AGC’nin protokolde olması bir suçtur

01.09.2019 - 15:44, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

AGC’nin protokolde olması bir suçtur

Başlıkta ‘kamu zararlıları’ demek isterdim, ama değer verdiğim, önemli bulduğum birkaç dernek de içlerinde yer aldığı için ‘o kadar insafsız olmayayım’ diye düşündüm. Her ilde olduğu gibi Antalya’da da valiliğin bir protokol listesi var. Resmi törenlere, etkinliklere, resepsiyonlara davet ve kimin nerede duracağı, sıranın neresinde oturacağı listesi bu. Devlet protokolü yani… Vali ve 2 bakanın ardı sıra milletvekilleri, komutan, belediye başkanı, yargı mensupları, rektörler filan uzayıp gidiyor. Bir de ‘kamu yararına çalışan dernekler ve vakıflar’… Bu dernek ve vakıfların hangileri olduğuna kim karar veriyor? Yasa diyor ki: ‘Kamu yararına dernek statüsü’ ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığı’nın görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığı’nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla verilir. Peki vakıflar? Bunlar ‘vergi muafiyeti tanınan vakıflar’ diye anılıyor ve Bakanlar Kurulu kararıyla belirleniyorlar. Derneklerin listesi İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, vakıflar da Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanıyor. Bu listelerde yer almayan dernek ve vakıflar ‘kamu yararına’ değil. Antalya’da ‘kamu yararlısı’ 6 dernek Peki Antalya’da durum nedir? Antalya merkezli kamu yararı taşıyan 6 dernek var. Sayalım: Akdeniz Talasemi Derneği, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Antalya Verem Savaş Derneği, Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği, Elmalı Verem Savaş Derneği ve Kaş Verem Savaş Derneği… Sadece bu kadar… Tabii Türkiye’nin beşinci büyük kentinde ‘kamu yararına dernek’ sayısının bu kadarla sınırlı olması ayrıca sorgulanması gereken bir şey, ama bunu sorgulamak yerine birileri, ‘kamu yararı’ statüsü olmayan dernekleri protokol listesine ekleyip durmuş. Bunların en başında da Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) geliyor. AGC ‘kamu yararına dernek’ statüsü taşımıyor. Hakkında bir Bakanlar Kurulu kararı olmadığı halde valiliğin protokol listesine yazıp geçmişler. Sorgulayan da olmamış. Bu konuya döneceğiz.   Sadece 1 vakıf var, diğerleri hükümsüz   Çünkü vakıflar konusunda da birkaç kelam etmemiz lazım. Antalya merkezli gelir muafiyeti olan tek vakıf Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı… Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, yani devletin resmi listesinde başka bir vakıf yok. Fakat Antalya Valiliği, Akdeniz Kan Hastalıkları Vakfı, Antalya Eğitim Araştırma Vakfı, Antalya Tanıtım Vakfı, Yetim ve Muhtaç Çocuklarla Yardımlaşma Vakfı, Yurt Çocukları Koruma Vakfı gibi vakıfları listeye eklemiş. Devlet içinde devlet gibi bir durum yani. Kimin ‘kamu yararı’ taşıdığına, kimin ‘vergiden muaf’ olduğuna merkezi hükümet, yani Ankara karar veriyorsa, Antalya’da bu kurumlar nasıl protokol listesinde yer alıyor? Bu arada kamu yararı taşıyan ve Türkiye genelinde örgütlenmiş kurumların Antalya şubelerini bunun dışında tutuyorum. Onlar bu genel örgütlenmenin Antalya ayağını oluşturdukları için protokolde yer alma hakkına sahipler. Protokol listesi yeniden düzenlenmelidir Gelelim AGC meselesine. Bu konuda öncelikle şunu söyleyelim: Bir gazetecinin görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmek, yanıltmamak ve onun sesi olmaktır. Gazeteci hem kamuoyunu doğru bilgilendirmeli, hem de yanıltıcı bilgilere itiraz etmeli, onları açığa çıkartmalı ve bu konuda uyarmalıdır. Özellikle kamu kurumlarının, devlet organlarının kamuoyunu yanıltıcı faaliyetleri, bilgileri, gerçeklerin üstünü kapatma, örtbas etme çabası gazetecinin önceliğini oluşturur. Kamudan, vatandaştan yana gazetecilik bu yanıltıcı çabalara karşı halkın haber alma hakkını temsil eder. Fakat Antalya’da ne görüyoruz? Bir gazetecilik örgütünün, AGC denilen yapının bizzat kendisi kamuoyuna verilen yanlış bilgilerin odağında. ‘Kamu yararına dernek’ statüsü taşımadığı halde protokolde yer almakta, yani halkı kandırmakta bir beis görmemiş. Kimse de bunu sorgulamamış ve devran sürüp gitmiş. Türkiye’de ‘kamu yararı’ statüsü taşıyan 7 tane gazetecilik örgütlenmesi var: Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, İstanbul merkezli Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ankara merkezli Gazeteciler Cemiyeti… Ayrıca Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği de ‘kamu yararında dernek’ statüsünde… Bunların dışındaki bütün cemiyetlerin resmi protokolde yer almaları yasadışıdır, illegaldir ve dolayısıyla da suçtur. Antalya’da bir suç işleniyor ve umarım Vali Münir Karaloğlu bu listeyi kanunlara, resmi hükümlere uygun olarak yeniden düzenletir.

Başlıkta ‘kamu zararlıları’ demek isterdim, ama değer verdiğim, önemli bulduğum birkaç dernek de içlerinde yer aldığı için ‘o kadar insafsız olmayayım’ diye düşündüm. Her ilde olduğu gibi Antalya’da da valiliğin bir protokol listesi var. Resmi törenlere, etkinliklere, resepsiyonlara davet ve kimin nerede duracağı, sıranın neresinde oturacağı listesi bu. Devlet protokolü yani… Vali ve 2 bakanın ardı sıra milletvekilleri, komutan, belediye başkanı, yargı mensupları, rektörler filan uzayıp gidiyor. Bir de ‘kamu yararına çalışan dernekler ve vakıflar’… Bu dernek ve vakıfların hangileri olduğuna kim karar veriyor? Yasa diyor ki: ‘Kamu yararına dernek statüsü’ ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığı’nın görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığı’nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla verilir. Peki vakıflar? Bunlar ‘vergi muafiyeti tanınan vakıflar’ diye anılıyor ve Bakanlar Kurulu kararıyla belirleniyorlar. Derneklerin listesi İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, vakıflar da Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanıyor. Bu listelerde yer almayan dernek ve vakıflar ‘kamu yararına’ değil.

Antalya’da ‘kamu yararlısı’ 6 dernek

Peki Antalya’da durum nedir? Antalya merkezli kamu yararı taşıyan 6 dernek var. Sayalım: Akdeniz Talasemi Derneği, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Antalya Verem Savaş Derneği, Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği, Elmalı Verem Savaş Derneği ve Kaş Verem Savaş Derneği… Sadece bu kadar… Tabii Türkiye’nin beşinci büyük kentinde ‘kamu yararına dernek’ sayısının bu kadarla sınırlı olması ayrıca sorgulanması gereken bir şey, ama bunu sorgulamak yerine birileri, ‘kamu yararı’ statüsü olmayan dernekleri protokol listesine ekleyip durmuş. Bunların en başında da Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) geliyor. AGC ‘kamu yararına dernek’ statüsü taşımıyor. Hakkında bir Bakanlar Kurulu kararı olmadığı halde valiliğin protokol listesine yazıp geçmişler. Sorgulayan da olmamış. Bu konuya döneceğiz.

 

Sadece 1 vakıf var, diğerleri hükümsüz

 

Çünkü vakıflar konusunda da birkaç kelam etmemiz lazım. Antalya merkezli gelir muafiyeti olan tek vakıf Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı… Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, yani devletin resmi listesinde başka bir vakıf yok. Fakat Antalya Valiliği, Akdeniz Kan Hastalıkları Vakfı, Antalya Eğitim Araştırma Vakfı, Antalya Tanıtım Vakfı, Yetim ve Muhtaç Çocuklarla Yardımlaşma Vakfı, Yurt Çocukları Koruma Vakfı gibi vakıfları listeye eklemiş. Devlet içinde devlet gibi bir durum yani. Kimin ‘kamu yararı’ taşıdığına, kimin ‘vergiden muaf’ olduğuna merkezi hükümet, yani Ankara karar veriyorsa, Antalya’da bu kurumlar nasıl protokol listesinde yer alıyor? Bu arada kamu yararı taşıyan ve Türkiye genelinde örgütlenmiş kurumların Antalya şubelerini bunun dışında tutuyorum. Onlar bu genel örgütlenmenin Antalya ayağını oluşturdukları için protokolde yer alma hakkına sahipler.

Protokol listesi yeniden düzenlenmelidir

Gelelim AGC meselesine. Bu konuda öncelikle şunu söyleyelim: Bir gazetecinin görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmek, yanıltmamak ve onun sesi olmaktır. Gazeteci hem kamuoyunu doğru bilgilendirmeli, hem de yanıltıcı bilgilere itiraz etmeli, onları açığa çıkartmalı ve bu konuda uyarmalıdır. Özellikle kamu kurumlarının, devlet organlarının kamuoyunu yanıltıcı faaliyetleri, bilgileri, gerçeklerin üstünü kapatma, örtbas etme çabası gazetecinin önceliğini oluşturur. Kamudan, vatandaştan yana gazetecilik bu yanıltıcı çabalara karşı halkın haber alma hakkını temsil eder. Fakat Antalya’da ne görüyoruz? Bir gazetecilik örgütünün, AGC denilen yapının bizzat kendisi kamuoyuna verilen yanlış bilgilerin odağında. ‘Kamu yararına dernek’ statüsü taşımadığı halde protokolde yer almakta, yani halkı kandırmakta bir beis görmemiş. Kimse de bunu sorgulamamış ve devran sürüp gitmiş. Türkiye’de ‘kamu yararı’ statüsü taşıyan 7 tane gazetecilik örgütlenmesi var: Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, İstanbul merkezli Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ankara merkezli Gazeteciler Cemiyeti… Ayrıca Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği de ‘kamu yararında dernek’ statüsünde… Bunların dışındaki bütün cemiyetlerin resmi protokolde yer almaları yasadışıdır, illegaldir ve dolayısıyla da suçtur. Antalya’da bir suç işleniyor ve umarım Vali Münir Karaloğlu bu listeyi kanunlara, resmi hükümlere uygun olarak yeniden düzenletir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.