YAŞASIN CUMHURİYET!

GÜNDEM 29.10.2019 - 11:46, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

YAŞASIN CUMHURİYET!

Cumhuriyetimiz 96. yaşında. Türk milletini işgalden zafere, zaferden cumhuriyete taşıyan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz

haberimizvar.net Milli Mücadele’nin tacı olan cumhuriyetimiz 96. yılında. Bundan 96 yıl önce Türk Milleti, kanını akıtıp canını vererek, esarete ve köleliğe karşı çıkmış ve vatanı işgal eden düşmana karşı kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın arkasından kurulan cumhuriyet, Türk varlığının üzerindeki ipoteği kaldırmıştır. Türk milletini işgalden zafere, zaferden cumhuriyete taşıyan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. CUMHURİYETE GİDEN YOL Türk milletinin, vatan topraklarını işgal edilmesine Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirdiği Milli Mücadele, 30 Ağustos 1922’de kesin Türk zaferi ile sonuçlanmış ve 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanarak, yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı tüm dünyaya kabul ettirilmişti. TBMM’nin ikinci döneminin toplanmasından iki ay sonra, 13 Ekim 1923’de Ankara Türkiye Devleti’nin Hükümet merkezi oldu. EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİN Artık, mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar Devlet Başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Atatürk tarafından yürütülmüştü. 29 Ekim 1923 akşamı cumhuriyet ilân edildi. Bu suretle yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oluyordu. Cumhuriyetin ilânı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini alıyor; demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çiziliyordu. ATATÜRK’ÜN HEDEFİ DEMOKRASİYE GEÇİŞTİ Atatürk, Cumhuriyet’i ilân ederken demokrasinin bütün kurallarının zamanı geldikçe uygulanması görüşünde idi. Türk milletinin, siyasal haklarını dilediği gibi kullanması, memlekette çoğulcu demokrasinin işlerlik kazanması, onun baş amacı idi. Nitekim çok partili döneme geçme ile ilgili Atatürk döneminde yapılan iki büyük deneme, bu hususu göstermektedir; ancak çağdaşlaşmayı amaçlayan büyük devrimlerin yapıldığı bu dönemde, muhalefet partileri iyi niyetlerine rağmen kendilerine katılan gerici çevrelerin, cumhuriyet rejimini devirmek isteyen fırsatçıların da gizli faaliyet odakları haline geldi. Bu suretle şartların henüz müsait olmadığı bir dönemde, çok partili rejim, ister istemez bir süre daha ileriye bırakıldı. Bu bakımdan Atatürk dönemini ve bu döneme egemen olan tek parti rejimini, Türkiye’yi çoğulcu demokrasiye ulaştırma yolunda gelecek için engelleri ortadan kaldırmayı amaçlayan, bu nedenle halkın siyasal ve sosyal eğitime önem veren bir zaman aralığı olarak yorumlamak gerekir.
Cumhuriyetimiz 96. yaşında. Türk milletini işgalden zafere, zaferden cumhuriyete taşıyan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz

haberimizvar.net Milli Mücadele’nin tacı olan cumhuriyetimiz 96. yılında. Bundan 96 yıl önce Türk Milleti, kanını akıtıp canını vererek, esarete ve köleliğe karşı çıkmış ve vatanı işgal eden düşmana karşı kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın arkasından kurulan cumhuriyet, Türk varlığının üzerindeki ipoteği kaldırmıştır. Türk milletini işgalden zafere, zaferden cumhuriyete taşıyan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

CUMHURİYETE GİDEN YOL

Türk milletinin, vatan topraklarını işgal edilmesine Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirdiği Milli Mücadele, 30 Ağustos 1922’de kesin Türk zaferi ile sonuçlanmış ve 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalanarak, yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı tüm dünyaya kabul ettirilmişti. TBMM’nin ikinci döneminin toplanmasından iki ay sonra, 13 Ekim 1923’de Ankara Türkiye Devleti’nin Hükümet merkezi oldu.

EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİN

Artık, mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar Devlet Başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Atatürk tarafından yürütülmüştü. 29 Ekim 1923 akşamı cumhuriyet ilân edildi. Bu suretle yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oluyordu. Cumhuriyetin ilânı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" kuralı, artık devlet yönetiminde, en belirgin şekliyle yerini alıyor; demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çiziliyordu.

ATATÜRK’ÜN HEDEFİ DEMOKRASİYE GEÇİŞTİ

Atatürk, Cumhuriyet’i ilân ederken demokrasinin bütün kurallarının zamanı geldikçe uygulanması görüşünde idi. Türk milletinin, siyasal haklarını dilediği gibi kullanması, memlekette çoğulcu demokrasinin işlerlik kazanması, onun baş amacı idi. Nitekim çok partili döneme geçme ile ilgili Atatürk döneminde yapılan iki büyük deneme, bu hususu göstermektedir; ancak çağdaşlaşmayı amaçlayan büyük devrimlerin yapıldığı bu dönemde, muhalefet partileri iyi niyetlerine rağmen kendilerine katılan gerici çevrelerin, cumhuriyet rejimini devirmek isteyen fırsatçıların da gizli faaliyet odakları haline geldi. Bu suretle şartların henüz müsait olmadığı bir dönemde, çok partili rejim, ister istemez bir süre daha ileriye bırakıldı. Bu bakımdan Atatürk dönemini ve bu döneme egemen olan tek parti rejimini, Türkiye’yi çoğulcu demokrasiye ulaştırma yolunda gelecek için engelleri ortadan kaldırmayı amaçlayan, bu nedenle halkın siyasal ve sosyal eğitime önem veren bir zaman aralığı olarak yorumlamak gerekir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.