Muhalefet "lider" değil, "kahraman" arıyor!

2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde rüzgârı arkasına almıştı. Hatta rüzgârı değil de fırtınayı kendisi yaratmıştı. Ne olduysa, seçim gecesi "Adam kazandı" dediği kısa mesajla söndü gitti. Cumhurbaşkanı adaylığı bir yana CHP Liderliği yarışında da fiyakası kalmamıştı İnce'nin. Ta ki, 29 Mayıs akşamı Haber Global isimli televizyon kanalındaki çıkışına, isyanına kadar. Konuk olarak çağrıldığı programda konuşurken sözü kesilerek, AKP Genel Başkanı'nın konuşmasına canlı yayına bağlanılana dek. AKP Genel Başkanı'nın sözü bitip de yeniden stüdyoya dönüldüğünde isyanını dile getirdi: "Bir daha sizin programınıza gelmeyeceğim. Bu faşist düzen yıkılacak. Bu saygısızlık, Türkiye bunu hak etmiyor. Sözlerimi söyleyebileceğim her yer vardır, sokaklar vardır. 16 milyon insan bana oy vermiş, onlara saygısızlık yapıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti Tayyip Erdoğan'ın tapulu mülkü değildir. Ben de Cumhurbaşkanı Adayıydım. 16 milyon oy aldım. 100 tane televizyon Erdoğan'ı gösteriyor şu anda. İsterse 100 tane daha tv kurbilir o zaten. Faşist düzene yalakalık yapmayın. Bu kadar korkmayın Erdoğan'dan. 35 televizyon kanalında Erdoğan konuşuyor. Ben Erdoğan'ın karşısında 2 yıl önce rakip olmuş birisiyim. Erdoğan'ın babasının malı değildir Türkiye. Erdoğan’dan korkmuyorum." Muharrem İnce, uzun süredir bir çok muhalifin sosyal medyada kendi hesaplarından dile getirdiği, dost arkadaş sohbetlerinde yakındığı durumu bir televizyonun canlı yayınında sert ifadelerle dile getirip, yayını terk ettiğinde milyonlarca kişi derin bir nefes aldı. Yayını izlemeyenler, internetten Muharrem İnce'nin yayını terk etmeden önce söylediklerini ve arkasından sehpadaki notlarını toparlayıp kalkıp gidişini içerilerine su serpilmiş olarak izledi. Ne yaptı Muharrem İnce? Eğilip bükülmeden, söylemesi gerekeni söyledi. Twitter hesabındaki "Tepeden Tırnağa Cesaret Her Şey Türkiye'yi Sevmekten İbaret" mottosunu milyonların gözü önünde Türk siyasi tarihine kalın harflerle yazdı. İsmet İnönü'nün artık belleklere kazınmış, "Bir ülkede namuslu insanlar, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır" sözünün hakkını verdi Muharrem İnce. Başta Cumhuriyet Halk Partililer olmak üzere, AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'dan yaka silken, iktidarın yakın gelecekte yıkılacağından umudunu yitiren muhaliflerin ne aradığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. CHP'liler ve CHP dışında kalan muhalifler, "Lider" değil "Kahraman" arıyor. Muharrem İnce bazılarına göre, belki liderlik vasıfları taşımıyor olabilir ama kesinlikle "Cesur yürek", "kahraman" vasıflarını taşıdığını bu akşam bir kez daha kanıtladı. Muharrem İnce'nin sözlerini keserek, Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasına bağlanan televizyon kanalının rejisi aslında, iyilik yaptı Muharrem İnce'ye. "Al da at" dercesine gollük bir pas uzattı Haber Global rejisi; ekran önünde gol kokusunu alan Muharrem İnce de "şık bir vuruşla" golü atmasını bildi. Milletin canına tak etmişti artık. Bir iki televizyon kanalı dışında tamamı iktidarın kontrolü altındaki televizyon kanallarının topunun aynı anda RTE'nin konuşmalarını canlı yayınlayıp, muhalefet partilerinin sözcülerini gözardı etmelerinden gına gelmişti. AKP'den herhangi biri "gak dese canlı, "guk" dese yine canlı yayına bağlanan televizyonların yöneticilerinin böyle bir derse ihtiyaçları vardı. Böyle bir medya düzeni olabilir mi? Olsa olsa diktatörlüklerde olur. Muharrem İnce'nin Haber Global televizyonu yöneticilerine verdiği "ayar" Türk televizyon tarihine yazıldı bile. Yayını terk etmesi ise Muharrem İnce'nin hanesine, siyaset adamlığına yazıldı. Doğru olanı yaptı Muharem İnce. Saatlerce konuşsaydı bu mesajı veremezdi. Cumhuriyet Halk Partisi, işgale, haksızlıklara, adaletsizliğe direnenlerin partisidir. İnce de televizyon yayınlarındaki bu faşist anlayışa, bu adaletsiz düzene isyan bayrağını açtı. Artık, "Adam kazandı" travmasını unutup, Muharrem İnce için "Adam haklı birader" gururunu yaşama vaktidir. "Adam haklı!"