Şehir Tiyatrosu’nda ‘oyun içinde oyun’

Vay canına… “Büyükşehir Belediyesi Antalya Şehir Tiyatroları (AŞT) yeni sezon perdesini eylülde çok sevilen ‘Huysuz’ oyunu ile Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’nda açacak. AŞT Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür, yeni sezonda toplam 26 oyun sahneleyeceklerini ve sezon programlarına ilçeleri de dahil ettiklerini söyledi”… Bu sezon repertuvarlarına 5 yeni oyun filan da eklemişler. Büyükşehir Belediyesi’nden gönderilen bu haber metnini okuyunca insanın ayakta alkışlayası filan geliyor. Haberi biz de siteye girdik zaten. İnsan kendini nasıl anlatırsa, nasıl gösterirse öyle göründüğünü düşünür. Fakat gerçek öyle değildir. Gerçek belli bir zaman dilimiyle sınırlı değildir, akışkandır, düz bir çizgi gibi ilerlemez. Onu ortaya çıkartan şartlar sürekli değiştiği için o da değişir. Geçmişinden, bağlamından koparılan bir olayı algılamamız, anlamamız, hakkında doğru kararlar vermemiz mümkün olmaz. O nedenle, bir duruma baktığımızda onu dünden bugüne bütün boyutlarıyla görmek ve bütün bu sonuçlardan geleceğe doğru nasıl gittiğini anlamak durumundayız. Biz buna ‘diyalektik’ diyoruz. 3 milyon liraya 1 çocuk oyunu İyi ki ‘diyalektik’ diye bir yöntemimiz var, yoksa AŞT’yi sabahtan akşama kadar alkışlayacağız. Olaylara diyalektik bakmaya çalıştığımız için bunu yapamıyoruz maalesef. Sorular sormak zorunda kalıyoruz. Mesela diyoruz ki, madem AŞT bu kadar başarılarla dolu bir tiyatro ve bir anda kendi içinden 5 oyun çıkartabiliyor, o zaman niye 2017 yılından bu yana, yani son 2 yıldır büyükler için oyun yapmadı? Niye 5 yıldır hep aynı oyunları oynuyor? Niye 2018-2019 sezonunda 4 milyonluk bütçesinin yüzde 75’ni, yani 3 milyonunu harcayarak sadece 1 çocuk oyunu yaptı? Tekrarlayalım ya da altını çizelim: “3 milyon harcama ve sadece 1 çocuk oyunu”… Menderes Türel’le ilçe turneleri Sormaya devam edelim mi? Edelim… Antalya’nın ilçelerinde bir sürü sahne ve elde de bir TIR varken neden ilçelerde 5 yıl boyunca oyun oynanmadı? 5 yıl boyunca ilçelere yolu düşmeyen AŞT ekibi neden birden bile Menderes Türel’in seçim kampanyasında ortaya çıkıp turne süsüyle oyun sahnelemeye başladılar? Çünkü seçim günlerinde ilçelerde ‘ücretsiz oyun’ diye müşteri toplayıp Menderes Türel’i sahneye çıkartıyorlardı. Tiyatroyu seçim malzemesi, seçim çalışması olarak kullandılar. Sahneledikleri piyesin adı her şeyi anlatıyor aslında: “Oyun İçinde Oyun”… Seçim sürecinde AŞT’nin Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür tüm tiyatro personelini toplayıp Türel’in kendisine ve tüm ekibe seçim çalışmaları için çok teşekkür ettiğini böbürlenerek anlatıyor. Ardından da ekliyor: “Arkadaşlar sosyal medya hesaplarımızdaki her tiyatro paylaşımımızda Menderes Türel’i de etiketleyeceğiz”. Etiketlemeyenlere de hesap soruyor. Mesela 15 Aralık 2018’de saat 10.39’u 30 saniye geçe Mehmet Özgür whatsapp grubunda bütün ekibe şöyle yazıyor: “Sevgili arkadaşlarım iyi bir hafta sonu diliyorum cümlenize, yukardaki paylaşımı sosyal medya hesaplarında henüz paylaşmayan arkadaşlarım olduğunu görüyorum, beni özelden mazeretleri ile ilgili bilgilendirebilirlerse sevinirim.” ‘Yukarıdaki paylaşım’ dediği de Menderes Türel’le ilgili bir paylaşım… Akraba taallukat tiyatrosuna devam Tiyatronun kendi tasarım ekibi olduğu da Muhittin Böcek döneminde akıllarına gelmiş gibi görünüyor. Menderes Türel döneminde 5 yıl boyunca belediyenin parası dışarıdan getirilen tasarımcı ve yönetmenlere su gibi akıtıldı. Rakamı söyleyelim: 5 milyon… Kuruşuna kadar yazalım: 2016’da 335 bin 527 lira 77 kuruş; 2017’de 1 milyon 415 lira 9 kuruş; 2018’de ise 2 milyon 801 bin 621 lira 2 kuruş… Mehmet Özgür’ün AŞT’yi bir aile şirketi gibi yönettiğini daha önce “Akraba taallukat tiyatrosu” diye yazmıştım zaten. Kendisi, eşi, kız kardeşi, eniştesi ve iki kuzeni… Hiç bir sanat kurumunda bu kadar aile üyesi bir arada yaşamaz. Bu durum AŞT’nin neredeyse bütününe sirayet etmiş olmalı ki, “Biz bir aileyiz” diye pozlar veriyorlar sosyal medyada. Keşke ‘biz bir aileyiz’ değil de, ‘biz bir tiyatroyuz’ deseler.  Umarım Başkan Muhittin Böcek bu tiyatroyu gerçek bir sanat kurumuna dönüştürür ve kamu kaynaklarının böylesine hunharca kullanılmasının önüne geçer.