'Afet dirençli bir Antalya istiyoruz'

YEREL 16.02.2024 - 13:02, Güncelleme: 16.02.2024 - 16:38
 

'Afet dirençli bir Antalya istiyoruz'

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Antalya'da henüz afet risklerini azaltmaya yönelik şehir planlama çalışmaları yapılmadığını vurgulayarak, "Doğa asla affedici olmaz. Her şey için çok geç olmadan, afet dirençli bir Antalya için bu çalışmaların ivedilikle başlaması için Antalya'daki tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz" dedi.

haberimizvar.net- Özel Haber- Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Antalya'da henüz afet risklerini azaltmaya yönelik planlama çalışmaların yapılmadığına dikkat çekerek, "Bu çalışmaların ivedilikle başlaması için Antalya'daki tüm kurum ve kuruluşları, özellikle de Büyükşehir Belediyesi'ni, ilçe belediyelerini acilen göreve davet ediyoruz Yoksa yine yeniden her şey için çok geç olacak. Doğa asla affedici olmaz. Doğaya uyumlu, bilime yönelik işler yapmalıyız ki geçmişte yaşananlardan ders aldığımızı göstermeliyiz. Afetlerin zararlarını en aza indirgemek için gerekli önlemlerin ivedilikle alınmasını, bir daha böyle ağır yıkımlar ve can kayıpları yaşamamamızı temenni ediyoruz" dedi. YÜKSEK KATLI GÖRSEL KİRLİLİK KARŞIMIZDA DURUYOR Dünya markası niteliğindeki Antalya'da geçmişten günümüze yapılan imar planları, uygulamalar, yapılaşmalar ve eksik altyapı çalışmaları sonucunda sonuncusunu yaşadığımız gibi afetler ile karşılaşacağımızın altını çizen Yörük, "Antalya'ya denizden bakıldığı zaman kent siluetinin yoğun ve yüksek katlı yapılardan oluştuğu görsel kirlilik şeklinde karşımızda durmaktadır. Halbuki planlama yapılırken hakim rüzgarlar yönüne göre denize doğru iklimsel yeşil hava koridorları oluşturulmasına dikkat edilmiş olsaydı, kentimizin nefes alması sağlanacaktı. Mevcut imar planlarında gözardı edilen diğer önemli bir husus da akarsularımızın birçok kollarının betonlaşmadan dolayı denize ulaşmasının engellenmiş olmasıdır. Antalya, zemin yapısının geçirgen bir yapıya sahip olmasından dolmayı çok şanslıdır. Halk arasında -Kepez'den akan suya bırakılan bir nesne denizden çıkar-şeklinde söylemler olduğu bilinmektedir. Ancak zemin geçirgen bir yapıya sahip olmasına rağmen, kent merkezindeki beton alanların fazlalığı sebebiyle sel baskınlarını görmek üzücü bir durum halini almaktadır. Tabi ki geçmişte de kentimiz yoğun yağmurlar ile karşılaşmış fakat yapılaşma daha az, toprak alanı daha fazla olduğu için suyun çekilmesi daha hızlı olmuştur" dedi. KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPISAL DÖNÜŞÜM HALİNE GELDİ Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Antalya kent merkezinin toprak alanının, yani yeşil alanının yetersiz kaldığı ve doğanın bir kez daha yolunu kendisinin bulduğuna yaşanan sel felaketi ile şahit olduğumuzu belirterek, şunları söyledi: "Kaçak yapılaşmanın önünü açan, mevcut kaçak yapıların yasallaştığı İmar Affı, İmar Barışı gibi uygulamalardan uzak durularak, bu uygulamaları tekrarlayarak vatandaşlarımızın hayatını tehlikeye atan her bilim dışı sistemden vazgeçilmelidir. Günümüzde yasalarla da kolaylık sağlanan ekonomik ömrünü tamamlamış olan yapı stoklarının yenilenmesini esas alan uygulamalar sonucunda kentsel dönüşüm, yapı dönüşümü haline gelmiştir. Yapıları dönüştürmekten çok kentin ulaşım sorununa çözüm üretilmesi, sosyal donatı alanlarını ve yeşil alanlarını artırıcı nitelikte bütüncül planlama anlayışı ile hareket edilerek kentsel dönüşüm yapmak gerekmektedir. Bu doğrultuda afet öncelikli sakınım planları bir an önce yapılmalı ve bu planlar üretilirken ulaşım ve açık alanlar ilişkisi yeniden kurgulanmalıdır." SADECE YAPI DEĞİL KENT DÖNÜŞTÜRÜLMELİ Funda Yörük, Kent bütününde çözümlerin nasıl üretileceğinin, disiplinler arası bir çalışma ile değerlendirilmesinin ve politikalar üretilip mekansallaştırılmasının gerektiğine vurgu yaparak, "Sadece yapı değil, kent dönüştürülmeli ve bu durum teşvik edilmelidir. Bu imar planı çalışması yapılırken, bilimsel tespitler ışığında yer seçim kriterlerinin hassasiyetle belirlenip, ranta en uygun alanlar değil, doğayla barışık yaşamaya en uygun alanlar seçilmelidir. İmar planları ile altyapı çalışmaları eş zamanlı planlanmalı ve yapı ruhsatlandırma aşamasında altyapı uygulamaları da tamamlanmalıdır" diye konuştu.
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Antalya'da henüz afet risklerini azaltmaya yönelik şehir planlama çalışmaları yapılmadığını vurgulayarak, "Doğa asla affedici olmaz. Her şey için çok geç olmadan, afet dirençli bir Antalya için bu çalışmaların ivedilikle başlaması için Antalya'daki tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz" dedi.

haberimizvar.net- Özel Haber- Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Antalya'da henüz afet risklerini azaltmaya yönelik planlama çalışmaların yapılmadığına dikkat çekerek, "Bu çalışmaların ivedilikle başlaması için Antalya'daki tüm kurum ve kuruluşları, özellikle de Büyükşehir Belediyesi'ni, ilçe belediyelerini acilen göreve davet ediyoruz Yoksa yine yeniden her şey için çok geç olacak. Doğa asla affedici olmaz. Doğaya uyumlu, bilime yönelik işler yapmalıyız ki geçmişte yaşananlardan ders aldığımızı göstermeliyiz. Afetlerin zararlarını en aza indirgemek için gerekli önlemlerin ivedilikle alınmasını, bir daha böyle ağır yıkımlar ve can kayıpları yaşamamamızı temenni ediyoruz" dedi.

YÜKSEK KATLI GÖRSEL KİRLİLİK KARŞIMIZDA DURUYOR

Dünya markası niteliğindeki Antalya'da geçmişten günümüze yapılan imar planları, uygulamalar, yapılaşmalar ve eksik altyapı çalışmaları sonucunda sonuncusunu yaşadığımız gibi afetler ile karşılaşacağımızın altını çizen Yörük, "Antalya'ya denizden bakıldığı zaman kent siluetinin yoğun ve yüksek katlı yapılardan oluştuğu görsel kirlilik şeklinde karşımızda durmaktadır. Halbuki planlama yapılırken hakim rüzgarlar yönüne göre denize doğru iklimsel yeşil hava koridorları oluşturulmasına dikkat edilmiş olsaydı, kentimizin nefes alması sağlanacaktı. Mevcut imar planlarında gözardı edilen diğer önemli bir husus da akarsularımızın birçok kollarının betonlaşmadan dolayı denize ulaşmasının engellenmiş olmasıdır. Antalya, zemin yapısının geçirgen bir yapıya sahip olmasından dolmayı çok şanslıdır. Halk arasında -Kepez'den akan suya bırakılan bir nesne denizden çıkar-şeklinde söylemler olduğu bilinmektedir. Ancak zemin geçirgen bir yapıya sahip olmasına rağmen, kent merkezindeki beton alanların fazlalığı sebebiyle sel baskınlarını görmek üzücü bir durum halini almaktadır. Tabi ki geçmişte de kentimiz yoğun yağmurlar ile karşılaşmış fakat yapılaşma daha az, toprak alanı daha fazla olduğu için suyun çekilmesi daha hızlı olmuştur" dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPISAL DÖNÜŞÜM HALİNE GELDİ

Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Antalya kent merkezinin toprak alanının, yani yeşil alanının yetersiz kaldığı ve doğanın bir kez daha yolunu kendisinin bulduğuna yaşanan sel felaketi ile şahit olduğumuzu belirterek, şunları söyledi:

"Kaçak yapılaşmanın önünü açan, mevcut kaçak yapıların yasallaştığı İmar Affı, İmar Barışı gibi uygulamalardan uzak durularak, bu uygulamaları tekrarlayarak vatandaşlarımızın hayatını tehlikeye atan her bilim dışı sistemden vazgeçilmelidir. Günümüzde yasalarla da kolaylık sağlanan ekonomik ömrünü tamamlamış olan yapı stoklarının yenilenmesini esas alan uygulamalar sonucunda kentsel dönüşüm, yapı dönüşümü haline gelmiştir. Yapıları dönüştürmekten çok kentin ulaşım sorununa çözüm üretilmesi, sosyal donatı alanlarını ve yeşil alanlarını artırıcı nitelikte bütüncül planlama anlayışı ile hareket edilerek kentsel dönüşüm yapmak gerekmektedir. Bu doğrultuda afet öncelikli sakınım planları bir an önce yapılmalı ve bu planlar üretilirken ulaşım ve açık alanlar ilişkisi yeniden kurgulanmalıdır."

SADECE YAPI DEĞİL KENT DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

Funda Yörük, Kent bütününde çözümlerin nasıl üretileceğinin, disiplinler arası bir çalışma ile değerlendirilmesinin ve politikalar üretilip mekansallaştırılmasının gerektiğine vurgu yaparak, "Sadece yapı değil, kent dönüştürülmeli ve bu durum teşvik edilmelidir. Bu imar planı çalışması yapılırken, bilimsel tespitler ışığında yer seçim kriterlerinin hassasiyetle belirlenip, ranta en uygun alanlar değil, doğayla barışık yaşamaya en uygun alanlar seçilmelidir. İmar planları ile altyapı çalışmaları eş zamanlı planlanmalı ve yapı ruhsatlandırma aşamasında altyapı uygulamaları da tamamlanmalıdır" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.