Kadın Meclisi’nden şiddet paneli

YEREL 07.03.2022 - 14:30, Güncelleme: 07.03.2022 - 14:30
 

Kadın Meclisi’nden şiddet paneli

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında şiddet paneli düzenledi. Panelde konuşan Uzman Psikolog Vildan Temelkuran kadına yönelik şiddetin psikolojik etkileri, Avukat Güler Yılmaz Birol ise kadına şiddette hukuki süreç ile ilgili bilgi verdi.

haberimizvar.net- Antalya’da 3 Mart 1997 tarihinde kurulan Kent Konseyi, 25’inci kuruluş yıldönümünde şiddet konulu panele evhsahipliği yaptı. Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda yapılan panele Uzman Psikolog Vildan Temelkuran ile Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Güler Yılmaz Birol konuşmacı olarak katıldı. Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Makina Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca, kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de katıldığı panele kadınlar ilgi gösterdi. Kadın Meclisi Başkanı Eylem Ülgen tarafından panelistlerin tanıtımıyla başlayan panelde kadına yönelik şiddetin psikolojik etkileri ve hukuki süreç anlatıldı. ‘ŞİDDETİN KADININ RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ SONUÇLARI’ Uzman Psikolog Temelkuran, panelde “Şiddetin Kadının Ruh Sağlığı Üzerindeki Sonuçları” konulu sunum yaptı. Temelkuran, öğrenilmiş çaresizlik, şiddet döngüsü, travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon ile ilgili katılımcıları bilgilendirdi. Şiddet gören kadının ne yaparsa yapsın şiddetten kurtulamayacağı hissine kapıldığını vurgulayan Temelkuran, “Kadında şiddete bağlı olarak yoğun utanç ve korku oluşuyor. Sürekli şiddete maruz kalınca kendisini değersiz hissediyor. Şiddet maalesef cinayete kadar varabiliyor. Kadın cinayeti yerine, faile vurgu yapmak adına erkek cinayeti demeyi tercih ediyoruz” dedi. ÜRKÜTÜCÜ ARAŞTIRMA SONUÇLARI  Yapılan araştırma sonuçlarını da paylaşan Temelkuran, şunları söyledi: “Eş şiddetine uğramanın kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu olasılığını 4 kat, depresyon olasılığını ise 3 kat artıyor. Türkiye’de yakınlarından şiddet görerek kadın sığınma evlerine yerleşen 220 kadınla yapılan araştırmaya göre kadınlar ortalama 11 yıllık bir süre içinde 21 farklı fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet türüne maruz kalmış. Bu kadınların yüzde 48’inde travma sonrası stres bozukluğu, yüzde 33’ünde ise depresyon gelişmiş. 1012 kadınla yapılan başka bir araştırmada ise travma sonrası stres bozukluğu oranı yüzde 50. Kadın sığınma evinde yaşayan kadınların yüzde 65’i aynı olayları tekrar yaşamaktan korktuklarını ve yüzde 38’i korku yüzünden normal yaşamına dönemediğini belirtmiş. Bununla birlikte kadınların yaşadıkları olayları hatırlatan ortalama 13 durum, ortam, kişi ve yerden kaçındıkları gözlemlenmiş.” YARGI KARARLARINDA ŞİDDET VE AFFETME ÖRNEKLERİ Avukat Güler Yılmaz Birol ise panelde “Şiddet İçeren Boşanma Davalarında Affetme Meselesi” konulu sunum yaptı. Türk Medeni Kanunu’nda boşanma nedenleri, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlar, dava hakkının düşmesi ve affetme konularıyla ilgili bilgi veren Avukat Güler Yılmaz Birol, yargı kararlarında boşanma nedeni olarak şiddet ve affetme ile ilgili de örnekler sundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aile içi şiddet mağduru Nahide Opuz davasında 2009 yılında verdiği kararı hatırlatan Birol, Türkiye’nin bu kararla tazminata mahkum edildiğini söyledi. ‘HUKUK AFFETMEYİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR?’ Şiddetin hukukta nasıl değerlendirildiğine ilişkin de değerlendirmeler yapan Avukat Birol, şöyle konuştu: “Şiddet, şiddettir. Şiddetle ilgili değerlendirme kişiye, yere ve zamana göre değişmemesi gerekir. Boşanma davalarında karşılaştığımız şiddetin affedilmesiyle ilgili de şunları söylemek isterim. Affetmek basit bir eylem değildir. Hukuk affetmeyi nasıl değerlendiriyor? ‘Tatile gitmek, birlikte hacca gitmek, tüp bebek tedavisine başlamak, otelde bir araya gelmek, cinsel birliktelik yaşamak affetmeye girer’ diyor. Hukukta böyle bir bakış açısı var.” Affetmede etkili olan psikolojik, sosyolojik ve ekonomik nedenlere de işaret eden Avukat Güler Yılmaz Birol, sunumunu “Şiddetsiz, barış içinde eşit ve özgür bir yaşam dileğiyle” bitirdi. Soruların da yanıtlandığı panelin sonunda Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ve Kadın Meclisi Başkanı Eylem Ülgen tarafından panelistlere birer buket çiçek verilerek teşekkür edildi.
Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında şiddet paneli düzenledi. Panelde konuşan Uzman Psikolog Vildan Temelkuran kadına yönelik şiddetin psikolojik etkileri, Avukat Güler Yılmaz Birol ise kadına şiddette hukuki süreç ile ilgili bilgi verdi.

haberimizvar.net-

Antalya’da 3 Mart 1997 tarihinde kurulan Kent Konseyi, 25’inci kuruluş yıldönümünde şiddet konulu panele evhsahipliği yaptı. Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda yapılan panele Uzman Psikolog Vildan Temelkuran ile Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Güler Yılmaz Birol konuşmacı olarak katıldı. Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Makina Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca, kurum ve kuruluşların temsilcilerinin de katıldığı panele kadınlar ilgi gösterdi. Kadın Meclisi Başkanı Eylem Ülgen tarafından panelistlerin tanıtımıyla başlayan panelde kadına yönelik şiddetin psikolojik etkileri ve hukuki süreç anlatıldı.

‘ŞİDDETİN KADININ RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ SONUÇLARI’
Uzman Psikolog Temelkuran, panelde “Şiddetin Kadının Ruh Sağlığı Üzerindeki Sonuçları” konulu sunum yaptı. Temelkuran, öğrenilmiş çaresizlik, şiddet döngüsü, travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon ile ilgili katılımcıları bilgilendirdi. Şiddet gören kadının ne yaparsa yapsın şiddetten kurtulamayacağı hissine kapıldığını vurgulayan Temelkuran, “Kadında şiddete bağlı olarak yoğun utanç ve korku oluşuyor. Sürekli şiddete maruz kalınca kendisini değersiz hissediyor. Şiddet maalesef cinayete kadar varabiliyor. Kadın cinayeti yerine, faile vurgu yapmak adına erkek cinayeti demeyi tercih ediyoruz” dedi.
ÜRKÜTÜCÜ ARAŞTIRMA SONUÇLARI 
Yapılan araştırma sonuçlarını da paylaşan Temelkuran, şunları söyledi: “Eş şiddetine uğramanın kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu olasılığını 4 kat, depresyon olasılığını ise 3 kat artıyor. Türkiye’de yakınlarından şiddet görerek kadın sığınma evlerine yerleşen 220 kadınla yapılan araştırmaya göre kadınlar ortalama 11 yıllık bir süre içinde 21 farklı fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet türüne maruz kalmış. Bu kadınların yüzde 48’inde travma sonrası stres bozukluğu, yüzde 33’ünde ise depresyon gelişmiş. 1012 kadınla yapılan başka bir araştırmada ise travma sonrası stres bozukluğu oranı yüzde 50. Kadın sığınma evinde yaşayan kadınların yüzde 65’i aynı olayları tekrar yaşamaktan korktuklarını ve yüzde 38’i korku yüzünden normal yaşamına dönemediğini belirtmiş. Bununla birlikte kadınların yaşadıkları olayları hatırlatan ortalama 13 durum, ortam, kişi ve yerden kaçındıkları gözlemlenmiş.”
YARGI KARARLARINDA ŞİDDET VE AFFETME ÖRNEKLERİ
Avukat Güler Yılmaz Birol ise panelde “Şiddet İçeren Boşanma Davalarında Affetme Meselesi” konulu sunum yaptı. Türk Medeni Kanunu’nda boşanma nedenleri, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlar, dava hakkının düşmesi ve affetme konularıyla ilgili bilgi veren Avukat Güler Yılmaz Birol, yargı kararlarında boşanma nedeni olarak şiddet ve affetme ile ilgili de örnekler sundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aile içi şiddet mağduru Nahide Opuz davasında 2009 yılında verdiği kararı hatırlatan Birol, Türkiye’nin bu kararla tazminata mahkum edildiğini söyledi.
‘HUKUK AFFETMEYİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR?’
Şiddetin hukukta nasıl değerlendirildiğine ilişkin de değerlendirmeler yapan Avukat Birol, şöyle konuştu: “Şiddet, şiddettir. Şiddetle ilgili değerlendirme kişiye, yere ve zamana göre değişmemesi gerekir. Boşanma davalarında karşılaştığımız şiddetin affedilmesiyle ilgili de şunları söylemek isterim. Affetmek basit bir eylem değildir. Hukuk affetmeyi nasıl değerlendiriyor? ‘Tatile gitmek, birlikte hacca gitmek, tüp bebek tedavisine başlamak, otelde bir araya gelmek, cinsel birliktelik yaşamak affetmeye girer’ diyor. Hukukta böyle bir bakış açısı var.”
Affetmede etkili olan psikolojik, sosyolojik ve ekonomik nedenlere de işaret eden Avukat Güler Yılmaz Birol, sunumunu “Şiddetsiz, barış içinde eşit ve özgür bir yaşam dileğiyle” bitirdi. Soruların da yanıtlandığı panelin sonunda Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ve Kadın Meclisi Başkanı Eylem Ülgen tarafından panelistlere birer buket çiçek verilerek teşekkür edildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.