Sanatçılardan bakanlığa yardım tepkisi

KÜLTÜR 07.12.2020 - 10:45, Güncelleme: 07.12.2020 - 16:22
 

Sanatçılardan bakanlığa yardım tepkisi

Müzisyenler İrfan Alış, Kardelen Pınar, Tuğçe Sarıçiyil, Evrim Özşuca, Gülcan Altan ve Murat Güner, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tek seferlik 'destek' açıklamasını değerlendirdi.

haberimizvar.net- Kültür ve Turizm Bakanlığı geçtiğimiz gün pandemide sanata destek çerçevesinde "proje" karşılığında müzisyenlere Ocak ayında 1.000 lira destek vereceğini açıkladı. Konuya ilişkin konuşan Kültür ve Turizm Bakanı, "Seyyanen kişi başı bin lira net ödeme olacak. Toplamda da 20-30 milyon civarında proje bedeli olacak" demişti. Müzisyenlerse 8 aydır çalışamadıkları bir tabloda tek seferlik bin lira verilmesini tepkiyle karşıladı. Müzisyenler, verilen "destek"in herhangi bir şekilde işsiz kalan ve gelirlerini kaybeden insanların ihtiyaçlarını karşılayamayacağına dikkat çekti. Konuya ilişkin sanatçılar İrfan Alış, Kardelen Pınar, Tuğçe Sarıçiyil, Evrim Özşuca, Gülcan Altan ve Murat Güner soL'a konuştu. 'SANATÇILARA 1000’ER LİRA VERİLECEK' İrfan Alış: Müziğe bağlı bir sürü meslek grubu görmezden geliniyor PEYK Grubu’nun solisti İrfan Alış, söz konusu desteğin gerçekçi olmaktan çok uzak olduğuna vurgu yaparken, aynı zamanda müziğe bağlı sektörlerde çalışan milyonlarca insanın yaşadığı kaybın görmezden gelindiğine dikkat çekti. Alış şöyle konuştu: Açlık sınırında olan bir insan için bin lira önemli bir para, mesela şu anda evinde hiçbir şey alacak parası olmayan biri için önemli ama yeterli mi, tabii ki de değil.  Toplam 30 milyon lira diye bir miktardan bahsediliyor, bunun için de bir sürü şarta bağlıyor, meslek odasına üye olmak, birliklere üye olmak... Biliyoruz ki restoranlarda barlarda çalan müzisyenlerin çoğunun bir yere üyeliği yok.  Bu süreçten tek başına müzisyenler de çok etkilenmedi, müzisyenlere bağlı olan sektörler de etkilendi. Barlar özellikle, konserler, etkinlik merkezleri, rodiler, sahne ışıklarını ayarlayan insanlar, bu personellerin hepsi korkunç durumdalar, İstanbul gibi bir kentte en kötü yerde bile 2 bin lira kiralar. '10 ay sonra verilen para müteahhitlerin affedilen vergi borcu kadar bile değil' Bu pandemi başlayalı 10 ay oldu neredeyse. 10 ay sonrasında 1.000 lira verilmesi gülünç bir şey. Şu 30 milyon para dediğimiz şey mütahitlerin affedilen 400 milyon vergisi kadar bile değil. Sokak müzisyenleri var, vapurlarda çalanlar var, stüdyolarda çalışanlar var, rodiler var, neredeyse binlerce sahne emekçisi var. Bu paraları ne şartla dağıtacaklarının da bir önemi yok onların anlayamadığı nokta da bu zaten. Sanata bağlı olarak çalışan sektörde milyonlarca insan var, onlar da diyor ki 30 milyon dağıtacağız. Bu durum düğünlerde göz boyamak için 1 lira dağıtmaya benziyor, gerçek anlamda para vermesi için destek çıkartmaları gerekiyor bize ama bunu yapmayacaklarını biliyoruz.   'Verilen para faturaları bile ödemeye yetmeyecek' Açıkçası benim müzisyen olarak hiç bir beklentim yok, emekli maaşımı yatırsınlar yeter. Ben emekliyim, çalıştım yıllarca prim ödedim, ona insana uygun bir zam yapsınlar, müzikten para kazanmak bu ülkede mümkün değil artık. Devletin bu 30 milyon lira parayı müzisyenlere verdiğini var sayalım, bu müzisyen ne yapacak? Doğalgazı verecek, faturasını ödeyecek ve bu para anında geri dönecek. Belkide onu bile ödeyemeyecek, bu parayla yiyecek alacak içecek alacak, büyük ihtimal borcunu ödeyecek. 'Müzisyenlerin çoğu borç içinde yüzüyor, bin lira müthiş bir espiri oldu' Meslek birliklerinin ve Candan Erçetin'in iyi niyetli olduklarını düşünüyorum ama ben bir müzisyen olarak hiç bir şekilde bu konuşulan rakamı ciddiye almıyorum. Devletin anlayamadığı nokta, müzisyenlerin çıktığı yerlerde, barlarda çalışan garsonlar vardı, sahne çalışanları vardı, müzisyenlere ayrı garsonlara ayrı mı yardım edeceksiniz, rodileri mi ayıracaksınız? Bu insanların çoğu freelance çalışıyor çünkü ülkede sigorta sistemi çok hantal olduğu için insanlar günlük çalışıyor. Sigortaları bile yok çoğu müzisyenin, bu insanlar 10 aydan beri çalışmıyor. Devletten para alan, Ajda Pekkan gibi 10.000'de 1'in içinde olan ana akım "star"ların haricinde gerçek anlamda müzisyenler aç şu anda. Çoğu evini kaybetmek üzere, çoğu borç içinde yüzüyor ve bu bin lira da şaka gibi, müthiş bir espiri yapmış oldu. Hakikaten bu bin liraya muhtaç durumda bir sürü müzisyen var, eğer emekli maaşım olmasaydı ben de aç kalmıştım. Çünkü konser yapamıyorum, yazın konserler engelleniyordu, biz konsere gittik polis geldi. Konser yaptığımız zaman da çok paralar kazanmadık da... Söz konusu adımın çok yetersiz ve gecikmiş olduğunu düşünüyorum, ve sonunda da bizim için iyi bir şey çıkmayacağını düşünüyorum. Bu süreçte 300 müzisyenin intihar ettiği söyleniyor, 10 ay sonra mı akıllarına geldi? Biz yıllarca bu devlete para kazandırdık, bu devletin de bir şeyler yapması lazım, biz de inşaat şirketleri kadar değerliyiz. Kardelen Pınar: İstanbul gibi bir yerde 1.000 lira vermek, alay etmek Müzisyen ve öğretmen Kardelen Pınar'sa müzisyenlerin kayıtlı ve sigortalı olması için örgütlenmelerinin şart olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: Aslında sanatçıya destek vereceğiz diye bir açıklama yapıldı daha önce. Bunun üzerine dernek üyesi olmayanlar apar topar dernek üyesi olmaya çalıştı, ama bir kerelik bin lira verilmesi komik bir şey. Benim için hala belirsizlikler var, mesela kim alacak bu parayı, veya projelendirme dedikleri şey ne, konser ayarlayacaklar onun üstüne mi bu parayı verecekler? Kardelen Pınar Bu mesele başladığında düşünülmedi müzisyenler, aylardır çok kötü durumda müzisyenler, basın açıklamaları, eylemler olduktan sonra yapıldı böyle bir şey. Bu adım da müzisyenlerin ses çıkartması sonucunda oldu. İstanbul gibi bir yerde 1.000 lira vermek alay etmek. 'Bir meslek odası pandemi yokken de müzisyenlerin ücretini belirlemeli' Destek sağlanacağının gündeme gelmesinin ardından bir çok müzisyen dernek kurmaya ya da hali hazırda var olan derneklere üye olmaya çalıştı. Dernek böyle oluşturulmaz, bir amacı olur, o amaç etrafından insanlar toplanır, neden kurulduğuna dair fikirleri olur. O insanlar bin lirayı alabilmek için dernek üyeliği koşturuyor. Buna müzisyenliğin tanımlı olması diyorlar, elbette müzisyenler tanımlı olmalı, bir meslek odası olmalı, bu pandemi yokken de ne kadar kazanması gerektiğinin standardını belirlemeli, bunun için mücadele etmeli ama bu şekilde değil. Ben Birlik Sendikası üyesiyim ve orada mücadele ediyorum. Bir müzisyenim ve sendikam var, tüm müzisyenlerin Birlik Sendikası'nda mücadele etmesi gerektiği görüşündeyim. Müzisyenlerin çoğu sigortasız çalıştığı için bu bizim için bir mücadele başlığı, sigortasız çalıştıkları için sendikaya da üye olamıyorlar, bu da bir mücadele başlığı. Tuğçe Sarıçiyil: Açız diye bağırmamızdan rahatsız oldular herhalde Müzisyen ve eğitimci Tuğçe Sarıçiyil'se hükümetin kayıtdışı müzisyenlere ulaşabileceğine dair inancı olmadığını belirterek şunları söyledi: Pandeminin 10. ayındayken 1.000 lira gibi bir destek ancak mutfak masraflarına yetecektir aylık olarak, bunun haricinde o paranın ihtiyaçları karşılamaya yeterli olacağını düşünmüyorum. Pandemi mali olarak beni çok fazla etkilediği için şehir değiştirmek zorunda kaldım, ailemin yanına taşındım, sonra burada iş buldum ama pandemi benim öncesinde yaptığım tüm işlere engel oldu, tası tarağı toplayıp göç etmek zorunda kaldım denilebilir. Kayıt dışı müzisyenlerin hepsine ulaşılabileceğini düşünmüyorum, 1.000 lira çok sembolik. Verilecek paranın sembolik olarak anlamı olabilir, zaten kimsenin kirası bile 1.000 lira değil. Kaldı ki İstanbul gibi bir kentte hiç bir müzisyen 1.000 liraya oturamıyor, ev arkadaşlığı yapıyor 30 yaşından sonra. Açız diye bağırmamızdan rahatsız oldular herhalde dalga geçer gibi 1.000 liralık yardımdan bahsederken.  Evrim Özşuca: Bu ekonomik krizde 1.000 lira insanlarla dalga geçmek gibi Caz vokalisti Evrim Özşuca söz konusu desteğin sembolik olmaktan öteye gidemediğine dikkat çekerek ülkemizde müziğin "Eğlence ve lüks" olarak görüldüğünü söyledi. Evrim Özşuca, "müzisyenlerin sadece karınlarını doyurmaları yeterli mi" diye sorarak şunları söyledi: 1.000 lira oldukça sembolik bir rakam, pandemi sürecinde enstrumanlarını satmak zorunda kalan, evini boşaltıp ailelerinin yanına taşınmak durumunda kalan bir sürü müzisyen oldu maalesef… Bu ekonomik krizde ve pahalılıkta 1.000 lira, “temel ihtiyaçlarını karşılayamayan” insanlarla dalga geçmek gibi… Evrim Özşuca Bu noktada tabi biraz da “temel ihtiyaç” nedir sorusunu sormak lazım. Örneğin karın doyurmak bir temel ihtiyaç, barınmak temel ihtiyaç, kişisel hijyen temel ihtiyaç -hele de sağlığımızı korumak için ekstra önlemler almak zorunda olduğumuz bir salgın döneminde!- tüm geliri sıfırlanmış bir kitlenin ayda 1000 lirayla hangisini karşılayabilmesi bekleniyor? Barınma (kira+internet, su, elektrik, dogalgaz faturaları) bunun neresinde? Nerede yaşanması bekleniyor müzisyenlerin? Sadece karınlarını doyurmaları yeterli mi?  Avrupa’da hükümetler sanatın ölmemesi için çok ciddi miktarlarda ödenek çıkarıyorlar ve her hafta gıda yardımı gönderiyorlar müzisyenlere para yardımının dışında.  Sanat bizim ülkemizde nerede duruyor? Müzik nerede duruyor? Eğlence ve lüks… İşte esas sorun burada. Sanatın aslında toplumun, insanlığın besini olduğuna gözler kapalı… Sanat insanları ruhsal olarak besler, ruhu beslenmiş insan olgunlaşır; kadına şiddet, hayvana vicdansız davranmak, insanları köleleştirmek, kendini birinden üstün görmek… daha bunun gibi birçok uğraştığımız sorunun azalarak bitmesini sağlar sanat.  Sanat umutsuzluğa duşmuş insanlara, içinde bulunduğu karanlıkla başa çıkabilmesi için yardım eder. Tabi uzaktan değil! İnsanların kitap okuması, tiyatro oyunu izlemesi, kaliteli ve beyni gelistiren müzikler dinlemesi, tablolar incelemesi, iyi filmler izlemesi, derin şiirler okuması gerekir çocukluğundan itibaren. “Felsefe yapma”, “caz yapma” gibi günlük hayatın diyalogları hayatımızda oldukça, sanat eğlence ve lüks olarak kalacak ve insanlık da paranın kölesi olarak karanlıkta boğulmaya mahkum kalacaktır maalesef.  'Verilecek para hemen dakikasında bitecek' Pandeminin kendi mali durumunu nasıl etkilediğine ilişkin soruya "[Pandemi sırasında] hayatımı küçültmek durumunda kaldım, İstanbul’da yaşamak artık imkansız hale geldiği için daha küçük bir şehre taşınıp daha minimal bir hayat tercih ettim. İstanbul’u terk etmek beni psikolojik olarak kötü etkilemedi -hatta iyi bile geldi- ama hala İstanbul’daki eski evimin pandemide işsizlik yüzünden biriken kira borcunu tamamlayamamış olmak sırtımda bir yük, ama zamanla halledeceğimi umuyorum…" şeklinde cevap veren  Evrim Özşuca şöyle devam etti: Haberde okuduğuma göre Candan Erçetin açıklamasında hedeflerinin kayıt dışı müzisyenleri kayıt altına almak olduğunu söylemiş, dolayısıyla tüm müzisyenlerin belirtilen tarihler arasında başvuruyu yapmaları önemli olacaktır diye düşünüyorum. Tanıdığım kayıtlı-kayıtsız tüm müzisyen arkadaşlarıma bu haberi yayacağım ve bekleyip göreceğiz neler olacak. Verilecek para tabi ki hemen bir yere gidecek, dakikasında bitecek. Hatta bunu sırf kendi adıma değil, tüm müzisyen arkadaşlarım adına da rahatlıklaGülcan Altan: 'Biz müzisyenlere de destek olduk' demek için bunu yapıyorlar söyleyebilirim. Abhazya Kültür Elçisi ve müzisyen Gülcan Altan'sa bir sürü müzisyenin meslek birliklerine zaten alınmadıklarına dikkat çekerek, söz konusu desteğin yetersiz olmasının yanı sıra ulaşmanın da imkansız olduğuna dikkat çekti. Sanatçı Gülcan Altan şöyle konuştu: Ben bir müzisyen olarak Mart ayından beri şunu anladım: Biz bu ülkede hiç var olmamışız. Bu hükümet döneminde hayalete dönmüşüz... Okuduk, müziği öğrendik, çaldık, söyledik, öğrettik... Boşuna mı çabalamışız? Memleketin her umutsuzuluğunda müziğimizi susturarak sırtladık acımızı.
Müzisyenler İrfan Alış, Kardelen Pınar, Tuğçe Sarıçiyil, Evrim Özşuca, Gülcan Altan ve Murat Güner, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tek seferlik 'destek' açıklamasını değerlendirdi.

haberimizvar.net- Kültür ve Turizm Bakanlığı geçtiğimiz gün pandemide sanata destek çerçevesinde "proje" karşılığında müzisyenlere Ocak ayında 1.000 lira destek vereceğini açıkladı. Konuya ilişkin konuşan Kültür ve Turizm Bakanı, "Seyyanen kişi başı bin lira net ödeme olacak. Toplamda da 20-30 milyon civarında proje bedeli olacak" demişti. Müzisyenlerse 8 aydır çalışamadıkları bir tabloda tek seferlik bin lira verilmesini tepkiyle karşıladı. Müzisyenler, verilen "destek"in herhangi bir şekilde işsiz kalan ve gelirlerini kaybeden insanların ihtiyaçlarını karşılayamayacağına dikkat çekti. Konuya ilişkin sanatçılar İrfan Alış, Kardelen Pınar, Tuğçe Sarıçiyil, Evrim Özşuca, Gülcan Altan ve Murat Güner soL'a konuştu.


'SANATÇILARA 1000’ER LİRA VERİLECEK'

İrfan Alış: Müziğe bağlı bir sürü meslek grubu görmezden geliniyor
PEYK Grubu’nun solisti İrfan Alış, söz konusu desteğin gerçekçi olmaktan çok uzak olduğuna vurgu yaparken, aynı zamanda müziğe bağlı sektörlerde çalışan milyonlarca insanın yaşadığı kaybın görmezden gelindiğine dikkat çekti. Alış şöyle konuştu:

Açlık sınırında olan bir insan için bin lira önemli bir para, mesela şu anda evinde hiçbir şey alacak parası olmayan biri için önemli ama yeterli mi, tabii ki de değil. 

Toplam 30 milyon lira diye bir miktardan bahsediliyor, bunun için de bir sürü şarta bağlıyor, meslek odasına üye olmak, birliklere üye olmak... Biliyoruz ki restoranlarda barlarda çalan müzisyenlerin çoğunun bir yere üyeliği yok. 
Bu süreçten tek başına müzisyenler de çok etkilenmedi, müzisyenlere bağlı olan sektörler de etkilendi. Barlar özellikle, konserler, etkinlik merkezleri, rodiler, sahne ışıklarını ayarlayan insanlar, bu personellerin hepsi korkunç durumdalar, İstanbul gibi bir kentte en kötü yerde bile 2 bin lira kiralar.

'10 ay sonra verilen para müteahhitlerin affedilen vergi borcu kadar bile değil'
Bu pandemi başlayalı 10 ay oldu neredeyse. 10 ay sonrasında 1.000 lira verilmesi gülünç bir şey. Şu 30 milyon para dediğimiz şey mütahitlerin affedilen 400 milyon vergisi kadar bile değil.

Sokak müzisyenleri var, vapurlarda çalanlar var, stüdyolarda çalışanlar var, rodiler var, neredeyse binlerce sahne emekçisi var. Bu paraları ne şartla dağıtacaklarının da bir önemi yok onların anlayamadığı nokta da bu zaten. Sanata bağlı olarak çalışan sektörde milyonlarca insan var, onlar da diyor ki 30 milyon dağıtacağız. Bu durum düğünlerde göz boyamak için 1 lira dağıtmaya benziyor, gerçek anlamda para vermesi için destek çıkartmaları gerekiyor bize ama bunu yapmayacaklarını biliyoruz.

 



'Verilen para faturaları bile ödemeye yetmeyecek'

Açıkçası benim müzisyen olarak hiç bir beklentim yok, emekli maaşımı yatırsınlar yeter. Ben emekliyim, çalıştım yıllarca prim ödedim, ona insana uygun bir zam yapsınlar, müzikten para kazanmak bu ülkede mümkün değil artık.

Devletin bu 30 milyon lira parayı müzisyenlere verdiğini var sayalım, bu müzisyen ne yapacak? Doğalgazı verecek, faturasını ödeyecek ve bu para anında geri dönecek. Belkide onu bile ödeyemeyecek, bu parayla yiyecek alacak içecek alacak, büyük ihtimal borcunu ödeyecek.

'Müzisyenlerin çoğu borç içinde yüzüyor, bin lira müthiş bir espiri oldu'
Meslek birliklerinin ve Candan Erçetin'in iyi niyetli olduklarını düşünüyorum ama ben bir müzisyen olarak hiç bir şekilde bu konuşulan rakamı ciddiye almıyorum. Devletin anlayamadığı nokta, müzisyenlerin çıktığı yerlerde, barlarda çalışan garsonlar vardı, sahne çalışanları vardı, müzisyenlere ayrı garsonlara ayrı mı yardım edeceksiniz, rodileri mi ayıracaksınız? Bu insanların çoğu freelance çalışıyor çünkü ülkede sigorta sistemi çok hantal olduğu için insanlar günlük çalışıyor.

Sigortaları bile yok çoğu müzisyenin, bu insanlar 10 aydan beri çalışmıyor. Devletten para alan, Ajda Pekkan gibi 10.000'de 1'in içinde olan ana akım "star"ların haricinde gerçek anlamda müzisyenler aç şu anda. Çoğu evini kaybetmek üzere, çoğu borç içinde yüzüyor ve bu bin lira da şaka gibi, müthiş bir espiri yapmış oldu.

Hakikaten bu bin liraya muhtaç durumda bir sürü müzisyen var, eğer emekli maaşım olmasaydı ben de aç kalmıştım. Çünkü konser yapamıyorum, yazın konserler engelleniyordu, biz konsere gittik polis geldi. Konser yaptığımız zaman da çok paralar kazanmadık da...

Söz konusu adımın çok yetersiz ve gecikmiş olduğunu düşünüyorum, ve sonunda da bizim için iyi bir şey çıkmayacağını düşünüyorum. Bu süreçte 300 müzisyenin intihar ettiği söyleniyor, 10 ay sonra mı akıllarına geldi? Biz yıllarca bu devlete para kazandırdık, bu devletin de bir şeyler yapması lazım, biz de inşaat şirketleri kadar değerliyiz.

Kardelen Pınar: İstanbul gibi bir yerde 1.000 lira vermek, alay etmek
Müzisyen ve öğretmen Kardelen Pınar'sa müzisyenlerin kayıtlı ve sigortalı olması için örgütlenmelerinin şart olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

Aslında sanatçıya destek vereceğiz diye bir açıklama yapıldı daha önce. Bunun üzerine dernek üyesi olmayanlar apar topar dernek üyesi olmaya çalıştı, ama bir kerelik bin lira verilmesi komik bir şey. Benim için hala belirsizlikler var, mesela kim alacak bu parayı, veya projelendirme dedikleri şey ne, konser ayarlayacaklar onun üstüne mi bu parayı verecekler?


Kardelen Pınar
Bu mesele başladığında düşünülmedi müzisyenler, aylardır çok kötü durumda müzisyenler, basın açıklamaları, eylemler olduktan sonra yapıldı böyle bir şey. Bu adım da müzisyenlerin ses çıkartması sonucunda oldu.

İstanbul gibi bir yerde 1.000 lira vermek alay etmek.

'Bir meslek odası pandemi yokken de müzisyenlerin ücretini belirlemeli'
Destek sağlanacağının gündeme gelmesinin ardından bir çok müzisyen dernek kurmaya ya da hali hazırda var olan derneklere üye olmaya çalıştı. Dernek böyle oluşturulmaz, bir amacı olur, o amaç etrafından insanlar toplanır, neden kurulduğuna dair fikirleri olur. O insanlar bin lirayı alabilmek için dernek üyeliği koşturuyor. Buna müzisyenliğin tanımlı olması diyorlar, elbette müzisyenler tanımlı olmalı, bir meslek odası olmalı, bu pandemi yokken de ne kadar kazanması gerektiğinin standardını belirlemeli, bunun için mücadele etmeli ama bu şekilde değil.

Ben Birlik Sendikası üyesiyim ve orada mücadele ediyorum. Bir müzisyenim ve sendikam var, tüm müzisyenlerin Birlik Sendikası'nda mücadele etmesi gerektiği görüşündeyim. Müzisyenlerin çoğu sigortasız çalıştığı için bu bizim için bir mücadele başlığı, sigortasız çalıştıkları için sendikaya da üye olamıyorlar, bu da bir mücadele başlığı.

Tuğçe Sarıçiyil: Açız diye bağırmamızdan rahatsız oldular herhalde
Müzisyen ve eğitimci Tuğçe Sarıçiyil'se hükümetin kayıtdışı müzisyenlere ulaşabileceğine dair inancı olmadığını belirterek şunları söyledi:

Pandeminin 10. ayındayken 1.000 lira gibi bir destek ancak mutfak masraflarına yetecektir aylık olarak, bunun haricinde o paranın ihtiyaçları karşılamaya yeterli olacağını düşünmüyorum.

Pandemi mali olarak beni çok fazla etkilediği için şehir değiştirmek zorunda kaldım, ailemin yanına taşındım, sonra burada iş buldum ama pandemi benim öncesinde yaptığım tüm işlere engel oldu, tası tarağı toplayıp göç etmek zorunda kaldım denilebilir.

Kayıt dışı müzisyenlerin hepsine ulaşılabileceğini düşünmüyorum, 1.000 lira çok sembolik. Verilecek paranın sembolik olarak anlamı olabilir, zaten kimsenin kirası bile 1.000 lira değil. Kaldı ki İstanbul gibi bir kentte hiç bir müzisyen 1.000 liraya oturamıyor, ev arkadaşlığı yapıyor 30 yaşından sonra. Açız diye bağırmamızdan rahatsız oldular herhalde dalga geçer gibi 1.000 liralık yardımdan bahsederken. 

Evrim Özşuca: Bu ekonomik krizde 1.000 lira insanlarla dalga geçmek gibi
Caz vokalisti Evrim Özşuca söz konusu desteğin sembolik olmaktan öteye gidemediğine dikkat çekerek ülkemizde müziğin "Eğlence ve lüks" olarak görüldüğünü söyledi. Evrim Özşuca, "müzisyenlerin sadece karınlarını doyurmaları yeterli mi" diye sorarak şunları söyledi:

1.000 lira oldukça sembolik bir rakam, pandemi sürecinde enstrumanlarını satmak zorunda kalan, evini boşaltıp ailelerinin yanına taşınmak durumunda kalan bir sürü müzisyen oldu maalesef… Bu ekonomik krizde ve pahalılıkta 1.000 lira, “temel ihtiyaçlarını karşılayamayan” insanlarla dalga geçmek gibi…


Evrim Özşuca
Bu noktada tabi biraz da “temel ihtiyaç” nedir sorusunu sormak lazım. Örneğin karın doyurmak bir temel ihtiyaç, barınmak temel ihtiyaç, kişisel hijyen temel ihtiyaç -hele de sağlığımızı korumak için ekstra önlemler almak zorunda olduğumuz bir salgın döneminde!- tüm geliri sıfırlanmış bir kitlenin ayda 1000 lirayla hangisini karşılayabilmesi bekleniyor? Barınma (kira+internet, su, elektrik, dogalgaz faturaları) bunun neresinde? Nerede yaşanması bekleniyor müzisyenlerin? Sadece karınlarını doyurmaları yeterli mi? 

Avrupa’da hükümetler sanatın ölmemesi için çok ciddi miktarlarda ödenek çıkarıyorlar ve her hafta gıda yardımı gönderiyorlar müzisyenlere para yardımının dışında. 

Sanat bizim ülkemizde nerede duruyor? Müzik nerede duruyor? Eğlence ve lüks… İşte esas sorun burada. Sanatın aslında toplumun, insanlığın besini olduğuna gözler kapalı… Sanat insanları ruhsal olarak besler, ruhu beslenmiş insan olgunlaşır; kadına şiddet, hayvana vicdansız davranmak, insanları köleleştirmek, kendini birinden üstün görmek… daha bunun gibi birçok uğraştığımız sorunun azalarak bitmesini sağlar sanat. 

Sanat umutsuzluğa duşmuş insanlara, içinde bulunduğu karanlıkla başa çıkabilmesi için yardım eder. Tabi uzaktan değil! İnsanların kitap okuması, tiyatro oyunu izlemesi, kaliteli ve beyni gelistiren müzikler dinlemesi, tablolar incelemesi, iyi filmler izlemesi, derin şiirler okuması gerekir çocukluğundan itibaren. “Felsefe yapma”, “caz yapma” gibi günlük hayatın diyalogları hayatımızda oldukça, sanat eğlence ve lüks olarak kalacak ve insanlık da paranın kölesi olarak karanlıkta boğulmaya mahkum kalacaktır maalesef. 

'Verilecek para hemen dakikasında bitecek'
Pandeminin kendi mali durumunu nasıl etkilediğine ilişkin soruya "[Pandemi sırasında] hayatımı küçültmek durumunda kaldım, İstanbul’da yaşamak artık imkansız hale geldiği için daha küçük bir şehre taşınıp daha minimal bir hayat tercih ettim. İstanbul’u terk etmek beni psikolojik olarak kötü etkilemedi -hatta iyi bile geldi- ama hala İstanbul’daki eski evimin pandemide işsizlik yüzünden biriken kira borcunu tamamlayamamış olmak sırtımda bir yük, ama zamanla halledeceğimi umuyorum…" şeklinde cevap veren  Evrim Özşuca şöyle devam etti:

Haberde okuduğuma göre Candan Erçetin açıklamasında hedeflerinin kayıt dışı müzisyenleri kayıt altına almak olduğunu söylemiş, dolayısıyla tüm müzisyenlerin belirtilen tarihler arasında başvuruyu yapmaları önemli olacaktır diye düşünüyorum. Tanıdığım kayıtlı-kayıtsız tüm müzisyen arkadaşlarıma bu haberi yayacağım ve bekleyip göreceğiz neler olacak.

Verilecek para tabi ki hemen bir yere gidecek, dakikasında bitecek. Hatta bunu sırf kendi adıma değil, tüm müzisyen arkadaşlarım adına da rahatlıklaGülcan Altan: 'Biz müzisyenlere de destek olduk' demek için bunu yapıyorlar söyleyebilirim.

Abhazya Kültür Elçisi ve müzisyen Gülcan Altan'sa bir sürü müzisyenin meslek birliklerine zaten alınmadıklarına dikkat çekerek, söz konusu desteğin yetersiz olmasının yanı sıra ulaşmanın da imkansız olduğuna dikkat çekti. Sanatçı Gülcan Altan şöyle konuştu:

Ben bir müzisyen olarak Mart ayından beri şunu anladım: Biz bu ülkede hiç var olmamışız. Bu hükümet döneminde hayalete dönmüşüz... Okuduk, müziği öğrendik, çaldık, söyledik, öğrettik... Boşuna mı çabalamışız? Memleketin her umutsuzuluğunda müziğimizi susturarak sırtladık acımızı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.