ANTALYA 83 milyon için üretiyor

GÜNDEM 14.04.2020 - 18:41, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

ANTALYA 83 milyon için üretiyor

Türkiye’de 60 bine yakın kişinin enfekte olduğu koronavirüsle mücadele alınan önlemler kapsamında etkin şekilde devam ederken, hayatın akışı içerisinde başta tarım olmak üzere birçok alanda da faaliyetler sürüyor. Örtüaltı tarımın merkezi Antalya'da, koronavirüs sürecinde sağlanan destekle ara vermeden üretime devam eden çiftçilerin topladığı her çeşit sebze, hem Türkiye'nin 81 iline, hem de birçok ülkeye gönderiliyor. Hava kargo ile ihracat için 330 bin ton talep geldi. Bir haftada Antalya'dan karayoluyla 11,5 milyon dolarlık 13 milyon 658 bin kilo sebze ihraç edildi.

haberimizvar.net- Türkiye'nin örtüaltı üretim merkezi Antalya'da, Türkiye'nin toplam sera alanının yüzde 36'sına denk gelen yaklaşık 286 bin dekar alanda yıllık 3,8 milyon ton sebze üretimi gerçekleştiriliyor. Açık alan üretimi ise 880 bin ton. Sera ve açık alan sebze üretimi toplamı yıllık 4,6 milyon ton olan Antalya, yıllık 1,5 milyon tonluk meyve üretimiyle de öne çıkıyor. Yıllık toplam 6,1 milyon ton sebze ve meyve üretimiyle Türkiye'nin en önemli tarım kenti Antalya, koronavirüs sürecinde de hem Türkiye'yi, hem de birçok ülkeye yapılan ihracatla dünyayı doyurmaya devam ediyor. EN BÜYÜK HAL Türkiye'nin en büyük üretici hali konumundaki Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali'nde, sabahın ilk ışıklarından itibaren mahsulünü getiren çiftçilerin ürünleri 81 ilin yanı sıra yurt dışına gönderilmeye devam ediyor. Koronavirüs nedeniyle tüketicinin gıda temininde olumsuzluk yaşamaması hedefiyle gerekli tedbirlerin alındığı halde, çiftçilerin günün her saati kamyonlarıyla getirdiği sebze ve meyvelerin güvenilir şekilde sevkiyatı için ekstra mesai harcanıyor. TÜRKİYE'YE ÜRÜN AKIŞI DEVAM EDİYOR Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, üretimin tüm hızıyla devam ettiğini ve hiçbir aksama olmadığını söyledi. Nazif Alp, "Türkiye'nin sebze ambarı Antalya'dan tüm Türkiye'ye ürün akışı devam ediyor. Antalya'da üretim sahil ve yayla tarımı olarak ikiye ayrılıyor. Yayla bölgelerindeki seralarda da fide dikimiyle üretim hazırlıkları başladı. Şu anda Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Serik, Aksu, Muratpaşa, Konyaaltı, Döşemealtı, Kepez, Kemer, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş olmak üzere sahil ilçelerimizdeki seralarda üretim tüm hızıyla devam ediyor" diye konuştu. FAİZSİZ KREDİ TALEBİ Çiftçilerin bir taraftan ürün hasadı yapıp hallere sebzesini taşıdığını, bir taraftan da Korkuteli, Elmalı, Akseki gibi yayla ilçelerindeki üretim alanlarında fide dikimi yaptığını anlatan Alp, "Tarımda hız kesmeden ekmek zorundayız, çünkü ekmezsek 83 milyonu kim besleyecek. Bakanlığımız yüzde 75 fide desteği açıkladı. Bu tür desteklerin devam etmesini bekliyoruz. Çünkü çiftçilerimiz borçlu. Borçların faizlerinin silinerek ertelenmesini ve yeni faizsiz krediler verilmesini talep ediyoruz. Çünkü 83 milyon insana biz bakacağız" dedi. 12 AY ÜRETİM Yılın 12 ayı Türkiye'nin yaş meyve sebze ihtiyacının karşılanmasında Antalya'nın bir numaralı il olduğunu belirten Nazif Alp, kış dönemi seralarında hasat sürecinin haziran ayı ortalarına kadar devam edeceğini, şu an dikimi yapılan yayladaki seraların ürünlerinin de 2.5- 3 ay sonra piyasada olacağını dile getirdi. Alp, "Nasıl Konya Türkiye'nin tahıl ambarı ise Antalya da turfandacılık, yaş meyve sebzede Türkiye'nin başkenti. Çiftçilerimizin desteklenmesi lazım" diye konuştu. 'DORSE DEĞİŞTİRME' FORMÜLÜ Nazif Alp, Antalya'nın her ilçesinden çiftçilerin hale getirdiği ürünlerin ihracatında dünyadaki koronavirüs salgını nedeniyle kısa süre durgunluk yaşandığı Antalya'da son 10 gündür karayolu ile sevkiyatın yeniden hız kazandığını söyledi. Nazif Alp, Antalya'da üretilen sebze ve meyvenin karayolu ile sevkiyatında 'dorse değiştirme' uygulamasıyla şoförlerin yurt dışına çıkmadan ürünlerin ihracatının yapıldığını belirterek, şunları söyledi: "TIR'ların dorse değişikliğiyle ihracat yapıyoruz. Şoförlerimiz yurt dışına çıkış yaparsa 14 gün karantinaya alınıyor. Bundan dolayı bir ara sıkışıklık yaşadık. Bunu önlemek için dorse değişikliği yapılıyor. Sınırda tampon bölgede şoförlerimiz dolu dorse bırakıp, boş dorseyle geliyor. Yurt dışından gelen TIR da tampon bölgede boş dorseyi bırakıp, dolu dorseyle gidiyor. Rusya, Avrupa'nın Antalya'dan ürün isteği var. Amacımız para kazanmak değil, insanlara sağlıklı ürün ulaştırmak. Antalya'dan Türkiye'nin 81 iline ayrıca Avrupa ile Ortaoğu ülkelerine ve Rusya'ya domates, patlıcan, muz, biber, çileğe kadar her çeşit ürün gidiyor." 'TIR'LARIMIZ SINIRA KADAR GİDİYOR' Antalya'nın, 83 milyonun ihtiyacını karşılayabileceğini belirten Alp "İhracatımız yeniden başladı. Halde sabah 5'ten akşam 5'e kadar hareketlilik devam ediyor. Üreticimiz günün her saati hale malını getirir. Ürünlerimizi iç pazara ve yurt dışına göndeririz. Koronavirüs nedeniyle 15 gün önce ihracatımız durmuştu. Şu anda karşılıklı komisyon ve heyetlerle anlaşmalar yapıldı. TIR'larımız sınıra kadar gidiyor" diye konuştu. KAPIKULE'DE DORSE DEĞİŞİMİ Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden yükledikleri ihraç yüklerini Avrupa'nın çeşitli ülkelerine götüren sürücüler, Edirne'den Bulgaristan'a açılan Kapıkule Sınır Kapısı başta olmak üzere Hamzabeyli ve Yunanistan'a açılan İpsala Sınır Kapılarından ülkeye giriş yapmadan, TIR’ın çekici ya da yük taşıdığı dorseyi değiştirip tekrar yola koyuluyor. Bu sayede sürücü Türkiye'de 14 günlük uygulanan karantinada kalmamış olup, hem de olası koronavirüsü taşıyorsa, diğer sürücü ile sıfır temas ile ülkeye salgını bulaştırmamış oluyor. TIR PARKINDA DEĞİŞİKLİK Bulgaristan'a açılan Kapıkule Sınır Kapısı'ndan ülkeye giriş yapan sürücüler, değişim için TIR parkına alınıyor. Değişim yapacağını belirten sürücüleri yetkililer, bölgeye alarak dorse değişimi yapmasını sağlıyor. Almanya'ya sebze yükü götürüp Kapıkule Sınır Kapısı bölgesinde tekrar araç değişikliği yaparak Romanya'ya sebze götürmek için değişim yapan Ercan Ünal, "Almanya'dan geliyorum ve 14 gün Türkiye'de karantina uygulandığından dolayı dorse veya araç değişikliği yapıyoruz. Hem bizde koronavirüsü olmasın, hem de bulaştırmayalım diye tedbiri elden bırakmayarak bu şekilde çalışıyoruz. Bu sırada kesinlikle gelen sürücü arkadaşımızla da temas kurmuyoruz" dedi. Yunanistan'dan gelen TIR şoförü Tamer Çavuşoğlu da tekrar Yunanistan'a ihraç yükü götüreceğini belirterek, "Yunanistan'a tekrar geri dönmek için araç burada araç değişimi yapacağız. Araç değişikliği yaparak tekrar yolumuza devam edeceğiz. Bu sayede Türkiye sınırlarına girmemiş oluyoruz. Kesinlikle diğer sürücülerle temas etmemiş oluyoruz, hatta ne yükü götüreceğimi dahi bilmiyorum" diye konuştu. Fransa'dan gelip yine ayrı ülkeye yük götürecek olan TIR sürücüsü Ahmet Alparslan ise "Fransa'dan geliyorum ve tekrar Fransa'ya gideceğim. Böyle olması çok iyi hem kendi sağlığımız hem de halkın sağlığı için. Çok şükür şimdi Avrupa'da sıkıntı yok. Yolda herhangi bir zorlukla karşılaşmıyoruz ve herkes yolumuzu açıp yardımcı oluyor" dedi. 'TARIM ARAZİSİNE ULAŞAMADIK' Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, ilk etapta 9 milyon 700 bin metrekarelik hazineye ait arazinin çiftçinin kullanımına açılması kararını değerlendirdi. Çiftçilerin bu toprakların her karışında üretim yapmasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Çandır, 2017 yılında kesme çiçek sektörü için böyle bir çalışma içinde olduklarını, ancak arazi bulamadıklarını kaydetti. Arazilerin envanterinin çıkarılıp üreticinin imkanına sunulması gerektiğini aktaran Çandır, "Biz zaten öteden beri bu toprakların üretime dahil edilmesi için çeşitli çalışmalar yaptık. 2017 yılında çıkan kanunla birlikte tıbbi aromatik bitkiler ve süs bitkileri sektörüne bu arazilerin verilmesi imkanı tanındı. Ancak üretici, yatırımcı tarım arazisine ulaşmakta zorluk çekti. 11 bin 300 dekar alanda üretim yapacak yer aradık ama bulamadık. Bizim dileğimiz üretim yapılacak arazilerin envanterinin çıkarılıp üreticinin hizmetine sunulmasıdır" dedi. ARAZİLERİN KİRALARI MALİYETİ ARTIRIYOR Türkiye'de ekilip dikilmeyen çok alan olduğunu da hatırlatan Çandır, "Dünyada bu türden topraklar atıl ise sahiplerine ciddi cezalar yaptırımlar uygulanıyor. Bugün anladık ki tarım en büyük silah. Biz tarım topraklarını ekip biçerek insanlık için kullanacak durumdayız. Özellikle Antalya gibi örtü altı üretim yapılan yerlerdeki arazilerin kiraları, üretim maliyetini artırıyor. Buraların ranta ve şehirleşmeye kurban edilmesi neticesinde sağlıklı ve uzun vadeli yatırımların önü tıkanıyor" diye konuştu. BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN 13 MADDELİK TALEP Ali Çandır, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yapılan online toplantıda, Antalya'daki üreticilerin sorunlarını Tarım Konseyi olarak 13 madde halinde sunduklarını hatırlattı. Çandır, "Çiftçilerimize umut verilmesi gerekiyor. Şu an için sebze üretiminde sıkıntı yok. Ama çiçek üretiminde pazardan kaynaklı ciddi sorunlar var. Pazar şansını kaybeden ürünler var. Balıkçılık ve su ürünleri sektöründe de pazarlamadan kaynaklı sorunlar var. Diğer üretim alanları bir şekilde devam ediyor. Önümüzdeki sezonla ilgili de insanların kaygıları var. O kaygılar giderilirse bir sorun olacağını düşünmüyoruz" dedi. HAVA KARGOYLA İHRACATA 330 BİN TONLUK TALEP Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar, Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun desteğiyle Türk Hava Yolları ile yapılan hava kargo ile ihracat görüşmelerinde BAİB olarak 7 bin üyeden talep topladıklarını açıkladı. Üyelerden online olarak alınan taleplere göre, yıl sonuna kadar 330 bin ton yaş meyve sebze ihracatı planlandığını açıklayan Hakkı Bahar, "Yaklaşık 80 ülkeye yönelik ihracat talebi var, ancak bu iş gerçekleşirse ağırlıklı Almanya, İngiltere ve Rusya'ya olabilir. Biz talepleri topladık ve artık THY, üyelerimizle görüşmek suretiyle hareket edecek" diye konuştu. BİR HAFTADA 11.5 MİLYON DOLARLIK İHRACAT Karayoluyla ihracatın ise zor da olsa yapılabildiğini belirten Bahar, "Zaten tampon bölge bizim önerimizdi. Tampon bölgelerde araç dorse ve şoför değişimiyle ihracat yapılabiliyor. Örneğin son bir haftada bölgemizden 11.5 milyon değerinde, 13 milyon 658 bin kilogram yaş meyve sebze ihracatı gerçekleşti. Üretim de devam ediyor, ancak üretimden kaçılmaması için bazı tedbirlerin de alınması gerekiyor. Piyasada ürün sıkıntısı yok. Çiftçimiz işlerinin başında" dedi. ANTALYA'NIN AVANTAJI AİLE İŞLETMELERİ Koronavirüs sürecinde Antalya'daki üretimin en büyük artılarından birinin, küçük aile işletmelerinin yoğunluğu olduğunu söyleyen Bahar, "Avrupa örneğinde ise büyük işletmeler. Kontaminasyon (bulaşma) riski çok fazla, bizde kontaminasyon riski düşük ve ufak kapalı işletmeler olduğundan, bunu devam ettirebiliyoruz. Ama hijyen kurallarının çok sıkı takip edilmesi gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün çalışmaları olduğunu biliyoruz. Sağlık Müdürlüğü ile de bu konudaki önerilerimizi paylaştık" diye konuştu. İNSANLAR ALIŞVERİŞ YAPIYOR, FİYATLAR İYİ ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Toptancı Hal esnafından Cüneyt Doğan, sebze fiyatları açısından koronavirüs vakasının ilk görülmeye başlandığı süreçte alışveriş ve fiyatların çiftçi açısından kötü iken, şu anda düzeldiğine işaret etti. Doğan, "İç piyasada yasak geldiği dönemde insanlar pazara çıkmamıştı ama geçen hafta ben de pazara gitmiştim, artık millet alışveriş yapıyor. Fiyatlar şu anda 10 gün öncesine göre iyi. Üretim açısından seralarda sıkıntı yok. Türkiye'nin bütün illerine ürün gidiyor. İhracat devam ediyor. İlk başta şoför sıkıntısı vardı. Hem yasak hem şoför üst üste bindi. O konuda da bir sıkıntı kalmadı. Fiyatlar şu anda iyi" dedi. KUMLUCALI ÇİFTÇİ ÜRETMEYE DEVAM EDİYOR Kumluca ilçesinde örtü altı sera üreticileri, koronavirüse ilişkin tedbirlerini alarak üretimlerini sürdürüyor. Ailesiyle birlikte seralarında çalışan Ramazan Dalmaz (45), "Kimse merak etmesin biz bize yeteriz Türkiye'm. Güzel Türkiye'min güzel insanları siz evlerinizde kalmaya devam edin. Biz sizler için üretmeye devam ediyoruz" dedi. Ali Kaya (35), "Gündüzleri ürünlerimizi topluyoruz. Sabaha karşı hale götürüyoruz. Bizim için tatil yok" diye konuştu. Sevgi Dalmaz (40), "Bu seralar bizim geçim kaynağımız. Bu ürünler bizim ekmeğimiz. Bu işimiz olmazsa geçinemeyiz. Bu seralara bakmazsak, işçiliğini yapmazsak bu sebzeler ölür" ifadesinde bulundu. Seyfettin Nacakcı (52) da "Biz çalışmazsak olmaz. Üretmeye devam ediyoruz" diye konuştu. GAZİPAŞA'DA ÜRETİME DEVAM Gazipaşa ilçesinde de tarımsal üretim aynı şekilde devam ediyor. Gazipaşa'da 11 bin dekar meyve üreticiliği olmak üzere toplamda 32 bin dekar örtü altı üretim yapılıyor. İlçede örtü altında muz, domates, salatalık, patlıcan, biber, fasulye, kabak, çilek, karpuz vb. sebze ve meyve üretimi yapıyor. Üretici Halise Yıldız (76), "Eldiven ve maskemizi taktık, biberlerimizin hasadını yapıyoruz. Tüketiciler gönül rahatlığıyla yiyebilir" dedi. 'ÜRETİMİMİZ BOL' Serik ilçesinde çiftçi, koronavirüse rağmen vatandaşların ihtiyacını karşılamak için domates, biber, salatalık gibi sebzeler ile çilek üretimine devam ediyor. Çilek ve karpuz üreticisi Şaban Aksoy, "Bu ülkenin gıdaya, sağlıklı gıdaya ihtiyacı olduğu işimize devam ediyoruz. Ülkemize sağlıklı gıda tedarik zincirini devam ettirmeye çalışıyoruz. Ürünümüz bol. Halkımız hiçbir şekilde endişeye düşmesin" dedi. Biber üreticisi Mehmet Tilki ise "Şu anda seramızda yeni ürünümüz dolma biber. Üretmeye devam, durmak yok. Kendimizi dezenfekte ederek işimizi devam ettiriyoruz" dedi. ANTALYA'DA ÜRETİM Antalya'daki 268 bin dekar seranın 197 bin dekarında yıllık 2.5 milyon ton domates üretimi ilk sırada yer alıyor. Sırasıyla 42 bin dekarda 538 bin ton salatalık, 63 bin dekarda 501 bin ton biber, 77 bin dekarda 444 bin ton karpuz, 224 bin dekarda 196 bin ton patlıcan ve diğer sebzeler olmak üzere seralarda 3.8 milyon ton, açık alanda ise 880 bin ton olmak üzere toplam 4.6 milyon ton sebze üretimi yapılıyor. İLK SIRADA KUMLUCA VAR Antalya'nın en fazla örtüaltı tarım alanı olan ilçesi 42 bin 502 dekarla Kumluca'da bulunuyor. Kumluca'yı sırayla Serik (38.226 dekar), Gazipaşa (32.280 dekar), Aksu (31.863 dekar), Kaş (26.800 dekar), Alanya (24.240 dekar) ve diğer ilçeler takip ediyor. MART AYI RAKAMLARI Sadece Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali'nde 2019 yılı mart ayında yaklaşık 28 bin 500 ton olan domates çıkışı, bu mart ayında 31 bin 500 tonu aştı. 2019 yılı mart ayında 2 bin 700 ton biber, 2 bin ton salatalık, 3 bin 600 ton kabak ve 1900 ton patlıcan çıkışı gerçekleşmişken 2020 yılı mart ayında 2 bin 800 ton biber, 1800 ton salatalık, 3 bin 400 ton kabak ve 2 bin 400 ton patlıcan çıkışı oldu. 102 MİLYON TL'LİK DESTEK Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, her yıl ödenmekte olan tarımsal destekleme ödemeleri de koronavirüs sürecinde hızlandırıldı. 2019 yılı desteklemeleri kapsamında Antalya çiftçisine bugüne kadar 38 milyon TL bitkisel üretim ve 64 milyon TL hayvansal üretim olmak üzere toplam 102 milyon TL destekleme ödemesi yapıldı. FAİZSİZ VE DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ İMKANLARI İlave olarak çiftçilere verilen, Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerinden faizsiz ve düşük faizli kredi imkanları ise şöyle; Geleneksel bitkisel üretim yapan işletmeler, 50 bin TL'ye kadar yüzde 100 sübvanse kredi kullanabilecek. 50 bin üzeri krediler ise en az yüzde 50 oranında sübvanse edilecek. Düşük faizli kredi kullanım üst limiti ise 2,5 milyon TL olarak belirlendi. Geleneksel hayvansal üretim yapan işletmeler, 100 bin TL'ye kadar yüzde 100 sübvanse kredi kullanabilecek. 100 bin üzeri krediler ise en az yüzde 50 oranında sübvanse edilecek. Düşük faizli kredi kullanım üst limiti ise 1,5 milyon TL olarak belirlendi.     
Türkiye’de 60 bine yakın kişinin enfekte olduğu koronavirüsle mücadele alınan önlemler kapsamında etkin şekilde devam ederken, hayatın akışı içerisinde başta tarım olmak üzere birçok alanda da faaliyetler sürüyor. Örtüaltı tarımın merkezi Antalya'da, koronavirüs sürecinde sağlanan destekle ara vermeden üretime devam eden çiftçilerin topladığı her çeşit sebze, hem Türkiye'nin 81 iline, hem de birçok ülkeye gönderiliyor. Hava kargo ile ihracat için 330 bin ton talep geldi. Bir haftada Antalya'dan karayoluyla 11,5 milyon dolarlık 13 milyon 658 bin kilo sebze ihraç edildi.

haberimizvar.net- Türkiye'nin örtüaltı üretim merkezi Antalya'da, Türkiye'nin toplam sera alanının yüzde 36'sına denk gelen yaklaşık 286 bin dekar alanda yıllık 3,8 milyon ton sebze üretimi gerçekleştiriliyor. Açık alan üretimi ise 880 bin ton. Sera ve açık alan sebze üretimi toplamı yıllık 4,6 milyon ton olan Antalya, yıllık 1,5 milyon tonluk meyve üretimiyle de öne çıkıyor. Yıllık toplam 6,1 milyon ton sebze ve meyve üretimiyle Türkiye'nin en önemli tarım kenti Antalya, koronavirüs sürecinde de hem Türkiye'yi, hem de birçok ülkeye yapılan ihracatla dünyayı doyurmaya devam ediyor.

EN BÜYÜK HAL

Türkiye'nin en büyük üretici hali konumundaki Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali'nde, sabahın ilk ışıklarından itibaren mahsulünü getiren çiftçilerin ürünleri 81 ilin yanı sıra yurt dışına gönderilmeye devam ediyor. Koronavirüs nedeniyle tüketicinin gıda temininde olumsuzluk yaşamaması hedefiyle gerekli tedbirlerin alındığı halde, çiftçilerin günün her saati kamyonlarıyla getirdiği sebze ve meyvelerin güvenilir şekilde sevkiyatı için ekstra mesai harcanıyor.

TÜRKİYE'YE ÜRÜN AKIŞI DEVAM EDİYOR

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, üretimin tüm hızıyla devam ettiğini ve hiçbir aksama olmadığını söyledi. Nazif Alp, "Türkiye'nin sebze ambarı Antalya'dan tüm Türkiye'ye ürün akışı devam ediyor. Antalya'da üretim sahil ve yayla tarımı olarak ikiye ayrılıyor. Yayla bölgelerindeki seralarda da fide dikimiyle üretim hazırlıkları başladı. Şu anda Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Serik, Aksu, Muratpaşa, Konyaaltı, Döşemealtı, Kepez, Kemer, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş olmak üzere sahil ilçelerimizdeki seralarda üretim tüm hızıyla devam ediyor" diye konuştu.

FAİZSİZ KREDİ TALEBİ

Çiftçilerin bir taraftan ürün hasadı yapıp hallere sebzesini taşıdığını, bir taraftan da Korkuteli, Elmalı, Akseki gibi yayla ilçelerindeki üretim alanlarında fide dikimi yaptığını anlatan Alp, "Tarımda hız kesmeden ekmek zorundayız, çünkü ekmezsek 83 milyonu kim besleyecek. Bakanlığımız yüzde 75 fide desteği açıkladı. Bu tür desteklerin devam etmesini bekliyoruz. Çünkü çiftçilerimiz borçlu. Borçların faizlerinin silinerek ertelenmesini ve yeni faizsiz krediler verilmesini talep ediyoruz. Çünkü 83 milyon insana biz bakacağız" dedi.

12 AY ÜRETİM

Yılın 12 ayı Türkiye'nin yaş meyve sebze ihtiyacının karşılanmasında Antalya'nın bir numaralı il olduğunu belirten Nazif Alp, kış dönemi seralarında hasat sürecinin haziran ayı ortalarına kadar devam edeceğini, şu an dikimi yapılan yayladaki seraların ürünlerinin de 2.5- 3 ay sonra piyasada olacağını dile getirdi. Alp, "Nasıl Konya Türkiye'nin tahıl ambarı ise Antalya da turfandacılık, yaş meyve sebzede Türkiye'nin başkenti. Çiftçilerimizin desteklenmesi lazım" diye konuştu.

'DORSE DEĞİŞTİRME' FORMÜLÜ

Nazif Alp, Antalya'nın her ilçesinden çiftçilerin hale getirdiği ürünlerin ihracatında dünyadaki koronavirüs salgını nedeniyle kısa süre durgunluk yaşandığı Antalya'da son 10 gündür karayolu ile sevkiyatın yeniden hız kazandığını söyledi. Nazif Alp, Antalya'da üretilen sebze ve meyvenin karayolu ile sevkiyatında 'dorse değiştirme' uygulamasıyla şoförlerin yurt dışına çıkmadan ürünlerin ihracatının yapıldığını belirterek, şunları söyledi: "TIR'ların dorse değişikliğiyle ihracat yapıyoruz. Şoförlerimiz yurt dışına çıkış yaparsa 14 gün karantinaya alınıyor. Bundan dolayı bir ara sıkışıklık yaşadık. Bunu önlemek için dorse değişikliği yapılıyor. Sınırda tampon bölgede şoförlerimiz dolu dorse bırakıp, boş dorseyle geliyor. Yurt dışından gelen TIR da tampon bölgede boş dorseyi bırakıp, dolu dorseyle gidiyor. Rusya, Avrupa'nın Antalya'dan ürün isteği var. Amacımız para kazanmak değil, insanlara sağlıklı ürün ulaştırmak. Antalya'dan Türkiye'nin 81 iline ayrıca Avrupa ile Ortaoğu ülkelerine ve Rusya'ya domates, patlıcan, muz, biber, çileğe kadar her çeşit ürün gidiyor."

'TIR'LARIMIZ SINIRA KADAR GİDİYOR'

Antalya'nın, 83 milyonun ihtiyacını karşılayabileceğini belirten Alp "İhracatımız yeniden başladı. Halde sabah 5'ten akşam 5'e kadar hareketlilik devam ediyor. Üreticimiz günün her saati hale malını getirir. Ürünlerimizi iç pazara ve yurt dışına göndeririz. Koronavirüs nedeniyle 15 gün önce ihracatımız durmuştu. Şu anda karşılıklı komisyon ve heyetlerle anlaşmalar yapıldı. TIR'larımız sınıra kadar gidiyor" diye konuştu.

KAPIKULE'DE DORSE DEĞİŞİMİ

Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden yükledikleri ihraç yüklerini Avrupa'nın çeşitli ülkelerine götüren sürücüler, Edirne'den Bulgaristan'a açılan Kapıkule Sınır Kapısı başta olmak üzere Hamzabeyli ve Yunanistan'a açılan İpsala Sınır Kapılarından ülkeye giriş yapmadan, TIR’ın çekici ya da yük taşıdığı dorseyi değiştirip tekrar yola koyuluyor. Bu sayede sürücü Türkiye'de 14 günlük uygulanan karantinada kalmamış olup, hem de olası koronavirüsü taşıyorsa, diğer sürücü ile sıfır temas ile ülkeye salgını bulaştırmamış oluyor.

TIR PARKINDA DEĞİŞİKLİK

Bulgaristan'a açılan Kapıkule Sınır Kapısı'ndan ülkeye giriş yapan sürücüler, değişim için TIR parkına alınıyor. Değişim yapacağını belirten sürücüleri yetkililer, bölgeye alarak dorse değişimi yapmasını sağlıyor. Almanya'ya sebze yükü götürüp Kapıkule Sınır Kapısı bölgesinde tekrar araç değişikliği yaparak Romanya'ya sebze götürmek için değişim yapan Ercan Ünal, "Almanya'dan geliyorum ve 14 gün Türkiye'de karantina uygulandığından dolayı dorse veya araç değişikliği yapıyoruz. Hem bizde koronavirüsü olmasın, hem de bulaştırmayalım diye tedbiri elden bırakmayarak bu şekilde çalışıyoruz. Bu sırada kesinlikle gelen sürücü arkadaşımızla da temas kurmuyoruz" dedi.

Yunanistan'dan gelen TIR şoförü Tamer Çavuşoğlu da tekrar Yunanistan'a ihraç yükü götüreceğini belirterek, "Yunanistan'a tekrar geri dönmek için araç burada araç değişimi yapacağız. Araç değişikliği yaparak tekrar yolumuza devam edeceğiz. Bu sayede Türkiye sınırlarına girmemiş oluyoruz. Kesinlikle diğer sürücülerle temas etmemiş oluyoruz, hatta ne yükü götüreceğimi dahi bilmiyorum" diye konuştu.

Fransa'dan gelip yine ayrı ülkeye yük götürecek olan TIR sürücüsü Ahmet Alparslan ise "Fransa'dan geliyorum ve tekrar Fransa'ya gideceğim. Böyle olması çok iyi hem kendi sağlığımız hem de halkın sağlığı için. Çok şükür şimdi Avrupa'da sıkıntı yok. Yolda herhangi bir zorlukla karşılaşmıyoruz ve herkes yolumuzu açıp yardımcı oluyor" dedi.

'TARIM ARAZİSİNE ULAŞAMADIK'

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, ilk etapta 9 milyon 700 bin metrekarelik hazineye ait arazinin çiftçinin kullanımına açılması kararını değerlendirdi. Çiftçilerin bu toprakların her karışında üretim yapmasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Çandır, 2017 yılında kesme çiçek sektörü için böyle bir çalışma içinde olduklarını, ancak arazi bulamadıklarını kaydetti. Arazilerin envanterinin çıkarılıp üreticinin imkanına sunulması gerektiğini aktaran Çandır, "Biz zaten öteden beri bu toprakların üretime dahil edilmesi için çeşitli çalışmalar yaptık. 2017 yılında çıkan kanunla birlikte tıbbi aromatik bitkiler ve süs bitkileri sektörüne bu arazilerin verilmesi imkanı tanındı. Ancak üretici, yatırımcı tarım arazisine ulaşmakta zorluk çekti. 11 bin 300 dekar alanda üretim yapacak yer aradık ama bulamadık. Bizim dileğimiz üretim yapılacak arazilerin envanterinin çıkarılıp üreticinin hizmetine sunulmasıdır" dedi.

ARAZİLERİN KİRALARI MALİYETİ ARTIRIYOR

Türkiye'de ekilip dikilmeyen çok alan olduğunu da hatırlatan Çandır, "Dünyada bu türden topraklar atıl ise sahiplerine ciddi cezalar yaptırımlar uygulanıyor. Bugün anladık ki tarım en büyük silah. Biz tarım topraklarını ekip biçerek insanlık için kullanacak durumdayız. Özellikle Antalya gibi örtü altı üretim yapılan yerlerdeki arazilerin kiraları, üretim maliyetini artırıyor. Buraların ranta ve şehirleşmeye kurban edilmesi neticesinde sağlıklı ve uzun vadeli yatırımların önü tıkanıyor" diye konuştu.

BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN 13 MADDELİK TALEP

Ali Çandır, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yapılan online toplantıda, Antalya'daki üreticilerin sorunlarını Tarım Konseyi olarak 13 madde halinde sunduklarını hatırlattı. Çandır, "Çiftçilerimize umut verilmesi gerekiyor. Şu an için sebze üretiminde sıkıntı yok. Ama çiçek üretiminde pazardan kaynaklı ciddi sorunlar var. Pazar şansını kaybeden ürünler var. Balıkçılık ve su ürünleri sektöründe de pazarlamadan kaynaklı sorunlar var. Diğer üretim alanları bir şekilde devam ediyor. Önümüzdeki sezonla ilgili de insanların kaygıları var. O kaygılar giderilirse bir sorun olacağını düşünmüyoruz" dedi.

HAVA KARGOYLA İHRACATA 330 BİN TONLUK TALEP

Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar, Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun desteğiyle Türk Hava Yolları ile yapılan hava kargo ile ihracat görüşmelerinde BAİB olarak 7 bin üyeden talep topladıklarını açıkladı. Üyelerden online olarak alınan taleplere göre, yıl sonuna kadar 330 bin ton yaş meyve sebze ihracatı planlandığını açıklayan Hakkı Bahar, "Yaklaşık 80 ülkeye yönelik ihracat talebi var, ancak bu iş gerçekleşirse ağırlıklı Almanya, İngiltere ve Rusya'ya olabilir. Biz talepleri topladık ve artık THY, üyelerimizle görüşmek suretiyle hareket edecek" diye konuştu.

BİR HAFTADA 11.5 MİLYON DOLARLIK İHRACAT

Karayoluyla ihracatın ise zor da olsa yapılabildiğini belirten Bahar, "Zaten tampon bölge bizim önerimizdi. Tampon bölgelerde araç dorse ve şoför değişimiyle ihracat yapılabiliyor. Örneğin son bir haftada bölgemizden 11.5 milyon değerinde, 13 milyon 658 bin kilogram yaş meyve sebze ihracatı gerçekleşti. Üretim de devam ediyor, ancak üretimden kaçılmaması için bazı tedbirlerin de alınması gerekiyor. Piyasada ürün sıkıntısı yok. Çiftçimiz işlerinin başında" dedi.

ANTALYA'NIN AVANTAJI AİLE İŞLETMELERİ

Koronavirüs sürecinde Antalya'daki üretimin en büyük artılarından birinin, küçük aile işletmelerinin yoğunluğu olduğunu söyleyen Bahar, "Avrupa örneğinde ise büyük işletmeler. Kontaminasyon (bulaşma) riski çok fazla, bizde kontaminasyon riski düşük ve ufak kapalı işletmeler olduğundan, bunu devam ettirebiliyoruz. Ama hijyen kurallarının çok sıkı takip edilmesi gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün çalışmaları olduğunu biliyoruz. Sağlık Müdürlüğü ile de bu konudaki önerilerimizi paylaştık" diye konuştu.

İNSANLAR ALIŞVERİŞ YAPIYOR, FİYATLAR İYİ

ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Toptancı Hal esnafından Cüneyt Doğan, sebze fiyatları açısından koronavirüs vakasının ilk görülmeye başlandığı süreçte alışveriş ve fiyatların çiftçi açısından kötü iken, şu anda düzeldiğine işaret etti. Doğan, "İç piyasada yasak geldiği dönemde insanlar pazara çıkmamıştı ama geçen hafta ben de pazara gitmiştim, artık millet alışveriş yapıyor. Fiyatlar şu anda 10 gün öncesine göre iyi. Üretim açısından seralarda sıkıntı yok. Türkiye'nin bütün illerine ürün gidiyor. İhracat devam ediyor. İlk başta şoför sıkıntısı vardı. Hem yasak hem şoför üst üste bindi. O konuda da bir sıkıntı kalmadı. Fiyatlar şu anda iyi" dedi.

KUMLUCALI ÇİFTÇİ ÜRETMEYE DEVAM EDİYOR

Kumluca ilçesinde örtü altı sera üreticileri, koronavirüse ilişkin tedbirlerini alarak üretimlerini sürdürüyor. Ailesiyle birlikte seralarında çalışan Ramazan Dalmaz (45), "Kimse merak etmesin biz bize yeteriz Türkiye'm. Güzel Türkiye'min güzel insanları siz evlerinizde kalmaya devam edin. Biz sizler için üretmeye devam ediyoruz" dedi. Ali Kaya (35), "Gündüzleri ürünlerimizi topluyoruz. Sabaha karşı hale götürüyoruz. Bizim için tatil yok" diye konuştu. Sevgi Dalmaz (40), "Bu seralar bizim geçim kaynağımız. Bu ürünler bizim ekmeğimiz. Bu işimiz olmazsa geçinemeyiz. Bu seralara bakmazsak, işçiliğini yapmazsak bu sebzeler ölür" ifadesinde bulundu. Seyfettin Nacakcı (52) da "Biz çalışmazsak olmaz. Üretmeye devam ediyoruz" diye konuştu.

GAZİPAŞA'DA ÜRETİME DEVAM

Gazipaşa ilçesinde de tarımsal üretim aynı şekilde devam ediyor. Gazipaşa'da 11 bin dekar meyve üreticiliği olmak üzere toplamda 32 bin dekar örtü altı üretim yapılıyor. İlçede örtü altında muz, domates, salatalık, patlıcan, biber, fasulye, kabak, çilek, karpuz vb. sebze ve meyve üretimi yapıyor. Üretici Halise Yıldız (76), "Eldiven ve maskemizi taktık, biberlerimizin hasadını yapıyoruz. Tüketiciler gönül rahatlığıyla yiyebilir" dedi.

'ÜRETİMİMİZ BOL'

Serik ilçesinde çiftçi, koronavirüse rağmen vatandaşların ihtiyacını karşılamak için domates, biber, salatalık gibi sebzeler ile çilek üretimine devam ediyor. Çilek ve karpuz üreticisi Şaban Aksoy, "Bu ülkenin gıdaya, sağlıklı gıdaya ihtiyacı olduğu işimize devam ediyoruz. Ülkemize sağlıklı gıda tedarik zincirini devam ettirmeye çalışıyoruz. Ürünümüz bol. Halkımız hiçbir şekilde endişeye düşmesin" dedi. Biber üreticisi Mehmet Tilki ise "Şu anda seramızda yeni ürünümüz dolma biber. Üretmeye devam, durmak yok. Kendimizi dezenfekte ederek işimizi devam ettiriyoruz" dedi.

ANTALYA'DA ÜRETİM

Antalya'daki 268 bin dekar seranın 197 bin dekarında yıllık 2.5 milyon ton domates üretimi ilk sırada yer alıyor. Sırasıyla 42 bin dekarda 538 bin ton salatalık, 63 bin dekarda 501 bin ton biber, 77 bin dekarda 444 bin ton karpuz, 224 bin dekarda 196 bin ton patlıcan ve diğer sebzeler olmak üzere seralarda 3.8 milyon ton, açık alanda ise 880 bin ton olmak üzere toplam 4.6 milyon ton sebze üretimi yapılıyor.

İLK SIRADA KUMLUCA VAR

Antalya'nın en fazla örtüaltı tarım alanı olan ilçesi 42 bin 502 dekarla Kumluca'da bulunuyor. Kumluca'yı sırayla Serik (38.226 dekar), Gazipaşa (32.280 dekar), Aksu (31.863 dekar), Kaş (26.800 dekar), Alanya (24.240 dekar) ve diğer ilçeler takip ediyor.

MART AYI RAKAMLARI

Sadece Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali'nde 2019 yılı mart ayında yaklaşık 28 bin 500 ton olan domates çıkışı, bu mart ayında 31 bin 500 tonu aştı. 2019 yılı mart ayında 2 bin 700 ton biber, 2 bin ton salatalık, 3 bin 600 ton kabak ve 1900 ton patlıcan çıkışı gerçekleşmişken 2020 yılı mart ayında 2 bin 800 ton biber, 1800 ton salatalık, 3 bin 400 ton kabak ve 2 bin 400 ton patlıcan çıkışı oldu.

102 MİLYON TL'LİK DESTEK

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, her yıl ödenmekte olan tarımsal destekleme ödemeleri de koronavirüs sürecinde hızlandırıldı. 2019 yılı desteklemeleri kapsamında Antalya çiftçisine bugüne kadar 38 milyon TL bitkisel üretim ve 64 milyon TL hayvansal üretim olmak üzere toplam 102 milyon TL destekleme ödemesi yapıldı.

FAİZSİZ VE DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ İMKANLARI

İlave olarak çiftçilere verilen, Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerinden faizsiz ve düşük faizli kredi imkanları ise şöyle; Geleneksel bitkisel üretim yapan işletmeler, 50 bin TL'ye kadar yüzde 100 sübvanse kredi kullanabilecek. 50 bin üzeri krediler ise en az yüzde 50 oranında sübvanse edilecek. Düşük faizli kredi kullanım üst limiti ise 2,5 milyon TL olarak belirlendi. Geleneksel hayvansal üretim yapan işletmeler, 100 bin TL'ye kadar yüzde 100 sübvanse kredi kullanabilecek. 100 bin üzeri krediler ise en az yüzde 50 oranında sübvanse edilecek. Düşük faizli kredi kullanım üst limiti ise 1,5 milyon TL olarak belirlendi. 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.