Gaziantep’te saha çalışması yaparken dikkatimi çekmişti, ancak zaman ve görüştüğüm esnaf sayısı yeterli olmadığından biraz olgunlaşmasını beklemek istedim. Antalya ilçe ziyaretlerinde ise bu tablo iyice netleşmeye başladı.   Bildiğiniz gibi son günlerde anket sonuçları yayımlanıyor. Cumhur İttifakı’nın oy kaybettiğini, Millet İttifakı’nın oy kazandığını okumaya başladık. Anketleri bir kenara bırakın; kuaförde, pazarda, bakkalda bu manzarayı yurttaşın ağzından duyuyoruz. Demokrasiye vurulan darbeler, ekonomik kriz, yolsuzluk iddiaları Cumhur İttifakı’nı eritiyor. Anketlerde tavrını net olarak ortaya koyanlardaki değişimin yanı sıra kararsız seçmen oranının her geçen gün arttığını da işin uzmanları anlatıyor, yazıyor, çiziyor.   Ancak size bahsedeceğim olgu kararsız seçmen değil! Yaşadığımız dönemde ‘gizli seçmen’ diye adlandırılan yeni bir profil doğdu. Cumhur İttifakı’na oy atacağını söyleyen, çevresine de bunu yansıtanların sandığa gittiklerinde Millet İttifakı’na oy vereceğini duymak ilginç. Kararsız seçmen dışında böyle bir kitle daha oluşmuş durumda ve değerlendirme yapılırken bu profile bakılması gerekiyor.   Sohbetimiz ‘gazeteye yazmamak kaydıyla’ moduna geçtiğinde bu ‘gizli seçmen’ profili kendini gösteriyor. Her geçen gün sayısı artan, hatta Cumhur İttifakı içinde parti yönetimlerinde görev almış, aralarında kurucu üyelerinin bile bulunduğu bu kendini gizleyen seçmen kitlesinin, yakınlarının başına bir şey gelmesin, çocuğu işinden olmasın diye yutkunduğu ortaya çıkıyor. Bu profil, ailesiyle birlikte sandığa gittiğinde Millet İttifakı’nda bulunan partilerden birine oy vereceğini kulağınıza fısıldıyor. ‘Gizli seçmen’ olgusunu son dönem siyasetin çarpıcı bir gerçeği olarak not edelim.   Bu durumla ilgili olarak başarılı sonuçlara imza atan birkaç anket şirketi sahibi arkadaşıma, “Kararsızlar dediğinizde oranların içine bu gizli seçmeni dahil ediyor musunuz?” diye sordum. Pandemi döneminden sonra ortaya çıkan bu gerçeği anket yapan araştırmacıların ‘gizli kararsız’ diye tanımladıklarını, ancak ‘gizli seçmen’ raporlarını yayımlamadıklarını, müşterileriyle paylaşmadıklarını dile getirdiler. Gizli seçmen raporlarını sadece kendilerinde kaldığını ifade eden kamuoyu araştırmacıları, bu oranın her geçen gün arttığını, ancak gerçek oranın yapılacak seçimlerde ortaya çıkacağını anlattılar. Onlara göre bu oran Türkiye genelinde şimdilik en az yüzde 10 civarında…   Partilerin kimseyi ötekileştirmeden hareket etme stratejisi de bu tabloda ortaya çıkıyor. Kıssadan hisse; ben, sen, bizim oğlanın dışına çıkılarak, hangi partiden olursa olsun gizli seçmeni kazanacak adımlar atılmalıdır.