Sayın baba-oğul Öztürk! Bu yazı sizin için…

13.11.2019 - 12:40, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Sayın baba-oğul Öztürk! Bu yazı sizin için…

Hocalar gider hocalar kalır asıl olan Antalya’dır. Kırmızı beyazdır! Hayatım boyunca unutmayacağım… Geçen sezon Avrupa kupasının sadece 4 maç uzağında, evimizde küme düşen Bursaspor’a 1-0 yenilirken hiçbir hamle yapmayan, hatta kulübün vizyonsuzlukta çığır açarak ‘Bize Avrupa hayali kurduran’ diye bahsettiği, hepimizin içinde ukde bırakan Bülent Korkmaz ile yollar ayrıldı. Bu bir çözüm müydü? Evet olabilir. Ama çözüm bu ise çok geç kalındı. Maalesef yöneticiliği, takımın zor gününde elini cebine atmaktan çekinmeyen ve teknik direktörü kendi üstünde gören yönetim bu işte de geç kaldı. Bu geç kalınmışlık bize üst üste 4 mağlubiyete patladı.   Ah Bülent Hoca ah! Gelelim duyulanlara göre neden bu hale geldik? Neden Gençlerbirliği’nden 6 gol yedik? Söylentilere göre, Fenerbahçe maçından sonra dağıtılacak olan primi Bülent Korkmaz engellemiş. Futbolcular da Korkmaz’a tepki olarak o zamana kadar sadece 2 gol atabilmiş ve hiç kazanamamış Gençlerbirliği’nden sahamızda -5’i ilk yarıda olmak üzere- 6 gol yemişti.   O golleri de nasıl yemiştik orası da muamma! Sonra, olma ihtimali çok yüksek bir mağlubiyet daha geldi. Şu anda lig lideri olan Sivasspor’a deplasmanda 2-1 yenildik. Bu çok normal. Kimse buna bir şey diyemez. Ama gelelim o korkunç kupa maçına. Allah düşmanımın başına öyle maç vermesin. 2. Lig’de sadece Karabükspor’u yenen Niğde Anadoluspor maçı… Futbolcuların ne kadar isteksiz oldukları, Niğde Anadoluspor’u -belki de istemeyerek- anca penaltılarla yenmelerinden görüldü. Bunun sinyallerini zaten bize 2 hafta önce Gençlerbirliği maçında veren takıma o zaman müdahale edilmemesi en büyük hataydı. O anda sadece hocanın değil komple kulübün gitmesi gerekirdi. Hatırlar mısınız bilmem o maçı! 3 günlük Blanco’nun boş kaleye gol atacağına, rakibe pas verip hiçbir şeyi umursamaz tavırlarını, kaleci Boffin’in kurtardığı penaltı sonrası ellerini iki yana açıp sanki, “E bunu da tutayım artık çok belli ettik” der gibi yaptığı hareketini hatırladınız mı? Defansı, orta sahası, forveti korkunç ötesiydi o maçta. Her şey apaçık ortadaydı zaten. Belki o maçtan dönüşte yönetim toplasaydı futbolcuları, ‘Ne istiyorsunuz? Hayırdır?’ diye sorsaydı işin rengi değişebilirdi. Futbolcuların artık Bülent Korkmaz’ın yönetim konularıyla ilgili olmasından sıkıldığı açık bir şekilde ortadaydı. Zaten bilen bilir Bülent Korkmaz takımla ilgilendiği kadar yönetimsel konularla da içli dışlıydı ve bu da futbolcuları çok rahatsız ediyordu. Futbolu biraz bile olsa sıkı takip edenler bilir. Yönetimle futbolcular arasında da bağlar vardır. İdari menajerler bunun içindir. Futbolcular bazı konuları teknik direktör ile konuşmak istemez. Ama Claudio Ranieri, Bielsa gibi teknik direktörler her işe karışınca, istedikleri kadar iyi hoca olsunlar zor kulüp bulurlar kendilerine. Bizde de Mehmet Özdilek, Hikmet Karaman bunlara en birinci örneklerdir. Takım içinde oluşan sorunları 4 haftadır çözemeyen ama Bülent Hoca’nın da gitmesini hiç istemeyen yönetim, artık futbolcularla anlaşma sağlayamayınca pes etti. Ve alınan son 1-0’lık Rize mağlubiyetinden sonra da yolları ayırdı. Bülent Korkmaz’ın futbolcularla olan bağını kaybetmesinde en büyük etkenlerden birisi de buydu işte. Bülent Hoca sadece işine odaklansaydı, kimseye ayrım yapmasaydı, küme düşmüş takıma kim ne derse desin, kim ne emir verirse versin yenilmeyip, bizi Avrupa kupasına götürseydi işler hiç bu noktaya gelmezdi. İnşallah yerine gelecek hoca da maddi konulara, prime, etliye sütlüye karışmaz ve sadece taktik teknik konularla ilgilenir de, ikinci bir Bülent Korkmaz vakası yaşamayız. Sonuçta en az 7-8 puana mal oluyor.   SAYIN ÖZTÜRKLER AMAN DİKKAT!   Var olan sorunları şimdilik hocayı göndermekle durdurmuş gibi yapan baba-oğul Öztürk’ün bakalım sırada ki hamleleri ne olacak? Aman dikkat Öztürk ikilisi. Getireceğiniz hoca iyi niyetli ve takımı başarıya götürmek istemeyen, sadece alacağı paraya bakan birisi olursa işin içinden hiç çıkamazsınız. Tabii ki ben size akıl vermeyeceğim ama bu işlerin, Jennifer Lopez’i otele getirip 300 kişiye konser verdirtmeye benzemeyeceğini de bilecek kadar anlıyoruz futboldan. Hazırda, boşta güzel hocalar var ama iyi elemeniz lazım. Seçeceğiniz hocanın herhangi bir camia ile toplumca bilinen gönül bağı olmaması çok iyi bir seçenek olur. Mesela Tamer Tuna gibi adı çıkmış hocalardan uzak durmalı. Hatırlarsınız ki Göztepe’nin başındayken aldığı Beşiktaş mağlubiyeti, hocanın iyi giden takımda işleri bozmasına neden olmuştu. Takımın içinden ‘neden taktik değiştirdi bu maçta anlamadık’ gibi yayıncı kuruluşa açıklamalar gelmişti. Bunun gibi teknik adamlar daha sürüyle var ama onları tek tek yazarsam bu yazı okunmaz hale gelir. Tamam en iyisini siz biliyorsunuz ama artık yeter! Sezona Avrupa diye başlayıp, küme düşme tehlikesi ile devam edip, sonu Avrupa kupasına gitmeye 3-5 puan kalan sezonlardan hepimiz sıkıldık artık. Bize biraz heyecan katacak bir hoca bulursanız emin olun tribünlere de yansır bu. Son olarak da söylemek isterim ki Bülent Hoca iyi bir teknik direktördü ama vizyonu gol yememek olan bir hoca da bizim gibi heyecan isteyenlere yetmiyor Sayın Öztürkler.

Hocalar gider hocalar kalır asıl olan Antalya’dır. Kırmızı beyazdır!

Hayatım boyunca unutmayacağım…

Geçen sezon Avrupa kupasının sadece 4 maç uzağında, evimizde küme düşen Bursaspor’a 1-0 yenilirken hiçbir hamle yapmayan, hatta kulübün vizyonsuzlukta çığır açarak ‘Bize Avrupa hayali kurduran’ diye bahsettiği, hepimizin içinde ukde bırakan Bülent Korkmaz ile yollar ayrıldı.

Bu bir çözüm müydü?

Evet olabilir. Ama çözüm bu ise çok geç kalındı.

Maalesef yöneticiliği, takımın zor gününde elini cebine atmaktan çekinmeyen ve teknik direktörü kendi üstünde gören yönetim bu işte de geç kaldı. Bu geç kalınmışlık bize üst üste 4 mağlubiyete patladı.

 

Ah Bülent Hoca ah!

Gelelim duyulanlara göre neden bu hale geldik?

Neden Gençlerbirliği’nden 6 gol yedik?

Söylentilere göre, Fenerbahçe maçından sonra dağıtılacak olan primi Bülent Korkmaz engellemiş. Futbolcular da Korkmaz’a tepki olarak o zamana kadar sadece 2 gol atabilmiş ve hiç kazanamamış Gençlerbirliği’nden sahamızda -5’i ilk yarıda olmak üzere- 6 gol yemişti.  

O golleri de nasıl yemiştik orası da muamma!

Sonra, olma ihtimali çok yüksek bir mağlubiyet daha geldi.

Şu anda lig lideri olan Sivasspor’a deplasmanda 2-1 yenildik. Bu çok normal. Kimse buna bir şey diyemez.

Ama gelelim o korkunç kupa maçına.

Allah düşmanımın başına öyle maç vermesin.

2. Lig’de sadece Karabükspor’u yenen Niğde Anadoluspor maçı…

Futbolcuların ne kadar isteksiz oldukları, Niğde Anadoluspor’u -belki de istemeyerek- anca penaltılarla yenmelerinden görüldü.

Bunun sinyallerini zaten bize 2 hafta önce Gençlerbirliği maçında veren takıma o zaman müdahale edilmemesi en büyük hataydı. O anda sadece hocanın değil komple kulübün gitmesi gerekirdi.

Hatırlar mısınız bilmem o maçı!

3 günlük Blanco’nun boş kaleye gol atacağına, rakibe pas verip hiçbir şeyi umursamaz tavırlarını, kaleci Boffin’in kurtardığı penaltı sonrası ellerini iki yana açıp sanki, “E bunu da tutayım artık çok belli ettik” der gibi yaptığı hareketini hatırladınız mı? Defansı, orta sahası, forveti korkunç ötesiydi o maçta.

Her şey apaçık ortadaydı zaten.

Belki o maçtan dönüşte yönetim toplasaydı futbolcuları, ‘Ne istiyorsunuz? Hayırdır?’ diye sorsaydı işin rengi değişebilirdi.

Futbolcuların artık Bülent Korkmaz’ın yönetim konularıyla ilgili olmasından sıkıldığı açık bir şekilde ortadaydı.

Zaten bilen bilir Bülent Korkmaz takımla ilgilendiği kadar yönetimsel konularla da içli dışlıydı ve bu da futbolcuları çok rahatsız ediyordu.

Futbolu biraz bile olsa sıkı takip edenler bilir.

Yönetimle futbolcular arasında da bağlar vardır.

İdari menajerler bunun içindir.

Futbolcular bazı konuları teknik direktör ile konuşmak istemez.

Ama Claudio Ranieri, Bielsa gibi teknik direktörler her işe karışınca, istedikleri kadar iyi hoca olsunlar zor kulüp bulurlar kendilerine.

Bizde de Mehmet Özdilek, Hikmet Karaman bunlara en birinci örneklerdir.

Takım içinde oluşan sorunları 4 haftadır çözemeyen ama Bülent Hoca’nın da gitmesini hiç istemeyen yönetim, artık futbolcularla anlaşma sağlayamayınca pes etti.

Ve alınan son 1-0’lık Rize mağlubiyetinden sonra da yolları ayırdı.

Bülent Korkmaz’ın futbolcularla olan bağını kaybetmesinde en büyük etkenlerden birisi de buydu işte.

Bülent Hoca sadece işine odaklansaydı, kimseye ayrım yapmasaydı, küme düşmüş takıma kim ne derse desin, kim ne emir verirse versin yenilmeyip, bizi Avrupa kupasına götürseydi işler hiç bu noktaya gelmezdi.

İnşallah yerine gelecek hoca da maddi konulara, prime, etliye sütlüye karışmaz ve sadece taktik teknik konularla ilgilenir de, ikinci bir Bülent Korkmaz vakası yaşamayız. Sonuçta en az 7-8 puana mal oluyor.

 

SAYIN ÖZTÜRKLER AMAN DİKKAT!
 

Var olan sorunları şimdilik hocayı göndermekle durdurmuş gibi yapan baba-oğul Öztürk’ün bakalım sırada ki hamleleri ne olacak?

Aman dikkat Öztürk ikilisi.

Getireceğiniz hoca iyi niyetli ve takımı başarıya götürmek istemeyen, sadece alacağı paraya bakan birisi olursa işin içinden hiç çıkamazsınız.

Tabii ki ben size akıl vermeyeceğim ama bu işlerin, Jennifer Lopez’i otele getirip 300 kişiye konser verdirtmeye benzemeyeceğini de bilecek kadar anlıyoruz futboldan.

Hazırda, boşta güzel hocalar var ama iyi elemeniz lazım.

Seçeceğiniz hocanın herhangi bir camia ile toplumca bilinen gönül bağı olmaması çok iyi bir seçenek olur.

Mesela Tamer Tuna gibi adı çıkmış hocalardan uzak durmalı.

Hatırlarsınız ki Göztepe’nin başındayken aldığı Beşiktaş mağlubiyeti, hocanın iyi giden takımda işleri bozmasına neden olmuştu.

Takımın içinden ‘neden taktik değiştirdi bu maçta anlamadık’ gibi yayıncı kuruluşa açıklamalar gelmişti. Bunun gibi teknik adamlar daha sürüyle var ama onları tek tek yazarsam bu yazı okunmaz hale gelir.

Tamam en iyisini siz biliyorsunuz ama artık yeter!

Sezona Avrupa diye başlayıp, küme düşme tehlikesi ile devam edip, sonu Avrupa kupasına gitmeye 3-5 puan kalan sezonlardan hepimiz sıkıldık artık.

Bize biraz heyecan katacak bir hoca bulursanız emin olun tribünlere de yansır bu.

Son olarak da söylemek isterim ki Bülent Hoca iyi bir teknik direktördü ama vizyonu gol yememek olan bir hoca da bizim gibi heyecan isteyenlere yetmiyor Sayın Öztürkler.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.