Kadınlar, hakları için meydanda

GÜNDEM 26.11.2020 - 13:19, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Kadınlar, hakları için meydanda

Antalya Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Ve Dayanışma Günü kapsamında Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı.

haberimizvar.net- Antalya Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Songül Şarklı, “İnsanlık tarihinde kadınlara yönelen vahşi şiddetin, bir insanlık ayıbının tarifi olduğu gibi esas olarak kadınların erkek egemen sisteme karşı duruşunu, dayanışmayı ilmik ilmik örerek büyüttüğü tarihtir. Kadınların hayatlarını çalan erkek şiddetine, iktidarın bu şiddeti cesaretlendiren, sırtını sıvazlayan kadın düşmanı söylem ve politikalarına, kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara, toplumsal yaşamı dini kurallara göre düzenlerken yaşamlarımıza çizdiği karanlık sınırlara karşı pandemi süresince de isyanı hep birlikte büyüttük ve büyütmeye devam edeceğiz” dedi.  İSTANBUL SÖZLEŞMESİ  Şarklı açıklamasına şöyle devam eti: “ Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında OECD ülkeleri arasında birinci sırada bulunan ülkemizde erkek şiddeti her gün daha da artarak devam ederken kadınlara, LGBTİ+ lara yönelik şiddette ve çocuk istismarında cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Eril yargı kararlarıyla birleşen iktidarın kadın düşmanlığı, şiddet faillerini cesaretlendirmeye devam ediyor.  Kadın cinayetlerinin yüzde 59'u eski koca/koca, yüzde20'sı erkek akraba ve yüzde16'sı eski sevgili/sevgili tarafindan işlenirken erkek şiddetine karşı savunmasız kalmamız için arabuluculuk, nafaka hakkının gaspı gibi adımlarla boşanmaların önüne geçilmeye çalışılıyor. Kadına şiddetin önlenmesi için devletin tüm mekanizmalarının kullanılması gerekirken kadınları şiddete karşı koruyan yasalar esnetiliyor, kayyumlar marifetiyle gasp edilen belediyelerin kadın birimleri kapatılıyor, sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor ve kadınların yaşam güvencesi niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi, 6284 gibi kazanımlar kadınların ellerinden alınmaya çalışılıyor.  YASALAR UYGULANSIN Hayatımızın her alanında her zaman yaşadığımız gibi pandemi sürecini de en ağır yaşayanlar yine kadınlar oldu.  Mücadelelerimizle elde ettiğimiz haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Bu kötü gidişata dur demek adına elimizdeki en önemli yasal dayanak olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun tartışma konusu olamaz. Kadınları koruyan bu yasalar tüm maddeleriyle uygulanana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.   İŞ KAYBETME ORANI  Sokaklardayız çünkü; pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor. Pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz var olan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiç bir önlem alınmıyor. BM verilerine göre Türkiye'de pandemi sürecinde erkeklere göre işini kaybeden kadınların oranı yüzde 32 daha fazla oldu. Kadınların ücretsiz izin kullanım oranı erkeklerden yüzde 42, ev içi iş yükü artışı ise  yüzde 65 daha fazla, Sağlık alanı başla olmak üzere pandeminin etkilediği kadın emeğinin yoğun olduğu sektörlerde ağır ış yükü altında çalışmak zorunda kalan kadınlar bakımı hizmetlerinin paylaşılmasını önceleyen Sosyal devlet sorumluluklarının yerine getirilmemesi nedeniyle hem evde hem işte bitmeyen mesai içerisinde tükeniyor. Ev işçisi, turizm işçisi, mevsimlik tarım işçisi gibi esnek ve güvencesiz çalışan çoğunluğu kadın olan sektörlerde işsiz kalan kadınlar pandemi süresince hiçbir destek paketinden yararlanamadı.” 
Antalya Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Ve Dayanışma Günü kapsamında Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı.

haberimizvar.net- Antalya Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Songül Şarklı, “İnsanlık tarihinde kadınlara yönelen vahşi şiddetin, bir insanlık ayıbının tarifi olduğu gibi esas olarak kadınların erkek egemen sisteme karşı duruşunu, dayanışmayı ilmik ilmik örerek büyüttüğü tarihtir. Kadınların hayatlarını çalan erkek şiddetine, iktidarın bu şiddeti cesaretlendiren, sırtını sıvazlayan kadın düşmanı söylem ve politikalarına, kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara, toplumsal yaşamı dini kurallara göre düzenlerken yaşamlarımıza çizdiği karanlık sınırlara karşı pandemi süresince de isyanı hep birlikte büyüttük ve büyütmeye devam edeceğiz” dedi. 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ 
Şarklı açıklamasına şöyle devam eti: “ Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında OECD ülkeleri arasında birinci sırada bulunan ülkemizde erkek şiddeti her gün daha da artarak devam ederken kadınlara, LGBTİ+ lara yönelik şiddette ve çocuk istismarında cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Eril yargı kararlarıyla birleşen iktidarın kadın düşmanlığı, şiddet faillerini cesaretlendirmeye devam ediyor.  Kadın cinayetlerinin yüzde 59'u eski koca/koca, yüzde20'sı erkek akraba ve yüzde16'sı eski sevgili/sevgili tarafindan işlenirken erkek şiddetine karşı savunmasız kalmamız için arabuluculuk, nafaka hakkının gaspı gibi adımlarla boşanmaların önüne geçilmeye çalışılıyor. Kadına şiddetin önlenmesi için devletin tüm mekanizmalarının kullanılması gerekirken kadınları şiddete karşı koruyan yasalar esnetiliyor, kayyumlar marifetiyle gasp edilen belediyelerin kadın birimleri kapatılıyor, sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor ve kadınların yaşam güvencesi niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi, 6284 gibi kazanımlar kadınların ellerinden alınmaya çalışılıyor. 
YASALAR UYGULANSIN
Hayatımızın her alanında her zaman yaşadığımız gibi pandemi sürecini de en ağır yaşayanlar yine kadınlar oldu.  Mücadelelerimizle elde ettiğimiz haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Bu kötü gidişata dur demek adına elimizdeki en önemli yasal dayanak olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun tartışma konusu olamaz. Kadınları koruyan bu yasalar tüm maddeleriyle uygulanana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.  
İŞ KAYBETME ORANI 
Sokaklardayız çünkü; pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor, sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor, emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor. Pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz var olan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiç bir önlem alınmıyor. BM verilerine göre Türkiye'de pandemi sürecinde erkeklere göre işini kaybeden kadınların oranı yüzde 32 daha fazla oldu. Kadınların ücretsiz izin kullanım oranı erkeklerden yüzde 42, ev içi iş yükü artışı ise  yüzde 65 daha fazla, Sağlık alanı başla olmak üzere pandeminin etkilediği kadın emeğinin yoğun olduğu sektörlerde ağır ış yükü altında çalışmak zorunda kalan kadınlar bakımı hizmetlerinin paylaşılmasını önceleyen Sosyal devlet sorumluluklarının yerine getirilmemesi nedeniyle hem evde hem işte bitmeyen mesai içerisinde tükeniyor. Ev işçisi, turizm işçisi, mevsimlik tarım işçisi gibi esnek ve güvencesiz çalışan çoğunluğu kadın olan sektörlerde işsiz kalan kadınlar pandemi süresince hiçbir destek paketinden yararlanamadı.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.