Üniversitelerde HAKYOL tarikatı mercek altında

22.09.2019 - 15:53, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Üniversitelerde HAKYOL tarikatı mercek altında

Her dönemin yapılanma içine giren grupları vardır. Bir dönem ‘derin devlet adına yapıyoruz’ diyerek milliyetçilerden oluşan grupların devlet yapıları içine sızdığını tarih sayfalarından biliyoruz. Günümüzün en önemli sorunu terör örgütü FETÖ’nün ardından boşlukları doldurmak adına kafalarını bulundukları yerlerden çıkaran tarikatlar… Aslına bakarsanız gerçekte öyle bir sistem var ki; bir yanlışı düzeltmek, bir tarikatı, bir çeteyi yok etmek istediğinizde başarılı olabilirsiniz, ama yok ettiğiniz sistemin yerine yeniden bir oluşumun devreye girmesini engellemeniz çok zordur. Ben bu durumu mantarlara benzetirim. Mantarlar nemli ve rutubetli yerlerde büyür. İstediğiniz kadar mantarları toplayın eğer ki; rutubeti ve nemi ortadan kaldıramıyorsanız orada yeni mantarların oluşumu kaçınılmaz olur. İçinde bulunduğumuz durumu kısaca böyle özetlersek, bugünlerde en önemli mücadele tarikatlara karşı oluyor diyebiliriz. Tarikatlara karşı mücadele dediğimde sadece devleti düşünmeyin, toplum olarak da artık yaşadığımız tecrübeler nedeniyle oldukça hassas hale geldik. Bugünlerin en önemli sorunu özellikle devlet üniversitelerinde yapılanmaya başlayan Hakyolcular… Mahmut Esan Coşan (MEC) ve Hakyol Vakfı olarak yol alan tarikat ve bu yapılanmaya izin veren rektörler!   Kim bu Hakyolcular? İskenderpaşa Cemaati olarak bilinen Nakşi Tarikatı… Kurucusu Mehmet Zahit Kotku… Hakyol Vakfı, geçmişte merhum Necmettin Erbakan ile Turgut Özal’ın da dahil olduğu bir tarikat olarak hareket ediyor. Kurucu Mehmet Zahit Kotku’nun ölümünün ardından yerine damadı Prof. Dr. Esat Coşan geçti. Coşan’ın başa geçmesiyle cemaatten kopmalar yaşandı. Coşan, Avustralya’da bugün hala şaibeli görünen trafik kazasında ölünce yerine yaşı küçük olmasına karşın oğlu oturdu. Coşan’ın oğlu Muharrem Nureddin Coşan, ‘Ray-Ban gözlüklü şeyh’ olarak tanınıyor. Hatta bir seçimde “AKP’ye değil, MHP’ye oy vereceğiz” diye açıklama yapması siyasette ortalığı karıştırmıştı. Halen Hakyol Vakfı’nın onursal başkanı olan Muharrem Nureddin Coşan, bugünlerde üniversitelerde yapılanma içine girdiği için ciddi şekilde gözlem altına alınmış durumda… Müritlerinin çoğunluğunun üniversitelerde önemli görevlerde yer alması ve çoğunluk elde etmesinden dolayı devlet tarafından üniversiteler gözlem altına alındı.   Bunların arasında Akdeniz Üniversitesi de var!!! Hem de baş sıralarda!!!   Akademik ekipteki bu kişilerin sosyal paylaşımlarının, yönetimde yer alıyorsa aldıkları kararların, kadrolaşma adına attıkları adımların, üniversitenin ihalelerini alan firmalar ve bu gelişmelere göz yuman rektörlerin mercek altına alınmasını şaşırtıcı değil, geç kalınmış bir takip olarak değerlendiriyorum. FETÖ’den kurtulma adına kurunun yayında yaşında yandığı dönemleri yaşayanlar olarak, şimdi de üniversitelerden başlayarak ‘tehlike’ olarak görünen Hakyol yapılanmasının devlet tarafından mercek altına alınması geç kalınmış bir karardır. Çünkü başta söylediğim gibi mantar özelliğini taşıyan bu yapıları yok etmek için onlara nemli ortam sunan sistemin ortadan kaldırılması gerekir.            

Her dönemin yapılanma içine giren grupları vardır. Bir dönem ‘derin devlet adına yapıyoruz’ diyerek milliyetçilerden oluşan grupların devlet yapıları içine sızdığını tarih sayfalarından biliyoruz. Günümüzün en önemli sorunu terör örgütü FETÖ’nün ardından boşlukları doldurmak adına kafalarını bulundukları yerlerden çıkaran tarikatlar…

Aslına bakarsanız gerçekte öyle bir sistem var ki; bir yanlışı düzeltmek, bir tarikatı, bir çeteyi yok etmek istediğinizde başarılı olabilirsiniz, ama yok ettiğiniz sistemin yerine yeniden bir oluşumun devreye girmesini engellemeniz çok zordur. Ben bu durumu mantarlara benzetirim. Mantarlar nemli ve rutubetli yerlerde büyür. İstediğiniz kadar mantarları toplayın eğer ki; rutubeti ve nemi ortadan kaldıramıyorsanız orada yeni mantarların oluşumu kaçınılmaz olur.

İçinde bulunduğumuz durumu kısaca böyle özetlersek, bugünlerde en önemli mücadele tarikatlara karşı oluyor diyebiliriz. Tarikatlara karşı mücadele dediğimde sadece devleti düşünmeyin, toplum olarak da artık yaşadığımız tecrübeler nedeniyle oldukça hassas hale geldik. Bugünlerin en önemli sorunu özellikle devlet üniversitelerinde yapılanmaya başlayan Hakyolcular…

Mahmut Esan Coşan (MEC) ve Hakyol Vakfı olarak yol alan tarikat ve bu yapılanmaya izin veren rektörler!

 

Kim bu Hakyolcular?

İskenderpaşa Cemaati olarak bilinen Nakşi Tarikatı…

Kurucusu Mehmet Zahit Kotku…

Hakyol Vakfı, geçmişte merhum Necmettin Erbakan ile Turgut Özal’ın da dahil olduğu bir tarikat olarak hareket ediyor.

Kurucu Mehmet Zahit Kotku’nun ölümünün ardından yerine damadı Prof. Dr. Esat Coşan geçti.

Coşan’ın başa geçmesiyle cemaatten kopmalar yaşandı. Coşan, Avustralya’da bugün hala şaibeli görünen trafik kazasında ölünce yerine yaşı küçük olmasına karşın oğlu oturdu.

Coşan’ın oğlu Muharrem Nureddin Coşan, ‘Ray-Ban gözlüklü şeyh’ olarak tanınıyor. Hatta bir seçimde “AKP’ye değil, MHP’ye oy vereceğiz” diye açıklama yapması siyasette ortalığı karıştırmıştı. Halen Hakyol Vakfı’nın onursal başkanı olan Muharrem Nureddin Coşan, bugünlerde üniversitelerde yapılanma içine girdiği için ciddi şekilde gözlem altına alınmış durumda…

Müritlerinin çoğunluğunun üniversitelerde önemli görevlerde yer alması ve çoğunluk elde etmesinden dolayı devlet tarafından üniversiteler gözlem altına alındı.

 

Bunların arasında Akdeniz Üniversitesi de var!!!

Hem de baş sıralarda!!!

 

Akademik ekipteki bu kişilerin sosyal paylaşımlarının, yönetimde yer alıyorsa aldıkları kararların, kadrolaşma adına attıkları adımların, üniversitenin ihalelerini alan firmalar ve bu gelişmelere göz yuman rektörlerin mercek altına alınmasını şaşırtıcı değil, geç kalınmış bir takip olarak değerlendiriyorum.

FETÖ’den kurtulma adına kurunun yayında yaşında yandığı dönemleri yaşayanlar olarak, şimdi de üniversitelerden başlayarak ‘tehlike’ olarak görünen Hakyol yapılanmasının devlet tarafından mercek altına alınması geç kalınmış bir karardır. Çünkü başta söylediğim gibi mantar özelliğini taşıyan bu yapıları yok etmek için onlara nemli ortam sunan sistemin ortadan kaldırılması gerekir.

 

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
mahmut
(04.11.2021 22:21 - #72324)
sakarya uygulamalı bilimler üniversitesi tam karargahları oldu
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
mahmut
(04.11.2021 22:21 - #72325)
sakarya uygulamalı bilimler üniversitesi tam karargahları oldu
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.