir kişiyi günah keçisi seçerek, belediye başkanlarını birbirine düşman ederek hiçbir menfaat elde edemezsiniz. Bu siyasetten ancak ve ancak sizin kişisel hesaplarınız zarar görür. Siyaset tabansız yapılmaz, genel merkezsiz ise yol alınmaz. Tabanın iradesiyle seçilen yönetim, tepeden inme kayyumla değil kendi içlerinden seçecekleri isimle yoluna devam edecektir. Kendini görünmez kahraman zannederek kayyum baskısı yapan küçük ortak, Böcek ittifakında yer alanları parti tabanında ‘yok hükmüne’ getirmektedir. Kahraman da değilsin, görünmez de değilsin. Yaptığın her şey görülüyor. Zorlama, zorlanırsın!
İnsanların başkalarının sorumluluk alanlarına dalıp, kararları etkilemeye çalışması çok yaygın bir alışkanlıktır. Kimse kendi işine bakmaz, başkalarının işlerine burnunu sokar, hatta ahkam keser. Şahsi hedefleri, kinleri nedeniyle var oldukları camiayı yıkar, böler, parçalar. Sonrasında da ‘zafer çığlıkları’ atmaya kalkar. Bunun en son örneği CHP’de yaşanmaya başladı.

Kendini ‘partinin üstündeyim’ diye tanımlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, parti disiplinini, parti ahlakını hiçe sayarak gün geldi atanmışa, seçilmişi ezdirdi; gün geldi kendisini var eden, bugün o koltukta oturmasına neden olan CHP ve İYİ Parti tabanını yok saydı. İyileştikten sonra sadece ve sadece hizmet üretmesi beklenirken, işi gücü bırakıp parti örgütlerine savaş açtı. O hiçe saydığı partisinin tabanı, sırf adının önünde ‘CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’ yazmasından dolayı sessiz kaldı. Ne iş istedi, ne siyaset istedi. Ata dostundan değil, ama atasından gördüğü gibi yaparak partisi için çalıştı. Belirlediği Antalya İl Örgütü ile mahalle mahalle gezdi. Büyükşehir’in yapmadığı hizmetleri, bir türlü üretilmeyen projeleri kafasını önüne eğerek dinledi, ama partiye zarar gelmemesi adına kulağını tıkadı. Böcek, küçük ortağı ve yandaşları karşısında sustu.  

Çünkü parti tabanı şunu bilir: Seçilmiş belediye başkanını, seçilmiş il başkanını sevmeseler de, demokrasinin temel taşı olan CHP’nin Türkiye için gerekliliği bilinci ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sırtındaki sorumluluğunu görerek, sükûnet içinde hareket etmek zorundadırlar. Tabanının bu duruşunu anlamayan, anlamamakta ısrar eden Böcek, küçük ortağının gazıyla, yandaş vekilleri de yanına alarak genel merkezde kişisel ikbal için yapmadığını bırakmadı. Böcek ittifakına karşı Antalya’da taban ittifakı oluştu. Antalya’nın bu duruşu genel merkezde de ikilem yarattı. Belediye başkanlarına “örgütün işine karışma” uyarısı yapması gerekenler de il örgütüne ayar vermeye kalktı.

Taban ittifakı belediye başkanlarının işine karışmadı, ama Böcek ittifakı tabanın işine karıştı. Karıştı karışmasına da, küçük ortağın isteği olmadı. Asıl hedef il başkanının il yönetimiyle birlikte gitmesiydi. Yönetimi genel merkez kararıyla gönderemeyenler bu kez, “İl başkanı gitti, sen niye duruyorsun? Bu yoldaşlık hukukuna uyar mı?” baskısı oluşturuyor. CHP il yöneticileri kararı eleştirdi, ama partisine de sahip çıktı. Çünkü Böcek ittifakının kurguladığı oyunu okudular.

Küçük ortak, işi yarım bırakan Böcek’e fırça çekmiş midir bilinmez; ama bu kadar vekil, bu kadar genel başkan yardımcısı, eski parti yöneticisine rağmen istedikleri olmadı. Onlar, CHP’nin başarısını bırakıp,  il başkanıyla birlikte yönetim de görevden alındıktan sonra istedikleri isimleri atatıp il örgütünü ele geçirme savaşına girdi. Ele güne rezil olmakla kalmayıp, CHP’nin kamuoyunda tartışılmasına sebep oldular. Keşke bunlarla uğraşacaklarına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu örnek alıp, AKP politikalarına karşı hizmet üretselerdi. Bir koluna AKP’lileri, diğer koluna MHP’lileri takıp, CHP tabanına boy ölçüsü vermeye kalkanları bırakın Antalya’yı, insanlık tarihi bile unutmaz.

Mesela Böcek ittifakı şunu bilmez, bilemez: Diğer partilerin tabanları kızdıklarında, öfkelendiklerinde partisine sırtını döner. Ama CHP tabanı alınan bir karara öfkelense de sandıkta partisine ihanet etmez. Bugün yaptıklarınız, planladığınız tüm kurgular taban ittifakı tarafından okunuyor, hatta öfkelendiriyor, ama partilerini satmayı bilmediklerinden sükûnet içinde sineye çekiyor. Bu sabrı zorlamayın!

CHP Antalya İl Örgütü’ne yerel seçimlerin ardından taktıkları korseyi her geçen gün kişisel siyasi gelecekleri adına sıkmaya çalışanlar, tabana bu kadar haksızlık edip, çıkardığı sesi duymayanlar artık konuyu kapatıp, Türkiye’de iktidara oynayan en büyük partinin üyesi gibi hareket etmelidir. Bir kişiyi günah keçisi seçerek, belediye başkanlarını birbirine düşman ederek hiçbir menfaat elde edemezsiniz. Bu siyasetten ancak ve ancak sizin kişisel hesaplarınız zarar görür. Siyaset tabansız yapılmaz, genel merkezsiz ise yol alınmaz. Tabanın iradesiyle seçilen yönetim, tepeden inme kayyumla değil kendi içlerinden seçecekleri isimle yoluna devam edecektir. Kendini görünmez kahraman zannederek kayyum baskısı yapan küçük ortak, Böcek ittifakında yer alanları parti tabanında ‘yok hükmüne’ getirmektedir. Kahraman da değilsin, görünmez de değilsin. Yaptığın her şey görülüyor. Zorlama, zorlanırsın!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.