Yüz naklinde ‘etik’ tartışma

GÜNDEM 06.09.2019 - 12:08, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Yüz naklinde ‘etik’ tartışma

Yüz ve uzuv nakillerinde ölümler yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Serdar Nasır, Ömer Özkan ve ekibinin yüz nakli yapmasının insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sühan Aydın da nakil yapılan hastaların hastaneye bağımlı hale geldiğini belirtti

haberimizvar.net Kahramanmaraş’ta, 1,5 yaşındayken başındaki eşarbın tutuşması sonucu yüzü ve baş derisi yanan Leyla Demirci’nin (20), yüz nakli yapılması için Prof. Dr. Ömer Özkan ile görüşmek için Antalya’ya gelmesi yüz nakillerini yeniden tartışmaya açtı. Antalya’da Ömer Özkan yönetimindeki ekibin şu ana kadar 5 yüz nakli, 1 adet iki kol ve bir bacak, 1 adet iki kol ve 1 rahim nakli yaptığını hatırlatan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Nasır, bu nakillerdeki etik soruna dikkat çekti. İNSAN HAKLARINA AYKIRI DURUM Yüz nakli yapılan 5 hastadan 1’i ile iki kol ve bir bacak nakli yapılan hastanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Nasır, “Rahim naklinin de üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen sonucu belli değildir. Sonuçta bu merkezin yüz naklinde yüzde 20, uzuv naklinde ise yüzde 50 ölümlü sonuçları vardır. Rahim naklinde 8 yıldır bağışıklık sistemini baskılayan ilaç uygulayarak hâlâ hamile bırakılmasına çalışılıyorsa bu insan ve hasta haklarına aykırı bir durumdur” dedi. SONUÇLARI ANLATAN DOKÜMAN YOK Bunun tıbben de mümkün olmadığını anlatan Serdar Nasır, “Çünkü bu zamana kadar döllenmiş yumurta kalması veya embriyo için toksik olan bağışıklık sistemi baskılayan ilaçlar altında tekrar yumurta toplayıp embriyo elde etmek etik dışıdır. Çünkü bu şekilde ilaçlar altında toplanmış yumurtalardan elde edilecek bebeğin sakat kalma riski çok yüksektir. Hamile kaldığı söylenen zamanlarda basında sürekli yer almış bu vaka ile ilgili ne yazık ki günümüze kadar vakanın sonucunu bildiren bir bilimsel doküman hala yayınlanmamış, medyada da yer almamıştır. Oysaki bu ekip ve vakalar sonuçlarıyla sürekli medyada yer almış, tıbbi girişimler kameralar karşısında pasta kesmeye gidecek kadar magazinvari görüntüler vermiştir” ifadelerini kullandı. ‘NAKİL EKİBİ ŞÜPHE UYANDIRIYOR’ Tıbbi bir vakanın sunumunun dünyada belirli etik kurallar içinde ve sağlık merkezlerince yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Nasır, “Nakiller konusunda bu kadar PR çalışması yapan ekibin asıl sorumluluğu olan bilimsel sonuçlarını tıp dünyasına sunarken bu kadar açıklayıcı olmaması şüphe uyandırmaktadır. Fransa’da Prof. Dr. Lantieri’nin merkezi şu ana kadar 14 yüz nakli yapmıştır ve ölümlü vakaları yoktur. Yüz naklinden ölen vakalardan biri dünyanın ikinci yüz naklidir. Çin’in kırsal kesiminden bu vaka hayatını kaybetmiştir. Nedeni bilinmemektedir. Dünyanın ilk yüz nakli ise yaklaşık 12 yıl sonra hayatını böbrek yetmezliğinden kaybetmiştir” diye bilgi verdi. ÖLÜMLÜ VAKALARDA RUHSAT İPTAL Kalp, böbrek, karaciğer nakillerinde başarısız operasyon ve ölümlü vakalar artınca o merkezlerde nakillerin durdurulduğunu ya da ruhsatın iptal edildiğini söyleyen Serdar Nasır, “Yüzde 50 uzuv ve yüzde 20 yüz naklinde ölümlü sonuçları olan bu ekibi yeni bir nakil için görevlendirilmeden önce bu detaylara dikkat edilmiş midir?” diye sordu. HASTANEYE BAĞIMLI HALE GELDİLER Yüz ve kol nakillerinde mecburen bağışıklık sistemini baskılayan tedaviler uygulandığını belirten Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan da, “Ama bu hastaların yaşam kalitesini bozdu. Hastalar tamamen sağlıklı şekilde insan içinde çıkacak gibi düşünüldü. Ama bu hastalar hastanelere bağımlı hale geldiler. Çünkü sürekli bir sorun çıktı. İmmünosupresyon oldu, enfeksiyon oldu. Bazıları hayatlarını kaybetti bu yüzden. Tıp dünyası ne zaman immünosupresyon yerine geçecek daha iyi bir şey bulacak o zaman tekrar yüz nakilleri, organ nakilleri, organ yapımları, doku mühendisliği biraz daha ön plana çıkacak” dedi.
Yüz ve uzuv nakillerinde ölümler yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Serdar Nasır, Ömer Özkan ve ekibinin yüz nakli yapmasının insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sühan Aydın da nakil yapılan hastaların hastaneye bağımlı hale geldiğini belirtti

haberimizvar.net Kahramanmaraş’ta, 1,5 yaşındayken başındaki eşarbın tutuşması sonucu yüzü ve baş derisi yanan Leyla Demirci’nin (20), yüz nakli yapılması için Prof. Dr. Ömer Özkan ile görüşmek için Antalya’ya gelmesi yüz nakillerini yeniden tartışmaya açtı. Antalya’da Ömer Özkan yönetimindeki ekibin şu ana kadar 5 yüz nakli, 1 adet iki kol ve bir bacak, 1 adet iki kol ve 1 rahim nakli yaptığını hatırlatan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Nasır, bu nakillerdeki etik soruna dikkat çekti.

İNSAN HAKLARINA AYKIRI DURUM

Yüz nakli yapılan 5 hastadan 1’i ile iki kol ve bir bacak nakli yapılan hastanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Nasır, “Rahim naklinin de üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen sonucu belli değildir. Sonuçta bu merkezin yüz naklinde yüzde 20, uzuv naklinde ise yüzde 50 ölümlü sonuçları vardır. Rahim naklinde 8 yıldır bağışıklık sistemini baskılayan ilaç uygulayarak hâlâ hamile bırakılmasına çalışılıyorsa bu insan ve hasta haklarına aykırı bir durumdur” dedi.

SONUÇLARI ANLATAN DOKÜMAN YOK

Bunun tıbben de mümkün olmadığını anlatan Serdar Nasır, “Çünkü bu zamana kadar döllenmiş yumurta kalması veya embriyo için toksik olan bağışıklık sistemi baskılayan ilaçlar altında tekrar yumurta toplayıp embriyo elde etmek etik dışıdır. Çünkü bu şekilde ilaçlar altında toplanmış yumurtalardan elde edilecek bebeğin sakat kalma riski çok yüksektir. Hamile kaldığı söylenen zamanlarda basında sürekli yer almış bu vaka ile ilgili ne yazık ki günümüze kadar vakanın sonucunu bildiren bir bilimsel doküman hala yayınlanmamış, medyada da yer almamıştır. Oysaki bu ekip ve vakalar sonuçlarıyla sürekli medyada yer almış, tıbbi girişimler kameralar karşısında pasta kesmeye gidecek kadar magazinvari görüntüler vermiştir” ifadelerini kullandı.

‘NAKİL EKİBİ ŞÜPHE UYANDIRIYOR’

Tıbbi bir vakanın sunumunun dünyada belirli etik kurallar içinde ve sağlık merkezlerince yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Nasır, “Nakiller konusunda bu kadar PR çalışması yapan ekibin asıl sorumluluğu olan bilimsel sonuçlarını tıp dünyasına sunarken bu kadar açıklayıcı olmaması şüphe uyandırmaktadır. Fransa’da Prof. Dr. Lantieri’nin merkezi şu ana kadar 14 yüz nakli yapmıştır ve ölümlü vakaları yoktur. Yüz naklinden ölen vakalardan biri dünyanın ikinci yüz naklidir. Çin’in kırsal kesiminden bu vaka hayatını kaybetmiştir. Nedeni bilinmemektedir. Dünyanın ilk yüz nakli ise yaklaşık 12 yıl sonra hayatını böbrek yetmezliğinden kaybetmiştir” diye bilgi verdi.

ÖLÜMLÜ VAKALARDA RUHSAT İPTAL

Kalp, böbrek, karaciğer nakillerinde başarısız operasyon ve ölümlü vakalar artınca o merkezlerde nakillerin durdurulduğunu ya da ruhsatın iptal edildiğini söyleyen Serdar Nasır, “Yüzde 50 uzuv ve yüzde 20 yüz naklinde ölümlü sonuçları olan bu ekibi yeni bir nakil için görevlendirilmeden önce bu detaylara dikkat edilmiş midir?” diye sordu.

HASTANEYE BAĞIMLI HALE GELDİLER

Yüz ve kol nakillerinde mecburen bağışıklık sistemini baskılayan tedaviler uygulandığını belirten Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan da, “Ama bu hastaların yaşam kalitesini bozdu. Hastalar tamamen sağlıklı şekilde insan içinde çıkacak gibi düşünüldü. Ama bu hastalar hastanelere bağımlı hale geldiler. Çünkü sürekli bir sorun çıktı. İmmünosupresyon oldu, enfeksiyon oldu. Bazıları hayatlarını kaybetti bu yüzden. Tıp dünyası ne zaman immünosupresyon yerine geçecek daha iyi bir şey bulacak o zaman tekrar yüz nakilleri, organ nakilleri, organ yapımları, doku mühendisliği biraz daha ön plana çıkacak” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.