Akraba taallukat tiyatrosu

Büyükşehir Belediyesi’ne ait Antalya Şehir Tiyatrosu (AŞT) sadece sahnelediği oyunlarla göz önünde olan, onun dışında kapalı kutu bir yapı. Bir sanat kurumunun elbette ki oyunlarıyla, yapıtlarıyla, etkinlikleriyle gündemde olması lazım… Bunun dışında mevzularla anılmak, konuşulmak, arka planda başka işlerin dönüyor olması istenilecek ya da savunulacak bir durum değildir. Keşke AŞT’nin de ön taraftaki fotoğrafıyla kulisteki pozları aynı olsa, keşke sadece sanatla, tiyatroyla, oyunlarla anılsa… Şehir Tiyatrosu’na dönüşerek kurumsal anlamda ciddi bir adım atan belediye tiyatrosunun halen kendine ait bir sahnesinin olmaması zaten başlı başına sıkıntı. AŞT’nin oyunlarını bir alışveriş merkezinde sergiliyor olması son derece vahim. Ulaşım zorluğunu geçtim, kamu parasıyla bir AVM’nin reklam yüzü, kültür-sanat etkinliği olmak son derece sıkıntılı, tartışmalı ve etik açıdan problemli, ayıplı bir durum.   Kamu parasıyla yurtdışı gezileri   AŞT’nin parası mı yok, bütçesi mi az? Tam aksine… Tiyatronun 2016 yılı bütçesi 1 milyon 120 bin lira. Bunun 1 milyon 415 lirası harcanmış ve o sezon iki yeni oyun sahneye konmuş. Bu arada 2014-2016 yılları arasında sahnelenen oyun sayısı 12… Gelelim 2018 yılına. Tiyatronun bütçesi 3 milyon 816 bin liraya çıkıyor. Bütçenin gerçekleşme oranı yüzde 75. Harcanan para 2 milyon 801 bin lira. Yeni kaç oyun var? Sadece 1 çocuk oyunu… Her yıl tiyatroya bir bütçe belirleniyor. 2016 yılından itibaren bütçe yükseliyor, ama yapılan oyun sayısı düşüyor. Bu arada ekip 45 kişiden 90 kişiye çıkmış durumda. Peki, oyun sayısı artmazken giderler niye yükseliyor? İddia o ki: Ailecek yurtdışı gezileri yapılıyor, bir haftaya yayılan galalar ve konuklar. Öyle ki, Türkiye’nin hiçbir kurumunda genel sanat yönetmeni, tiyatronun bütçesiyle, ekibini de yanına alarak, yönetmen aramak için yurtdışına çıkmaz. AŞT’nin Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür ekibiyle birlikte yönetmen bulmak için Danimarka’ya uçuyor!   AŞT’de ‘Samanyolu’ saltanatı   Peki AŞT’yi ‘uçuran’ bu ekipte kimler var? Önce 5 kişilik yönetim kurulundan başlayalım: Yönetim kurulunun başkanı Mehmet Özgür, üyeler ise eşi Safinaz Özgür, kız kardeşi Hasibe Özgür, sağ kolu Mustafa Doğan Ayhan ve tiyatro şube müdürü Seyfi Albayrak. Bunlar maaşlarının yanı sıra yönetim kurulundaki görevleri için de ayrıca para alıyorlar. Tiyatrodaki akraba taallukat bununla da sınırlı değil. Mesela sözleşmeli memur Mustafa Önder Efe, Mehmet Özgür’ün eniştesi, yani kız kardeşinin eşi. Bekir Baygut teyzesinin oğlu… Burcu Baygut gelin… Kenan Çalışır halasının oğlu… Selim Turgay Deli de Mehmet Özgür’ün kapatılan Samanyolu TV’den arkadaşı. Osman Kot ve Özer Tunca da aynı şekilde Samanyolu’ndan… Bir de Metin Çelik var. Mustafa Akaydın döneminde tiyatroda temizlikçi olan Çelik, AKP döneminde yaptığı ispiyonların hatırına belediye işçisi olarak emekli yapılarak ödüllendirildi. Fakat şu an halen çalışmaya devam ediyor. Üstelik emekli maaşının üstüne hizmet alımıyla 4 bin 500 lira ekstra aylık alıyor. Üstelik 31 Mart seçimlerinden 1 ay sonra hizmet sözleşmesi yenilenmiş. Yani AŞT dost, akraba, yandaş halinde tümden uçuşta.   Sülale boyu tiyatro yönetmeliği   Dahası var: 2014’te, sonradan AŞT’ye dönüşen belediye tiyatrosunda genel sanat yönetmeni olan ve kadroyu 45 kişiden 90’a çıkartan Mehmet Özgür’ün 5 yıllık saltanatında 24 kişi tiyatrodan sürüldü ya da işten atıldı. Yani akraba taallukat, dost, yandaş AŞT’ye doldurulurken, siyaseten farklı çizgide olan, muhalif olarak gördükleri isimleri temizlediler. Öyle ki, Antalya Şehir Tiyatrosu’nun yönetmeliğinin Mehmet Özgür’ün ailesi ve arkadaşlarının menfaatine yapıldığı bile iddia ediliyor. Özetlersek Samanyolu TV’nin eski oyuncuları, Mehmet Özgür’ün akrabaları AŞT’de hüküm sürmeye devam ederken, solcu, demokrat, ilerici sanatçılar tiyatrodan atıldı, uzak ilçelere sürgün edildi, Toptancı Hali’nin gişesinde bilet kestirildi. Sürgün edilen 3 tiyatrocu geri döndü. Başkan Muhittin Böcek onların itibarını iade etti. Umarım akraba taallukat yapılanmasına da müdahale eder, en azından sorgular.