Akdeniz Üniversitesi’ne CHP’den tepki

haberimizvar.net- Akdeniz Üniversitesi’nde 40. dönem mezuniyet töreni bu yıl fakültelerde mezuniyet yapılacağı söylentileri öğrencilerin tepkisine neden olmuştu. Mezuniyet töreni iptali nedeniyle öğrenciler 14 Mayıs’ta kampüs içinde eylem gerçekleştirmişti. Duruma tepkili olan öğrenciler, genel mezuniyet istediklerini fakülte mezuniyeti istemediklerini dile getirerek Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan'ı ve üniversite yönetimini protesto etmişti. Üniversiteyi protesto eden öğrenciler rektörlük binası önünde basın açıklaması gerçekleştirmek isterken özel güvenlik birimlerinin sert müdahalesine maruz kalmıştı. Söz konusu iddiaların ardından gözler Akdeniz Üniversitesi’ne çevrilmişti ve günlerdir beklenen açıklama geldi. Akdeniz Üniversitesi 40. dönem genel mezuniyet töreni yerine mezuniyet törenlerinin fakültelerde yapılacağını duyurdu. Rektör Özlenen Özkan ve üniversite yönetiminin aldığı karar tartışma konusu oldu. Akdeniz Üniversitesi'nin 40. Dönem mezuniyet töreninin iptal etmesi krize neden olmuş bahse konu olan iptal törenini CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, iptalin siyasi bir gerekçe olduğunu ifade ederek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşıdı. Krize neden olan 40. dönemi genel mezuniyeti töreni iptali nedeniyle CHP Antalya Gençlik Kolları, Akdeniz Üniversitesi Meltem kapsı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, CHP Parti Meclis Üyesi Niyazi Şen, CHP Antalya İlçe başkanları, CHP Antalya İl Gençlik Kolları Başkanı Onur Kayar. CHP Antalya teşkilatı, Akdeniz Üniversitesi öğrencileri ve pek çok vatandaş katıldı. YANLIŞ KARARA SES YÜKSELTİLDİ Basın açıklaması CHP Antalya Gençlik Kolları İl yönetimi Üniversite Komisyonu Başkanı Hüseyin Avni Ünal bildiride şu ifadelere kullandı: Akdeniz Üniversitesi'nin on binlerce öğrencisi ve onların fedakâr aileleri adına, üniversitemizin Meltem Kapısı önünde toplanmış bulunuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Üniversite Komisyonu ve Antalya Gençlik Kolları olarak, üniversite yönetiminin aldığı bu yanlış karara karşı ses yükseltmek için buradayız! Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, bilimle, akılla ve özgür düşünceyle aydınlanmış bir Türkiye hayalinin temel taşlarından biri olan üniversitelerimizin; aldığı basiretsiz kararlarla öğrencilerine neredeyse nefes dahi aldırmayan baskıcı uygulamalarla anılacak olması bizleri derinden yaralamaktadır." KUTLAMANIN ENGELLENMESİ ÜNİVERSİTENİN DEĞERLERİYLE BAĞDAŞMIYOR Akdeniz Üniversitesi’nde bu yıl yapılması planlanan mezuniyet töreninin hiçbir geçerli gerekçe sunulmaksızın iptal edilmesini, yalnızca bir etkinlik iptali olarak değil; gençliğin hayallerine, emeklerine ve özgürlük hakkına doğrudan müdahale olarak değerlendirildiğini ifade eden Ünal. "Mezuniyet törenleri; bir öğrencinin yıllar süren emeğinin, ailesinin fedakârlığının ve toplumun geleceğe olan inancının sahneye çıktığı en kıymetli anlardır. Bu anlamlı ve bir o kadar hak edilmiş kutlamanın engellenmesi, üniversitelerin asli değerleriyle bağdaşmayan, üniversitenin teamüllerini çiğneyen, asla kabul edilemez bir tutumdur. Akdeniz Üniversitesi’nde gençlerin yalnızca keplerini değil; umutlarını da yere düşürmek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu karar; eleştiren, sorgulayan, haksızlık karşısında susmayan, özgürlük talebini yükselten üniversite gençliğine karşı bir gözdağıdır. Oysa biz çok iyi biliyoruz ki; bu ülkenin gençliği, yalnızca üniversite kapılarından değil, karanlığa karşı açılan bütün kapılardan içeri girmeye muktedirdir" dedi. "EKONOMİK DEĞİL İDEOLOJİK BİR TERCİHTİR" Akdeniz Üniversitesi, Rektör Özlenen Özkan'ın göreve atanma yılı olan 2020 yılından bu yana düzenli olarak milyonlarca lira bütçe fazlası veren bir kurum olduğunu vurgulayan Ünal, "Bu bilgi resmi kaynaklarla sabittir. Hal böyleyken, bu yıl mezuniyet töreninin “tasarruf” adı altında iptal edilmesi, kamuoyunun zekâsına hakarettir. Milyonlarca liralık harcamaların ve israfın yaşandığı birçok kamu etkinliği göz önündeyken, gençlerin emeklerinin kutlanacağı törenden tasarruf edilmesi, ekonomik değil ideolojik bir tercihtir. Esas mesele tasarruf değil, öğrencilerin mezuniyet töreninde taşıyacağı pankartlardan, atacağı sloganlardan, söyleyeceği sözlerden duyulan korkudur. Bu karar, sadece bir tasarruf kararı değil; gençliğin sesine, iradesine, ifade özgürlüğüne vurulmuş siyasal bir prangadır. Bu, anayasal hakların ayaklar altına alınmasıdır. Şayet esas mesele tasarruf ise tasarruf; öğrencinin sevinci, ifade özgürlüğü, protestosu üzerinden değil, yersiz protokol harcamalarından, yandaş projelerden, israf düzeninden yapılmalıdır" dedi. “ALINAN YENİ KARAR DA OLDUKÇA SAMİMİYETSİZDİR” Gelen tepkiler üzerine Üniversite yönetiminin yaptığı yeni açıklama ise tam bir fiyasko oldu belirten Ünal, "Her fakültenin kendi mezuniyetini kendi yapması gibi zaten daha önce Üniversitede uygulanan sistemi sanki yeni bir buluşmuş gibi açıklamak, insan aklıyla dalga geçmektir. Yapılan açıklamada mezuniyetin daha samimi daha özel ve unutulmaz olması için böyle bir karar alındığı söyleniyor. Fakat madem bu uygulama daha özel, daha unutulmaz, daha samimi; neden önceki yıllarda kendi fakültesinde mezuniyet töreni yapan Hukuk fakültesine, sırf genel mezuniyet için stadyuma katılsınlar diye salon vermediniz? Bu uygulama ile üniversite yönetiminin öğrencilerin tepkisini azaltmak için yaptığı açıklama birbiriyle çelişmektedir. Dolayısıyla alınan yeni karar da oldukça samimiyetsizdir” dedi. “SUSTURMA VE CEZALANDIRMA KARARIDIR” Bu karar üniversite yönetiminin “özel ve samimi” bir tören yaratma niyetinden ziyade; kontrol etme, yönlendirme ve tepkiyi dağıtma çabasının kararı olduğunu dile getiren Ünal, “Bu karar kraldan çok kralcı olma kararıdır. Bu karar, Can Atalay'a, Osman Kavala ‘ya, Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na biber gazı yiyerek, tazyikli suyla ıslanarak sahip çıkan Akdeniz Üniversiteli kardeşlerimizi susturmaya ve cezalandırmaya çalışma kararıdır. Ancak biz gençler, değil mezuniyetimizi, uğuruna yıllarımızı verdiğimiz diplomamızı iptal etseler dahi bir adım geri durmayacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kararı asla kabul etmiyoruz, Bu baskıcı ve antidemokratik zihniyeti de reddediyoruz" diye konuştu. “AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ YALNIZ DEĞİLDİR” “Bizler, gençliğin sesi olmaya, onların haklı taleplerini savunmaya, emeklerinin, hayallerinin ve özgürlüklerinin yanında durmaya devam edeceğiz” diyen Ünal, “Akdeniz Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir. Onların kepleri havada olacak, umutları yarıda bırakılmayacaktır. Tüm kamuoyunu, demokratik haklarına sahip çıkan gençlerin yanında durmaya, bu antidemokratik karara karşı ses yükseltmeye davet ediyoruz. Üniversiteler suskun değil özgür, gençlik bastırılmış değil cesur, gelecek umutsuz değil aydınlık olacaktır. Unutmayın, gençlik sustukça karanlık büyür; biz sustukça karanlık kazanır. Ama biz burada, bu kapının önünde, hep birlikte haykırıyoruz: Gençlik susmaz, umut yenilmez, mücadele bitmez” diye çağrıda bulunarak sözlerine son verdi.