İstifayı değerlendirdi

GÜNDEM 14.04.2020 - 17:00, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

İstifayı değerlendirdi

Demokrat Parti Antalya İl Başkanı Hasan Ali Kartal, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifası ve istifasının Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmemesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

haberimizvar.net-Demokrat Parti Antalya İl Başkanı Hasan Ali Kartal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  “Algı olduğu kanaatinde değilim. Ak Parti’nin kendi iç denkleminde bir güç sınaması gibi duruyor biraz" diyen İl Başkanı Kartal, "Hepimizin mülahazalarında çeşitli bakanların kendi arasındaki rekabeti gibi elbette biriken birtakım hususlar vardır.Ak Parti’nin geçmişte açık ara önde bir pozisyonu var bu tür krizlerde. Sayın Erdoğan hiçbir zaman tersini yapmamıştır ama Türkiye’nin içine düştüğü bu virüs ortamında kriz yönetme anlamında zorlanıldığı, bütün dinamiklerin aleyhlerine işlediği, dolayısıyla Türkiye’nin de aleyhine işlediği böyle bir dönemde kendi adlarına iç krizleri taşıyabilme imkanları yok" dedi. “SOYLU’NUN SIYASİ BIR NITELIĞI VAR” Bundan sonra İçişleri Bakanı geçmişteki gücüyle devam edebilir mi görevine, bir yara almış mıdır? sorusunun akıllara geliyor. Netice itibariyle Sayın Soylu’nun ikinci istifa denemesi bu. İçeride, özellikle Ekonomi Bakanı ile nispet yaparak değerlendirmeleri geçmişte kamuoyunda tartışmalar yaptı.Adeta bir koalisyon ortağı hüviyetinde, bir güç elde edeceği kanaatindeyim. Geçmişe kıyasla Sayın Erdoğan belki de siyasi kariyerinin en düşük profilli siyasi kadrosuyla, en düşük profilli Bakanlar Kurulu ile çalışıyor. Siyasi kimliği, eksileri, artıları, onayladığımız ve onaylamadığımız adımları ve üslubu gibi yönlerden bakınca, bu kurulun içerisinde Sayın Soylu’nun her şeye rağmen siyasi bir niteliğinin var olduğu görülür.Bu açıdan da Bakanlar Kurulu içerisinde müstakil bir söz söyleme salahiyeti, etki sahası geçmişte de vardı, bence bu hamle ile daha da genişleyecektir." 'CUMHURBAŞKANI DAR KADROYLA ÇALIŞIYOR' Türkiye bu salgına her manada açıkta yakalandı bütün mali kaynaklarını, yedek akçelerini tüketmiş durumda. Elbette yönetsel olarak da kademe kademe 18 yıldır devleti ele geçirme saikiyle derinliği yok edilmiş. Bugün bireylerin bağışıklık sisteminin sınandığı gibi devletimizin de yönetsel kriz yönetme kabiliyeti, kurumsal derinliği bu manada bağışıklık sistemi sınanıyor. Sayın Erdoğan çok dar bir kadro ile krizi yönetmeye çalışıyor. Ekonomik olarak çok ciddi maliyet var. Türkiye’nin açıkladığı paketin büyüklüğüne baktığınızda 2 trilyon ABD açıklamış, 980 milyar dolar Japonya açıklamış750 milyar Euro civarında İtalya, Almanya açıklamış. Türkiye’nin bu manada özellikle İstanbul ve 30 büyükşehir ile Zonguldak’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı gibi 14 günlük, 21 günlük bir periyotta fors majör dediğimiz hadiseyi yürütüp ekonomiyi finanse edebilecek bir gücü yok. Çarklar durmasın istiyor. Zor bir süreç. Normale dönüyor dediğimizde bireylerin, şirketlerin, topyekun ülkenin maliyetlerinin ne olacağını göreceğiz ama önümüzdeki dönemde Türkiye’yi bekleyen çok zorlu bir süreç var" ifadelerini kullandı. “TÜRKIYE’YI BEKLEYEN ÇOK ZORLU BIR SÜREÇ VAR” İktidarın meseleyi topyekun bir milli mutabakat meseleyi olarak değerlendirmesi gerekirken, AK Parti’nin bir itibar yönetimi olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin bütün milli güç unsurlarını başta sahaya sürmesi gerekirdi. Başta iktidarın, muhalefetin, siyasi partilerin, aktörlerin ortak bir paydada, şeffaf, katılımcı karşılıklı bilgiler paylaşıyor olması gerekirdi. Merkezi hükümetiyle yerel idareleriyle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri, Sayın Mansur Yavaş’ın başlattığı kampanyalar. Onlarda hayırda rekabet edeceğine maalesef engelleyici bir üslup ortaya koydular. Toplumun zihnini arka planına, bu süreci başından itibaren yönetmekte bir büyük zafiyet algısı ortaya çıkıyor.Çok kolay değil ama her birimiz siyaseti sorumluluk duygusuyla yapıyoruz. O nedenle bu kriz ortamında konuşacaklarımız var, mahfuz tutmak kaydıyla daha sonrasına sakladığımız önemli sözler var. Artacak işsizlik riski, batan firmalar gibi Türkiye’yi bir büyük fatura bekliyor.Umuyoruz ki Türkiye;  tüm bu süreçleri en az can kaybıyla, maddi olarak büyük kırılmaların ve buhranların içine düşmeden çözer.” 
Demokrat Parti Antalya İl Başkanı Hasan Ali Kartal, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifası ve istifasının Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmemesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

haberimizvar.net-Demokrat Parti Antalya İl Başkanı Hasan Ali Kartal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  “Algı olduğu kanaatinde değilim. Ak Parti’nin kendi iç denkleminde bir güç sınaması gibi duruyor biraz" diyen İl Başkanı Kartal, "Hepimizin mülahazalarında çeşitli bakanların kendi arasındaki rekabeti gibi elbette biriken birtakım hususlar vardır.Ak Parti’nin geçmişte açık ara önde bir pozisyonu var bu tür krizlerde. Sayın Erdoğan hiçbir zaman tersini yapmamıştır ama Türkiye’nin içine düştüğü bu virüs ortamında kriz yönetme anlamında zorlanıldığı, bütün dinamiklerin aleyhlerine işlediği, dolayısıyla Türkiye’nin de aleyhine işlediği böyle bir dönemde kendi adlarına iç krizleri taşıyabilme imkanları yok" dedi.

“SOYLU’NUN SIYASİ BIR NITELIĞI VAR”

Bundan sonra İçişleri Bakanı geçmişteki gücüyle devam edebilir mi görevine, bir yara almış mıdır? sorusunun akıllara geliyor. Netice itibariyle Sayın Soylu’nun ikinci istifa denemesi bu. İçeride, özellikle Ekonomi Bakanı ile nispet yaparak değerlendirmeleri geçmişte kamuoyunda tartışmalar yaptı.Adeta bir koalisyon ortağı hüviyetinde, bir güç elde edeceği kanaatindeyim. Geçmişe kıyasla Sayın Erdoğan belki de siyasi kariyerinin en düşük profilli siyasi kadrosuyla, en düşük profilli Bakanlar Kurulu ile çalışıyor. Siyasi kimliği, eksileri, artıları, onayladığımız ve onaylamadığımız adımları ve üslubu gibi yönlerden bakınca, bu kurulun içerisinde Sayın Soylu’nun her şeye rağmen siyasi bir niteliğinin var olduğu görülür.Bu açıdan da Bakanlar Kurulu içerisinde müstakil bir söz söyleme salahiyeti, etki sahası geçmişte de vardı, bence bu hamle ile daha da genişleyecektir."

'CUMHURBAŞKANI DAR KADROYLA ÇALIŞIYOR'

Türkiye bu salgına her manada açıkta yakalandı bütün mali kaynaklarını, yedek akçelerini tüketmiş durumda. Elbette yönetsel olarak da kademe kademe 18 yıldır devleti ele geçirme saikiyle derinliği yok edilmiş. Bugün bireylerin bağışıklık sisteminin sınandığı gibi devletimizin de yönetsel kriz yönetme kabiliyeti, kurumsal derinliği bu manada bağışıklık sistemi sınanıyor. Sayın Erdoğan çok dar bir kadro ile krizi yönetmeye çalışıyor. Ekonomik olarak çok ciddi maliyet var. Türkiye’nin açıkladığı paketin büyüklüğüne baktığınızda 2 trilyon ABD açıklamış, 980 milyar dolar Japonya açıklamış750 milyar Euro civarında İtalya, Almanya açıklamış. Türkiye’nin bu manada özellikle İstanbul ve 30 büyükşehir ile Zonguldak’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı gibi 14 günlük, 21 günlük bir periyotta fors majör dediğimiz hadiseyi yürütüp ekonomiyi finanse edebilecek bir gücü yok. Çarklar durmasın istiyor. Zor bir süreç. Normale dönüyor dediğimizde bireylerin, şirketlerin, topyekun ülkenin maliyetlerinin ne olacağını göreceğiz ama önümüzdeki dönemde Türkiye’yi bekleyen çok zorlu bir süreç var" ifadelerini kullandı.

“TÜRKIYE’YI BEKLEYEN ÇOK ZORLU BIR SÜREÇ VAR”

İktidarın meseleyi topyekun bir milli mutabakat meseleyi olarak değerlendirmesi gerekirken, AK Parti’nin bir itibar yönetimi olarak değerlendiriyor. Türkiye’nin bütün milli güç unsurlarını başta sahaya sürmesi gerekirdi. Başta iktidarın, muhalefetin, siyasi partilerin, aktörlerin ortak bir paydada, şeffaf, katılımcı karşılıklı bilgiler paylaşıyor olması gerekirdi. Merkezi hükümetiyle yerel idareleriyle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri, Sayın Mansur Yavaş’ın başlattığı kampanyalar. Onlarda hayırda rekabet edeceğine maalesef engelleyici bir üslup ortaya koydular. Toplumun zihnini arka planına, bu süreci başından itibaren yönetmekte bir büyük zafiyet algısı ortaya çıkıyor.Çok kolay değil ama her birimiz siyaseti sorumluluk duygusuyla yapıyoruz. O nedenle bu kriz ortamında konuşacaklarımız var, mahfuz tutmak kaydıyla daha sonrasına sakladığımız önemli sözler var. Artacak işsizlik riski, batan firmalar gibi Türkiye’yi bir büyük fatura bekliyor.Umuyoruz ki Türkiye;  tüm bu süreçleri en az can kaybıyla, maddi olarak büyük kırılmaların ve buhranların içine düşmeden çözer.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.