Konut dediğin

GÜNDEM 20.08.2022 - 12:08, Güncelleme: 20.08.2022 - 12:08
 

Konut dediğin

Sessiz sedasız bir çığ düşmek üzere üzerimize… Günlük telaşlarımızdan, siyasetten, ekonomiden, mutfaklardaki yangından, gündemin kaynayan kazanının içinde dönmekten, nereye bakacağımızı, yönümüzü nereye çevireceğimizi, yolumuza nasıl devam edeceğimizi bilemez olduk. Mevlana’yı şiar edindik kendimize, semazenler gibi, dön baba dön, dönüp duruyoruz kendi çevremizde.

Nefes alamıyoruz... Her şeyin daha iyiye daha güzele ulaşması için umutla baktığımız gelecek, biz ağır aksak adımlarla ona yaklaşmaya çalıştıkça, süratle bizden uzaklaşıyor. Sanki “Siz beni yakalayamazsınız” der gibi, hızla arayı açmaya, koşmaya devam ediyor. Biz de şaşırdıkça şaşıran, şaşmalara doyamayan vatandaşlar olarak arkasından öylece bakakalıyoruz. Gelir eşitsizliği çıkmış ayyuka, orta sınıfın izi bile zor görülmekte. Yoksulluk her yanda, herkes için nöbette. Bugün naçizane, haddim olmayarak, küçük olsun, ama benim olsun isteği ile kiralık ev aramaya başladım sanalda. Mevcuttaki, nasıl olduysa mucize eseri çalışırken alabildiğim daire, benim için biraz büyük geldi bana. Konut dediğin nedir ki, başını sokacak bir çatı, bir yuva. İstedim ki bu zor zamanlarda bir aile sebeplensin, dairemi normal bir fiyatla kiraya vereyim, ben de daha küçüğüne geçeyim. Ne mümkün? Ne haddime? Daha düne kadar beğenmediğiniz, oturamam dediğiz semtlerde bile küçücük dairelerin kirası almış başını gitmiş. Oturulabilecek olanlar 5000 TL’den başlamakta. Oda kiralama rakamları bile aylık 1750-2500 TL gibi fiyatlarda. “Otur kızım yerine” dedim, “şükret haline”. “Başka bir çözüm bul bu işe.” Malum, her şey için şükretmek yer etti artık ruhumuzda.. Her ne kadar ekonomi haberlerinde görmekteysem de, merak ettim bu defa. Bu fahiş kiralar karşısında, konutların satış fiyatları ne oldu acaba? Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Normal bir vatandaşımızın çalıştığında, ne maaşı ile ne de kredi ile alabileceği bir ev yok ortalıkta. Hadi kredi çekelim, sonrasına bakarız diyelim. Ev fiyatlarına baktığınızda görülen o ki, gelir yetersizliğinden size kredi limiti bile tahsis edilemez. Taksitlere gücünüz yetmez çünkü. Piyasada kullanılan konut kredilerinin düşmesinin esas sebebi de bu bence. Hiç kendimizi kandırmaya gerek yok. Satılık evler Kaf Dağının ardında, bulabilirseniz ne mutlu. Peki, ev sahibi olamamış bunca insan, bunca aile, kiracılar ne olacak? Öğrenciler tetikte, pırıl pırıl çocuklar bir heyecanla üniversitelerine gidecek. İyi ama nerede kalacaklar? Hangi ana babanın, hangi öğrencinin maddi gücü yetecek? Yurtlar da, apartlar da, evler de ateş pahası, yaklaşanı yakıyor. Barınma insan hakkıdır diyoruz, habire yazılıyor orada burada. Yazılsın tabi, peki çözüm? Çözüm için kim ya da kimler ses olacak? Herkes klavye kahramanı, peki reelde hangimiz ne yapıyoruz? Sanaldaki kahramanlık yetmez, esas olan gerçekte olanı. Kaçımız gerçekten bu toplum için savaştayız? Yabancıların parası kıymetli, bence konut piyasası da onlara kalmış gibi. En azından Antalya için bunu gözlemliyorum ben. Ellerini kollarını sallasalar, ceplerindeki bozukluklarla bile neredeyse, ülkemizde rahatça yaşayabilecek düzeydeler. Tamam, gelsinler sorun yok, yabancı düşmanlığı değil maksadım. Lakin hani yani biz? Biz ne olacağız? Vatandaş ne olacak? Bu işin sonu nereye varacak? Vatandaş fillerin altında kalan karıncalar gibi. Bir şekli ile bu soruna acilen bir çözüm bulunmalı. Bu bulunurken de, bittabi vatandaşa ek külfet yüklemek, borç yarasını daha da deşmek, derinleştirmek yerine, yaraya merhem olacak çözümlerin bulunması gerek. Planlı, programlı, akla mantığa uygun, düzgün çözümler... Seçim arifesindeyiz.. Bence buyursun partiler, önceliklerinin içine  bunu alsınlar.. Fiziki ihtiyaçları bile giderilemeyen, karnı doymayan insan önce sessizdir belki, ama dikkat etmek gerek. Bu sessizlik bir yerde öyle bir çığlık haline gelir ki çığ düşer de, bunun altından kimse kalkamaz, bunu da görmek gerek...  
Sessiz sedasız bir çığ düşmek üzere üzerimize… Günlük telaşlarımızdan, siyasetten, ekonomiden, mutfaklardaki yangından, gündemin kaynayan kazanının içinde dönmekten, nereye bakacağımızı, yönümüzü nereye çevireceğimizi, yolumuza nasıl devam edeceğimizi bilemez olduk. Mevlana’yı şiar edindik kendimize, semazenler gibi, dön baba dön, dönüp duruyoruz kendi çevremizde.

Nefes alamıyoruz...

Her şeyin daha iyiye daha güzele ulaşması için umutla baktığımız gelecek, biz ağır aksak adımlarla ona yaklaşmaya çalıştıkça, süratle bizden uzaklaşıyor.

Sanki “Siz beni yakalayamazsınız” der gibi, hızla arayı açmaya, koşmaya devam ediyor.

Biz de şaşırdıkça şaşıran, şaşmalara doyamayan vatandaşlar olarak arkasından öylece bakakalıyoruz.

Gelir eşitsizliği çıkmış ayyuka, orta sınıfın izi bile zor görülmekte. Yoksulluk her yanda, herkes için nöbette.

Bugün naçizane, haddim olmayarak, küçük olsun, ama benim olsun isteği ile kiralık ev aramaya başladım sanalda.

Mevcuttaki, nasıl olduysa mucize eseri çalışırken alabildiğim daire, benim için biraz büyük geldi bana. Konut dediğin nedir ki, başını sokacak bir çatı, bir yuva. İstedim ki bu zor zamanlarda bir aile sebeplensin, dairemi normal bir fiyatla kiraya vereyim, ben de daha küçüğüne geçeyim.

Ne mümkün? Ne haddime? Daha düne kadar beğenmediğiniz, oturamam dediğiz semtlerde bile küçücük dairelerin kirası almış başını gitmiş. Oturulabilecek olanlar 5000 TL’den başlamakta.

Oda kiralama rakamları bile aylık 1750-2500 TL gibi fiyatlarda.

“Otur kızım yerine” dedim, “şükret haline”. “Başka bir çözüm bul bu işe.”

Malum, her şey için şükretmek yer etti artık ruhumuzda..

Her ne kadar ekonomi haberlerinde görmekteysem de, merak ettim bu defa. Bu fahiş kiralar karşısında, konutların satış fiyatları ne oldu acaba?

Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Normal bir vatandaşımızın çalıştığında, ne maaşı ile ne de kredi ile alabileceği bir ev yok ortalıkta.

Hadi kredi çekelim, sonrasına bakarız diyelim. Ev fiyatlarına baktığınızda görülen o ki, gelir yetersizliğinden size kredi limiti bile tahsis edilemez. Taksitlere gücünüz yetmez çünkü.

Piyasada kullanılan konut kredilerinin düşmesinin esas sebebi de bu bence. Hiç kendimizi kandırmaya gerek yok. Satılık evler Kaf Dağının ardında, bulabilirseniz ne mutlu.

Peki, ev sahibi olamamış bunca insan, bunca aile, kiracılar ne olacak?

Öğrenciler tetikte, pırıl pırıl çocuklar bir heyecanla üniversitelerine gidecek. İyi ama nerede kalacaklar? Hangi ana babanın, hangi öğrencinin maddi gücü yetecek? Yurtlar da, apartlar da, evler de ateş pahası, yaklaşanı yakıyor.

Barınma insan hakkıdır diyoruz, habire yazılıyor orada burada. Yazılsın tabi, peki çözüm?

Çözüm için kim ya da kimler ses olacak?

Herkes klavye kahramanı, peki reelde hangimiz ne yapıyoruz? Sanaldaki kahramanlık yetmez, esas olan gerçekte olanı. Kaçımız gerçekten bu toplum için savaştayız?

Yabancıların parası kıymetli, bence konut piyasası da onlara kalmış gibi. En azından Antalya için bunu gözlemliyorum ben. Ellerini kollarını sallasalar, ceplerindeki bozukluklarla bile neredeyse, ülkemizde rahatça yaşayabilecek düzeydeler. Tamam, gelsinler sorun yok, yabancı düşmanlığı değil maksadım. Lakin hani yani biz? Biz ne olacağız? Vatandaş ne olacak? Bu işin sonu nereye varacak?

Vatandaş fillerin altında kalan karıncalar gibi.

Bir şekli ile bu soruna acilen bir çözüm bulunmalı.

Bu bulunurken de, bittabi vatandaşa ek külfet yüklemek, borç yarasını daha da deşmek, derinleştirmek yerine, yaraya merhem olacak çözümlerin bulunması gerek.

Planlı, programlı, akla mantığa uygun, düzgün çözümler...

Seçim arifesindeyiz..

Bence buyursun partiler, önceliklerinin içine  bunu alsınlar..

Fiziki ihtiyaçları bile giderilemeyen, karnı doymayan insan önce sessizdir belki, ama dikkat etmek gerek.

Bu sessizlik bir yerde öyle bir çığlık haline gelir ki çığ düşer de, bunun altından kimse kalkamaz, bunu da görmek gerek...

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (3 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hlytrn
(20.08.2022 16:01 - #72451)
Ellerine yüreğine sağlık incilay
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
saide
(20.08.2022 19:39 - #72452)
Çığ gibi büyüyen sorunları görmezden gelenler, çığın altında kalacaklar elbet...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
saide
(20.08.2022 19:39 - #72453)
Çığ gibi büyüyen sorunları görmezden gelenler, çığın altında kalacaklar elbet...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.