50 gündür yıkılmayan kale

haberimizvar.net- Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına yönelik tepkiler dün de devam etti. Direniş 50’nci gününü geride bırakırken Boğaziçili akademisyenler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilen eski Rektör Üstün Ergüder’e destek oldu. Akademisyenler bir kez daha rektörlük binası önünde bir araya gelerek sırtlarını kayyum rektöre döndü ve istifa taleplerini yineledi. Öğrencilerin de destek verdiği eylemde akademisyenler, Boğaziçi’ne tepeden inme ve hiyerarşik değerlerle atama yapılmasını eleştirerek “Tartışarak ve diyalog içinde karar alınmasını ve fikirlerin özgürce ifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Boğaziçi’ni ulusal ve uluslararası çapta başarılı kılan da bu evrensel değerlerdir” dedi.  Açıklamada Boğaziçi Üniversitesi’nde iki dönem rektörlük yapan Prof. Dr. Üstün Ergüder’in Boğaziçi’nin özerkliğine zarar veren uygulamaları değerlendiren açıklamaları nedeniyle hedefe konulmasını eleştiren akademisyenler “Öğretim üyelerimizin çeşitli vesilelerle itibarsızlaştırmaya çalışılmasını kurumumuz ve ülkemiz adına esefle karşılıyoruz” diye belirtti. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyeleri de yayımladıkları mesajla Ergüder’e destek olduklarını açıkladı: “Prof. Dr. Üstün Ergüder’in Türkiye yükseköğretimi konusundaki görüş ve önerileri bugüne kadar ülkeye gerçekten hizmet etmek isteyen tüm yetkililer tarafından dikkate alınmış, saygı görmüştür. Hocamızın itibarı kendi katkılarından kaynaklanmaktadır, öyle de kalacaktır.” Ergüder ise Halk TV’ye yaptığı açıklamada “Cevap hakkı değenler için kullanılır. Açıklama yapmayacağım” dedi. Öğrenciler toplandı Üniversite Dayanışma Ağları ise "Bundan sonrası hepimizde" kampanyasını başlattı. Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Tabipler Odası binasında bir araya gelip açıklama yapan öğrenciler salona "Bundan sonrası hepimizde. Melih seni göndereceğiz arkadaşlarımızı alacağız" pankartını astı. Öğrenciler adına açıklama yapan Lizge Biter, tüm rektörlerin kayyum rektör olduğunu ifade ederek, üniversite bileşenlerinin demokratik yollarla söz sahibi olmadığı sürece bu durumun baki kalacağını söyledi.