Antalya’da kimin hangi meslekte olacağına bile karar veren iş insanı: ‘Baron ne demektir! Yahu’

haberimizvar.net- Gazeteci Ebru Küçükaydın ‘AKP ve Antalya’nın Baronu CHP’yi dizayn ediyor’ başlıklı siyasi eleştiri içeren köşe yazısını kaleme aldı. Antalya siyasetinin gündemine oturan yazıda adı geçen bir şahıs, Gazeteci Küçükaydın’ın parti üyeliğinden ihracı için disipline verilmesini isteyince Antalya’da gazeteciler basın özgürlüğü, demokrasi adına yorumlarını köşelerinde değerlendirdi. KÜÇÜKAYDIN’IN AÇIKLAMASI Küçükaydın ise, ‘’Haber belgeye dayanır, köşe yazısı yoruma… Köşe yazımda eleştiri içeren siyasi yorum yaptım. Yazdığım yazıdan şahsi değerlendirme çıkmaz. Yazının bütününe bakılıp değerlendirilmesi gerekirken, şahsi kavgaya dönüştürülmeye çalışılması eleştirdiğim sisteme hizmetten başka bir şey değildir. Ayrıca il yönetiminde konuyu oylayan ve evet diyen zihniyet yine eleştirdiğim sisteme hizmet etmektedir. Ancak bilinmesini isterim ki, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni şahsım üzerinden demokrasi ve özgürlükler adına eleştiriye açılmasına da asla izin vermem.’’ yorumunda bulunmuştu. KARAR VERİCİ YILMAZ’DAN KİME GAZETECİ DENİLİR TALİMATI Bu gelişmeler yaşanırken Küçükaydın, Gazeteci Mehmet Talay’ın ‘Ebru Küçükaydın ve CHP’deki garabet’ başlıklı köşe yazısını sosyal medya hesabından paylaştı. Söz konusu paylaşımın altına köşe yazısında adı geçen iş insanı Mustafa Yılmaz yorumda bulundu. Siyasette kimin hangi koltuğa oturacağına karar veren Yılmaz’ın Antalya’da kime gazeteci denileceğiyle ilgili de karar verici durumda olduğunu gösteren yorumu dikkat çekti. İŞTE O PAYLAŞIM İşte Yılmaz’ın o paylaşımı: “Kaleminizi her şekilde doğru kullanabiliyorsanız gazeteci olursunuz. Herkes tarafından da takdir edilirsiniz. Lakin kaleminizi kendinizin veya birilerinin menfaatine göre kullandığınız takdirde sözde gazeteci olursunuz. Bu zat yazdıkları ile ilgili hangi bilgi ve belgeyi ortaya koyabiliyor? Ama bu zat ile ilgili ben çok şey ortaya koyabilirim. Ayrıca ben CHP’de 5 yıl büyükşehir meclis üyeliği yaptım. Elbette parti içerisinde dostlarım arkadaşlarım var. O koymuş olduğu fotoğrafta benim hiç tanımadığım kişiler dahi var. Nilüfer hanım ve Devrim Kök’ün çalışma ofisi benim şirketimdeymiş; Benim şirketim nasıl siyasilerin ofisi olabilir? Nilüfer hanımın şimdiye dek benim ofisime ziyareti dahi olmamıştır. Alican beyi iyi tanırım, ben CHP’de meclis üyeliği yaptığım dönemde ilçe başkanımızdı. Devrim Kök’te il başkanımızdı. Her ikisini de severim. Alican bey benim şirketlerimin birinde inşaat işleri için proje müellifimdir. Sayın Talay, Baron ne demektir yahu; Bu şehirde beni iyi tanıyanlardansınız. Hayatım boyunca kimden ne talebim olmuş? Asla olmadığı gibi, Kazançlarımın önemli bir kısmını bu şehirde hayır işlerine harcayan biriyimdir? Bu sözde gazetecinin bu yazıyı yazma amacını önce sorgulasaydın? Mesleğini ilkeli olarak yapan meslektaşlarınıza saygım sonsuzdur. Lakin; bu hanımefendi kendini gazeteci olarak göstermesin. Kalemini satandan gazeteci olmaz.”