Bedros Şirinoğlu’ndan rüşvet istediler

SİYASET 24.09.2021 - 22:04, Güncelleme: 24.09.2021 - 22:04
 

Bedros Şirinoğlu’ndan rüşvet istediler

Gazeteci Acarer’e açıklamalar yapan Sedat Peker, “Türkiye’de bürokrasi ve siyasetle iç içe bir narko yapı yaratılmaya çalışılıyor” dedi. Peker, Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan da koruma polisi aracılığıyla 500 bin lira rüşvet istendiğini söyledi.

HABERİMİZVAR – Organize suç örgütü liderliği iddiasıyla aranan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) olan Sedat Peker, paylaşım yapmasının engellendiğini belirtti ve gazeteci Erk Acarer’e açıklamada bulundu. Erk Acarer de Peker’le görüşmesini ve Peker’in iddialarını Twitter hesabından paylaştı. Acarer, “Sedat Peker cephesi, bugün yayınlayacağını söylediği twitlerine Birleşik Arap Emirlikleri’nin güvenlik nedeni ile izin vermediğini aktardı. Bu bilgiler konusu ve kapsamındaki talebimizi ise geri çevirmedi. Peker cephesi, ‘Uyuşturucu, yargı, bakanlık ve derin’ ilişkiler çerçevesindeki tüyler ürpertici bilgileri tarafımıza paylaştı” dedi.   ŞİRİNOĞLU’NDAN RÜŞVET İSTEDİLER   Türkiye’de bürokrasi ve siyasetle iç içe bir narko yapı yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Peker, Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan 500 bin lira rüşvet istendiğini, Şirinoğlu’nun koruma polisinin ifadesi ve WhatsApp yazışmaların rağmen soruşturmada aylardır ilerleme olmadığını iddia etti. Erk Acarer, iddiaları sorduğu Bedros Şirinoğlu’nun ameliyat olduğunu söylediğini ve iddialara yanıt vermediğini aktardı.   POLİS VASITASIYLA RÜŞVET İSTEDİLER   Peker’in Acarer’e yaptığı açıklamalar şöyle: “Bulunduğum BAE’yle ülkemiz arasında tekrardan dostane ilişkiler kurulup karşılıklı görüşmeler başlayınca, makamına saygı duyduğum ancak kendisinden nefret ettiğim Süslü Süleyman ve de Ak Parti milletvekili Tolga Ağar’ın (Derin Mehmet’in oğlu.) ‘Yakın zamanda Türkiye’ye getireceğiz, o zaman görecek’ tarzındaki arkamdan söyledikleri tehditvari kelimeleri duyunca bunları aktarmak benim için farz oldu. Ocak ayında Ermeni Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan resmi koruma polisi vasıtasıyla yüksek rütbeli bazı emniyet müdürleri 500 bin TL rüşvet isterler”.   ŞİKAYET FİKRİNİ KORUMA POLİSİ VERDİ   “Olay şu şekilde gelişir. Foto Film Şube Müdürü, Bedros Şirinoğlu’nun koruma polisi Selami Tellioğlu’nu yanına çağırarak Bedros Şirinoğlu’na ‘Fazladan bir ihtisaslı araç yapmışsınız (kanun dışı bir şekilde), bu arabayla da yasadışı bir şekilde kara para taşımacılığı yapıyormuşsunuz. Bana bunu Kaçakçılık Şube Müdürü söyledi. Koruma Şubeden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı da biliyor! Bu konu İl Emniyet Müdürü’ne aksettirilecek. Bedros Bey 500 bin TL verirse konu kapanacak’ diyor. Koruma polisi olayı Bedros Bey’e anlatır ve bu üst müdürlerin şikayet edilmesi fikrini verir”.   SES KAYITLARI VE YAZIŞMALAR DOSYADA   “Önce İl Emniyet Müdürlüğündeki bazı yetkililere konu anlatılır. Daha sonrasında Bedros Bey daha önceden tanıdığı Süslü Sülüman’a önce mektup yazar, daha sonra da telefonla görüşüp Süslü Sülüman’ı bilgilendirir. Makamına saygım olan ancak kendisine saygı duymadığım Süslü Süleyman da gereğinin yapılacağını söyler. Müfettiş görevlendirir. Esas hikaye bundan sonra başlar. Koruma polisi, emniyet müdürüyle arasında geçen konuşmaları ses kaydına aldığı, sayfalarca süren Whatsapp yazışmalarının çıktısını alarak dosyaya ekler”.   KORUMA POLİSİ EMEKLİLİK DİLEKÇESİ VERDİ   “Ancak enteresan gelişmeler olur. Rüşvet istenen ses kayıtları, Whatsapp yazışmaları ortadayken; 3 emniyet müdürü korunurken bu delilleri kaydeden koruma polisini sıkıştırmaya başlarlar, dosyayı kapatmak için. Ocak ayında meydana gelen bu olayda halen daha bir netice yok. Konu kapatılmak isteniyor. Bedros Bey koruma polisinin görevini layığıyla yaptığını söyleyip diğer müdürler için ‘Bunlar üniformalı soyguncular’ diyor. Koruma polisi aniden görev yeri değiştirilince isyan edip, emeklilik dilekçesi verip görevden ayrılıyor”.   9 AYDIR MÜFETTİŞ SORUŞTURMASI BİTMEDİ   “Ancak Koruma Şubeden sorumlu müdür yardımcısı hala görevinin başında. Kaçakçılık Şube Müdürü hala görevinin başında. Foto Film Şube Müdürü bildiğim kadarıyla şark tayinine gitmiş, Ağrı’ya tayin olmuş. Ancak o da görevinin başında. Şu ana kadar ses kaydı, Whatsapp yazışmaları olduğu halde konu savcılığa aksettirilmemiş. Olayın üzerinden 9 ay geçtiği halde müfettişler soruşturmayı bitirmemiş. Yani tabiri caiz ise hasır altı edilmiş. Maaşı namusu kadar olan gazeteciler (orijinaller baş tacı), diyorsunuz ya ‘Suç örgütü liderinin dediklerine mi inanacağız?’ alın size koruma polisinin mülkiye müfettişlerine verdiği 4 sayfalık resmi ifadesi”.   SUÇ ÖRGÜTÜNE YARDIMDAN TUTUKLU KALDI   “Dosyada koruma polisinin anlattığını doğrulayan WhatsApp yazışmaları ve ses kayıtları da var. Bu olayın en önemli aktörü Foto Film Şube Müdürü’nü nereden tanıyoruz? 2011 yılında yakalanan yüzlerce kilo eroinle ilgili bir suç örgütüne yapılan operasyonda suç örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanıp, cezaevine girip, bir süre cezaevinde kaldıktan sonra serbest kalan bir kişi olarak biliyoruz”.   HALEN BİR GÜÇ TARAFINDAN KORUNUYOR   “Bu kişi tekrardan göreve iade edilmiş, şimdi ise bu yeni suça karışmış ancak halen daha bir güç tarafından korunuyor. Şu an Kaçakçılık Şube Müdürü olarak görev yapan kişi diyelim ki bir uyuşturucu yakalasa, bu uyuşturucuyla ilgili kendisine İçişleri Bakanı’nın bir yakını gelse, uyuşturucunun sahibi için ‘Bu kişi bizim yakınımız, bu olaylarla bir ilgisi yok. Onu dosyadan çıkar’ dese bu emniyet müdürü ne yapabilir ki? Eğer söyleneni yapmazsa müfettiş raporu birden ortaya çıkar! “Sen böyle bir suça karışmışsın” diye meslekten atılır, belki de tutuklanır”.   SOYLU’NUN ARKADAŞI KOKAİNE KARIŞTI   “Peker, “Şimdi size çok daha enteresan bir olayı anlatacağım diye sürdürüyor: “İçişleri Bakanı süslü süleymanın oğlu engin soylunun arkadaşı olan Recep Köroğlu, 20 küsür kilo kokain ile yakalanıp, yargılanıp 18 sene ceza alır. Ama bu kişi dosyası yargıtaydayken hukuk sisteminde çok ender görülecek bir şekilde yeniden yargılama yapılmadan, yargıtay aşamasında serbest bırakılır. Resimlerden de göreceğiniz üzere süleyman soyluyla da tanışır ve de kendisinin bilindiği kadarıyla köylüsüdür. Ancak bu şahıs serbest kaldıktan sonra tekrardan 30 kilo civarında yakalanan kokaine ismi karışır. Fakat bu sefer adliyeye gitmeden emniyette konu halledilir”.   GEÇMİŞ DÖNEM FATURASI İÇİN GÖRÜŞME   “Bu anlattıklarım filmlerde bile olmayacak kadar uçuk şeyler, ancak ne yazık ki artık bizim ülkemizde bunlar çok rahat bir şekilde yapılabilmekte. İnsanlarımız aç, insanlarımız mağdur. Bir tek rahat olanlar rüşvet alanlar, uyuşturucu satanlar ve kadın satanlar. İmanlı nesiller yetiştirecekken geldiğimiz en son nokta bu. Biraz da adliyelerimizin durumundan bahsetmek isterim. Gazeteci Yelda Kahraman isimli kardeşimizin ölümüne sebep olan Tolga Ağar Anadolu Adliyesi’nde görevli olan Cumhuriyet Savcısı Burak Dağ’ın nikah şahididir. Aralarındaki dostluk çok yakındır. Geceliği 100 bin TL’nin üstünde olan Paramount Otel’de balayını yaptırmıştır. (Geçmiş döneme ait fatura kestirmek için Cihan Ekşi ile görüşme sakın, aynı dakika haberim oluyor)”.   SAVCI SIKÇA TOLGA AĞAR’IN MİSAFİRİ OLDU   “Tolga Ağar Beykoz’daki evinde alem düzenlerken bu savcımız da kendisinin misafiri sıkça olmaktadır. Diğer misafirlerin kim olduğunu öğrenmek için telefon sinyallerinin çıkartılması yeterli olacaktır. Anadolu Adliyesi Savcılığı bana iftira davası açarken (erkam yıldırımdan dolayı) tolga ağarın ölümüne sebep olduğu Yelda Kaharman kardeşimizin şüpheli otopsi raporlarını yayınladığı için gazeteciyi gözaltına alırlar. Maalesef çoğunluğu iyi olan polislerimizi ve adliye mensuplarını tenzih ederim”.   AĞAR’IN KANKASI SAVCILARIN HÜKMÜ YOK   “Ancak ülkemizin geldiği durum bu. Yapılan tüm anketlerde polislerimize ve adliyelerimize halkın güveni neredeyse sıfırlanmış durumda. Ancak tüm bu gerçekler ortadayken gizli tanıklarla, yalancı şahitlerle bana Anadolu Adliyesi’nde suç örgütü dosyası hazırlıyorlar. Bu dosyaya da çok uzun bir şekilde ilerleyen günlerde değineceğim. Süleyman Soylu’ya paçasını kaptırmış polislerin, Tolga Ağar’ın kankası olan savcıların benim için hazırlayacakları hiçbir dosyanın nazarımda hükmü yoktur”.   KİMYASAL VE ALKOL KARIŞIK KAFA ÇEKTİ   “Bundan 20 gün önce Emirgan’daki Gizli Kalsın isimli mekanda Tolga Ağar yine kafayı çekmiş (kimyasal ve alkol karışık bir şekilde) benim kısa sürede Türkiye’ye getirileceğimi söyleyip başıma neler getireceklerini anlatıyormuş. Her zaman söyledim, sizden korkan sizin gibi olsun. Bana ‘Namus sözü verdin, her şeyi anlat’ diyen dostlarım, bir zahmet siz de bu okuduğunuz olayları hiç kimseye anlatamıyorsanız bindiğiniz taksiye, alışveriş yaptığınız manava, kasaba, bakkala, mahalledeki okuldaki arkadaşlarınıza anlatın. Ben öldürülme riski taşırken, iade edilme tartışmalarım ortadayken, çoluk çocuğumla gurbetlerde diyar diyar dolaşırken siz de namus sözünün bir tarafı olarak lütfen kılınızı kıpırdatın”.   GEMİLERİN ALTINDA İZMİR’E GETİRİLİYOR   “Bu paylaşımımı lütfen ısınma turu kabul edin. Sonraki günlerde dünyayı biraz renklendirelim. Yeni bazı misafirlerimizi kibrit kutusunun içerisine sokup tüm dünyaya rezil edelim. Unutmadan, Erkam Yıldırım kardeşim, bence şikayeti sen erken yapıp boşuna beni tahrik ettin. Konteynırlarda kokainler benim ifşalarımdan sonra çokça yakalanmaya başlayınca, eskiden bir dönem kullanılmış olan ancak zorluğu çok olduğu için sonra vazgeçilen, gemilerin altına kokainlerin kaynak yapılarak İzmir Limanı’na geldiklerinde ise İzmir Aliağa’daki gemi havuz bakımlarına gemiler alınarak kokainlerin orada çıkarılıp piyasaya dağıtılmak üzere yeni çalışmaların tekrar başladığını konuşacaktık”.   BOŞUNA HAYALİ DOSYA OLUŞTURMAYIN   “Keşke bunları da konuştuğumuzda şikayet etseydin (Bence ahbaplarına söyle bu işleri durdursunlar, biliyorsun ben anlattıktan sonra kokainler yakalanmaya başlıyor). Anadolu Adliyesi’ndeki savcı ahbaplarına da lütfen söyle; olsayla, bulsayı tarlaya ekersen sadece hiç çıkar. Ben kendimden ve sahip olduğum bilgilerden eminim. Bana suç yüklemek için boşuna hayali dosyalar oluşturmasınlar”.   ŞİRİNOĞLU SORULARA YANIT VERMEDİ   Sedat Peker’in mesajlarını paylaşan Erk Acarer, “İşte Sedat Peker’in anlattıkları. Yorum ve değerlendirme kamuoyunun! Bu arada, Bedros Şirinoğlu, bu konudaki sorularımı yanıtsız bıraktı ve ‘12 saatlik bir operasyondan çıktım. Bir hafta oldu konuşma zorluğum var. Bana müsaade edin lütfen’ dedi. ‘Bildiğimiz kadarıyla bir görevden alma yok, sizin bilginiz ne?’ sorusunu da ‘Bilemiyorum’ diye yanıtladı. Bunu, anlaşılır bir korku olarak değerlendirmemiz mümkün” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)  
Gazeteci Acarer’e açıklamalar yapan Sedat Peker, “Türkiye’de bürokrasi ve siyasetle iç içe bir narko yapı yaratılmaya çalışılıyor” dedi. Peker, Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan da koruma polisi aracılığıyla 500 bin lira rüşvet istendiğini söyledi.

HABERİMİZVAR – Organize suç örgütü liderliği iddiasıyla aranan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) olan Sedat Peker, paylaşım yapmasının engellendiğini belirtti ve gazeteci Erk Acarer’e açıklamada bulundu. Erk Acarer de Peker’le görüşmesini ve Peker’in iddialarını Twitter hesabından paylaştı. Acarer, “ Sedat Peker cephesi, bugün yayınlayacağını söylediği twitlerine Birleşik Arap Emirlikleri’nin güvenlik nedeni ile izin vermediğini aktardı. Bu bilgiler konusu ve kapsamındaki talebimizi ise geri çevirmedi. Peker cephesi, ‘Uyuşturucu, yargı, bakanlık ve derin’ ilişkiler çerçevesindeki tüyler ürpertici bilgileri tarafımıza paylaştı” dedi.

 

ŞİRİNOĞLU’NDAN RÜŞVET İSTEDİLER

 

Türkiye’de bürokrasi ve siyasetle iç içe bir narko yapı yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Peker, Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan 500 bin lira rüşvet istendiğini, Şirinoğlu’nun koruma polisinin ifadesi ve WhatsApp yazışmaların rağmen soruşturmada aylardır ilerleme olmadığını iddia etti. Erk Acarer, iddiaları sorduğu Bedros Şirinoğlu’nun ameliyat olduğunu söylediğini ve iddialara yanıt vermediğini aktardı.

 

POLİS VASITASIYLA RÜŞVET İSTEDİLER

 

Peker’in Acarer’e yaptığı açıklamalar şöyle: “Bulunduğum BAE’yle ülkemiz arasında tekrardan dostane ilişkiler kurulup karşılıklı görüşmeler başlayınca, makamına saygı duyduğum ancak kendisinden nefret ettiğim Süslü Süleyman ve de Ak Parti milletvekili Tolga Ağar’ın (Derin Mehmet’in oğlu.) ‘Yakın zamanda Türkiye’ye getireceğiz, o zaman görecek’ tarzındaki arkamdan söyledikleri tehditvari kelimeleri duyunca bunları aktarmak benim için farz oldu. Ocak ayında Ermeni Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’ndan resmi koruma polisi vasıtasıyla yüksek rütbeli bazı emniyet müdürleri 500 bin TL rüşvet isterler”.

 

ŞİKAYET FİKRİNİ KORUMA POLİSİ VERDİ

 

“Olay şu şekilde gelişir. Foto Film Şube Müdürü, Bedros Şirinoğlu’nun koruma polisi Selami Tellioğlu’nu yanına çağırarak Bedros Şirinoğlu’na ‘Fazladan bir ihtisaslı araç yapmışsınız (kanun dışı bir şekilde), bu arabayla da yasadışı bir şekilde kara para taşımacılığı yapıyormuşsunuz. Bana bunu Kaçakçılık Şube Müdürü söyledi. Koruma Şubeden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı da biliyor! Bu konu İl Emniyet Müdürü’ne aksettirilecek. Bedros Bey 500 bin TL verirse konu kapanacak’ diyor. Koruma polisi olayı Bedros Bey’e anlatır ve bu üst müdürlerin şikayet edilmesi fikrini verir”.

 

SES KAYITLARI VE YAZIŞMALAR DOSYADA

 

“Önce İl Emniyet Müdürlüğündeki bazı yetkililere konu anlatılır. Daha sonrasında Bedros Bey daha önceden tanıdığı Süslü Sülüman’a önce mektup yazar, daha sonra da telefonla görüşüp Süslü Sülüman’ı bilgilendirir. Makamına saygım olan ancak kendisine saygı duymadığım Süslü Süleyman da gereğinin yapılacağını söyler. Müfettiş görevlendirir. Esas hikaye bundan sonra başlar. Koruma polisi, emniyet müdürüyle arasında geçen konuşmaları ses kaydına aldığı, sayfalarca süren Whatsapp yazışmalarının çıktısını alarak dosyaya ekler”.

 

KORUMA POLİSİ EMEKLİLİK DİLEKÇESİ VERDİ

 

“Ancak enteresan gelişmeler olur. Rüşvet istenen ses kayıtları, Whatsapp yazışmaları ortadayken; 3 emniyet müdürü korunurken bu delilleri kaydeden koruma polisini sıkıştırmaya başlarlar, dosyayı kapatmak için. Ocak ayında meydana gelen bu olayda halen daha bir netice yok. Konu kapatılmak isteniyor. Bedros Bey koruma polisinin görevini layığıyla yaptığını söyleyip diğer müdürler için ‘Bunlar üniformalı soyguncular’ diyor. Koruma polisi aniden görev yeri değiştirilince isyan edip, emeklilik dilekçesi verip görevden ayrılıyor”.

 

9 AYDIR MÜFETTİŞ SORUŞTURMASI BİTMEDİ

 

“Ancak Koruma Şubeden sorumlu müdür yardımcısı hala görevinin başında. Kaçakçılık Şube Müdürü hala görevinin başında. Foto Film Şube Müdürü bildiğim kadarıyla şark tayinine gitmiş, Ağrı’ya tayin olmuş. Ancak o da görevinin başında. Şu ana kadar ses kaydı, Whatsapp yazışmaları olduğu halde konu savcılığa aksettirilmemiş. Olayın üzerinden 9 ay geçtiği halde müfettişler soruşturmayı bitirmemiş. Yani tabiri caiz ise hasır altı edilmiş. Maaşı namusu kadar olan gazeteciler (orijinaller baş tacı), diyorsunuz ya ‘Suç örgütü liderinin dediklerine mi inanacağız?’ alın size koruma polisinin mülkiye müfettişlerine verdiği 4 sayfalık resmi ifadesi”.

 

SUÇ ÖRGÜTÜNE YARDIMDAN TUTUKLU KALDI

 

“Dosyada koruma polisinin anlattığını doğrulayan WhatsApp yazışmaları ve ses kayıtları da var. Bu olayın en önemli aktörü Foto Film Şube Müdürü’nü nereden tanıyoruz? 2011 yılında yakalanan yüzlerce kilo eroinle ilgili bir suç örgütüne yapılan operasyonda suç örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanıp, cezaevine girip, bir süre cezaevinde kaldıktan sonra serbest kalan bir kişi olarak biliyoruz”.

 

HALEN BİR GÜÇ TARAFINDAN KORUNUYOR

 

“Bu kişi tekrardan göreve iade edilmiş, şimdi ise bu yeni suça karışmış ancak halen daha bir güç tarafından korunuyor. Şu an Kaçakçılık Şube Müdürü olarak görev yapan kişi diyelim ki bir uyuşturucu yakalasa, bu uyuşturucuyla ilgili kendisine İçişleri Bakanı’nın bir yakını gelse, uyuşturucunun sahibi için ‘Bu kişi bizim yakınımız, bu olaylarla bir ilgisi yok. Onu dosyadan çıkar’ dese bu emniyet müdürü ne yapabilir ki? Eğer söyleneni yapmazsa müfettiş raporu birden ortaya çıkar! “Sen böyle bir suça karışmışsın” diye meslekten atılır, belki de tutuklanır”.

 

SOYLU’NUN ARKADAŞI KOKAİNE KARIŞTI

 

“Peker, “Şimdi size çok daha enteresan bir olayı anlatacağım diye sürdürüyor: “İçişleri Bakanı süslü süleymanın oğlu engin soylunun arkadaşı olan Recep Köroğlu, 20 küsür kilo kokain ile yakalanıp, yargılanıp 18 sene ceza alır. Ama bu kişi dosyası yargıtaydayken hukuk sisteminde çok ender görülecek bir şekilde yeniden yargılama yapılmadan, yargıtay aşamasında serbest bırakılır. Resimlerden de göreceğiniz üzere süleyman soyluyla da tanışır ve de kendisinin bilindiği kadarıyla köylüsüdür. Ancak bu şahıs serbest kaldıktan sonra tekrardan 30 kilo civarında yakalanan kokaine ismi karışır. Fakat bu sefer adliyeye gitmeden emniyette konu halledilir”.

 

GEÇMİŞ DÖNEM FATURASI İÇİN GÖRÜŞME

 

“Bu anlattıklarım filmlerde bile olmayacak kadar uçuk şeyler, ancak ne yazık ki artık bizim ülkemizde bunlar çok rahat bir şekilde yapılabilmekte. İnsanlarımız aç, insanlarımız mağdur. Bir tek rahat olanlar rüşvet alanlar, uyuşturucu satanlar ve kadın satanlar. İmanlı nesiller yetiştirecekken geldiğimiz en son nokta bu. Biraz da adliyelerimizin durumundan bahsetmek isterim. Gazeteci Yelda Kahraman isimli kardeşimizin ölümüne sebep olan Tolga Ağar Anadolu Adliyesi’nde görevli olan Cumhuriyet Savcısı Burak Dağ’ın nikah şahididir. Aralarındaki dostluk çok yakındır. Geceliği 100 bin TL’nin üstünde olan Paramount Otel’de balayını yaptırmıştır. (Geçmiş döneme ait fatura kestirmek için Cihan Ekşi ile görüşme sakın, aynı dakika haberim oluyor)”.

 

SAVCI SIKÇA TOLGA AĞAR’IN MİSAFİRİ OLDU

 

“Tolga Ağar Beykoz’daki evinde alem düzenlerken bu savcımız da kendisinin misafiri sıkça olmaktadır. Diğer misafirlerin kim olduğunu öğrenmek için telefon sinyallerinin çıkartılması yeterli olacaktır. Anadolu Adliyesi Savcılığı bana iftira davası açarken (erkam yıldırımdan dolayı) tolga ağarın ölümüne sebep olduğu Yelda Kaharman kardeşimizin şüpheli otopsi raporlarını yayınladığı için gazeteciyi gözaltına alırlar. Maalesef çoğunluğu iyi olan polislerimizi ve adliye mensuplarını tenzih ederim”.

 

AĞAR’IN KANKASI SAVCILARIN HÜKMÜ YOK

 

“Ancak ülkemizin geldiği durum bu. Yapılan tüm anketlerde polislerimize ve adliyelerimize halkın güveni neredeyse sıfırlanmış durumda. Ancak tüm bu gerçekler ortadayken gizli tanıklarla, yalancı şahitlerle bana Anadolu Adliyesi’nde suç örgütü dosyası hazırlıyorlar. Bu dosyaya da çok uzun bir şekilde ilerleyen günlerde değineceğim. Süleyman Soylu’ya paçasını kaptırmış polislerin, Tolga Ağar’ın kankası olan savcıların benim için hazırlayacakları hiçbir dosyanın nazarımda hükmü yoktur”.

 

KİMYASAL VE ALKOL KARIŞIK KAFA ÇEKTİ

 

“Bundan 20 gün önce Emirgan’daki Gizli Kalsın isimli mekanda Tolga Ağar yine kafayı çekmiş (kimyasal ve alkol karışık bir şekilde) benim kısa sürede Türkiye’ye getirileceğimi söyleyip başıma neler getireceklerini anlatıyormuş. Her zaman söyledim, sizden korkan sizin gibi olsun. Bana ‘Namus sözü verdin, her şeyi anlat’ diyen dostlarım, bir zahmet siz de bu okuduğunuz olayları hiç kimseye anlatamıyorsanız bindiğiniz taksiye, alışveriş yaptığınız manava, kasaba, bakkala, mahalledeki okuldaki arkadaşlarınıza anlatın. Ben öldürülme riski taşırken, iade edilme tartışmalarım ortadayken, çoluk çocuğumla gurbetlerde diyar diyar dolaşırken siz de namus sözünün bir tarafı olarak lütfen kılınızı kıpırdatın”.

 

GEMİLERİN ALTINDA İZMİR’E GETİRİLİYOR

 

“Bu paylaşımımı lütfen ısınma turu kabul edin. Sonraki günlerde dünyayı biraz renklendirelim. Yeni bazı misafirlerimizi kibrit kutusunun içerisine sokup tüm dünyaya rezil edelim. Unutmadan, Erkam Yıldırım kardeşim, bence şikayeti sen erken yapıp boşuna beni tahrik ettin. Konteynırlarda kokainler benim ifşalarımdan sonra çokça yakalanmaya başlayınca, eskiden bir dönem kullanılmış olan ancak zorluğu çok olduğu için sonra vazgeçilen, gemilerin altına kokainlerin kaynak yapılarak İzmir Limanı’na geldiklerinde ise İzmir Aliağa’daki gemi havuz bakımlarına gemiler alınarak kokainlerin orada çıkarılıp piyasaya dağıtılmak üzere yeni çalışmaların tekrar başladığını konuşacaktık”.

 

BOŞUNA HAYALİ DOSYA OLUŞTURMAYIN

 

“Keşke bunları da konuştuğumuzda şikayet etseydin (Bence ahbaplarına söyle bu işleri durdursunlar, biliyorsun ben anlattıktan sonra kokainler yakalanmaya başlıyor). Anadolu Adliyesi’ndeki savcı ahbaplarına da lütfen söyle; olsayla, bulsayı tarlaya ekersen sadece hiç çıkar. Ben kendimden ve sahip olduğum bilgilerden eminim. Bana suç yüklemek için boşuna hayali dosyalar oluşturmasınlar”.

 

ŞİRİNOĞLU SORULARA YANIT VERMEDİ
 

Sedat Peker’in mesajlarını paylaşan Erk Acarer, “İşte Sedat Peker’in anlattıkları. Yorum ve değerlendirme kamuoyunun! Bu arada, Bedros Şirinoğlu, bu konudaki sorularımı yanıtsız bıraktı ve ‘12 saatlik bir operasyondan çıktım. Bir hafta oldu konuşma zorluğum var. Bana müsaade edin lütfen’ dedi. ‘Bildiğimiz kadarıyla bir görevden alma yok, sizin bilginiz ne?’ sorusunu da ‘Bilemiyorum’ diye yanıtladı. Bunu, anlaşılır bir korku olarak değerlendirmemiz mümkün” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.