Antalya'da Bartın eylemi: İş kazası değil! Katliam

EKONOMİ 16.10.2022 - 18:10, Güncelleme: 16.10.2022 - 18:15
 

Antalya'da Bartın eylemi: İş kazası değil! Katliam

Antalya'da düzenlenen basın açıklamasında Bartın'ın Amasra ilçesinde gerçekleşen grizu patlaması sonucu 41 madencinin hayatını kaybetmesinin kaza değil, cinayet olduğu, sorumlusunun çalışma yaşamını güvensizleştiren hükümet olduğuna dikkat çekildi. Bugüne kadar gerçekleşen iş cinyetlerinin arkasında maliyet nedeniyle alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin çıktığı ifade edilen açıklamalarda, işçilerin ölümünün "kader" olmadığı vurgulandı.

haberimizvar.net- Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos meydanında düzenledikleri açıklamada sorumluların cezalandırılması talebi yinelendi, "Görevi kendilerine verilen işleri yapmak olan birkaç vardiya amiri günah keçisi ilan edilmemeli, facia en üst yönetim kademesinden başlanarak tüm boyutlarıyla bağımsız bir komisyon tarafından dikkatle incelenmelidir" denildi. "KATLİAM TÜM YÖNLERİYLE ARAŞTIRILSIN" Basın metnini ESM Antalya Şube başkanı Tanju İşeri okudu. AKP iktidarı boyunca en az 1989 maden emekçisinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini hatırlatan İşeri, "Geçmişte yaşanan kazalardan ders çıkarmayan, işçi sağlığı ve iş güvenliğini ek maliyet olarak gören, çalışanlara üretim ve performans baskısı kuran zihniyet var olduğu sürece iş cinayetlerine yeni kurbanlar verilmeye devam edilecek" dedi. İşeri açıklamayı şöyle sürdürdü: "Ülkemizde yıllardır iş cinayetleri 'kader, fıtrat' denilerek geçiştirilmekte, sorumlulara verilen ödül gibi cezalar, yakınlarını kaybedenlerin acıları daha da derinleştirmektedir. Yakın zamanda Soma’da kaybettiğimiz 301 madencinin tüm sorumluluğu kazada ölen 5 maden mühendisine ve görevleri kalite ve tonaj takibi olan TKİ’nin 2 kontrol mühendisine yüklenmiş, Soma davasında tutuklu şirket elemanı  kalmamıştır. İhaleyi açan, sözleşmeyi onaylayan kamu görevlilerine ise hiçbir şekilde dokunulmamıştır. Yaşananlara kaza değil cinayet diyoruz çünkü tamamı gerekli tedbirlerin alınması ile önlenebilecek facialardır. Bugüne kadar başta Soma, Ermenek, Şırnak, Karadon, Kozlu faciaları olmak üzere yüzlerce maden emekçisi benzer şekilde hayatını kaybetmiştir. Yaşanan bu katliam tüm yönleriyle araştırılmalı, gerçek sorumlular mutlaka cezalandırılmalıdır. Görevi kendilerine verilen işleri yapmak olan birkaç vardiya amiri günah keçisi ilan edilmemeli, facia en üst yönetim kademesinden başlanarak tüm boyutlarıyla bağımsız bir komisyon tarafından dikkatle incelenmelidir. Antalya Emek ve Demokrasi güçleri olarak iş cinayetleriyle aramızdan ayrılan tüm emekçileri saygıyla anıyor, gerçek sorumluların cezalandırılması için davanın takipçisi olacağımızın sözünü veriyoruz" 
Antalya'da düzenlenen basın açıklamasında Bartın'ın Amasra ilçesinde gerçekleşen grizu patlaması sonucu 41 madencinin hayatını kaybetmesinin kaza değil, cinayet olduğu, sorumlusunun çalışma yaşamını güvensizleştiren hükümet olduğuna dikkat çekildi. Bugüne kadar gerçekleşen iş cinyetlerinin arkasında maliyet nedeniyle alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin çıktığı ifade edilen açıklamalarda, işçilerin ölümünün "kader" olmadığı vurgulandı.

haberimizvar.net- Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos meydanında düzenledikleri açıklamada sorumluların cezalandırılması talebi yinelendi, "Görevi kendilerine verilen işleri yapmak olan birkaç vardiya amiri günah keçisi ilan edilmemeli, facia en üst yönetim kademesinden başlanarak tüm boyutlarıyla bağımsız bir komisyon tarafından dikkatle incelenmelidir" denildi.

"KATLİAM TÜM YÖNLERİYLE ARAŞTIRILSIN"

Basın metnini ESM Antalya Şube başkanı Tanju İşeri okudu. AKP iktidarı boyunca en az 1989 maden emekçisinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini hatırlatan İşeri, "Geçmişte yaşanan kazalardan ders çıkarmayan, işçi sağlığı ve iş güvenliğini ek maliyet olarak gören, çalışanlara üretim ve performans baskısı kuran zihniyet var olduğu sürece iş cinayetlerine yeni kurbanlar verilmeye devam edilecek" dedi.

İşeri açıklamayı şöyle sürdürdü: "Ülkemizde yıllardır iş cinayetleri 'kader, fıtrat' denilerek geçiştirilmekte, sorumlulara verilen ödül gibi cezalar, yakınlarını kaybedenlerin acıları daha da derinleştirmektedir. Yakın zamanda Soma’da kaybettiğimiz 301 madencinin tüm sorumluluğu kazada ölen 5 maden mühendisine ve görevleri kalite ve tonaj takibi olan TKİ’nin 2 kontrol mühendisine yüklenmiş, Soma davasında tutuklu şirket elemanı  kalmamıştır. İhaleyi açan, sözleşmeyi onaylayan kamu görevlilerine ise hiçbir şekilde dokunulmamıştır. Yaşananlara kaza değil cinayet diyoruz çünkü tamamı gerekli tedbirlerin alınması ile önlenebilecek facialardır. Bugüne kadar başta Soma, Ermenek, Şırnak, Karadon, Kozlu faciaları olmak üzere yüzlerce maden emekçisi benzer şekilde hayatını kaybetmiştir. Yaşanan bu katliam tüm yönleriyle araştırılmalı, gerçek sorumlular mutlaka cezalandırılmalıdır. Görevi kendilerine verilen işleri yapmak olan birkaç vardiya amiri günah keçisi ilan edilmemeli, facia en üst yönetim kademesinden başlanarak tüm boyutlarıyla bağımsız bir komisyon tarafından dikkatle incelenmelidir. Antalya Emek ve Demokrasi güçleri olarak iş cinayetleriyle aramızdan ayrılan tüm emekçileri saygıyla anıyor, gerçek sorumluların cezalandırılması için davanın takipçisi olacağımızın sözünü veriyoruz" 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.